Sakız Adası Gezi Rehberi: Komşu Komşunun Adasına Muhtaçtır

Kalktık Arjantin’e, ne bilelim Japonya’ya, Güney Afrika’ya falan gittik, ama canımız komşumuzun burnumuzun dibindeki adalarından birine ilk kez gidiyoruz? Kabul ediyoruz, mantıklı değil… Kapıda vize muhabbetinin de başlamasıyla Sakız Adası gezi rehberi oluşturmak amacıyla çıktığımız bu yolculukta henüz kendimizi plajlara atmak için biraz erken olduğundan (Mayıs ayı, belki sizin için öyle değildir bilemiyoruz) plajlara geleceğe yatırım olarak gidip şöyle bir nedir ne değildir diye baksak da güzel ve bunaltmayan havanın da desteğiyle adanın gezilmedik yerini bırakmadık. Artık yüzmeye mi gidersiniz gezmeye mi bilemiyoruz ama her iki konuda da Sakız Adası gezi rehberimizle arkanızdayız…

Sakız Adası nasıldı diye soracak olursanız sorunuzu çok kısa bir şekilde cevaplayabiliriz, biz çok sevdik. Yunanistan’a gittiğinizde gelen “hem bizim gibi hem de değil” hissini yine yoğun şekilde yaşatan, harika plajları, “her şeyin sonuna Kİ ekleyerek bizim yemekleri çalmışsınız” esprilerine zemin hazırlayan güzel yemekleri (biz bu kültür paylaşımını çok seviyoruz yanlış anlaşılmasın, sadece bu sevgi bu esprileri yapmamıza engel değil…) ve içinde kasıntılıktan eser olmayan ada kafasıyla resmen mutluluk saçan bir yer. Çılgın bir pasaport kontrol sırası ya da yazın yoğun bir turist kalabalığına denk gelmediğiniz sürece Sakız Adası gezisinden keyif almama ihtimaliniz olduğunu sanmıyoruz.

Sakız Adası gezi rehberi detaylarına geçmeden önce işe yarar not: Başka Yunanistan planlarınız varsa tüm Yunanistan gezi rehberlerimize şuradan göz atabilirsiniz, Sakız Adası ve diğer Yunanistan gezilerimizi izlemek isterseniz Instagram profilimize gitmek iyi bir fikir olabilir.

Bu gezide de diğer tüm gezilerimizde olduğu gibi yurt dışında internet kullanımı için bir e-sim uygulaması olan Airalo’yu kullandık, çünkü operatörlerin internet&konuşma paketi ücretlerinden çok daha makul bir fiyata denk geliyor. Ne kadar süre ihtiyaç duyacağınıza göre istediğiniz paketi seçebiliyorsunuz, uygulamaya ve fiyatlara göz atmak için şuraya tık tık. 

Yunan Adalarına Kapıda Vize ile Nasıl Gidilir?

Bulunduğumuz sene içinde tam anlamıyla bir krize dönüşen Schengen vizesi hatta direkt vize başvuru randevusu alma meselesi sebebiyle vize konusunda öfkemizin zirveyi gördüğü bu günlerde vize almak durumunda olmamıza aşırı bozuluyor olsak da tabii ki bu konudan bahsetmeden geçmek olmaz.

Evet, Yunan adalarına kapıda vize ile gidilebiliyor ama hepsine değil (örneğin Mikonos ya da Santorini bu kapsama dahil değil, kapsamı daha çok yakınlarımızdaki adalar gibi düşünebilirsiniz) ve şu küçük detayı göz önünde bulundurmak önemli: KAPIDA VİZE KAPIDA ALINMIYOR. Şaka değil, gerçekten kapıda vize almak için önceden başvuru yapmanız gerekiyor, feribotun oraya gidip USTAM BANA Bİ VİZE ÇEK UZUNUNDAN diyip 20 dakika sonra elinizde içinde minik bir şemsiye olan kokteyl bardağınızla plajda uzanamıyorsunuz yani. Ne kadar süre önceden başvuru yapmanız gerektiği ise hangi kuruluş aracılığıyla başvurduğunuza göre değişkenlik gösteriyor gibi görünüyor, ancak minimum 3-4 gün önceden gibi düşünebilirsiniz, 7 güne kadar yolu var. Sakız Adası gezi rehberi yazdığımız için o örnek üzerinden ilerleyerek işi biraz daha detaylandıralım;

-Kapıda vize başvurunuzu adaya seyahat edeceğiniz feribot firması üzerinden yapabiliyorsunuz. Örneğin Sakız Adası özelinde bu Turyol, Ertürk Lines, Tilos gibi firmalar olabilir. Yunan adalarına kapıda vize almanın ücreti şu an için 80 Euro, genel koşulları başvuruyu yapacağınız firmanın sitesi üzerinden mutlaka kontrol edin çünkü her zaman değişiklik olabilir. 

-Kapıda vize aldığınız zaman bu vize size belli Yunan adalarında 6 gece – 7 Gün kalma olanağı tanıyor ve aldığınız vize yalnızca başvuruda bulunduğunuz ada için geçerli, yani 3 gün Sakız’da 3 gün Samos’ta kalayım ya da ben vizemin 3 gününü kullandım, geri kalan hakkımı sonra başka adaya kullanırım hayat çok süper yaşasınn diyemiyorsunuz. 

-Hangi firma aracılığıyla başvuracaksanız belgelerinizi kargo ile ya da kalkıp giderek aracı firmaya ulaştırmanız gerekiyor. 

*Zaten aktif bir Schengen vizeniz varsa ekstra bir şey yapmanız gerekmiyor, direkt girebiliyorsunuz. Sakız Adası özelinde konuşacak olursak (belki diğerlerinde de öyledir, gitmediğimiz için emin değiliz) kapıda vize alanların ayrı, dümdüz Schengen’i olanların ayrı bir kuyruğu oluyor. Instagram’daki sabit Sakız Adası storylerimizden adaya gidiş sürecimizi izleyebilirsiniz. (bazı yerler çekilemiyordu tabii tutuklanırız lol)

*Adaya giderken hali hazırda Yunanistan vizeniz de olsa kapıda vize ile de gidiyor olsanız her halükarda harç pulu almanız gerekiyor, hatırlatmış olalım. (Feribota binmeden önce oradaki otomatlardan alabilir ya da online halledebilirsiniz)

Sakız Adası Gezi Rehberi: Sakız Adası’na Nasıl Gidilir?

Sakız Adası’na gitmek için önce Çeşme’ye ulaşıyorsunuz, sonrasında Ulusoy Çeşme Limanı’ndan kalkan (ileride adı değişirse falan sadece Çeşme Limanı diye de düşünebilirsiniz) feribotlardan birine biniyorsunuz, konunun özeti bu. Biraz daha detaylarına girecek olursak;

-Zaten hali hazırda vize sorununuz yoksa ya da kapıda vize işlerini hallettiyseniz aslında pek de karmaşık bir şey yok, 1 saat önceden limana gidiyor (daha kalabalık dönemlerde biraz daha önce gitmek daha iyi bir fikir olabilir) harç pulunuzu alıp pasaport kontrolünden geçiyor ve hangi firmadan bilet aldıysanız onun feribotuyla adaya geçiyorsunuz. Arabanızla gidecekseniz 1,5 saat önceden limanda olmanızı tavsiye ediyorlar. 

Sakız adasına gitmek için Turyol, Ertürk Lines, Tilos, Sunrise Tours gibi çeşitli firmalardan birini kullanabilirsiniz. Biz özellikle bir sebebi olmadan Turyol aracılığıyla gittik ve 40 dakika gibi bir sürede Sakız Adası’na ulaştık. Sanıyoruz bunun 20 dakika süren daha kısa bir versiyonu da var, Ertürk Lines’da olduğunu biliyoruz, diğerlerinde de olabilir, seçeneklerinize firmaların sitelerinden göz atarsınız.

-Bizim gittiğimiz dönemde Turyol’un Çeşme’den sabah 9:20 gidiş ve Sakız’dan 18:00’de dönüş şeklinde 2 net seferi vardı ve başka seçenek yoktu. Daha yoğun dönemlerde sefer sayısı artıyor olabilir, bunu da yine gideceğiniz dönemde kontrol etmekte fayda var.

-Adaya ulaştıktan sonra pasaport kuyruğu kapıda vize alanlar ve normal Schengen’i olanlar/vatandaşlar şeklinde ikiye ayrılıyor, siz sizi ilgilendiren tarafa gidiyorsunuz. Eğer Sakız Adası’na arabanızla gittiyseniz pasaport kontrolün ardından ona ilişkin bir belge daha onaylatmanız gerekiyor gibi gözlemledik ama çok da emin olamadık (arabayla gitmediğimiz için yanlış bilgi vermek istemeyiz) dolayısıyla bu kısmı adaya gideceğiniz firmaya bi’ sorabilirsiniz.

Sakız Adası Gezi Rehberi: Sakız Adası’na Arabayla Nasıl Gidilir / Sakız Adası’nda Araba Kiralama

Sakız Adası Yunanistan’ın 5. en büyük adası ve öyle küçük denilebilecek bir ada olmadığı da kesin. Bu sebeple adada arabanız olması kesinlikle büyük avantaj. Adaya direkt kendi arabanız ile ulaşma imkanınız var, ancak Sakız Adası’na kendi arabanızla mı gitmek daha mantıklı yoksa Sakız Adası’ndan araba kiralamak mı, o kısmı bi’ tartışmaya açabiliriz. 

*Kişisel deneyimimizden yola çıkacak olursak biz adaya arabayla gitmedik ve direkt Sakız Adası’ndan araba kiraladık. Çünkü kendi arabamızla gidecek olsak 2 yolcu + arabanın feribot ücreti 240 Euro civarı bir ücrete denk geldi, ki buna bir de yeşil sigorta ücreti eklenecekti. Ancak adada araba kiralama ücreti 2 gün için 75 Euro ile 90 Euro arasında değişiyordu, yani bizim kaldığımız süreyi göz önünde bulundurulunca adadan araba kiralamak daha mantıklıydı. Özetle daha uzun süre kalmak niyetindeyseniz kendi arabanızla gitmek mantıklı olabilir, ancak 1-2 gün gidiyorsanız o zaman araba kiralamaya yönelebilirsiniz gibi bir sonuca vardık.

*Eğer Sakız Adası’nda araba kiralamaya karar verdiyseniz ve özellikle turistik bir sezonda gidiyorsanız araba kiralama işini mümkün olduğunca erken ve online olarak halletmekte fayda var, çünkü araçlar bitiyor. Özellikle otomatik arabalar kapış kapış gittiği için planlarınız suya düşebilir, elinizi çabuk tutsanız iyi edersiniz. Adada Hertz, Avis gibi bilinen araba kiralama firmalarının yanı sıra yine Turyol, Ertürk Lines gibi firmaların da araba kiralama hizmetleri var (ya da orada çalıştıkları bir kurum, neticede sitelerinde bu hizmeti sunuyorlar) bu seçenekler arasından size uyanı tercih edebilirsiniz, biz Ertürk’ten kiralayacaktık ancak kapalı oldukları için Hertz’ten kiraladık, zaten araba da direkt firmanın önünde duruyordu aldık gittik.

*Eğer bizim gibi daha rahat bir dönemde gidiyorsanız ve arabanızı adaya gittiğinizde kiralayacaksanız feribottan inip pasaport kontrolden geçtikten sonra, yani limandan çıkış yapınca sola dönüp yolu takip ederseniz yan yana araba kiralama şirketlerinin bulunduğu noktaya geleceksiniz. (Bu noktada ulan bu ada çok mu çirkin çıkacak diye endişe edebilirsiniz, merak etmeyin, sadece orası öyle) Lokal firmalardan ya da yukarıda saydıklarımızdan birini tercih edebilirsiniz. Adanın yolları genel olarak problemli değil ama içiniz rahat etsin isterseniz sigorta işini de bi’ değerlendirebilirsiniz, ya biri size çarpıp kaçarsa…..

*Eğer Sakız Adası’na arabayla gitmeyi mantıklı bulduysanız aracınızın yeşil sigortası olması gerekiyor. Araç size aitse yeşil sigorta yaptırmanız yeterli, ancak eğer size ait olmayan bir araçla gidiyorsanız noter onaylı yurt dışı çıkış vekaletiniz olması gerekiyor. Bizce yine de gitmeden önce feribot firmasıyla konuşarak belgeleri doğrulayın, bu yazıyı yazmamızın üstüne yeni gelişmeler yaşanabilir, risk almaya gerek yok. Ayrıca araba için ödeyeceğiniz ücretin gideceğiniz arabanın boyutuna göre değiştiğini de hatırlatalım, yazdığımız firmalardan birinde bilet alma sürecinde ilerlerseniz zaten fiyat kıyaslaması yapabilirsiniz. 

*Adada çok fazla benzinci var bu arada, dikkat çekici seviyede hatta, dolayısıyla bu konuda içiniz rahat olabilir, hiçliğin ortasında kalıp kişisel gerilim filminizi çekmeyeceksiniz… Fiyatlar benzinciye göre değişiyor, dolayısıyla yollarda giderken fiyatlara dikkat edecek olursanız benzin alma ihtiyacınız doğduğunda daha makul fiyatlı olanı tercih edebilirsiniz. 

*Ada genelinde yollar büyük ölçüde gayet sorunsuz olsa da merkezde ve bazı köylerde sokaklar gerçekten çok dar, dolayısıyla haritadan yol tarifi alıp direkt ona güvenmeyin, bazen işin içinden çıkılmaz bir hal alabiliyor, bir sokağa arabayla girilmeyeceği hissine kapıldıysanız ama harita girmenizde ısrar ediyorsa haritayı değil hislerinizi dikkate alın…… Buradan bir hayat tavsiyesi bile çıkabilirdi…Derin…

*Son olarak, ada genelinde, plajların ve köylerin civarında ücretsiz otoparklar bol, sokaklarda uygun olan yerlere de park edebilirsiniz. Haritanızda “free parking” şeklinde beliren yerler gerçekten de ücretsiz. Yol kenarına park edecekseniz tabelalara bakmayı alışkanlık haline getirin, özellikle esrarengiz derece boş yerlerde, çünkü bazı yerlere sadece “izni olanlar” park edebiliyor ya da belli saat sınırlamaları oluyor, dili anlamasanız bile ne demek istediğini anlayacaksınız. 

Sakız Adası Gezi Rehberi: Sakız Adası’na Nerede Kalınır?

Sakız Adası’nda nerede kalacağınız aslında tamamen adadan nasıl bir beklentiye girdiğinizle alakalı. Kafa dinlemek istiyorum, sessizlik sakinlik istiyorum diyorsanız köylerde bir yerler tercih edebilir, ben ada merkezinde kalayım, restoranlara barlara yürüyeyim, sarhoşken otelimi aramak istiyorum diyorsanız direkt merkezde yani Chios Town’da kalan otellere bakabilirsiniz. 

Biz yukarıda saydığımız sebeplerden merkezde kalmayı tercih ettik ve otelimizi çook sevdik, şuradan bakabilirsiniz. Otelin bulunduğu konuma ve çok güzel bir avlusu olmasına vurulmuştuk, gittiğimizde bunların yanında bonus olarak odaların genişliği, tipinin güzelliği ve otel sahibinin tatlılığı da bonus olarak geldi. Odada mutfak, çay/kahve makinesi, ne bilelim buharlı düzeleştirici bile vardı, her detay düşünülmüştü ve marketten alışveriş yapıp balkonda oturup keyifli bir kahvaltı yapabilme olanağı bile özellikle uzun kalacaksanız çok güzel hissettiriyor, bizce kesinlikle burda kalabilirsiniz, direkt bizim odada kalmak isterseniz 8 numaralı odaydı. Otele feribottan inince yürüyerek ulaşabilirsiniz ve 300 m uzaklığında ücretsiz otopark olduğunu da ekleyelim. 

Biraz daha merkez dışında kalmak, daha sakin bir tatil geçirmek isterseniz şurası çok övülmüştü, ilginizi çekiyorsa ona da bi’ göz atarsınız.

Sakız Adası Gezi Rehberi: Sakız Adası’nda Gezilecek Yerler

Sakız Adası’na yazın gitmeseniz bile adada yapabileceğiniz pek çok şey var, buyrun size küçük bir ada olmamasının bonusu… Ada Orta Çağ köyleri ile dolu, Pyrgi gibi daha önce gördüğünüz hiçbir köye benzemeyen bir köyü var, hatta bir adadan beklemeyeceğiniz sayıda müzesi de. Dolayısıyla yazın denize girmek ve yemek harici birçok aktiviteye de girişebilir, yaz aylarında gitmiyorsanız da turist aktivitelerine girişmek üzere gidebilir, 2-3 günü rahatlıkla dolu dolu geçirebilirsiniz. Sakız Adası’nda gezilecek yerlerden şöyle bir bahsedecek olursak;

*Adanın “Chios Town” olarak geçen merkezi tam olarak feribottan indiğinizde ulaştığınız yer. Sahil şeridinde yan yana bir sürü mekan, tanıdık bir görüntü, son derece “aaa aynı bizz” bir ortam. Buradaki sokaklardan birinden aralara dalarak adayı keşfe başlayabilirsiniz, zaten aşağıda yazacağımız bu civarda olan mekanlar da sokakları keşfetmenize vesile olacak. Orta Çağ döneminden kalma bir kale, Arkeoloji Müzesi, Denizcilik Müzesi, Osmanlı döneminden kalma bir camii merkezde ziyaret edebileceğiniz/görebileceğiniz bazı yerler. 


*Pyrgi köyü adada en ilgimizi çeken köy oldu, eminiz siz de daha önce böyle bir köy görmemişsinizdir, ordaa bir köy vaar uzaakta’daki köy kesinlikle bu köy olamaz…Bu köyün özelliği köy evlerinin üzerinde “xysta” adı verilen bir teknikle uygulanmış geometrik şekiller olması. Telefonla konuşurken kağıda karaladığınız şekillerin koca bir köye kazınmış hali şeklinde özetleyebileceğimiz bu ilginç yeri kesin görmeniz lazım, sınırlı süreniz varsa önceliği buraya verin.

*Mesta, adanın en turistik ikinci köyü diyebiliriz. Burası Orta Çağ döneminden kalma köyler arasında en iyi şekilde korunmuş olan köy ve labirent gibi sokaklarını gezmek gerçekten de enteresan ve hoş bir deneyim, kendinizi film setinde hissediyorsunuz tanımı buraya uygulanabilir. Meydanı ve civar sokaklarını baz alarak burayı da turlayabilirsiniz. Mestousiko adlı şarabı da buradaki mekanlardan birinde deneyebilirsiniz. 

*Pyrgi yakınlarındaki yine güzel bir orta çağ köyü olan Olympoi (ilginizi çekiyorsa Olympoi Mağarası da gezilebilir), seramikleriyle ünlü küçük ve tatlı Armolia köyü (meydan tabelalarını baz alarak merkezini bulabilirsiniz), hayalet köy olarak bilinen büyük ölçüde terk edilmiş Anavatos (bir tek bunu görme imkanımız olmadı) ve diğer söz ettiğimiz köylerin aksine deniz kenarında yer alan bir balıkçı köyü olan Lagada’yı da listenize ekleyebilirsiniz ancak bizce önceliği Pyrgi ve Mesta’ya verin. 

*Bahçesinde Perivoli adlı tatlı bir kafesi de olan Citrus Museum ve mimarisinin de hoşunuza gideceğini tahmin ettiğimiz Mastic Museum merkezde olmayan ve araçla gitmenin mantıklı olacağı iki hoş müze. Mastic Museum çoğu müzenin aksine Pazartesi değil Salı günleri kapalı, aklınızda bulunsun. (Yine gitmeden bi’ kontrol edin tabii değişir falan)

*Nea Moni Manastırı adada gezebileceğiniz turistik noktalardan, biz ziyaret etmediğimiz için ekstra bir bilgi veremiyoruz, artık giderseniz biz sizden öğreneceğiz…

Sakız Adası Gezi Rehberi: Sakız Adası’nın En Güzel Plajları

Gezmek değil yüzmek istiyorum sus artık!!11 diyenler, susmayacağım!! Sakız Adası’nda o kadar güzel ve bol plaj seçeneği var ki buraları size övmeden susamam…. Gerçekten de özellikle Çeşme gibi pek çok açıdan yazın sapıtan bir noktadan bu adaya geçince durum daha da manidar bir hal aldı, çünkü Sakız Adası’nda Çeşme’nin tam tersi bir durum söz konusu. Saçma sapan fiyatlı beachler, abuk subuk fiyatlar, plaja 8 kilo makyajla gitmeler yok (isteyen gitsin bu arada ya ben buna laf edilmesine de gıcığım, kime ne di mi), normal insan gibi sakin sakin denize girebilmeniz, plajdan faydalanabilmeniz için yapılmış hasret kaldığımız türden yerler var. Bu açıdan komşuyu fena kıskandık, umuyoruz bir gün ülkemizde de aynı huzur seviyesinde denize erişebiliriz.

Sakız Adası plajlarını şöyle bir özetleyecek olursak;

*Agia Dynami: Adanın en popüler ve sevilen plajlarından biri. Çok büyük bir plaj değil, herhangi bir tesis de yok ancak suyu gerçekten mükemmel, çok rüzgarlı olmayan bir gününe denk gelirseniz bizce çok seversiniz. Arabanızı ücretsiz park edebileceğiniz yeri var.

*Mavra Volia: Adanın volkanik taşlardan oluşan İzlanda’dan hallice (abartı beklentiyle gitmeyin tabii yine) plajı. Giderken deniz ayakkabısı götürmekte fayda var, otoparkı ve sezonda kantin gibi bir yeri mevcut. Tesis, şezlong vs. yok.

*Glaroi: Tepeden görüntüsü ile “kendimi hemen denize atmazsam öleceğim” hastalığına yakalanmanıza sebep olacak Glaroi, adanın bir diğer çok sevilen plajı, arabayla merkeze 15 dakika civarı bir uzaklıkta. Beach bar, şezlong&şemsiye var, arabanızı yukarıda bırakıp çok zorlu olmayan bir yoldan aşağı iniyorsunuz. Olur da kalabalıksa merkezden buraya kadar giderken herhangi bir tesis olmayan 1-2 güzel koya daha denk geldik, onlar da değerlendirilebilir.

*Komi: Etrafında işletmeler olan, gördüğümüz kadarıyla çocuklu ailelerin de sık tercih ettiği, tıpkı diğerleri gibi herhangi bir giriş ücreti vs. olmayan rahat ortamlı bir plaj. Kalamoti Köyü’nden geçerek ulaşıyorsunuz ve ücretsiz otopark da var.

*Agina Fotini: Hemen yanında işletmelerin/kafelerin de olduğu bir başka sevilen plaj, herkes kendi şemsiyesini getirmişti, plajla ilişkili herhangi bir tesis yoktu, belki yazın daha farklı oluyorsa bilemiyoruz tabii, siz yine hazırlıklı olun.

*Karfas: Merkeze en yakın plajlardan, dolayısıyla kalabalık olma ihtimali en yüksek olanlardan birisi. 

*Vrouloudia, Lithi, Trachili, Avolonia, Apothika gidemediğimiz ama aklımızın kaldığı plajlar, belki siz gitmek istersiniz diye yazmadan geçmek istemedik.

*Plajlarla ilgili anlattığımız şeyler sezona göre değişkenlik gösterebilir veya komple değişebilir, yaz dönemi kapıda vize uygulamasının da etkisiyle çılgın kalabalıklar ortaya çıkabilir, tesis olan yerdeki tesis kapanabilir, sonra vay siz şöyle dediniz ama böyle çıktı diye küsmezsiniz di mi……

Sakız Adası Gezi Rehberi: Sakız Adası’nda Yeme İçme

Evet, Sakız Adası Gezi Rehberi dedik ama Sakız Adası’nda yeme içme konusuna girmeden rehberi bırakıp gidecek halimiz yok tabii… Hemen ışık hızında konuya girererek yine madde madde ilerliyorum;

*Biliyorsunuz ki sevgili komşularımız kahvaltı meselesini bizler kadar sallamıyor. Kendileri bilir, onların kaybı…. Bu açıklama sizi başka ülkede market alışverişi yapma keyfine varıp kaldığınız yerin mutfağında kahvaltı hazırlamaya itmiyorsa biz yine yanınızdayız. Vupalu ya da Piperoriza’da orta seviye kahvaltılar yapabilir, kahvaltı istemiyorsanız da kahve içmeye gidebilirsiniz. Citrus Museum’un kafesi Perivoli de bayağı tatlı, oraya da kahvaltı için gidilebilir, hatta diğerlerinden daha iyi bir kahvaltı ihtimali söz konusu olabilir. Yine de kahvaltı konusunda beklentileri çok yükseltmeyin. Son olarak kahve için deniz kenarındaki KARDEŞLER 5 tadında isimli My Cafe 2 adlı mekanda da “#coffeewithaview” heştegli bir kahve içebilirsiniz.

*Akşam bir şeyler içmek için bizde “heee demek herkes buradaymış” etkisi yaratan Kubrick’e gidebilirsiniz, eğlenceli ve güzel müzikler de çalan bir bar, biraz BANGIR BANGIR FRANZ FERDINAND ÇALIYOR yeri ama nolmuş rakınkok övüp nostalji yaparsınız. -yaşımızı belli eden bir şeyler yaşandı di mi şu an-

*Sueno ve 44 Bar&Coffee adlı mekanlar günün her saati ağzına kadar dolu, günün herhangi bir saatinde mola vermeye gidebileceğiniz yerler. Büyük özellikleri yok, deniz kenarındalar, canlılar ve içki ya da kahve ne istiyorsanız içebilirsiniz. Muhtemelen deniz kenarında oldukları için popülerler ama sırf insan gözlemlemek için bile mola yeri olarak değerlendirilebilirler.

*Öğlen için adanın merkezindeki en sevilen yer To Kechrimbari. Sahipleri GELİRSEN GEL GELMEZSEN BANANE LAN tadındalar ama bilirsiniz ki böyle yerler hep daha çok tutar, azarlanmaktan hoşlanılması durumu araştırılmalı. Denemek isterseniz 12:30 – 16:00 arası açık, rezervasyon yapsanız çok iyi olur, sonra 14:00’te gidersiniz yemek bitti derler öylece kalırsınız.

*Deniz kenarındaki Roussiko adlı mekanda yediğimiz her şey gayet lezzetliydi, porsiyonlar devasaydı, hayatımızda ilk kez meze bitiremediğimiz bir anımız oldu. Bu kordon diyebileceğimiz civarda yan yana birçok restoran var, standartlarının birbirinden çok farklı olduğunu da sanmıyoruz, zaten herkes bir başkasını övüyor, dolayısıyla orada yer bulamazsanız da civarındakilerden birini seçebilirsiniz. Yine merkezde olan ama bizim gidemediğimiz Vradipus da bir seçenek olabilir. 

*Sakız Adası Gezi Rehberimiz için adanın dört bir yanını dolaşsak da listelediğimiz, önerilen her restoranı deneyecak zamanımız olmadı, gezinin 1 günü de resmi tatile denk gelince bazı yerler kapalı çıktı. Yine de ada genelinde övülen/önerilen bazı yerleri de buraya bırakalım, denemelik seçeneğiniz olsun; Agyra, Pantoukios, Hotzas Tavern, O Passas ve To Asteri.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir