Budapeşte Gezi Rehberi: Gündüz Efendi, Gece Çılgınlık!

Budapeşte Gezi Rehberi

Budapeşte’ye ikinci, Orta Avrupa’ya 2002. gezimizin ardından artık emin olduğumuz bir takım şeyler var. Birincisi, bu dünyada Orta Avrupa’nın hava durumu kadar dengesiz çok az şey vardır. (Birimiz bu sebepten ötürü Budapeşte’te AŞIRI hastalandı, ondan yola çıkarak söylüyoruz) İkincisi, Budapeşte kadar gecesi ve gündüzü farklı bir şehir daha görmedik. Hmm biraz da müze gezeyim, aa şurada da bir kilise varmış, oo Budapeşte’nin tarihi de devmiş falan derken hava bir kararıyor, ortam bir değişiyor, millet bir sokaklara dökülüyor ki, ne olduğunuzu şaşıyorsunuz. Partilemek için doğmuş binlerce insan sanki gündüz hep beraber bir yerde saklanıyormuş da gece bir anda sokaklara salıverilmiş gibi acayip bir hal. Hele Sziget Festival dönemine denk geldiyseniz zaten mum ışığında romantik yemek yemeye diye çıktıysanız bile gece 3’te KANKA BURADA DÖNER BULUR MUYUZ DERSİN arayışında hafif bir yalpalama halinde, ayyaşlığa beş kala bulabilirsiniz kendinizi, valla dedenizi bile yoldan çıkarır. Tabii biz Budapeşte gezi rehberi vaat ettiğimiz için aşağıda size Budapeşte’de gezilecek yerler falan anlatacağız korkmayın. Olaya böyle hard core girince sanki anlatmayacakmışız da direkt partilemeye yönlendirecekmişiz gibi oldu. O kısmı için sizi şuraya ve şuraya alalım, hiç yormayalım.

Lafı uzatmadan, karşınızda Budapeşte Gezi Rehberi!

Budapeşte Gezi Rehberi: Budapeşte’ye Ne Zaman Gidilir?

Arkadaşları gaza getirdiniz, biricik birtanecik en süper OitheBlog’unuzun Budapeşte gezi rehberi yazısını okudunuz ve Budapeşte’ye gitmeye hazırsınız, ucuz uçak bileti aratılmaya başlandı, her şey iyi gidiyor gibi. Peki ama Budapeşte’ye ne zaman gidilecek, o izinler hangi tarihe alınacak, kaç gün kalınacak? Siz zannediyorsunuz ki ailenizin blogu OitheBlog şimdi size nokta atışı bir öneride bulunacak. Söz konusu Budapeşte gibi bol etkinlikli, her mevsim ayrı güzel bir şehir olunca işler ne yazık ki öyle kolay olmuyor. Ama tabii ki sizi yarı yolda bırakmayacağız, gönlümüz el verir mi? Gelin hep beraber Budapeşte’ye ne zaman gidilir konusuna parmak basalım, bu işi el birliğiyle çözelim.

Yaz: Bu yazıyı sıcaktan buhran geçirerek yazmanın verdiği yetkiye dayanarak izninizle Budapeşte’nin yaz aylarından biraz şikayet ederek girizgah yapacağız. Eğer şehir keşfi yapmaya gidiyor, “bana hava durumu koymaz, ben şehrin her yerini karış karış yürürüm, manzara için tepelere tırmanmak benim için çocuk oyuncağı” diyorsanız, bir daha düşünün. Çünkü 38 derecede, güneşin altında bunu yapmak pek kolay olmuyor. Ama bu her yaz gününün bu şekilde geçtiği anlamına da gelmiyor. Şöyle ki, Budapeşte bizim bugüne kadar deneyimlediğimiz en dengesiz hava durumlarından birine sahip. Ağustos’un ortasında gerçekleştirdiğimiz Budapeşte seyahatinde 18 derece de, 38 derece de görmemiz gibi absürd bir durum yaşamamızdan bahsediyoruz. Dolayısıyla bu aylarda gitmeye karar verirseniz her hava koşuluna uygun kıyafet götürmenizde fayda var.

Macaristan Devlet Opera Binası

Budapeşte Gezi Rehberi

Kış: Avrupa’nın en soğuk ülkelerini (bkz: İskandinav ülkeleri) ısrarla kış aylarında gezmiş olmamızdan mıdır bilemiyoruz ama biz sanırsak soğuklarda gezmeye bağışıklık kazanmış olabiliriz. Özellikle yaz sıcaklarında keşif yapmaya çalıştıktan sonra anladık ki biz resmen kış aylarına karşı da hiç boş değilmişiz! Olmayacak iş değil, bizce şehrin diğer aylara göre çok daha az turistik ve sakin olmasından faydalanarak kış aylarında da bir Budapeşte gezisi fikrini değerlendirebilirsiniz.

İlkbahar & Sonbahar: Ben gezilerimde hava durumu konusunda garantici davranırım diyorsanız sizi direkt Budapeşte gezisini ilkbahar ya da sonbahar aylarında yapmaya davet ediyoruz. Hava durumunun daha insancıl, kalabalığın daha az, fiyatların daha uygun olduğu bir dönem arayışı içindeyseniz direkt bu ayları değerlendirebilirsiniz.

