Evet Tiflis Yeme İçme Rehberi için sert bir giriş yapıyoruz, hepimiz tatava yapmadan direkt üst düğmeleri açalım (durun korkmayın öyle değil), herkes birbirine söz versin, kimse kimseyi yargılamayacak, kimse kimseye “abi sence de biraz fazla yemedik mi” demeyecek, burada biraz göbek yapacağız. Hamur işi cennetindeyiz, tüm bizim mutfaktan hallice bir mutfakla karşı karşıyayız, yolumuz uzun, koşullar çetin, gitmeden önce 3 gün bir karanlık odada kendinizi aç bırakıp gelseniz yeridir. Üstelik bir de Gürcü şarabı diye bir gerçek oradan bize bakıyor, e o şarabı öyle boş boş götüreceğinizi sanmıyoruz, alkol kalorisi + bir takım şarküteri ürünleri ve peynirler de elbet mideye indirilecek. Yemek konusunda yoğun günler sizi bekliyor, biz bile sizin adınıza heveslenmiş durumdayız, hadi buyrun bi’ plan program çıkaralım.
Başlamadan gelen not: Kardeşim daha ortalığı gezmedik sen direkt yemek peşine düşmüşsün diyenler, önce bi Tiflis Gezi Rehberi’ne bakın isterseniz, sonra Tiflis Yeme İçme Rehberi kovalarsınız.. Ben bu kadar yazıyı okuyamam diyenler, sizi kınardık ama, dua edin Instagram profilimizde buraları tek tek gezdirdik, girip oraya bakarak da işinizi çözebilirsiniz, hadi yine iyisiniz.
Tiflis Yeme İçme Rehberi: Nedir Bu Gürcü Mutfağının Olayı?
Gürcü mutfağı gerçekten başarılı. Bu hissiyatımızın sebebi Türk mutfağı ile kesişen yönlerinin olması ve bize göre Türk mutfağının tüm mutfakların kralı olması mı bilemiyoruz ama, Tiflis gezimiz boyunca çoğunlukla yemekten yana yüzümüz güldü. Mekan önerilerine geçiş yapmadan önce biraz Tiflis’te ne yenir ne içilir, Gürcü mutfağının kaçırmamanız gereken lezzetleri nelerdir şöyle bi özet geçelim:
*Khachapuri: Peynirli pideden çok da büyük bir farklı olmayan, ama kullanılan peynir ile devleşen basit ama acayip lezzetli lokal yemek. Kıymalı ve patatesli versiyonları da türemiş, ama genelde peynirlisi makbul. Özellikle açık ve üstüne yumurta kırılıp tereyağı eritilmiş versiyonunu deneyin de midenizde ZEVKİSEFAFEST yaşansın.
*Khinkali: Böyle, mantı, dumpling, ravioli karışımı bir şey düşünün. DEV MANTI TOPLARI mı desek, çok güzel gelmiyor mu kulağa…..Ama üstünde yoğurt olmaması biraz üzücü. Yine de çok güzel, denemeden dönene dönüşte mantı yasağı var.
*Sulguni: Buraya özgü bir peynir. Khachapuri’nin içinde kullanıldığına da şahit olacaksınız.
*Chikhirtma: Tavuk suyu çorbasının Gürcistan ayağı. Böyle sarımsaklı sirkeli falan bir versiyonu, çok sıcak bir günde yiyip sonra Gürcüleri hakkımızda ileri geri konuşturmayın lütfen.
*Lobio: Bunu da pek çok yerde göreceksiniz, fasulye ile yapılan (hani şu Meksika fasulyesi gibi olan renkteki, barbunyadan hallice olanı) geleneksel bir yemekleri. Bunu pek sevmedik, ama öyle denenmeyecek gibi de değil tabii ki.
*Bir isyanımız var. Her şeye ama HER ŞEYE KİŞNİŞ KOYUYORLAR. Ya tamam anladık bazen bazı yemeklere yakışıyor da kardeşim, kişniş gibi içine koyulduğu yemeğin tadını komple değiştiren bir şeyi neden her yemeğe ısrarla koyuyorsunuz? Neyse, kişnişle bir derdiniz varsa sipariş verirken bu uyarıda bulunmak isteyebilirsiniz, aklınızda bulunsun.
*Gürcü şarabının şanı zaten bizim ülkeye kadar gelmiş durumda, denememiş olsak bile hepimiz bi’ varlığından haberdarızdır di mi? Gürcüler şarap işini gerçekten önemsiyor, hatta şarabı ilk kez Gürcülerin ürettiğini ve kendilerinin dünyaya bir hediyesi olduğunu iddia ediyorlar. İddia ediyorlar diyoruz çünkü YOOO NE ALAKA Bİ KERE ŞARABI BİLMEMKİMLER BULDU mesajları ile savaşmak istemeyiz, orada öyle bir iddia var işte.
*Hazır alkolen konu açılmışken, Chacha adlı içkiyi denemeyi de unutmayın, kendisi buraların brandysi. Genellikle alkol oranı bayağı çılgın oluyor, ona göre için, sonra sizi yerlerden toplamayalım.
Tiflis Yeme İçme Rehberi: Nerede Ne Yiyelim?
*Kahve için en iyi seçenekler kesinlikle Skola Coffee & Wine ve They Said Books (Berlin – Five Elephant’ın kahvesini kullanıyorlar <3) adlı iki mekan. Kahve tüketmiyor olsanız bile her iki mekana da uğramanızı öneririz çünkü Skola’da aynı zamanda güzel şaraplar deneyebiliyorsunuz/eve alabiliyorsunuz, They Said Books’ta ise kaliteli kahvenin yanı sıra kuracalamak isteyebileceğiniz orijinal kitaplar var. Taşıyabilme ihtimalinizin düşük olduğu büyüklükte kitaplar olsa da belki çok tutulduğunuz bir şeyler bulursanız dayanamayıp alırsınız.
*Kahvaltı için en güzel seçenekler Lolita ve Kikliko. Lolita The Rooms otelin içinde oldukça güzel, modern bir mekan. Şehirde yediğimiz en iyi khachapurilerden birini burada yedik, mutlaka deneyin, zaten gözünüzün önünde hazırlayacaklar. (bi de burada çalışan herkes neden bu kadar yakışıklı……biscolata reklamı seçmeleri gibiydi) Kikliko ise aslında biraz rota dışı kalsa da hem mekan güzel, hem de tam bir mahalle ortamında olduğu için şehrin farklı bir noktasını görmek hoş deneyim. Tiflis Gezi Rehberi’nde detaylıca söz ettiğimiz Bolt adlı Uber benzeri uygulama ile kolaylıkla ulaşabilirsiniz zaten, dert etmeyin. Eğer Tiflis’te kahvaltı için hala alternatif öneriye ihtiyacınız varsa Fabrika Hostel’in kahvaltısı ve Retro’nun khachapurisi de bayağı ünlüler, onları da değerlendirebilirsiniz.
*Öğle yemeği için Old Tbilisi tarafında olursanız Culinarium Khasheria’ya yolunuzu düşürebilirsiniz, zaten çok turistik bir noktada. Bu noktada dikkat etmeniz gereken şey çok geç gitmemek, çünkü birçok yemek erken bitebiliyor ve geriye biraz tırt olanlar kalabiliyor. Bir de burada çok güzel şaraplar içtik, öğlen möğlen demeyin en azından birer kadeh deneyin. #daydrinkingrocks
*Akşam yemeği için favori restoranımız Cafe Littera oldu. Hem bulunduğu bahçe çok hoş, hem yemekleri gerçekten lezzetliydi. Buranın fiyatları Tiflis genelinin bir tık üzerinde diyebiliriz ama bizce bir akşam böyle daha özellikli sayılabilecek bir yemek deneyimine ayrılabilir. Merak etmeyin, öyle kasıntı giyinmeli bir yer falan değil. Gidecek olursanız şarap seçiminde size yardımcı olacak Nick’e selamımızı iletin…..
*Lokal yemekler için ister öğlen ister akşam Salobie Bia’ya uğrayabilirsiniz, ancak özellikle khinkali denemek istiyorsanız o sadece akşam çıkıyormuş, ona göre karar verin. Buranın da khachapurisi bayağı lezzetliydi (biz bu khachapurinin sevdalısı olmuşuz belli ki) ve porsiyonları oldukça büyüktü, ona göre ortaya paylaşımlık bir şeyler söyleyebilirsiniz.
*Şarap tadımı için birkaç farklı yer denedik ve en hoşumuza giden yer 8000 Vintages oldu. Eğer vaktiniz varsa ve şarap tadımı işi hoşunuza gidiyorsa bunu bir günübirlik aktiviteye çevirerek şehrin biraz dışına çıkıp basın arabayla Chateau Mukhrani’ye gidin. Ancak yok kardeşim biz o kadar kalmıyoruz diyorsanız o zaman 8000 Vintages’ta hem şarap tadım hem yanına şarküteri/peynir tabaklarına yumulup hem de evinize şarap alabilirsiniz.
*Hazır şaraptan konu açılmışken, şarap önerisi verebilecek kadar yetkin sayılmayız belki ama, eğer hafif tatlı şaraplardan hoşlanıyorsanız “semi-sweet” olan şaraplarından denemeyi ihmal etmeyin. Beyaz, kırmızı ya da rose’nin semi-sweet versiyonları mevcut. Özellikle Tbilvino’nun semi sweet şarabını bayağı sevdik,hafif kokteyl gibi, tam bir yaz şarabı. Eğer daha da ilginç ve buraya özgü bir şey denemek isterseniz daha önce başka hiçbir ülkede karşılaşmadığımız “Amber” dedikleri turuncu renkteki şaraplarını deneyebilirsiniz. Orange Wine diye de geçiyor ama Gürcülerin genelde Amber demeyi tercih ettiklerini fark ettik. Biz onu pek tutmadık, tabii ki tamamen zevk meselesi, belki hoşunuza gider, gitmese bile deneyim işte.
*Bizim şehirdeki tüm akşamlarımız hafta içine denk geldiği için öyle çok bi’ partileme durumuna giremedik. Ancak Tiflis gece hayatını kaçırmamanızı şiddetle öneririz, çünkü NE DEMEK BERLİN İLE KIYASLANMAK? Evet ya bayağı bildiğimiz Berghain’dan hallice mekanlardan falan bahsediliyor, o yüzden biraz perişan olmayı göze alıp partilemeye de girişin. Bunun için bir numaramız Bassiani (kafalarına göre içeri almayabiliyorlar mekanı), alternatifleri ise Khidi ve Mtkvarze. Gündüz normal akşam hafiften sapıtmalı bir mekan için Cafe Gallery Club da denenebilir. Daha sakin, içkimi içeyim muhabbetimi edeyim akşamları için Fabrika Hostel’in avlusundaki mekanlar ve The Rooms Hotel’in içindeki Cafe Stamba’yı deneyebilirsiniz.
*İnternetin derinliklerinde sık sık karşımıza çıkan ve muhtemelen sizin de göreceğiniz, ama gidip deneyince bir halta benzemediğine karar verdiğimiz üç yer: Pin Pon Cafe, Bina N37 (bu DEV başarısız) ve Vino Underground.
Gürcü mutfağı çok tehlikeli. Hamur yemekten bayılmış, pantolonun bütün düğmelerini açarak dönmek zorunda kalmıştım. Tiflis’teki mekanları çok detaylı yazmışsınız. Emeğinize teşekkürler.
sizin yüzünüzden gaza gelip bilet almama ramak kaldı kızlar, ELLERİNİZE SAĞLIK çok güzel 1 yeme içme rehberi olmuş asdfg
Tiflis’de 1-2 durak gezme fırsatım olmuştu ve bu kchapuri denilen şey gerçekten çok güzel.