New York Gezi Rehberi Part 1: Bu Şehirle Ciddi Düşünüyoruz

15696885516_af8c348f9a_c

New York’u anlatmaya nereden başlasak, hangi kelimelerle tanımlasak bilemiyoruz. Ancak bildiğimiz bir şey var, o da yeryüzündeki birçok insan gibi bizim de en sevdiğimiz şehirlerden biri olduğu. İnsanda tam bir “1 kere dövme yaptırınca bağımlılık yaratıyormuş” etkisi bırakan New York, 1 ay da kalsanız yetmeyecekmiş gibi bir doyumsuzluk hissi yaratabiliyor. Biz bu paniği sizin adınıza yaşamış olduğumuzdan, seyahat planınızı kolaylaştıracağını düşündüğümüz bir New York gezi rehberi serisine başlamış bulunduk.  Ve karşınızda bütçe, konaklama, hava durumu, ulaşım gibi seyahat öncesi yararlanabileceğiniz ipuçlarla New York Gezi Rehberi Part 1.

New York’da gezilecek yerler listesi ve bir takım lokal öneriler için New York Gezi Rehberi Part 2‘ye de göz atmayı unutmayın.

New York’a Ne zaman gidilir?

New York’un, insanda her daim gitme isteği uyandıran, herkesin gidilecek yerler listesinde ilk sıralarda gelen bir şehir olduğu kesin. Ancak  hemen gaza gelip gitmeden birkaç noktayı göz önünde bulundurmakta fayda var.

Yaz: New York, yaz aylarında hem sıcaklık açısından, hem de aşırı turist popülasyonundan çekilmez bir hal alabiliyor. New York City pass almış olsanız bile, normal şartlarda sıra atlayabileceğiniz birçok yerde sizin gibi pass alan turistler yüzünden uzun sıralar beklemek zorunda kalabiliyorsunuz. Alışveriş yapmak istediğiniz mağazalar, internetten bulduğunuz turistik olmayan, lokallerin tavsiye ettiği yerler bile turistlerle dolup taşıyor. New York halkı da bu durumun farkında olduğu ve bunaldığı için, yaz aylarında şehrin dışındaki noktalara (Hamptons gibi yazlık yerlere) kaçarak gelen turistlere yer açıyor. Ancak hava koşullarını göz önünde bulundurarak seyahat planlayanlardansanız, yaz her koşulda sizin için garanti. Tabi vücudunuz 37-40 derecelere ve aşırı neme dayanıklıysa.

new york snow

Kış: New York yazları aşırı sıcaktan bunaltırken, kışları da aşırı soğuk geçebiliyor. Haberlerden de aşina olabileceğiniz ya da filmlerden beynimize işlendiği üzere, New York olağanüstü hava koşulları konusunda oldukça talihsiz bir yer. Ama insan boyunda kar yağmadığı, Çarşamba’yı sel almadığı ya da her 3. sınıf felaket temalı Amerikan filminde olduğu gibi Özgürlük Anıtı devrilmediği sürece aslında bu günlerde New York’ta dolaşmak oldukça keyifli olabiliyor. (Tabi kalın giyinerek hazırlıklı çıkarsanız). Siz de uslu bir çocuk olursanız, hafif yağan kar eşliğinde Noel dekorasyonlarıyla süslenmiş New York sokaklarında dolaşabilir, Central Park’ın ortasında bulunan pistte buz pateni yaparken düşüp size yardım eden x kişiyle aşk yaşayabilirsiniz hatta Şirinleri bile görebilirsiniz.

central park spring

İlkbahar/Sonbahar: Bu kadar laf kalabalığından sonra gitmeniz için ideal bir dönem tavsiye etsek iyi olacak. İlkbahar-Sonbahar ayları tahmin edebileceğiniz gibi gitmek için en uygun aylar. Çünkü havalar ne çok soğuk ne de çok sıcak. Üstelik turistlerin en az tercih ettiği, fotoğraf çeken 300 Japon turistin arasında sıkışıp kalma ihtimalinizin daha düşük olduğu dönemler. Aynı zamanda daha uygun konaklama alternatifleri de bulmak mümkün olabiliyor.

times square yılbaşı
Hava koşullarını göz önünde bulundurmadan, seyahatinizi New York’ta gerçekleşen bazı önemli gün ve etkinliklere göre de şekillendirebilirsiniz. Bunlardan en bilineni kuşkusuz Times Meydanı’ndaki Yılbaşı kutlamaları. Dışarıda kirpiklerinizde donma etkisi yaratabilecek bir soğuk ve sokaklarda adım atamayacağınız kadar yoğun bir kalabalık olsa da, New York yılbaşını geçirmek için oldukça eğlenceli ve büyüleyici bir yer. Merak etmeyin, ertesi gün haberlerde “Times Square’de taciz skandalı! Turistler otobüs durağında tırmanmak zorunda kaldı” gibi şeyler görmeyeceksiniz.

Bunun dışında Aziz Patrick günü, Şükran günü, Cadılar Bayramı gibi günlerde şehirdeyseniz, özenle hazırlanan ve görmek için birçok insan çeşitli eyaletlerden gittiği geçit törenlerini kaçırmayın. Bu tür geçitler New York spor takımlarının şampiyon olma durumlarında da düzenleniyor. Öyle ki, bir New York seyahatimizde farkında olmadan kendimizi o yıl Beysbol World Series şampiyonu olan Yankees’in geçit töreninde bulup, geçitte devasa bir aracın üstünde rap yapan Jay-Z ile karşılaşma şansımız bile olmuştu.

new york thanksgiving parade

New York’ta Ulaşım

Öncelikle, New York aynı zamanda eyaletin adı olduğundan, yanlışlıkla alakasız bir noktaya gitmemek için hedefi New York City olarak belirlemekte fayda var.(Bilal’e anlatır gibi anlatmayın diyor olabilirsiniz, ancak bu yer yer gözden kaçabilen bir detay) Türkiye’den gidecekseniz zaten seçenekleriniz belli, zeplinle inemeyeceğinize göre uçakla gideceksiniz.

Amerika’da başka bir noktadan New York’a gitme olasılığınızı da göz önünde bulundurarak sizinle tüm ulaşım yolları ile ilgili detayları da paylaşmış bulunalım:

*Havaalanları– New York şehrine ulaşmak için kullanabileceğiniz 3 havaalanı var; JFK Uluslararası Havaalanı, Newark Uluslararası Havaalanı ve LaGuardia Havaalanı. İstanbul’dan direkt uçuş sadece JFK Havaalanına var ama Amerika’da başka bir noktadan gidiyorsanız diğer havaalanlarını da kullanabilirsiniz. (ki bazen diğer havaalanlarına daha uygun uçak biletleri bulmak mümkün olabiliyor)

JFK’den ulaşım

Metro: JFK Havaalanın içinde şehire direkt giden bir metro yok. Ama havaalanın içinden kalkan AirTrain ile 15 dakikada New York’un ana tren istasyonlarından biri olan Jamaica istasyonuna ulaşabiliyorsunuz. Buradan E metrosuna transfer yaparsanız, yaklaşık 30 dakika süren bir yolculuğun sonunda merkeze (merkez olarak Times Meydanı’nı baz alabilirsiniz) ulaşabilirsiniz. Bu yolculuk $7.50 tutuyor. ($5 AirTrain ve $2.50 metro)

Taksi: JFK’den Manhattan bölgesine $52’lık sabit bir taksi tarifesi uygulanıyor. Ancak bu tutara gişe ücretleri ve bahşiş dahil değil. Kullanılan rotaya göre gişe ücretleri farklılık gösterebilir, hatta New York’ta gişelere $10 ödendiği bile görülebilir. Dönünce İstanbul’daki köprü ücretlerini normal karşılamaya başlayabilirsiniz.

new york map

Newark’tan ulaşım

Metro: Newark Havaalanında da JFK ulaşımı ile aynı mantıkta bir ulaşım yolu söz konusu. Havaalanı terminallerinde bulunan AirTrain ile yaklaşık 10 dakikada Newark Airport Railway İstasyonu’na ulaşabilir buradan Manhattan’daki ana tren istasyonlarından biri olan Penn Station’a giden trene binebilirsiniz. Bu tren yaklaşık 30 dakika sürüyor ve ücreti tek yön $12.50.

Taksi: Bu havaalanından merkeze sabit bir tarife uygulanmamakla birlikte ücretler Manhattan’da hangi noktaya gideceğinize göre $50-$65 arasında değişiyor. Birkaç kişiyseniz mantıklı, ancak tekseniz biraz çılgın.

LaGuardia’dan ulaşım

Bu havaalanında metro ile merkeze ulaşmanın kolay bir yanı yok. “Nasıl yok ulan Yozgat mu burası?” diye düşünebilirsiniz, ancak bu havaalanı zaten diğer uçuş seçenekleri arasında daha arka planda olduğu için kullanma olasılığınız oldukça düşük, üzülmeyin. Ancak olur da bir gün kullanmanız gerekirse, ulaşımı daha uyguna getirmek için tren kullanmaya kalkışmayın. Çünkü en yakın tren istasyonuna gitmek için öncelikle havaalanından otobüse binmeniz gerekiyor. Bu da hem süreci baya uzatıyor, hem de “e bu kadar vermişken üstüne biraz daha koyayım da taksiyle gideyim bari” hesabına girme ihtimaliniz oluyor. Durum böyle olunca taksi kullanmak isteyeceğinizi tahmin edebiliyoruz, o yüzden gerekli bilgiyi paylaşalım; taksi Manhattan’a $25-40.

14856583222_6334ddbffb_c

*Tren

New York City’e çevredeki eyaletlerden tren ile ulaşmak oldukça kolay. Şehrin ortasında bulunan yani ulaşımı oldukça kolay olan 2 ana tren istasyonu var; Grand Central Station ve Penn Station. New York’ta geçen herhangi bir romantik komedide rastlayabileceğiniz, birinin arkasından “gitme gadasını aldığım!” şeklinde (tam olarak öyle olmayabilir) koşan insanları sıklıkla görebileceğiniz ortamlardan olan bu tren istasyonları size biraz olsun tanıdık gelecektir diye tahmin ediyoruz. Bu iki istasyon da çok merkezi ve aynı zamanda ana metro istasyonları oldukları için, metro rotanızda buraları baz alarak işleri daha kolaylaştırabilirsiniz.

Şehirler/eyaletler arası giden trenin ismi dalga geçmek isterseniz kimsenin size engel olmayacağı kadar absürd bir biçimde; Amtrak. Şuradan daha detaylı bilgiye ulaşabilirsiniz. Merak etmeyin sizi abuk subuk bir siteye yönlendirmiyoruz.  (Buraya daha seviyesiz bir espri yapmayalım dedik)

*Metro

New York’da en sık kullanacağınız toplu taşıma aracı tabi ki metro. Metronun ne kadar gelişmiş olduğuna dair kullandığımız kelimeler ile sizi yeteri kadar etkileyemediysek aşağıdaki metro haritasına bir göz atın deriz. Böyle renkli ve düzgün durduğuna bakmayın, aslında New York Metrosunun hatlarını anlamak ilk etapta oldukça zor. (ya da bizde bir sorun var). Her sokak başında bir istasyon ile karşılaşmak mümkün. Ancak bu istasyonların hepsi aynı hat üzerinde olmadığı için, kullanmanız gereken hattı (sayı ve harflerle ayrılıyor) belirleyip, istasyon girişindeki tabelalardan hangi hat üzerinde olduğunuzu algılayabilirsiniz. Metro ücret konusunu aşağıdaki bütçe bölümünde detaylandıracağız.

subway_1800x2147*Taksi

Metronun bu kadar gelişmiş olduğu ve taksiye binmenin trafiği sebebiyle işkenceye dönüşebileceği bir şehirde “neden taksi kullanalım ki?” diye düşünüyor olabilirsiniz. Ancak en “ne olduğu ve kimlerin olduğu belirsiz” ve pis metrolardan biri olarak dünyada ün kazanmış New York metrosu, insanda zaman zaman taksiye binme ihtiyacı uyandırabiliyor. Özellikle gecenin ilerleyen saatlerinde hiç çekinmeden kullanabilirsiniz. Taksi bulmanızın oldukça kolay olduğunu tahmin edebiliyorsunuzdur, her New York fotoğrafından aşina olduğumuz sarı taksileri kaçırmak pek de mümkün olmuyor. Taksimetre $2.50’dan açılıyor ve sonrasında her 0.5 mil için $0.40 ekleniyor. Aynı zamanda yoğun saatlerde (işe gidiş-çıkış saatlerinin rush hour olarak geçtiği saatlerde) tarifeler bazı taksilerde değişiklik gösterebilir, hemen kazıklandık hissine kapılmayın.

*Yürüyerek 

New York’u keşfetmenin en güzel yolu tabi ki yürümek. Oldukça büyük bir şehir olduğu için bunun çok da gerçekçi olmadığının farkındayız. Ancak New York’un metro hatlarını anlamaya ayıracağınız vakit, yürüyerek ulaşacağınız vakit ile aynı hesaba gelince, yürümeyi tercih etmeniz çok da mantıksız olmuyor. Yani yazar burada demek istiyor ki, New York metro sistemi oldukça karmaşık.

New York’u yürüyerek keşfedin dediysek de anlamsızca ortalıkta dolanın demiyoruz. Çünkü New York’ta gezecek görecek onlarca yer var ve kaybedecek zaman yok! Şehirde bilinçli yürümeniz ve yönünüzü anlamak için size birkaç ipucu ile geliyoruz;

– Haritayı açtığınızda yatay olarak görünen çoğu sokak numarayla ifade ediliyor ve “Xth Street olarak adlandırılıyor (örneğin 42nd Street), dikey caddeler ise “Avenue” olarak geçiyor ve numaralandırılıyor veya isimlendiriliyor (Örneğin 5th Avenue veya Park Avenue). İlerledikçe numaraların azalıp çoğalmasına göre ne yöne doğru gittiğinizi kestirebilirsiniz. Sokak numaraları arttıkça Central Park ve Upper East bölgesine doğru gitmiş oluyorsunuz, azaldıkça da Lower East bölgesine yani Manhattan’ın en aşağısına, Özgürlük anıtına giden iskeleye doğru yürümüş oluyorsunuz.