Sziget Festival

Budapeşte Etkinlik

Budapeşte Etkinlikleri

Budapeşte’ye ne zaman gidilir sorusunu düşünürken farkında olmanız gereken bir gerçek var. (biliyorsanız bile hatırlatmış olalım) Ağustos ayında Budapeşte’de dünyanın en popüler müzik festivallerinden biri olan Sziget Festival gerçekleşiyor. Biz bu sene gezimizi Sziget Festival’a denk getirerek hem şehri keşfetmek hem de festivale gitmek üzere bir Budapeşte planı gerçekleştirdik. Sziget Festival Budapeşte’ye gitmek için başlı başına bir sebep olabilir, ancak eğer bu dönem gitme fırsatınız yoksa ve hazır gidiyorken gezimi başka bir etkinliğe denk getireyim diyorsanız Pegasus’un etkinlik takvimine göz atabilirsiniz. Gittiği her destinasyonda etkinlik kovalayan, etkinlikleri baz alarak seyahat planı oluşturan bir ikili olarak böyle bir takvim olması gerçekten inanılmaz kolaylık. Eğer arkadaşlarla seyahat planına giriştiyseniz ama nereye gideceğinize karar veremiyorsanız takvime göz atarak o ay hangi şehirde ne gibi etkinlikler var hepsine göz atabilirsiniz.

Gozsdu Udvar

Budapeşte Gezi Rehberi: Budapeşte’de Konaklama

Budapeşte’de nerede kalınacağına karar vermek öyle pek de zor bir mesele sayılmaz, herkes sakinliğini korusun. Çünkü şehir pek büyük değil ve oradan oraya koşuşturmanızı gerektirecek çok fazla bölgesi yok. Bu noktada şunu hatırlamanızda fayda var, Tuna Nehri Budapeşte’yi Buda ve Peşte olarak ikiye ayırıyor. Nehrin bir tarafı, Buda Kalesi’nin de olduğu, daha yüksek bir noktada kalan Buda tarafı. Peşte tarafı ise daha düzlük ve yaşamın, gece hayatının, restoranların, eğlencenin daha aktif olduğu bir bölge. Her iki tarafta da keşfetmek isteyeceğiniz turistik noktalar var. Ancak Peşte tarafında çok daha fazla vakit geçireceğinizi ve burada konaklamanın hayatınızı çok daha kolaylaştıracağını söyleyebiliriz.

Budapeşte 7. Bölge

Budapeşte’de gezilecek yerler kısmında daha detaylı bahsedeceğiz ama, Budapeşte’de kafelere, barlara, restoranlara, gece hayatına yakın bir noktada konaklamak istiyorsanız sizin için nokta atışı olacak bir önerimiz var: Budapest VII, yani 7. Bölgede konaklamak. Burası Budapeşte’nin en popüler bölgelerinden biri ve şehrin turistik noktalarına yürüyerek ya da toplu taşımayla kolayca ulaşabileceğiniz bir yer. Biz bu bölgenin en kalabalık noktalarından biri olan ve birçok restoran&bar kapsayan Gozsdu Udvar’da (Bu arada Udvar avlu demek) Mango Aparthotel’de kaldık. Lokasyon olarak çok iyi, daireler eh şeklinde bir yorum getirebiliriz. (tuvaletimizi su bastığı gerçeğini görmezden gelemeyiz) Ayrıca dediğimiz gibi burası çok kalabalık ve hareketli bir yer olduğundan hem dairelerin bulunduğu binada hem de avluda gecenin geç saatlerine kadar bayağı gürültü oluyor, eğer bunu sorun ediyorsanız direkt es geçin deriz. Eğer bizim kaldığımız yerde kalmayacaksanız da şu bölgede otel araması yapmak en mantıklı seçenek, başka bir alternatif arayışına girmenize gerek yok, direkt o linkteki otellerden istediğinizi seçip o civarda konaklamanızı öneririz.

Budapeşte Ulaşım

Budapeşte’te Ulaşım & Budapeşte Havaalanı’ndan Şehre Nasıl Gidilir?

İstanbul’dan Budapeşte’ye direkt uçuşlar yaklaşık 1 saat 45 dakika sürüyor. (evet İstanbul içinde bir yere ulaşmaya çalışmaktan çok daha kolay ve hızlı olduğunun biz de farkındayız). Tamam buraya kadar gayet kolay. Sonrasında Budapeşte Havaalanı’ndan şehre nasıl ulaşabileceğiniz konusuna değinelim. Budapeşte Havalimanı şehir merkezine yaklaşık 20km uzaklıkta. Şehre ulaşım için ise şöyle birkaç seçeneğiniz var:

*Taksi ile Şehre Ulaşım: Taksi ücretini birkaç kişi kırışabilme şansınız varsa başka seçenekleri çok da zorlamanın alemi yok bizce. Taksi şehir merkezinde gideceğiniz noktaya göre yaklaşık 20-25 Euro civarı bir şey tutuyor. Havaalanından çıktığınızda karşınızda göreceğiniz taksi standına nereye gideceğinizi söylüyorsunuz, onlar size tahmini ücretle birlikte hangi taksiye bineceğinizi söylüyorlar. Tahmini ücret trafik durumuna göre bir tık değişkenlik gösterebiliyor, ancak aşağı yukarı yazan tutar olacaktır. Bu arada havaalanında para bozdurmak istemezseniz (ki istememelisiniz, burada bayağı kazıklanıyorsunuz) taksiler Euro kabul ediyor, aklınızda bulunsun.

Budapeşte Bütçe

*Minibus ile Şehre Ulaşım: Havaalanından şehir merkezine gitmek için değerlendirebileceğiniz bir başka seçenek de miniBUD olarak geçen minibus. Havaalanı çıkışındaki stantlarında rezervasyon yapabiliyorsunuz, ücreti tek yön 16 Euro gibi bir şey. (gidiş dönüş rezervasyon yaparsanız bir tık daha uyguna geliyor sanırsak). Bu shuttle sizi şehirde oteliniz de dahil istediğiniz noktaya götürüyor. Ancak doldukça kalktığı ve insanların gideceği yere göre durarak ilerlediği için biraz daha uzun sürebiliyor, aklınızda bulunsun. (bu arada onlar da Euro kabul ediyor)

*Toplu Taşımayla Şehre Ulaşım: Toplu taşımayla şehre ulaşmak istiyorsanız havaalanından kalkan 200E numaralı otobüsü kullanabilirsiniz. Bu otobüsle en yakın metro istasyonu olan Köbanya- Kispest’e gidebilir ve sonrasında metroyla şehir merkezinde istediğiniz noktaya ulaşabilirsiniz. Toplu taşıma biletlerini otobüsün içinde değil de havaalanından alırsanız daha uyguna geliyor, ücreti bilet başına 350 Forint, yani 1 Euro gibi bir şey. Metroyu da kullanacağınız için toplamda 2 bilet almanız gerekiyor, yani her toplu taşıma için 1 bilet gibi düşünün.

*Havaalanından şehre ulaşımla ilgili daha fazla detaya şuradan ulaşabilirsiniz.

Budapeşte Toplu Taşıma

Budapeşte Toplu Taşıma Sistemi & Budapeşte İçinde Ulaşım

Eğer bizi bir süredir takip ediyorsanız ve gezi rehberlerimizi okuyorsanız Budapeşte şehir içi ulaşım konusunda size nasıl bir öneriyle geleceğimizi az çok tahmin ediyor olabilirsiniz. Eveet doğru bildiniz; yürüyerek! Merak etmeyin, Budapeşte birçok yere yürüyerek kolay bir şekilde gezebileceğiniz şehirlerden. Şehir merkezi dışında kalan birkaç noktaya da toplu taşımayla ulaşmak bayağı kolay. Şehirdeki toplu taşıma sisteminde metro, tramvay, otobüs, troleybüs, füniküler, allah ne verdiyse var. Şehir içindeki ulaşım için şu bilet seçeneklerinden birini değerlendirebilirsiniz.

Tek seferlik bilet: 350 Forint

Günlük ulaşım bileti: 1650 Forint

10-bilet kombinasyonu: 3000 Forint

Budapest Card: Bu konuyu aşağıda detaylandıracağız.

Budapeşte Gezisi

Budapeşte’nin Para Birimi Nedir? & Budapeşte’de Para Bozdurma Meselesi

Yukarıda yazdığımız ücreti Forint olarak yazmamızdan da anlaşılacağı üzere Budapeşte’nin para birimi Forint, yani Euro değil. TEKRAR EDİYORUZ, EURO DEĞİL, KOŞUN! Evet Euro kullanmayan Avrupa ülkeleri Euro kullanan Avrupa ülkelerine göre daha uygun fiyatlı olabiliyor genellemesi bizim tecrübelerimize göre doğru kabul edilebilir. Ancak bu yeni bir para birimine alışmanız ve para bozdurmak zorunda olmanız anlamına geldiği için bazen sıkıntılı olabiliyor. Merak etmeyin, OitheBlog sizi anneniz kadar düşündüğü için bu konuya da parmak basacağız.

Öncelikle her yazıda ısrarla belirttiğimiz ve muhtemelen birçoğunuzun da bildiği gibi havaalanında para bozdururken bayağı kazıklanıyoruz. Bu sebeple eğer mümkünse havaalanından şehre ulaşım kısmında Euro kullanmanız ve paranızı şehir merkezinde bozdurmanız çok daha mantıklı olur. Eğer bir noktada Forint’e sıkışırsanız (forinte sıkışmak ne ya sdfsd) şehirdeki birçok mekan Euro da kabul ediyor, aklınızda bulunsun. Tabii normal kura göre bir tık daha düşük bozuyorlar ama para üstünü Forint olarak veriyorlar. Aklınızda bulundurmanız gereken bir başka detay ise şehir merkezindeki döviz bürolarının komisyon alıyor olması. Yani paranızı her bozdurduğunuzda tutara göre belli bir komisyon alıyorlar. Dolayısıyla olabildiğince az kez para bozdurmanız daha avantajlı olur.

Budapeşte Gezi Notları

Budapeşte Pahalı Mı?

Eveet, geldik zurnanın zırt dediği yere, muhtemelen birçoğunuzun Budapeşte gezi rehberi yazımızda en çok merak ettiği sorulardan  birine. Gizemlilik yaratmadan, lafı dolandırmadan direkt konuya geçiş yapalım. Budapeşte tam bir orta seviye pahalılıkta diyebiliriz. Birçok Avrupa şehrine kıyasla daha uygun kabul edilebilir ama bu tabii şehirde ne kadar aktif olacağınıza, ne kadar partileyeceğinize göre büyük ölçüde değişir. Yani o “aaaabi Budapeşte çok ucuz” diyen arkadaşlara çok da kapılmamak lazım, orta seviye. Konuya daha da açıklık getirmek adına oradaki harcamalarımızdan birkaç örnekle gelelim:

*Üçüncü dalga kahvecide alengirli latte vb. kahve: 500-700 Forint
*Popüler bir restoranda yemek (içkili, başlangıçlı, çılgın yemek): 3500-5000 Forint (kişi başı)
*Lokal bira: 350-700 Forint (büyüklüğüne göre değişiyor, DEV olanları var)
*Popüler bir barda kokteyl: 1000-1600 Forint
*Yumurtalı, kruvasanlı, portakal sulu güzel kahvaltı: 1500-2500 Forint (kişi başı)

Eğer şehirde keşfedeceğiniz turistik noktaları bir tık daha uyguna getirmek niyetindeyseniz müzelere ve bir takım turistik noktalara ücretsiz giriş ya da indirim kapabileceğiniz ve toplu taşımayı sınırsız bir şekilde kullanmanızı sağlayan Budapest Card’ı satın alabilirsiniz. Kartın 24, 48, 72, 96, 120 saat şeklinde farklı seçenekleri var. İsterseniz internetten (sanırız internetten alınca bir tık daha ucuza geliyor) ya da havaalanında ve şehrin birkaç farklı noktasında bulunan Budapest Info Point noktalarından satın alabilirsiniz. Nerelerde geçerli olduğuna dair daha detaylı bilgi için şuraya tık tık.

Budapeşte Gezi Rehberi: Budapeşte’de Gezilecek Yerler

Chain Bridge

Chain Bridge (Szechenyi Lanchid)

Budapeşte’de gezilecek yerler listesine Buda ve Peşte bölgelerini birbirine bağlayan, şehrin ilk taş köprüsü olan Chain Bridge, yani Zincir Köprü’yle başlıyoruz. Eğer köprüye Peşte tarafından çıkacak olursanız karşınıza alacağınız manzara Buda ve gördüğünüz yapılar çok yüksek ihtimalle Buda Kalesi (Türkçede Budin Kalesi olarak da geçiyor) ve civarı olacak. Hem yürüyerek hem de araçla geçebileceğiniz Zincir Köprü, ilk olarak 1800’lü yıllarda yapılmış, 2. Dünya Savaşı’nda büyük ölçüde yıkılması üzerine 1900’lerin ortasında tekrar inşa edilmiş. Evet Budapeşte’nin sembollerinden biri olan köprüden de bahsettiğimize göre turistik görevlerimizi yerine getirmeye devam etmek üzere yolumuzu Buda’ya çeviriyoruz!

Buda Kalesi

Budapeşte Kale

Buda Kale Bölgesi

Hellö Buda. Zincir Köprü’yü geçtik ve Buda’ya ulaştık. Bu civarda biraz vakit geçirmek isteyebilirsiniz, zira bölgenin kapsamında gezebileceğiniz birçok nokta mevcut. İlk durağınızı köprünün hemen karşısında yer alan füniküler olarak belirleyebilirsiniz çünkü kalenin bulunduğu nokta biraz tepede kaldığı için buraya en kolay fünikülerle çıkılıyor. (ücreti tek yön 1100, gidiş-dönüş 1700 Forint) İsterseniz yürüyerek de çıkabilirsiniz tabii, o kararı size ve cesaretinize bırakıyoruz.. Tepeye ulaştığınızda kale bölgesine ulaşmış oluyorsunuz, “buralar eskiden bizimmiş yeaaa” muhabbetlerini çevirmek isteyen varsa tam yeri. Evet Osmanlı Devleti 1500’lü yıllarda Buda’yı fethetmiş ve 150 yıla yakın bir süre şehirde hüküm sürmüş. Sonrasında yamuk dudaklı Habsburglar’ın eline geçen Buda Kalesi’nde 1700’lü yıllarda bugün de bölgede görebileceğiniz dev bir saray inşa edilmiş. Bölgede gezebileceğiniz noktaların bazılarından da bahsetmeden geçmeyelim.

*Macaristan Ulusal Galerisi: Sarayın kapsamında bulunan ve Gotik, Rönesans, Barok gibi birçok farklı dönemden önemli Macar ve uluslararası eserler barındıran bir sanat müzesi. Pazartesi günleri kapalı, giriş ücreti 1800 Forint.

*Budapeşte Tarih Müzesi: Aynı şekilde sarayın kapsamında bulunan, Macaristan ve Budapeşte’nin tarihi hakkında bilgi edinebileceğiniz, detaylı sergiler barındıran bir müze. Pazartesi günleri kapalı, giriş ücreti 2000 Forint.

Fisherman's Bastion

*Fisherman’s Bastion (Balıkçı Tabyası): Budapeşte’nin tepeden manzarasını görmek istiyorsanız bu beklentinizi karşılayacak yerlerden biri kesinlikle burası. Hatta manzara için şehirdeki en popüler noktalardan biri diyebiliriz. (bkz. ortamdaki Asyalı turistlerin heyecanı) Geçmişte bu bölgeyi koruyan balıkçıların anısına bu ismin verildiği söyleniyor. Zaten tabya ne demek biz de bilmiyoruz. Neyse. Bu arada birçok insan manzara için yapının içine girse de aslında yanında bulunan balkonlardan da gayet aynı manzarayı yakalayabiliyorsunuz, bizce içine girmenin pek de bir alemi yok.

*Matthias Church: Balıkçı Tabyası’nın yanında tepesi halıyı andıran güzeller güzeli gotik yapı ise Matthias Kilisesi. Kilisenin tarihinin 1000’li yılların başına dayandığı ve Osmanlı işgalinde yaklaşık 150 yıl bir cami olarak kullandığı biliniyor. Kilisenin içini gezmek isterseniz ücreti 1500 Forint.

*Uri Utca: Üzerinde bulunan evlerin mimarisi sebebiyle kale bölgesinde en dikkat çeken sokaklardan biri. Civardayken bir göz atılabilir.

Hospital in the Rock

*Hospital in the Rock: Bölgedeki en değişik noktalardan biri de “Nükleer Sığınak” olarak bilinen Hospital in the Rock Müzesi. Burası kale bölgesinin yer altına yapılan ve toplamda 10km uzunluğunda tüneller kapsayan bir mağara. Özellikle 2. Dünya Savaşı’nda sığınak olarak kullanılan alanda sonrada gizli bir hastane de inşa edilmiş ve günümüzde müzeye dönüştürülerek ziyarete açılmış. Mağarayı sadece tur rehberi eşliğinde gezebiliyorsunuz, oldukça basık ve kaybolma olasılığınızın yüksek olduğu bir yer olduğu için Migros’ta kaybolunca paniğe kapılan 4 yaşında çocuk muamelesi yaparak tek başınıza gezmenize izin vermiyorlar. Tur yaklaşık 1 saat sürüyor ve ücreti 4000 Forint. Hangi saatler İngilizce tur olduğu güne göre değişkenlik gösterebiliyor, daha detaylı bilgi için sitelerine göz atabilirsiniz.

Budapeşte Şehir Parkı

Varosliget (Şehir Parkı)

Buda tarafınaki turistik görevlerimizi yerine getirdiğimize göre artık Peşte’ye doğru inmeye hazırız. Buda Kalesi’nden sonra birçok gezilecek noktayı bir arada bulabileceğiniz bir başka yer ise Varosliget, yani şehir parkı. Budapeşte’nin ana caddelerinden biri olan Andrassy caddesinden kaptırıp giderseniz (eğer yürüyerek gidecekseniz biraz fazla kaptırmanız gerekebilir) bu noktaya ulaşmış oluyorsunuz. İşlevi sadece çimlerde bayılıp, keyif yapmanın ötesine geçen parkta gezebileceğiniz şöyle birkaç nokta mevcut: Kahramanlar Meydanı, Tarım Müzesi, Szechneyi Termal Havuz, Güzel Sanatlar Müzesi, Modern Sanat Müzesi..Şimdi onlardan detaylı bir şekilde bahsedeceğiz tabii.

Kahramanlar Meydanı

Hösök Tere – Kahramanlar Meydanı

Varosliget Parkı’nın ana girişi olan Hösök Tere, yani Kahramanlar Meydanı Budapeşte’nin, hatta Macaristan’ın en popüler simgelerinden biri. 1896 yılında Macaristan’ın var oluşunun 1000. Yılını kutlamak adına yaptırılan anıtta Macar tarihinde önemli yerler edinmiş insanların heykeli bulunuyor.

Museum of Fine Arts

Meydanı karşınıza aldığınıza solda göreceğiniz ve muhtemelen karşısında “ne güzel binaymış” diyeceğiniz yer Güzel Sanatlar Müzesi oluyor. Kendileri 2018 yılının ortasına kadar tadilatta olduğu için kapalı, dolayısıyla hakkında çok da detaylı bilgiye sahip değiliz. Bir önceki Budapeşte ziyaretimizde de burayı gezememiştik, lanetliyiz galiba. Neyse, yine de civardayken binaya göz atmayı unutmayın.

Budapeşte Kunsthalle

Kunsthalle – Mücsarnok

Meydanı karşınıza aldığınıza sağ tarafta göreceğiniz yapı ise Kunsthalle, bir diğer adıyla Mücsarnok. Kendileri Macaristan’daki en önemli Modern & Çağdaş Sanat müzelerinden biri olarak kabul ediliyor. Müzenin içinde hem lokal hem de uluslararası sanatçılara ait eserler var. Yaz aylarında ise meydana karşı oturabileceğinz bir kafesi mevcut, aklınızda bulunsun. Giriş ücreti 4000 Forint, müze Pazartesi günleri kapalı.

Varosliget

Macaristan Tarım Müzesi

Burada aslında konumuz tarım müzesi değil, çünkü ne yalan söyleyelim bu konu bizim çok da ilgimizi çekmediği için müzeye girmedik. Ancak müzenin bulunduğu Hogwarts terk Vajdahunyad Şatosu’na göz atmadan dönmeyin deriz. Şatoya 3+ saniye bakınca kafanızda Harry Potter theme song çalmaya başlayacağının garantisini veriyoruz. Şato da Kahramanlar Meydanı’ndaki anıtla birlikte 1896 yılında Macaristan’ın 1000. yıl kutlamaları anısına inşa edilen yapılardan.

Szechenyi Termal Hamamı

Szechenyi Termal Hamamı

Budapeşte Termal hamam ve kaplıcalar konusunda oldukça popüler bir yer ve yerliler için sıradan, turistler için bayağı ilgi çekici bir aktivite. Tarihi Roma dönemine dayanan kaplıcalar, hamamlar Osmanlı’nın gelişiyle daha da gelişmiş ve Budapeşte için bir gelenek haline gelmiş. Bunlardan günümüzde en popüler olanlarından biri şehir parkında bulunan Szechneyi termal hamamı. Aslında burayı daha çok bir spa kompleksi olarak düşünebilirsiniz, kapsamında termal su barındıran açık ve kapalı havuzlar bulunuyor. Ancak en çok ilgi gören dış kısmında bulunan tarihi binalar oldukça ihtişamlı olsa da, havuz kısmında o otantik, geleneksel ortamdan pek eser yok denilebilir. Ortam daha çok havuz partisi tadında. Termal sulardan yararlanmak adına giden insan da çok, ancak özellikle gençler için partileme, içki içip takılma aktivitisine dönüşmüş durumda. Öyle ki yaz aylarında Cumartesi geceleri hamamda bayağı büyük bir parti düzenleniyor.

*Birçok farklı bilet seçeneği mevcut, ücretler ve saatler için şuraya göz atabilirsiniz. 

*Eğer havuzlardan yararlanmak istemiyorsanız ama kompleksi gezmek istiyorsanız ziyaretçi olarak girebileceğiniz bir “visitors ticket” mevcut, ancak çok kalabalık olduğu saatlerde bu bileti almanıza izin vermiyorlar. 

Gellert Bath Budapest

Gellert Hamamı 

Szechenyi ile birlikte şehirdeki en popüler hamamlardan bir diğeri Buda tarafında bulunan Gellert Hamamı. Burada bulunan termal suların tarihi 15. yüzyıla dayanıyor ancak bugün Gellert Hamamı ve Oteli olarak bilinen yapı aslında 1918’de açılmış. Buranın ilgi çeken noktalarından biri Szechenyi hamamından farklı olarak “Art Nouveau” tarzıyla dekore edilmiş kapalı alanı.

*Bilet seçenekleri ve saatler için şuraya göz atabilirsiniz. 

*Eğer Gellert Hamamı’nın olduğu noktaya metro ile gidecek olursanız Szent Gellert ter M durağında inin, hatta buraya sadece istasyonu görmek için bile uğranabilir zira oldukça özgün ve güzel bir tasarımı var.

*Eğer Peşte tarafından Buda’ya Gellert’in olduğu tarafa yürüyerek geçecek olursanız çok yüksek ihtimalle yeşil bir köprüden geçiyor olacaksınız. Kendileri Liberty Bridge, yani Özgürlük Köprüsü olarak geçiyor.

Budapeşte’nin tepeden manzarasını görmek için en popüler yerlerden biri de Gellert Tepesi. Doğruyu söylemek gerekirse kalenin olduğu nokta bizim açımızdan gayet tatmin edici bir manzara sunduğu için Gellert Tepesine çıkma gereği duymadık. Ancak sizin ilginizi çekiyorsa buraya çıkarak hem Habsburgların 1850’li yıllarda inşa ettiği “Citadella” yani hisar bölgesini, hem de Budapeşte’nin Özgürlük Anıtı’nı görebilirsiniz.

St. Stephen's Basilica

St. Stephen’s Basilica (Aziz Stefan Bazilikası)

Avrupa’da herhangi bir şehir ihtişamlı bir kilisesiz tam olur mu? Asla. Mimarisini kıskandığımız Avrupa şehirlerindeki kiliselerde bugünkü konumuz Aziz Stefan Bazilikası. Macaristan’ın ilk Kralına adanmış ve Budapeşte’nin en büyük kilisesi olan (yaklaşık 8500 kişinin sığabileceği bir büyüklükte) Aziz Stefan Bazilikası’nın yapımına 1850’li yıllarda başlanmış ancak birçok şeyin ters gitmesi sonucu ancak 1900’lü yılların başında tamamlanabilmiş. Kilisenin içinde en çok ilgi çeken şeylerden biri Aziz Stefan’ın mumyalanmış sağ eli. Fun facts with OitheBlog: Kilisenin uzunluğu Parlamento binasının uzunluğuyla birebir aynı (96 metre). Bunun sebebi ise Macaristan’da din ve devletin birbirinden üstün olmadığını ve aralarındaki dengeyi sembolize ediyor oluşuymuş.

*Kiliseye giriş ücretsiz

*Eğer şehir manzarası peşindeyseniz kilisenin tepesindeki gözlem alanına çıkabilirsiniz, bu kısma girmek ücretli.

Dohany Street Synagogue

Dohany Street Synagogue (Dohany Sokağı Sinagogu)

Hazır konuyu dev ihtişamlı dini yapılardan açmışken, Avrupa’nın en büyüğü, dünyanın 2. en büyüğü olan Dohany Sinagogu’ndan bahsetmeden geçemeyiz. (birçok kaynakta böyle yazsa da bu bilginin doğruluğundan şüphe edip duruyoruz, onu da yazmadan geçmeyelim) Bu arada bilmek isterseniz dünyanın en büyük sinagogu New York’ta bulunuyor. Birazdan detaylı bir şekilde bahsedeceğimiz Budapest VII yani 7. Bölge’de bulunan Dohany Sinagogu 1800’lü yılların ortasında inşa edilmiş ve günümüzde hala Macaristan’daki Yahudiler için en önemli dini yapı olarak kabul ediliyor. İlginizi çekerse sinagog kapsamında Yahudi tarihine adanmış bir müze de bulunuyor.

*Giriş ücreti: 4000 Forint

*Sinagog Cumartesi günleri kapalı.

*Ayin olan bir saatte sinagoga girmek isterseniz kılık kıyafetinize (şort, omzu açık kıyafetleri uygunsuz kabul ediyorlar) dikkat etmeniz gerektiğini ve içeriye herhangi bir çanta, fotoğraf makinesi benzeri şeyler sokamadığınızı hatırlatalım.

Budapeşte Sokak Sanatı

Budapest VII – 7. Bölge

7. bölge deyince siz de kafanızda Açlık Oyunları’nı ya da dünyanın sonu gelmeli filmlerde karantinaya alınmış bölgelerden birini canlandırdınız mı? Yoksa biz fazla Hollywood filmi mi izliyoruz? Neyse sonuç olarak buraya ayrıca değinmek istemememizin sebebi günümüz itibarıyla Budapeşte’nin en popüler, en hareketli, gece hayatının en aktif, hipster ve sokak sanatı sayısının en fazla olduğu bölge olması. Budapeşte yeme içme rehberinde yazdığımız yerlerin %70’i falan bu bölgede, belki bu bilgi kafanızda bir şeyler canlanmasında yardımcı olabilir.

Sanmıyoruz ama olur da birine 7. Bölge ya da 7th District derseniz ve o kişi suratınıza boş boş bakarsa burayı Erzsebetvaros ya da Elizabethtown olarak da tarif edebilirsiniz, ismi bol. (hadi yiyorsa erzselölölö diyin) Burası aynı zamanda Yahudi Mahallesi olarak da biliniyor, çünkü 2. Dünya savaşı dönemine kadar Yahudilerin yoğunluklu olarak yaşadığı bölgeymiş. Günümüzde de hala bölgedeki Yahudi kültürünün izlerine rastlamak mümkün, zira bölgede yukarıda söz ettiğimiz sinagog, Yahudi marketleri ve restoranları da burada bulunuyor.

Macaristan Parlamento Binası

Macaristan Parlamento Binası

Budapeşte bir başka “Dünyanın en büyük yapıları” listesinde de yer etmeyi başarmış; dünyanın en büyük 3. parlamento binası. Elinizde bu bilgi olmasaydı da bu bina karşısında bayağı büyülenecek olurdunuz, garanti ediyoruz. Çünkü bize kalırsa burası Avrupa genelinde görebileceğiniz en güzel binalardan biri. Ancak öyle armut piş ağzıma düş yoook, bu binayı tam anlamıyla görmek için biraz çile çekmeniz gerekiyor. Şöyle ki, bina Peşte tarafında nehir kenarında bulunuyor, dolayısıyla bu dev yapının fotoğrafını çekmek, yukarıda söz ettiğimiz büyülenme aşamasına gelmek için Buda nehir kenarına geçmeniz gerekiyor. Binanın bulunduğu noktadan direkt karşıya giden bir köprü yok, dolayısıyla dolanarak uzun bir yolculuğa çıkmanız gerekiyor. Ya da normal insanlar gibi toplu taşıma kullanmayı tercih edebilirsiniz, biz yürüyerek ulaşmaya çalıştığımız için yakınıyoruz. İki türlü de binayı görmek için ayrı bir çaba göstermeniz gerekiyor. Yukarıda bahsettiğimiz Fisherman’s Bastion’a çıkacak olursanız binayı zaten uzaktan görüyor olacaksınız, artık daha net görmek için o çileyi görmeye değer mi, o kısmına siz karar verirsiniz.

*Eğer binanın içini gezmek isterseniz meclis toplantısı gibi resmi şeyler olmadığı takdirde binanın içinde düzenlenen turlardan birine katılabilirsiniz.

*Peşte nehir kenarından binaya doğru yürüyecek olursanız yolunuzun üzerinde bir takım ayakkabı figürleri göreceksiniz. Bunlar “Shoes on the Danube” yani nehir kıyısınaki ayakkabılar olarak biliniyor. Bu ayakkabılar 1944-45 yıllarında nehir kenarında öldürülen Yahudilerin anısına orada bulunuyor.

house of terror

House of Terror

Macaristan’ın komünist ve Nazi rejimlerinden nasıl etkilendiğini, tarihte neler yaşadığını özetlemeye kalkışmaya cesaret edemiyoruz, bu konuya girişsek muhtemelen en uzun gezi rehberi rekorunu falan kırarız. Ancak şunu söyleyebiliriz ki, yukarıda söz ettiğimiz ayakkabılar Macaristan ve Budapeşte’nin tarihine dayanan detaylardan yalnızca bir tanesi. Macaristan da birçok ülke ile birlikte komünizm ve Yahudi soykırımından uç noktalarda etkilenen bir ülke. Naziler tam anlamıyla kapılarına dayanmadan öncesinde bile yukarıda söz ettiğimiz nehir kenarında yaklaşık 20.000 Yahudi katledildiği söyleniyor, gerisini siz düşünün.

Bu konular hakkında çok daha detaylı bilgiler edinmek istiyorsanız House of Terror’u mutlaka ziyaret etmelisiniz. Bu bina hem Nazi hem de komunizm döneminde idari bir bina ve insanlara işkence edilen bir hapishane olarak kullanılmış. Günümüzde ise bu her iki dönemi de yansıtan detaylı bir müzeye dönüştürülmüş.

*Müze Pazartesi günleri kapalı.

*Giriş ücreti 2000 Forint. 

Margaret Adası

Margaret Adası (Margit-sziget) 

Lokallerin en çok vakit geçirdiği yerlerden biri olan Margaret Adası aslında kocaman bir şehir parkı. Ada dediğimize bakmayın, öyle şehirden uzakta, ulaşımı zorlu bir yerde bulunmuyor. Şehir merkezinin oldukça yakınında, Buda ve Pest bölgelerinin arasında bir noktada yer alıyor ve köprüler aracılığıyla yürüyerek kolayca ulaşabileceğiniz bir nokta. Adada yürüyüş ve bisiklet yolları, bahçeler, havuzlar, açık hava sineması ve hatta tarihi kalıntılar bile var. Güzel havalarda kaçış yapabileceğiniz, yeşilin elli tonu arasında huzur bulabileceğiniz türde bir yerden bahsediyoruz, Budapeşte geziniz esnasında vaktiniz olursa mutlaka uğrayın.

Memento Park

Memento Park

Budapeşte’de turistik noktalara alternatif olarak ziyaret edebileceğiniz ilginç yerlerden biri Memento Park. Burası şehir merkezinin yaklaşık 10km dışında bir noktada bulunan, 1945-1989 yıllarında yaşanan komünizm dönemine adanan bir park. Kapsamında komünist rejimi sembolize eden 40’tan fazla heykel ve eser var. Heykeller arasında Lenin, Marx gibi isimler de bulunuyor. Alanda komünizm dönemi ve rejimin Macaristan’daki etkisi ile ilgili bir sergi alanı da mevcut.

*Park hergün saat 10:00’dan gün batımına kadar açık. (bu da 3. günün şafağında doğuya bakın gibi oldu ya, neyse)

*Giriş ücreti: 1500 Forint

*Sitelerinde hem bilet hem de şehir merkezinden parka giden otobüs için rezervasyon yapabilirsiniz. Dediğimiz gibi park şehrin dışında bir noktada kaldığı için toplu taşımayla gitmek biraz daha zorlu olabilir, direkt giden otobüsü kullanmanız çok daha pratik olur.

Vaci Utca

Budapeşte Gezi Rehberi: Budapeşte’de Alışveriş

Budapeşte Gezi Rehberi yazıp da Budapeşte’de alışveriş meselesinden bahsetmeden geçmeyelim. Özet geçecek olursak bizce bu konuda çok da bir beklentiniz olmasın. Şahsen bizi şehirde çok da heyecanlandıran fazla mağaza yoktu. Ancak kurcalayınca bir şeyler çıkma potansiyeli olabilecek, konsept olarak hoşumuza giden birkaç yeri şöyle aşağıya bırakalım.

*Vaci utca: Budapeşte’deki en popüler alışveriş caddelerinden biri. Yaklaşık 2km uzunluğunda, üzerinde H&M, Zara gibi bilindik markaların yanı sıra birçok kafe, bar ve restoran da bulunuyor. Bizce pek bir olayı yok.

*Andrassy ut: Yukarıda da söz ettiğimiz gibi burası Budapeşte’nin en popüler caddelerinden bir diğeri. Eğer Gucci, Burberry gibi mağazalar alışveriş beklentinizle örtüşüyorsa burası alışveriş konusunda aradığınız yer. MAŞALLAH BEKLENTİNİZ DE İYİYMİŞ YALNIZ……………

nanushka

*Nanushka: Budapeşte çıkışlı bir giyim markası, orijinal şeyler arıyorsanız göz atabilirsiniz. Fiyatlar orta seviye denilebilir, çok uygun değil ancak olmayacak iş de değil. Başka birçok ülkede de konsept mağazalarda bu markayla karşılaşabilirsiniz, hatta internetten de sipariş verebilirsiniz. Adres: 27 Vaci Utca 

*wonderLAB: Yine orijinal kıyafetler, aksesuarlar, çantalar, ıngıl cıngıllar bulabileceğiniz ortaya karışık bir butik. Adres: Veres Palne U. 3 

Paloma

*Paloma: Burayı yalnızca alışveriş için yazmak kendisini çok hafife almak olur, çünkü Paloma aslında Budapeşte’de görebileceğiniz en güzel avlulardan birinde bulunan konsept bir alan. Alanda hem butik mağazalar hem de cafeler bulunuyor, mutlaka bir göz atın deriz. Adres: Kossuth Lajos u. 14

*Szputnyik Shop D20: Burası gerçek bir ikinci el şo-şo-şovvv. Özellikle gömleklere bayılacağınızı öngörüyoruz, o yüzden bizce mutlaka uğrayın.

*Pstr Store: 7. Bölgede karşımıza çıkan ve içinde hem bilindik hem de butik markalara ait orijinal kıyafetler ve aksesuarlar bulabileceğiniz tatlış bir mağaza. Şuradaki sitelerine göz atabilirsiniz, belli bir tutarın üzerine Türkiye’ye de ücretsiz kargo yapıyorlar aklınızda bulunsun. Adres: Rumbach Sebestyén u. 6

Budapeşte Gezilecek Yerler

Budapeşte Gezisi İçin İpuçları

Budapeşte’de İngilizce Konuşma Meselesi: Gittiğimiz mekanların çoğunda çalışanlar gayet iyi İngilizce biliyorlardı, bu da daha genç kesimden olmalarına dayanıyor muhtemelen. Toplu taşıma çalışanları, taksiciler, hastane çalışanları, eczacılar gibi daha orta ve üst yaş seviyesindeki insanların arasında İngilizce konuşabilen birini bulmak pek kolay olmayabiliyor, aklınızda bulunsun.  

Budapeşte’de Bahşiş Verme Meselesi: Birçok restoranda ve kafede bahşişi hesaba otomatik olarak dahil ediyorlar, üstüne bir daha bahşiş vermeye çalışarak varınızı yoğunuzu oraya bırakmayın. Bazı yerlerde ise fişin altında önerilen bahşiş tutarı yazıyor, yani insiyatifinize göre bahşiş bırakabilirsiniz. Ama anladığımız kadarıyla %10-%12 gibi bir bahşiş verme beklentisi var.

Macaristan Vizesi: Macaristan’a Schengen Vizesi ile giriş yapılabiliyor.

5 Comments

  • Mart ayında gitsek mi diyordum, yazıyı okuyunca daha da bir gidesim geldi 🙂 Kaç gün ayırmak gerekir acaba yaklaşık olarak? Teşekkürler

  • 2015 Ocak ayında gitmiştim ilk kez ve maalesef o kadar soğuktu ve o kadar üşümüştüm ki sadece soğuğu hatırlayabiliyorum. Hasta olurum korkusuyla kaplıcalara giremediğim için çok üzülmüştüm. Şimdi Nisan ya da Mayıs’ta tekrar gitmeyi planlıyorum 🙂 Yazınız sayesinde şimdiden notlarımı aldım, elinize sağlık, teşekkürler.

  • Biraz fazla bir istek olacak aslında ama keşke böyle yazıların yanında planlar da olsa harita şeklinde. Önce şurayı görün sonra buraya geçersiniz gibi 😀

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir