Galiba hayatımda hiç özel olarak uçak bileti alıp Düsseldorf’a gezmeye giden bir insan görmemiş olabilirim, yol üstünde ben neden Düsseldorf Gezi Rehberi yazayım ki diye düşünmüşlüğüm bile var. Buraya ayak basana kadar bu şehir benim için tıpkı Frankfurt gibi “iş seyahatlerinin gözdesi” durumunda, yalnızca burada bir “işi” olan insanların gittiği bir şehirdi. Öyle ki konuyu Düsseldorf denilince kafamda evrak çantalı, takım elbiseli insanların canlanacağı kadar ileri taşımışım. (Belki biraz da gurbetçilerin Türkiye’deki insanlara hediye getirdiği çok özelmiş gibi görünen ama aslında markette ucuza satılan “Merci” adlı çikolata ile özdeşleştirmiş olabilirim) Özetle bırakın buraya az beklenti ile gitmeyi, basbayağı hiçbir beklenti ile gitmemiştim. Zaten bu da bir Düsseldorf gezisi değil, “yakınlardayken Düsseldorf’u da gezelim bari” gezisiydi…
Buraya kadar huzurunuzu kaçırdıysam şimdi toparlayacağım, çünkü Düsseldorf tabii ki benim kafamda canlandırdığım gibi bir yer değilmiş. Tıpkı Frankfurt’un da öyle olmadığı gibi. Bazı yerlerini, bazı müzelerini dolaşırken “az kalsın önyargılar ile bu şehri harcıyormuşuz” düşüncelerine kapıldım. Yine de gidip 1 hafta Düsseldorf’ta gezin diyecek kadar abartmayacağım ama rotanız üzerine denk geldiği takdirde günübirlik ya da şöyle 2 günlük mini bir gezi olarak değerlendirebileceğiniz bir şehir olduğunu söyleyebilirim. Burası için inanılmaz detaylı gezi rehberlerimizden birini yazamayacağım çünkü şehirde yalnızca 1 gün geçirme imkanımız oldu, ancak bu kısa süre içinde de birçok aktivitede bulunduk tabii ki, buyrun konunun detaylarına geçelim.
Başlamadan gelen not: Bu geziyi okumakla kalmayıp izlemek de istiyorsanız Instagram’daki sabit storylerimize, Almanya’da başka şehirleri ziyaret edecekseniz tüm Almanya rehberlerimize şuradan ulaşabilirsiniz.
Bu gezide de diğer tüm gezilerimizde olduğu gibi yurt dışında internet kullanımı için bir e-sim uygulaması olan Airalo’yu kullandık, çünkü operatörlerin internet&konuşma paketi ücretlerinden çok daha makul bir fiyata denk geliyor. Ne kadar süre ihtiyaç duyacağınıza göre istediğiniz paketi seçebiliyorsunuz, uygulamaya ve fiyatlara göz atmak için şuraya tık tık.
Düsseldorf Gezi Rehberi: Düsseldorf’ta Nerede Kalınır?
Düsseldorf’ta bir turist olarak en çok vakit geçireceğiniz bölge yüksek ihtimalle Altstadt tarafı olacağı için özellikle şehri yürüyerek rahatlıkla keşfedebilmeniz açısından bu bölgedeki otellerden birinde kalmayı tercih edebilirsiniz. Ancak biraz daha kalabalığın ve gürültünün dışında olalım derseniz yine Altstadt’a rahat ulaşabileceğiniz Stadtmitte tarafındaki otellere ya da Carlstadt tarafındaki otellere de göz atabilirsiniz. Aklınıza yatan oteli seçmeniz için direkt söz ettiğim bölgelerin Booking sayfalarına yönlendirdim.
Düsseldorf Gezi Rehberi: 1 Günde Neler Yapılır?
*Altstadt bölgesini yürüyerek keşfe çıkılır.
Sizce bir Avrupa şehrine gelip “Old Town” bölgesi dolaşmadan eve dönecek olabilir miydiniz? Sanmıyoruz…. Evet, Düsseldorf’un da bir eski şehir bölgesi var ve şehri şöyle bir tanımak adına burayı dolaşıp rastgele sokaklarına girip çıkmak güzel bir başlangıç olabilir. Schlossturm ve Burgplatz, St.-Lambertus-Basilika, Marktplatz, Carlsplatz gibi noktaları haritanızda işaretleyip buraları görecek şekilde turlarsanız aslında kendinize bir rota çıkarmış da olursunuz. Bu bölge için aynı zamanda “dünyanın en uzun barı” lakabını takmışlar çünkü bölgede 200’ün üzerinde bar var. Özellikle Bolkerstrasse bir “parti sokağı” olarak biliniyor ve yalnızca burası üzerinde 50’den fazla bar var.
*Rheinuferpromenade’de yürüyüşe çıkılır.
Old Town bölgesini keşfettikten sonra özellikle güzel bir havaya denk geldiyseniz nehir kenarında yürüyüşe çıkıp şehri tanımaya devam edebilir ve üşenmezseniz şehrin simgesi sayılabilecek Rheinturm aldı kulenin oralara kadar ilerleyebilirsiniz. (Üşenmeyin lütfen gezmeye üşenilir mi, üşenmenizi koltuktan kalkıp kumandayı almaya erteleyin) Özellikle yaz döneminde gidiyorsanız Stadstrandt’a da mutlaka bakın, biz kış döneminde değerlendiremedik ve aklımız orada kaldı, eminiz güzel havada burada vakit geçirmek bayağı keyifli oluyordur.
*Şehrin güzel müzelerinden ilginizi çeken 1-2 tanesi ziyaret edilir.
Düsseldorf, Filmmuseum, Goethe Museum (burada her şeyin Almanca olduğunu okuduk, bir değişiklik olmadıysa bu müzeye gitmek bu sebeple biraz anlamsız olabilir haberiniz olsun), Kunsthalle Düsseldorf, K20, K21 gibi çok sayıda müzesi olan, müzelerin hepsini gezmeyi kafaya koyacak olsanız şehirde ekstra günler geçirmeniz gereken bir yer, bu açıdan artılar hanesine bir tik attık gitti. Biz şehirde sınırlı süremiz olduğu için tek müze tercihimizi K20’den yana kullandık ve kesinlikle pişman olmadık, ilginizi çekerse önceliği oraya verebilirsiniz. K20 ve K21’in ikisini birden gezmek niyetindeyseniz her ikisini de kapsayan bir bilet mevcut, aklınızda bulunsun, durduk yere ikisine ayrı ayrı ücret ödemeyin.
*Frank Gehry eseri binalara göz atılır.
Frank Gehry’i bilmediğinizi sanıyorsanız da emin olun biliyorsunuz… Prag’daki Dancing House, LA’deki Walt Disney Concert Hall, Guggenheim Bilbao, bunların hepsi onun eseri ve şanslısınız ki Düsseldorf’ta da Gehry eseri birtakım binalar görebilmeniz mümkün. Şehrin simgesi diyebileceğimiz Rheinturm yakınlarında yer alan bu binalar “The Gehry Buildings” diye de geçen bu binaların içine girebilmek mümkün mü bilmemekle birlikte yine de bizce dışından görmek üzere oraya gidecek kadar güzeller, kaçırmayınız.
*Königsallee’de şöyle bir dolaşılır.
Şehrin en turistik noktalarından sayılabilecek ve aslında bir alışveriş caddesi olmasına rağmen alışveriş yapmak ile ilgilenmiyorsanız bile ziyaret etmenizde ısrarcı olduğunuz Königsallee ortasından geçen kanalın da etkisiyle “Düsseldorf güzel bir şehir” düşüncesini aklınıza sokacak noktalardan biri. Bu civarda yürüdükten sonra şehir hakkında daha da olumlu bir izleniminiz olacağı garanti gibi.
*Little Tokyo’da güzel bir ramen yenilir.
Düsseldorf ile ilgili beklenmedik bir bilgi: Avrupa’da Japon nüfusunun en yoğun olduğu 3. şehir Düsseldorf’muş? Bu sebeple şehirde bir “Little Tokyo” bölgesi var ve özellikle Japon mutfağını seviyorsanız ya da denemek istiyorsanız bizce gezmek için değilse bile yemek için bu tarafa kesinlikle yolunuzu düşürün. Biz Takumi’de güzel birer ramen yedik ve gerçekten de oldukça lezzetliydi.
Hazır Düsseldorf’ta yeme içmeden konusu açılmışken, bu bölgede olmasa da Düsseldorf geziniz boyunca kahve molası vermek için Coffe, RVTC Rösterei VIER (2 şubesi var) ve Stoak popüler ve sevilen seçenekler. Kahvaltı ve kahveyi bir arada halletmek isterseniz Birdie & Co’ya da gidebilirsiniz.
Düsseldorf Gezi Rehberi: Kısa Kısa
*Genel olarak gezeceğiniz yerlerin biletlerini tek tek sitelerinden girip almakla uğraşmamak, biletlerinizi tek bir yerden kontrol etmek isterseniz şu siteyi kullanabilirsiniz. Aynı zamanda bu sayfadan şehirde katılabileceğiniz rehberli turlara, bulunabileceğiniz farklı aktivitelere de göz atabilir ve yine aynı yerden bilet alabilirsiniz. Biz bazen varlığından bile haberdar olmadığımız aktiviteleri buradan bulduğumuz için gezilerimizden önce burada ne var ne yok mutlaka bi’ bakınıyoruz, ayrıca bazı biletleri sonradan iptal etme hakkı da sunduğu için faydalı olabiliyor, sizin de aklınızda bulunsun.
*Plaklar ilginizi çekiyorsa Hitsville Record Store’a yolunuzu düşürebilirsiniz.
*Düsseldorf’u Christmas döneminde ziyaret edecek olursanız ve Noel pazarlarını gezmek hoşunuza gidiyorsa Düsseldorf’un Christmas marketleri (neden böyle deyince türkü adı gibi oldu) genellikle Altstadt bölgesinde yer alıyor, yani işiniz kolay. Biz şehri bu yönüyle tanımadığımız için burayı toplama bilgiler ile doldurmak istemiyoruz, o yüzden konuya ilişkin yazılmış detaylı bir içeriği şöyle bırakalım, oradan bakarsınız.
*İlginizi çekiyorsa KÖ-Bogen adlı enteresan mimariye sahip bir AVM var. Biz gitmedik ancak şehrin turistik aktiviteleri arasında yer aldığı için söz etmeden geçmek istemedik, mimari olarak ilgi çekici olduğu için göz atılabilir.
*Biz oradayken varlığından haberdar olmadığımız için kendi gözlerimizle göremedik ama Schauspielhaus mimari olarak harika görünüyor, belki yolunuzu düşürmek istersiniz.