-Şehirde birçok yer hangi cadde ve sokakla kesiştiğine göre tarif ediliyor. Örneğin Empire State binası 5th Avenue ve 34. Caddenin kesiştiği yerde.

spring-milestones-new-york_650x366

New York Bütçesi

New York seyahati, hatta genel olarak Amerika seyahati, en çok bütçe ayırmanız gereken gezilerinizden biri olabilir. Yalnızca uçak biletlerinin fiyatları bile insanda “batsın bu dünya” duygusu uyandırabiliyor. Tabi uçak bilet fiyatı ve konaklama ücretleri hangi dönem gideceğinize göre büyük ölçüde değişiklik gösterebilir. Gitmeye karar verdiğinizde, delicesine uçak bileti promosyonu ve internetten uygun konaklama alternatifleri kertmenizi öneririz.

New York ile ilgili verebileceğimiz en önemli tavsiyelerden biri kesinlikle New York City Pass veya New York Pass’i almanız. Bu passlerle New York’un en turistik yerlerine hem ücretsiz giriş hem de sıra atlayarak diğer turistleri kendinizden tiksindirme olanağı sağlıyor.

New York City Pass ile ücretsiz giriş yapabileceğiniz ve sıra atlayabileceğiniz yerler:

*Empire State Binası (Normalde ücreti $32)

*American Museum of Natural History ($22)

*Metropolitan Museum of Art ($25)

*Top of the Rock ($30) ya da Guggenheim Müzesi ($16)

*Özgürlük Anıtı ($18) ya da Circle Line turu ($35)

*9/11 Anıt ve müzesi ($26) ya da Intrepid Sea, Air & Space müzesi ($31)

özgürlük heykeli

Pass’in ücreti 114 Dolar. Dilerseniz gitmeden önce şuradan satın alabilir ve ödeme yaptığınıza dair çıktı ile yukarıdaki yerlerden birinden kartı temin edebilir, ya da aynı ücrete direkt bu yerlerden satın alabilirsiniz. Pass ilk kullanımdan itibaren 9 gün boyunca geçerli.

*New York Pass de New York City Pass’in farklı bir versiyonu. Ücretleri günlük olarak değişiyor; 1 Günlük- $85, 2 Günlük- $130, 3 Günlük- $180, 5 Günlük- $210, 7 Günlük- $230,10 Günlük- $260.

**9/11 Memorial Museum, American Museum of Natural History, Empire State Binası, Intrepid Sea Air& Space Müzesi, Madame Tussauds, MOMA, Radio City Music Hall turu, Guggenheim Müzesi, Özgürlük Anıtı, Metropolitan Museum of Art, Museum of Sex, Top of the Rock gibi ana yerlere ücretsiz giriş sağladığı gibi bazılarına da hızlı geçiş opsiyonu sunuyor. Bunların dışında pass’in kapsadığı yerler hakkında bilgi almak ve online satın almak için şurayı ziyaret edebilirsiniz. Hangi pass’in daha mantıklı olduğu tamamen programınıza ve ilgilendiğiniz yerlere bağlı.

***Passlere toplu taşım dahil değil. Bu noktada verebileceğimiz bir diğer önemli tavsiye de 7 günlük metro kartı almanız. 7 günlük öneriyoruz çünkü anlamsız bir şekilde günlük kart diye bir şey yok. Kartları herhangi bir metroda bulunan bilet makinelerinden alabilirsiniz. Üzülmeyin, 7 günlük kart $30 ve metroyu bir günde defalarca kullanmak isteyeceğeniz için bu 30 doların karşılığını hatta çok daha fazlasını alabileceksiniz. Çünkü New York, dünyanın en iddiali metro hattına sahip ve her yere kolayca ulaşmanızı sağlayacak. Yine de bir uyarıda bulunmakta fayda var, evet kıskançlığın dibine vurmamıza sebep olacak cinsten bir metro ağına sahipler, ancak metronun fazla hijyenik ve her zaman çok güvenilir olduğunu söyleyemeyeceğiz.(özetle yerlere işiyorlar) Buna rağmen, çok pratik bir ulaşım yolu olduğu gibi, aslında türlü türlü sanatçılar, şovlar, gösteriler, danslar hatta ve hatta yavru bir köpekbalığı ile bile karşılaşma olasılığı, New York metrolarını oldukça enteresan kılıyor.

Kısa bir süreliğine şehirde bulunacaksanız ve $30 değerinde metro kullanacağınızı düşünmüyorsanız, tek sefer kullanımlık biletler alabilirsiniz. Tek seferlik metro kullanımının ücreti $2.50 ve 2 saat boyunca geçerli. Bu bileti ilk aldığınızda $1 dolarlık ekstra ücret ödemeniz gerekiyor. Bir sonraki bilet alımınızda aynı karta para yüklerseniz tekrar $1 dolar ödemenize gerek kalmıyor.

new york macys

Bunların dışında New York için genel bütçenizi hesaplamanızda yardımcı olacak birkaç ipucu vermek gerekirse. Amerika deyince birçok kişi gibi verdiğiniz ilk tepki “ALIŞVERİŞ!”  ise doğru şehirdesiniz (ya da çok para harcama olasılığınız olduğu için yanlış yerdesiniz mi demeliyiz bilemiyoruz). Alışveriş için ayırmak istediğiniz bütçe size kalmış. New York’ta en pahalı markaları da bulmak mümkün, o pahalı markaların çakmalarını, tasarım butikleri, uygun fiyatlı mağazalar da. Ancak “ben yedek valimizi doldurana kadar bu şehirden ayrılmam” tribine girenlerdenseniz sırf almış olmak için uygun fiyatlar görüp ıngıl cıngıl (ben bunu aldım ama nerede kullanacağım/giyeceğim) dedirten cinsten birçok şeyi alarak, toplamda fazla para harcama olasılığınız oldukça yüksek. Kusura bakmayın da, resmen kapitalizmin kölesi olmuşsunuz…. (biz hiç öyle şeyler yapmıyoruz.)

Yeme-içme için New York’ta yüzlerce hatta belki de binlerce alternatif mevcut. Lüks, orta seviye, take out, fast food restoranları, onlarca ırktan farklı mutfaklar, yani kısacası ne ararsanız var. Yeme-içme bütçesi ile ilgili aklınızda bir fikir oması açısından sık tüketeceğiniz birkaç şeyin ortalama fiyatlarından örnek vermek gerekirse;

Su- Restoranlarda/cafelerde musluk suyu ücretsiz, şişe su da her zaman kolay kolay bulunamıyor. Restoranlarda genellikle gazlı sular şişelerde satılıyor ve $5-6 civarında. Marketlerde şişe su $1-2.

Kahve– İtalya’da içtiğimiz kahvelerden sonra şımarıp Starbucks’ın kahvelerinden –biraz abartacak olursak- nefret etmeye başladığımız için pek tavsiye etmesek de, örnek olması açısından paylaşalım, burada kahveler $4-5 civarında. Ayrı bir postu hak eden New York yeme-içme rehberimizde size tavsiye edeceğimiz kafelerde ise yine kahveler $3-5 civarında.

amerika fıçı bira

Bira- Amerika’da onlarca çeşit fıçı ve şişe bira bulmak mümkün. Amerikan biraları, ithal biralara kıyasla genellikle daha uygun fiyatlarda. Ortalama bir bar/restoranda biranın fiyatı $3’dan $10’a kadar değişebiliyor. Pek tabi gece kulüplerinde daha da pahalı fiyatlarla karşılaşabilmek mümkün.

Kokteyller-  Amerikan barlarının kokteyl konusunda oldukça yaratıcı ve başarılı olduğunu söyleyebiliriz. Hal böyle olunca, insan adını sanını duymadığı içki/kokteylleri denemek istiyor. Yine sıradan bir restoran/barda kokteyller $8-$15 arasında değişiyor. Amerikan barlarının başarılı olduğu bir diğer konu ise Happy Hour. Happy Hour saatlerinde tüm içkileri ve bar yemeklerini yarı fiyatına almak mümkün. Hesabı biraz daha uyguna getirmek için bu fırsatları kovalamak isteyebilirsiniz.

Sigara- Amerika’da sigaranın en pahalı satıldığı şehir New York. Paketler ortalama $14 dolar. Şok etkisi yaratmak için TL olarak da paylaşalım; 30TL. Türkiye’den ya da free shop’tan almanız şiddetle tavsiye edilir.

newyork_2705424b

Bütçeniz ile ilgili göz önünde bulundurmanız gereken birkaç diğer ipucu;

*Amerika’da restoranlarda/cafelerde bahşiş beklentisi %18-%20. Burada içinizden (veya sesli) küfür etmeden önce durumu hemen açıklığa kavuşturalım. Garsonların geçim kaynağı sadece bahşiş olduğundan (yani herhangi bir maaş almıyorlar), bahşiş beklentisi de oldukça yüksek oluyor. Burada onlara acıyın, ya da tüm varınızı yoğunuzu bırakın demiyoruz ancak bilmek istersiniz diye usülünü sizinle paylaşalım istedik. Son olarak taksilerin de %10 gibi bir bahşiş beklentisi içinde olduğunu hatırlatalım.

*Amerika’da genel olarak fiyatlara hiçbir zaman KDV dahil değildir. KDV oranı eyaletten eyalete  ve satın aldığınız ya da yediğiniz içtiğinizi şeye göre değişiyor. New York’ta ürünlerde, yiyecek/içeceklerde KDV oranı %8.875. Giyim sektöründe $110’ kadar yapılan alışverişlerde herhangi bir KDV eklenmiyor.

New York’ta Konaklama

Ulaşım bu kadar gelişmiş ve kolay olunca konaklayacak noktayı seçmek çok da zor olmuyor. Çünkü New York’un neresinde kalırsanız kalın, bir metro istasyonuna yakın olacağınızdan istediğiniz noktaya ulaşmanız oldukça kolay. Times Meydanı özellikle turistler tarafından merkez olarak belirlenmiş olduğu için, bu civarda konaklama seçenekleri diğer bölgelere göre daha pahalı olabiliyor. Ancak şehrin ortasında olduğu için civardaki birçok yere yürüyerek ulaşma kolaylığı ve şehrin en canlı yerlerinden biri olması gibi avantajları da var. Dezavantajları ise fazla turistik, yer yer fazla kalabalık, oldukça gürültülü ve daha pahalı olması. Ancak, bu bölgedeki otelleri değerlendirmeden de geçmeyin deriz çünkü zaman zaman Hilton, Sheraton, Mariott, Hyatt gibi zincir otellerin promosyonları olabiliyor. “3 gece kal, 2 gece öde” tipi bir promosyon sayesinde bizim son seyahatimizde Times Square Hilton’da 40. Katta bir odada kalma şansımız olmuştu. Size de buna benzer bir promosyon denk gelirse veya bütçenize uyuyorsa, Hilton’u kesinlikle tavsiye ederiz, biz oldukça memnun kaldık.

new york rooftop

Yurtdışındayken otel odalarında geçirdiğiniz vakit ne kadar az olsa ve genelde gözünüzün aradığı şeyler sadece yatak ve duş olsa da, tasarım butik otel kovalayanlardansanız, çok doğru bir şehirdesiniz. Burada onlarca farklı konseptte butik ve tasarım otellerle karşılaşmak mümkün.

Konaklamayı daha da uyguna getirmek isteyenler için şehirde onlarca hostel seçeneği de mevcut.

22 Comments

  • Harika bir yazı. Seyahat için dünyanın pek çok güzel yerler vardır. New York şehir bunlardan biridir. Gibi yerlerde ziyaret kesinlikle size hayatında eşsiz ve unutulmaz bir deneyim sağlayabilir.

    • Selam,

      Adını Part 1 koymamızın sebebi buydu, gezi rehberinin ilk bölümünü oluşturuyor kendileri. gezilecek yerler kısmı yolda merak etmeyin 🙂

  • Merhaba. Burada her kese mi bahşiş veriyorlar? Mesela garsonları anladık maaş almıyorlar peki taksi şoförleri neden para alıyorlar? aldığı para devletemi gidiyor? Ha bide yolda müzik çalmak ve ya bir şeyler satmak için izin gerekiyor mu?

  • Merhaba

    Yazınız çok güzel:-)
    Benim sormak istediğim Otel hariç, alışveriş te hariç, NY da 5 gün sadece ortalama ne kadra para harcanır?

    Tşk.

    • Selam Arzu,

      NYC için ortalama bir bütçe söylemek çok güç. Ne zaman gittiğine ve New York’u nasıl yaşayacağına göre değişir. Nerede yiyip içeceksin, Broadway’de bir müzikale gidecek misin, ne kadar içki içersin gibi çoğaltabileceğimiz bir çok soru var.

      Kendi deneyimlerime göre günde ‘minimum’ 200$ harcıyorsunuz.
      Eğer Broadway’de bir müzikale gideyim derseniz artı 150$ eklemeli bu fiyata.

  • Yaziniz gayet basarili ve detayli hazirlanmis. Fakat duzeltme yapmak istiyorum.

    Vergi konusunda $110 a kadar vergi olmadigini yazmissiniz, fakat $110 a kadar olan kiyafet alisverislerinde %4 vergi aliniyor. $110 in ustu icin ise %8.875 . Alisveris icin dogru bir yer degil. Nehrin hemen karsi tarafi New Jersey. Outletlerde vergi orani %0, geri kalan urunlerde sabit oran %7 dir. Alisverisler tutkunlari icin dogru yer New Jersey eyaletidir.

    Metro sistemi karisik degil aslinda. sadece nereye gitmek istedigine karar vermen lazim. Sistemde express trenler oldugu icin her istasyonda durmaz. Ayrica hatlardaki onarim calismalari nedeniyle bazi trenler baska istikamete gidebiliyor bu da anlasilmasi imkansiz bir sekilde anons yapiliyor. Metro sisteminin kirli olmasinin en buyuk sebebi, dakikalar icinde o kadar kalabaligi gidecekleri yere transfer etmek zorunda oldugu icin sistemin durdurulup temizlenememesinden kaynaklaniyor. Gerci temizlesende cok sey degismek cunku 100 yildan yasli metro sistemi. birde tunellerin altindan kanalizasyon kanallarinin gecmesi de fareler icin yasam alani olusturuyor. Sistemin bir ayri ozelligi de, acil durumlarda tunellerden insanlari tahliye etmek icin acil cikis kapilari bulunuyor. bir otelin mutfagina, baska bir binanin icine acilmaktadir. sokaklarda yururken ozellikle sabah 6 gibi, herhangi bir restaurantin yanindan gecerken delikli izgaralardan yerin altina bakarsaniz, mutfakta yemek pisiren usta ve fareleri gorebilirsiniz.

    Hampton denilen yer aslinda tatil merkezi degil, multi milyarderlerin yasadigi bir bolgedir. New York lular turistlerin gelmesinden dolayi tatile cikmiyorlar. haziran ayinda biten is alim surecini takip eden calisanlara verilen egitim surecinden dolayi, sirketler tarafindan baska eyaletlerdeki egitim merkezlerine giderler. okullarin kapanmasindan dolayi da piyasadaki ogrenci sayisi azalir. bircogu zaten baska eyaletlerden geldikleri icin yaz tatilini ailelerinin yanina giderek gecirirler. Hal boyle olunca da, ister istemez sehir bir anda turistlere kalir.

    altini cizerek belirtmek isterim ki LaGuardia havaalani kesinlikle uluslararasi havaalani degildir. sadece ic hat ucuslari mevcuttur.

    pazartesiden cumaya kadar sehirde bir yurume hizi ve yonu vardir. Cok ilginc ki bu konuya kimse deginmiyor. sabah ise gidiste ve is cikisinda sokakta yavas yururseniz, birisi size carparak yaninizdan gecebilir. sakin yadirgamayin:) bu ulkede ise 1 dk gec gelmeniz sonucu isinizden olabilirsiniz.

    Tuvalet olayi NYC nin en buyuk problemi. Mc donalds vs ye gidipte kullanayim yok. WC ler sadece isletme musterilerine hizmet veriyor. yaninizda cocuk olsa bile izin vermezler. mutlaka birsey almaniz gerekir. hatta bazilarinda yazar kasa fisinin altinda WC nin sifresi yazar. Penn station ve Port Authority Bus Terminal icinde ucretsiz WC bulabilirsiniz. Onun disinda icmeseniz bile kahveye $2-3 verip WC kullanabilirsiniz.

    Bu ulkede dikkat etmeniz gereken en onemli nokta. 24 saat icinde milyon $ harcayabilirsiniz.Ruhunuz duymaz. Bu da demek oluyor ki, herseyi denemeye calismayin. Gunluk butce olusturup onun disina cikmamaya calisin.

    Yemek konusunda bircok kisi deginmiyor. Inancli olan arkadaslar icin soylemek isterim ki; yediginiz hamburgere dikkat. koftesi mutlaka domuz iceriyordur. Sosisli yerken dikkat. bircok sosis domuz urunleri icermektedir. Bacon denilen pastirmaya benzeyen et ise hemen hemen her sandwich in icinden cikabiliyor. siparislerinizde mutlaka domuz ve bacon olmamasi konusunda belirtmelisiniz. Soyle bir guzellik var. kimse sizi dininizden dolayi yadirgamaz ve saygi gosterir. Bugune kadar hic sorun yasamadim sahsen.

    barlarda iciniz rahat olsun. sizi sarhos etmeye calismayacaklardir. kanunlar geregince, barmen sizin sarhos olmaya basladiginizi gorurse hesabi onunuze getirir ve ne kadar odeme yaparsaniz yapin size fazladan bir icki vermeyecektir. sebebi ise, o bardan ayrilip evinize giderken basiniza gelecek kazadan sorumlu tutulacagi icin.

    kapi, otobus ve metro icindeki demislere dokunmamaya calisin. Gun icinde milyonlarca kisinin dokundugu yuzeylerden hastalik kapma sansiniz yuksek. kapilari acarken montunu veya omuzunuzu kullanabilirsiniz. kapilar %99 disariya dogru acilir dikkat:)

  • Garsonlar maas almiyor olur mu hic. Aliyorlar tabi. Amerika’da servis sektorunde ozellikle restaurant, delivery, kuafor vs %18 ile 20 arasi bahsis verilir. Bu o insanlar Maas almiyor anlamina gelmez.

    • servis sektöründe çalışan kişilerin, özellikle de garsonların kazandıkları saatlik ücret yaklaşık 2-3 dolar. Bu tutarın da neredeyse tamamı vergi olarak kesildiği için, aslında aldıkları net maaş 0’a yakın oluyor. Dolayısıyla yalnızca bahşişlerden para kazanıyor olduklarını söylemek pek de yanlış olmaz. Bahşiş meselesi de müşterinin inisiyatifine kalmış bir şey. Doğrusu %18-%20 olabilir ancak bu çoğu restoranda zorunlu bir uygulama değil, yani hiçbir garsonun o ay ne kadar para kazanacağı net olmuyor. Amerika’da bahşiş oranları diğer ülkelere kıyasla çok daha yüksek olduğu için, Amerika’da 5-6 sene garsonluk yapan biri olarak konuya açıklık getirmek istemiştik 🙂

  • Merhabalar. Newyork yazınız çok çok güzel olmuş alttaki yorumları ile…
    Ben 1 ay sonrası için bir tur planlıyorum ailem ile.
    Çocuklu olduğumuz için bir yerden bir yere gitmek ve gezebilmek ciddi stresli olacak.
    Hap çözümler istiyorum bu nedenle.
    Amerikayı yeniden keşfetmek istemiyorum 🙂
    İki çocuklu bir aile olduğumuzdan;
    1- Newyorktaki hangi havaalanında inersem şehre transferim kolay olur ?
    2- Hangi bölgede bir otel ya da hostelde kalırsam ucuz ve güvenli bir seyahat yapmış olurum
    3- Mutlaka central parka gideceğim ailem ile.
    4- Özgürlük anıtı da gezeceğim yerler arasında.
    5- Çocukların da eğlenebileceği aktivitelere ihtiyacımız var. Central park bunlardan biri.
    Nokta önerilerinize açığım. Çünkü internette çok seçenek var her birine girip okumak çok çok yoruyor.
    Aile için seyahat planı, hostel ismi (her merkeze yakın) ihtiyacım var.
    İnternet bir derya tecrübe ise daha faydalı.
    teşekkürler..

  • cogu bilgi yanlış ama paylaşim guzel.
    garsonlar maasş alıyor.
    kiyafette vergi var.
    belirtilen havalimanlarından teki sadece içhat.
    marketlerde bira 1dolar

    • yazıyı yazan kişinin8+ sene amerika’da yaşamış ve eğitim alırken senelerce garsonluk da yapmış biri olması? 🙂 bilgi sahibidir herhalde. ama teşekkürler beğenmenize sevindik 🙂

  • 50 li yaşlarda ilk kez Amerika’ya gidecek bir çiftiz biz. Kendi başımıza gezmeyi sevdiğimizden satırlarınız bizim için altın değerinde. Elinize, emeğinize, yüreğinize sağlık. Çook teşekkürler.

  • Yukarıda, bilgilerin çoğu yanlış diyen okuyucuya verdiğiniz cevap gerçekten çok anlamsız. Amerika’da yaşaması tüm detayları bilmesi anlamına gelmiyor. Bizler de kendi ülkemizde 10, 20 yıl yaşadığımız şehirlerde bazı noktaları atlıyoruz. Ben de bir takım hatalar farkettim. Keşke neler olduğunu öğrenip insanlara eksiksiz bilgi sunsaydınız daha doğru bir iş olmuş olurdu.

    • orada söz edilen şeyler “atlanabilecek bazı noktalar” değil, çünkü azıyı yazan kişinin kendisi Amerika’da öğrenciyken eş zamanlı olarak garsonluk yaptı. Dolayısıyla garsonların maaş alıp almadığını ya da vergi konusunu biliyor olması sizce de çok normal değil mi? (gerçi orayı sadece turistik olarak ziyaret etmiş ve Amerikalı arkadaşları olan biri olarak ben bile biliyorum ama neyse) Amerika vatandaşı diye Portland’ın bilmemne semtinin x dükkanındaki kahvelerden Chicago’daki at fiyatlarına kadar her şeyi biliyor demiyoruz zaten, deneyimlediği şeyleri biliyor diyoruz 🙂 “Marketlerde biranın fiyatı 1 dolardır” gibi genellemeler kısmı için zaten cevap bile yazmayacağım, isterseniz siz daha güvenilir bir başka kaynaktan araştırın, biz uyduruyoruz… 🙂

  • 14 dolar 30 tl demişsiniz 2014 de ne güzel günlermiş:( Neyse sigaralar Buradan gidecek, kaleminize,klavyenize saglik:)

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir