Bozcaada Gezi Rehberi: Başta Soğuk Ama Girince Alışıyorsun

Pandeminin ardından (ya da esnasında mı demeliyim, o durum biraz karışık hala) yazdığım ilk rehber olarak kişisel tarihimde önemli bir yer tutacak olan Bozcaada Gezi Rehberi……….Neredeyse klavyeye göz yaşlarım damlayacak, siteye nasıl yazı koyulduğunu bile tam olarak hatırlayamazken ve tam 1,5 senedir doğru düzgün bir içerik üretemeden salonumdaki koltuğun belli bir noktasında günde 232 film izleyerek yaşamımı sürdürürken şimdi oturmuş yeni bir rehber yazıyor olmak benim için de şaşırtıcı, bunu söylemeden bir giriş yapmam imkansızdı galiba. AY RESMEN REHBER YAZIYORUM :’))))))

*Başlamadan gelen not: Bozcaada Gezi Rehberi Eylül 2023’te Bozcaada Caz Festivali’ne gitmemizin ardından güncellenmiştir. Pandemi mandemi deyince çok eski diye düşünmeyin, sadece silmek istemedim çünkü o acayip ve korkunç süreci yaşamamış gibi davranmak istemiyorum niyeyse, ileride bu yazıyı okuyup “vay be neler yaşamıştık” diye şaşırmaya devam ederiz? Son olarak  Instagram profilimizde Bozcaada ile ilgili başka detaylar da bulabilirsiniz, bekleriz.

Bozcaada’yı soracak olursanız, ki zaten buraya geldiğinize göre elbet onu soruyorsunuz, bu seferki geziyi tam şöyle özetleyebiliriz; ilk başta soğuk ama girince alışıyorsunuz. Normal koşullarda tüm modumuzu yükselterek güneşi yerine, her şeyi yoluna koyan bir yer olduğu için buraya ne zaman gitsek beklentimiz yüksek, mutluluğumuz ise tavan oluyor. Çünkü Türkiye’deki birçok tatil beldesinin aksine kimse kasıntı olmuyor, o “ada rahatlığı” denilen şey herkesin üstüne çökmüş; herkes daha mutlu, herkes daha “yavaş”, herkes daha ağırdan alıyor, acelesiz, tadını çıkara çıkara günlerini geçiriyor. Haliyle siz de Bozcaada’ya ayak bastığınız gibi o moda geçiş yapıp “bok varmış gibi her şeye acele eden gergin şehirli” tarafınızı bir kenara bırakıyorsunuz. Fakat bu sefer genel olarak bir pandemi gerginliği hakimdi; özellikle de ada esnafında. Hatta ilk gün bu iş bayağı keyfimizi kaçırdı, şöyle güleryüzlü birine denk gelip “hayırdır neden herkes gergin bu sene” diye sorunca gerçekten de herkesin bu sene daha gergin olduğunun onayını aldık, sebebine “pandemiden delirdiler” dediler gerçi, bilemiyoruz, geçerli bir sebep gibi de sanki? Yine de her şey normale döndükçe herkesin keyfinin daha yerine geleceğini umarak bu kısma pek takılmamanızı önereceğiz, good vibes only tabelası astığımı düşünün buraya.

Neyse, girişi çok uzatmıyorum, uzun süredir yazma imkanım olmadığı için öyle çok konuşasım var belli ki, kendimi sakinleştirmeye çalışacağım. Efenim buyursunlar, karşınızda güncel bir Bozcaada Gezi Rehberi.


Bozcaada Gezi Rehberi: Bozcaada’da Nerede Kalınır?

Bu konuda iki alternatifiniz var. İki alternatif derken adada iki alternatif var demiyoruz tabii, alternatif bol, iki farklı konaklama tarzı diyelim. Ya bağ evi vb, merkezden daha uzak yerleri tercih edeceksiniz, ya da adanın göbeğinde, çoğu mekana yürüyerek ulaşabileceğiniz noktalardan birinde kalacaksınız. Konuyu biraz artılar eksiler şeklinde irdeleyecek olursak;

*Merkezdeki otellerde kalırsanız özellikle akşamları araba kullanma ya da birtakım yerlere nasıl ulaşacağım derdinden kurtulmak güzel. İçki içecek olmanızın kuvvetli bir ihtimal olduğunu da düşünürsek olabildiğince arabasız hareket etmek adına merkezde kalmak iyi bir alternatif. Mekanlar aşağıda bahsedeceğimiz bazı alternatif noktalar hariç büyük ölçüde merkezde yer alıyor, aklınızda bulunsun.

Bozcaada Gezi Rehberi

*Bağ evi ya da merkeze daha uzak yerleri tercih edecek olursanız özellikle şu an hala pandemi döneminde olduğumuzu göz önünde bulunduracak olursak (ileride bu kısımları okuyup vay be ne günlerdi diyeceğimizi umuyorum) daha izole bir alanda olmanız daha rahatlatıcı olabilir. E tabii daha geniş, daha ferah bir alanda olacağınız da kesin. Merkezdeki oteller çoğunlukla çok küçük ve bu tip yerlere kıyasla sıkışık.

*Biz bu Bozcaada gezisinde merkezde, Rum Mahallesi tarafında yer alan Kaikias Otel’de kaldık ve gayet sorunsuz bir deneyimimiz oldu. Odalar küçüktü, ancak tertemizdi ve şayet “zaten odada ne kadar kalacağız ki” diye düşünenlerdenseniz sizi de gayet memnun edeceğine tahmin ediyoruz. Arabayı park edebileceğiniz bir alanları da mevcut, eğer orada yer kalmasa bile çok yakında bir otopark var.

*Şayet merkezde kalmak gibi bir derdimiz olmasaydı muhtemelen Finka Boutique Hotel’i denerdik, nasıldır bilmiyoruz, tek dayanağımız tipinin tatlı görünmesi? Ona da bir bakarsınız.

Salhane Bozcaada
Bozcaada Gezi Rehberi: Bozcaada’ya Ulaşım / Bozcaada İçinde Ulaşım

Bozcaada’ya gitmek için Geyikli’den feribota binmeniz gerekecek. İsterseniz arabanızı Geyikli tarafında bırakıp yayan olarak da adaya geçebilirsiniz, o konuda tercih sizin, adada arabayla uğraşmak istemezseniz anlarız, çünkü kalabalık dönemlerinde arabaya yer bulma belası resmen belaların en büyüğü, küfür konusunda bayağı yaratıcılaşabiliyorsunuz. Sefer saatlerini şuradan kontrol etmeyi unutmayın, dönem itibarıyla sık sık değişiklikler yaşanabiliyor ya da yoğun dönemlerde ek seferler de buradan duyurulabiliyor. Hatta bazı dönemlerde rezervasyon yapabilmeniz için online bilet seçeneği bile açabiliyorlar, ona da ayrıca bakarsınız, yoğun dönemlerde mantıklı olabiliyor. Bazı dönemlerde kısmını özellikle vurgulamak isteriz, çünkü biz oradayken rezervasyon seçeneği açık değildi mesela. Neticede özellikle yoğun dönemlerde oluşan feribot kuyruklarını hatırladıkça bu rezervasyon işini geç öğrendiğimize yanıyoruz, o yüzden bu kısmı ciddiye alın deriz.

Eğer adaya arabanızla geçecekseniz ve merkezde konaklayacaksanız otelinizin misafirlerine özel park yeri olup olmadığını sormayı ihmal etmeyin. Şayet yoksa adada park edebileceğiniz ücretsiz otoparklar var, ancak yoğun dönemlerde burada yer bulmak çileye dönüşebiliyor, aklınızda bulunsun.

Bozcaada içinde ulaşım için alternatifleriniz ise araba, minibüs ve taksi. Biz arabayla gittiğimiz için minibüs ve taksinin kolay bulunup bulunamadığı konusunda kesin bilgiler vermemiz güç. Anladığımız kadarıyla minibüsler Mayıs – Eylül arası kullanılıyor, onun dışındaki dönemlerde böyle bir imkan yokmuş gibi görünüyor. Biz bu gezimizi Haziran ayında gerçekleştirmiş olmamıza rağmen esrarengiz bir şekilde minibüslere hiç denk gelmedik, ancak bu pandemiyle ilgili bir durum olabilir, muhtemelen bir noktada normal düzenine döner.

Şayet minibüsler normal düzenine döner ise o zaman aşağıda söz edeceğimiz bazı koylara minibüs ile ulaşabiliyorsunuz. Ancak daha alternatif sayılabilecek yerlere gidecekseniz o zaman arabasız olmak problem yaratabilir çünkü her noktaya toplu taşıma ile ulaşım yok. Ne zor işmiş kardeşim pandemi döneminde rehber yazmak, bir türlü kesin bilgi veremiyor insan. Neyse………

Sapa Bozcaada
Bozcaada Gezi Rehberi: Bozcaada’da Ne Yapılır / Bozcaada’da Nerede Denize Girilir?

Şuraya “valla biraz yüzün biraz da yiyin işe” yazıp bu kısmı geçmek isterdik ama, blog yazısı dedik, içerik dedik, 1,5 senedir yazmıyoruz dedik, yapacak bir şey yok anlatacağız uzun uzun. Şaka bir yana, zaten canım ada sokaklarını, özellikle de Rum Mahallesi tarafını dolaşacağınızı varsayacak olursak, Polente’de gün batımına gitmek ve şarap tadımı yapmak harici adada bulunabileceğiniz çok da değişik bir aktivite yok gibi. Zorlarsanız 1-2 şey daha çıkar ama, zorlamayı gerektiren bir durum görememekteyiz, bir şey kaçırmayacaksınız yani. Bunu da olumsuz bir şey gibi değerlendirmeyin lütfen, aksine harika bir şey, plajda Tembellik Hakkı’nı okuyun onun yerine, yayıyoruz popoları, adadayız…….

Bozcaada’da nereden denize girebileceğiniz konusuna gelecek olursak onları da şöyle bi’ özetleyelim;


*Ayazma Plajı zaten bir ada klasiği, Bozcaada’ya yaz döneminde bir kez gittiyseniz Ayazma’yı da bilirsiniz. Haliyle genelde en kalabalık plaj da burası oluyor. Şezlong, tuvalet, şemsiye gibi şeyler mevcut ve ücretli. Civarda Koreli ve Vahit’in Yeri gibi bir şeyler yiyebileceğiniz (mesela kızartma tabağı???) yerler de mevcut.

*Ayazma’dan hemen sonraki koy Sulubahçe Koyu, birbirlerine oldukça yakınlar. Burada kendi halinizde tesissiz takılıp, Ayazma’ya çok yakın olduğu için yeme içme işlerinizi de o tarafta halledebilirsiniz.

*Sulubahçe’den ilerleyince Habbele’ye ulaşıyoruz. Burada Habbele Beach isimli bir tesis de var. Ayrıca tesis harici bir noktadan girilebiliyor diye de duyduk, fakat biz hizmet bağımlısı olduğumuz için (random gülebiliyor muyduk ya blog yazılarında) beach kısmına çöktük. Herhangi bir problem de yaşamadık, su da bir Bozcaada klasiği olarak buz gibi olsa da berrak ve güzeldi.

Bozcaada Plajları
*Beylik Koyu denize girmeyip size burada anlatmak üzere şöyle bi’ göz attığımız noktalardan. Suyu gerçekten çok güzel görünüyordu, koyda herhangi bir tesis olmadığı için ve Akvaryum Koyu’ndan biraz daha az popüler olduğu için burada pek kalabalık da yoktu. Daha yoğun dönemlerde işler değişebilir tabii ama yine de biraz daha kendi halinizde olmak istiyorsanız buraya bi’ göz atabilirsiniz.

*Ayana Koyu Beylik ve Akvaryum Koyu arasında bir noktada kalıyor. Denizi güzel görünüyordu, yine herhangi bir tesis bulunmuyor.

*Akvaryum Koyu denize girmek için uğrayabileceğiniz ve eskiden daha alternatif kalan, ama artık biraz daha popüler sayılabilecek bir başka koy. Yıllardır herkes kimsenin bilmediği çok gizli bir koy olarak Akvaryum Koyu’nu söylediğine göre belli ki artık o kadar da gizli değil? Burada herhangi bir tesis yok, şemsiyenizi, yiyip içeceğinizi yanınıza almayı ihmal etmeyin, sonra güneşin alnında kuruyup kalırsınız. Suyun rengi falan şahane burada, bizce üşenip koy koy takılmayacaksanız bile  bir gün buraya yolunuzu düşürün.

*Tuzburnu Koyu adada varlığından haberdar olduğumuz son koy. Bu civarda Ataol Beach & Bungalows adlı bir otel de var. Beach kısmından faydalanılıyorsa o da bir alternatif olabilir.


Bozcaada Gezi Rehberi: Bozcaada Mekanları

Siz bize ne yiyeceğinizi sorun, biz size anlatalım. Şu hayatta yeme içme notları çıkarmak için danalar gibi yemekten, “dur burada biraz az yiyelim ki diğerinde de yiyebilelim” hesabı yapmaktan, bir oturuşta 7 Ölümcül Günah’ın 5’inin yanına tik atmaktan daha çok sevdiğimiz bir şey yok. Bozcaada’da ne yenir ne içilir aşağıda şöyle bi özet geçelim hemen;

*Bi’ kere İstanbul’dan Bozcaada’ya giderken yolda ne yenir, bunu hiç düşündünüz mü? Düşünmeyin, biz sizin yerinize düşündük. Şayet İstanbul ve civarından yola çıkıyorsanız Eceabat’taki Suvla Winery’de duraksayıp hem bir şeyler atıştırabilir (pizzalar güzeldi mesela), hem de güzel fotoğraflar yakalayabilirsiniz. (mekanın içi hoşunuza gidecek) Toplum tarafından şarap içmenin kabul gördüğü saatleri umursamıyorsanız birer kadeh şarap da denemiş olursunuz. Alternatif olarak Çanakkale’deki efsane Yalova Restoran’a da uğrayabilirsiniz, ancak zaten adada bir şubeleri daha olduğunu da hatırlatalım, aşağıda bahsedeceğiz. Bunun haricinde Tekirdağ tarafından geçecekseniz Maple Roastery’de bir kahve molası verebilirsiniz.



*Adadaki en iyi yemek deneyimlerimiz Yalova Restoran ve Maya Bozcaada’daydı. Deniz kenarında, adanın daha sakin bir noktasında yer alan Yalova Restoran’nın mezeleri o kadar iyiydi ki, bu cümleyi büyük harflerle yazmamak için zor tutuyoruz kendimizi şu anda. Merkezden uzakta pek tatlı bir ortamı olan Maya’da ise fix menü uygulanıyor, zaten birçok ürün kendi bahçelerinden, öncesinde meze, şarküteri tabağı ve şarabınız geliyor, ardından da seçiminize göre etleriniz. Özellikle etler şahaneydi. Her ikisine de rezervasyon yapmayı unutmuyoruz, unutursak pişman oluyoruz. (2023 gezisinde Yalova’ya gidip yine çok sevdik, Maya’ya bu sefer gidemedik ama giden arkadaşlarımız yine çok övdüler…)

*Yukarıda söz ettiğimiz iki yer de daha kalabalıklar dışında kalıyor, dolayısıyla kalabalık sokaklarda daha canlı bir ortamda yemek yemek istiyorsanız Nevreste güzel bir seçenek olabilir. Simyon, Ada’m, Battı Balık da benzer seçenekler, bu sefer herhangi birinde yemedik ama aklınızda bulunsun diye yazıyoruz. Son olarak şöyle denize nazır yiyip içmek isterseniz de bir ada klasiği olan Vahit’in Yeri’ne gidebilirsiniz, günü burada batırmak güzel oluyor. Yine rezervasyon yapmayı unutmuyoruz.


*Biz gittiğimizde kapalıydı, ancak günbatımı saatlerinde Pavli’ye şarap içip bir şeyler atıştırmaya uğrayabilirsiniz, beğenirseniz bize de haber verin hatta, merak ederiz.

*Akşam kokteyl için mutlaka Sapa’ya uğruyorsunuz, itiraz istemiyoruz, Libido adlı kokteylleri çok güzeldi………..Onun dışında Salhane de güzel bir alternatif, lokasyonu da hoş. Muhtemelen buralara akşam vakti gideceksiniz ama gündüz yolunuzu düşürebilirseniz güzel fotoğraflar da çekebilirsiniz.

*Bir ada geleneği olarak Polente’ye gün batımına gitmeden döneceğinizi sanmıyoruz. O sırada hep başa bela olan gün batımı noktasına yiyecek içecek taşıma organizasyonuna kökten çözüm olarak güzel konseptli iki mekan var, Boboz ve No: 8 Bozcaada. Her ikisinde de gün batımına giderken yanınıza alabileceğiniz birtakım atıştırmalıklar, sandviçler, tabaklar hazırlıyorlar. Son zamanlarda başka mekanlar da aynı akıma katılmışlar, birçok mekanın camında “gün batımı tabağı vardır” benzeri açıklamalar görebilirsiniz. Biz Boboz’dan sandviç alıp doğruyu söylemek gerekirse pek tutmadık, ancak belki gün batımı tabakları daha farklıdır, bilemiyoruz….


*Kahve için favorimiz önceki senelerde olduğu gibi yine Coffee Shelter oldu, sabah saatlerinde orada olmak keyifli, adalı olma isteği uyandırıyor resmen. Bunun dışında Kahverengi Roastery de popüler bir alternatif. Burası Maia Bozcaada adlı dükkan ile iç içe, gitmişken dükkanı da bi’ kurcalarsınız, güzel şeyler var.

*Dükkan demişken, Bit Bozcaada’da da güzel tasarım ürünler vardı, hem kıyafet, hem takı, hem de ev eşyası gibi şeyler, oraya da güzel atabilirsiniz.

*Bozcaada’da şarap tadımı için Amadeus Şarapçılık, Talay Şarapçılık, Ataol Şarapçılık, Corvus, Çamlıbağ Şarapları gibi seçenekleriniz mevcut, hangisinde tadım yapacağınıza karar vermek size kalmış. Tadım yapmak durumunda da değilsiniz tabii ki, adada deneyip sevdiğiniz yerel şarapları evinize satın almak üzere de buralara uğrayabilirsiniz. Biz 2023’teki son gezide nihayet uzun süredir merak ettiğimiz Amadeus’a gittik ve çok güzel şaraplar içtik, tavsiyemizdir. Tadım yapmak zorunda da değilsiniz bu arada, dilediğiniz şarabı sipariş verip içebilirsiniz.


Bozcaada Gezi Rehberi: Birtakım İpuçları ve Notlar

*Polente’ye gün batımı izleyemeye gideceğiniz gün için, hatta tesis olmayan plajlarda kullanmak üzere de yanınıza taşınabilir kamp sandalyesi benzeri bir şey ya da en azından üstüne oturabileceğiniz bir örtü falan alırsanız iyi edersiniz. Ayrıca şarap içecekseniz tirbuşon alın ya da artık gitmeden açtırır mısınız ne yaparsınız bilemiyoruz ama, bir çözüm üretmeden gitmeyin özetle. (bu hep unutulup başa bela oluyor) Ayrıca gün batımına çok yakın bir saatte gitmek yerine biraz daha önceden giderseniz iyi edersiniz çünkü herkes yer kapmak için çıldırmış bir halde buraya akın ediyor.

*Bavula bi sweatshirt, hırka benzeri bir şey atmayı da unutmayın, Polente esebiliyor. Özellikle Eylül’de falan gidiyorsanız akşamları mutlaka yanınızda üstünüze alacak bi’ şey olması lazım, serin oluyor.

*Adanın denizinin bizim standartlarımıza göre BUZUL gibi olduğunu eklemek zorundayız. Bunu korkmayın diye en sona yazdık.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir