Chiang Mai Gezi Rehberi: Bizi Filler ile Kavuşturan Şehir

Elephant Nature ParkDaha 1 ay öncesine kadar hakkında en ufak bir fikrimizin olmadığı, adını bile duymadığımız, dünyanın bir diğer ucundaki kendi halinde bir şehir Chiang Mai. Oraya ayak basana kadar da şu dünyada mercimek kadar bile yer etmeyen kısa süreli kişisel tarihimizde bu kadar büyük bir alan kaplayacağını bilemezdik, şimdi hatırladıkça gülümsüyor, boşta kaldıkça telefonu açıp dostlarla güzel anılara bakar gibi fotoğraflarına bakıyoruz. Seyahat etmenin 999 güzel yönünden birini daha şiddetli bir biçimde yaşamaya devam ederken işi daha fazla romantize etmeden Chiang Mai’yi niye bu kadar sevdiğimizi hiç tahmin etmeyeceğiniz tek bir sözcük ile açıklayacağız; FİLLER. Evet yahu, bildiğimiz filler işte. Şu yakından bakınca size anlatacağı çok şeyi olan yaşlı bir amcaya benzeyen, dev kütleli, üzerine çok kafa yorunca adamı çıldırtarak “ulan dünyada böyle bir varlık da var, ne yapıyoruz hep beraber bu gezegenin üstünde” dedirten hayvandan bahsediyoruz. Chiang Mai bizi filler ile tanıştıran, koskoca bir günü filler ile bir arada geçirdiğimiz, onları beslediğimiz, onlara dokunduğumuz, bir şekilde anlamaya çalıştığımız, hikayelerini dinlediğimiz, insanları ve insanlığı sorguladığımız ve neticede çok gezen bilir hanesine bir tik daha attığımız çok özel bir yer olarak sonsuza dek kafamızın bir köşesinde duracak.
Chiang Mai Gezi Rehberi
Chiang Mai Gezi Rehberi
Şimdi bizi bıraksanız burada 8 sayfa falan fillerden bahsederiz ama, neticede vaat edilmiş bir Chiang Mai Gezi Rehberi olduğu için sakinleşip Chiang Mai’nin kendisinden bahsetmeye geri dönüyoruz, aşağıda fillerin konusunu tekrar açacağız… Chiang Mai Tayland’ın Bangkok’tan sonraki en büyük ikinci şehri. Ülkenin kuzeyinde kalıyor, bir tarafına gittiniz mi Myanmar’a, diğer tarafına gittiniz mi Laos’a kadar uzanıyorsunuz. Böyle deyince gözünüzde nasıl bir şey canlanıyor bilmiyoruz ama, Chiang Mai gibi bir şeyin canlanmadığına emin gibiyiz. Hani en büyük ikinci şehir deyince böyle daha “şehir şehir” bir şey bekliyor ya insan, burası bazı noktaları hariç kesinlikle öyle değil. Bayağı bildiğiniz kısa katlı binaların olduğu, tatil beldesi rahatlığının çöktüğü, sanki şans eseri yolunuzun düştüğü tatlı bir kasabadan hallice, ilginç bir şehir. Ama bir yandan da içine 300’ün üzerinde tapınağı, dünyanın her yerinden burada aylarını geçirmeye gelen çeşit çeşit insanı ve Tayland’ın spiritüel yönünü de kendi bünyesinde toplamayı başarmış bir şehir, hafife alınacak gibi değil. Bu sebepten olsa gerek, bundan birkaç sene öncesine kadar o kadar da turistik bir şehir değilken hem bu kendine özgü hali, hem de ilgi çekici yönleri sebebi ile çok daha fazla turist çekmeye başlamış, etrafta her milletten insan ile karşılaşabiliyorsunuz. Bu kişilerin çoğu buraya ya değişik deneyimler yaşamaya ya da bir konuda (Thai masajı ya da yemek yoğunluklu olmak üzere) eğitim almaya gelmiş. 1 saat önce kurstan çıkmış hiç tanımadığınız İspanyol bir adamın teki kobay olarak sizi seçerek aniden gelip sırtınıza Thai masajı yapıveriyor ve bu çok sıradan bir duruma dönüşmüş falan, bayağı acayip ama turist kitlesinin kalitesi de Tayland’ın geri kalanına göre yüksek bir yer diyebiliriz. Özetle Chiang Mai filler olmasaydı bile kesinlikle gidip görmeye değer bir şehir-idi, ancak filler işi zirveye taşıdı, e hadi daha fazla uzatmadan Chiang Mai Gezi Rehberi kısmına geçiş yapalım.

Chiang Mai Gezi Rehberi kısmına geçmeden bir not: Chiang Mai gezimizi ve önerilerimizi izlemek isterseniz Instagram’daki sabitlenmiş Chiang Mai hikayelerimize göz atabilirsiniz. Geri kalan tüm Tayland rehberlerimiz için şuraya bakabilirsiniz.

Chiang Mai Gezi Rehberi
Chiang Mai Gezi Rehberi
Chiang Mai Gezi Rehberi: Chiang Mai’ye Ne Zaman Gidilir& Chiang Mai’de Ne Kadar Kalınır?

Chiang Mai’nin ülkenin kuzeyinde bir yerlerde kalıyor olması aslında bu şehri bir tık daha avantajlı kılıyor. Çünkü her ne kadar bir şekilde sıcak olsa da, ülkenin güney kesimleri kadar buhranlı bir sıcak yaşatmadığını söyleyebiliriz. Tespit ettiğimiz kadarıyla Chiang Mai’yi ziyaret etmek için en iyi dönem, bizim de gezimizi denk getirdiğimiz dönem olan Aralık-Ocak-Şubat üçlüsü. Bu dönem Chiang Mai koşullarında “cool season” olarak da biliniyor, tabii cool derken öyle bizdeki gibi düşünmeyin, oranın cool’u, YEMEZLER. Gündüz yine 30 dereceleri görüp küfür kıyamet dolaşıyorsunuz ama akşam üstü gönlünüzü almak istercesine üste ince bir mont ya da kot ceket almalı, tatlı tatlı esmeli bir havaya bürünüyor. Mart’tan itibaren sıcaklıklar sapıtmaya, gün içinde gezip dolaşmayı güçleştirecek hale gelmeye başlıyor, dolayısıyla bu dönemi es geçebilirseniz daha iyi olur. Mart’tan Haziran’a kadar bu sıcaklar yaldır yaldır devam ediyor, Haziran’dan itibaren ise neredeyse Kasım’a kadar yağmurlu dönem geliyor. Manyamış buranın havası resmen ya, şimdi yazarken bi’ celallendik resmen, yok mu kardeşim normal bahar ayınız falan? Neyse. Yine Chiang Mai’nin ülkenin kuzeyine kalmasının bir avantajı olarak bu dönemde yağmur ülkenin güneyindeki kadar sapıtık olmasa da yine de yağmurlu sezon işte, olmasa daha iyi. Durum bu, karar sizin.

Chiang Mai Gezi Rehberi
Chiang Mai Gezi Rehberi
Chiang Mai’de ne kadar kalınacağı konusuna gelirsek, aslında bu tamamen burada gerçekleştirmek istediğiniz aktivitelere bağlı. Şayet klasik bir turist gibi takılacaksanız ve 300 tapınak gezecek kadar bu işle kafayı bozmadıysanız aslında şehir 2-3 günde kolaylıkla gezilir. Ancak aşağıda söz edeceğimiz aktivitelerde bulunacak, civardaki gezilecek yerlere de zaman ayıracak ve ne bilelim masaj yaptırmak, bir takım doğa aktivitelerinde bulunmak falan isteyecekseniz her bir aktivite için bu gün sayısını bir tane daha yukarı çekmek gerekir. Fillerle vakit geçirmek bile başlı başına koca bir gününüzü alıyor zaten, ona göre düşünün.

Chiang Mai Gezi Rehberi
Chiang Mai Gezi Rehberi: Chiang Mai’de Nerede Kalınır?

Chiang Mai’de konaklama için çooook seçenek var ve gerçekten tam anlamıyla her türden gezgini tatmin edebilecek seçenekler mevcut. Aslına bakarsanız bu genelleme tüm Tayland için geçerli diyebiliriz, adamlar hepimizi mutlu edecek bir ülke yapmışlar sağolsunlar, öpücüklere boğmak istiyoruz Tayland’ı. Biz bu gezide Akyra Manor Chiang Mai’de konakladık ve otelin bizim evden kat kat daha güzel olması sebebiyle check out yapmakta inanılmaz güçlük çektik, allah kahretsin ne diyebiliriz ki…….Odamızın aşırı güzel olmasını mı övelim, manzaralı küvet diye bir şeyin var olmasına mı aklımız gitsin, yoksa lokasyonunu mu göklere çıkaralım inanın biz de bilemiyoruz. Çok güzel oteldi, umarız nice gezilerde böyle güzel tercihler yaparız.

Chiang Mai Gezi Rehberi
Oldu da bu otel aklınıza yatmadı, bu noktada da hangi lokasyonun konaklamak için mantıklı olacağından dem vurabiliriz. Bize kalırsa iki mantıklı seçenek mevcut, ya Old City tarafına yakın noktalar ya da Nimmanhaemin Road civarında kalan noktalar.
(bağlantılara tıkladığınızda direkt önerdiğimiz bölgelerdeki oteller listeleniyor, otel araştırmanızı oradan yaparak işleri kolaylaştırabilirsiniz) Her ikisi de akşam şöyle bir çıkayım da dolanayım dediğinizde hareketliliğin ortasına düşeceğiniz, öyle ıssız ıssız takılmayacağınız, gündüz gezerken sağa sola kolay ulaşım sağlayabileceğiniz noktalar. Aman dikkat edin diyebileceğimiz en önemli konu ise nehri tarafına çok yanaşmamanız. Aslında nehir civarında tatlı tatlı konaklama seçenekleri var ve aklınızı çelmeleri gayet olası, ancak o civarda o kadar çok sivrisinek oluyor ki, bir bakmışsınız bedeninizi onlara teslim edip “AL TAMAM MI AL NEYİM VARSA AL” diye bağırarak Chiang Mai sokaklarında koşmaya başlamışsınız… O deccal terk sineklere ne Off yeter, ne başka bir sinek ilacı,  aklınızda bulunsun.

Chiang Mai Gezi Rehberi
Chiang Mai Gezi Rehberi
Chiang Mai Gezi Rehberi: Chiang Mai’ye Ulaşım & Chiang Mai’de Ulaşım

Chiang Mai öyle Bangkok gibi aşina olduğumuz bir şehir olmadığı için ulaşılması güç bir noktaymış izlenimi yaratmış olabilir, ama aslında hiç de öyle değil. Bizim Tayland gezisi planımızda en son uğradığımız nokta Chiang Mai olduğu için buraya Bangkok’tan, Bangkok Airways’i kullanarak geçtik ve gayet sorunsuz bir deneyim yaşadık. Üstelik bütçe anlamında en uygun seçenekleri sunan havayolu da Bangkok Airways’idi, dolayısıyla şayet Tayland’da herhangi bir noktadan buraya geçecek olursanız bu havayolunu güvenle kullanabilirsiniz. Şayet Türkiye’den ver elini Chiang Mai beee kim tutar beni yapacaksanız o zaman Singapur Havayolları’nı kullanarak, Singapur’da 1 aktarma yapacak şekilde Chiang Mai’ye kolaylıkla ulaşabilirsiniz. Biz Chiang Mai’den İstanbul’a Singapur Havayolları ile döndük ve yine gayet mutlu mesut bir yolculuk gerçekleştirdik, o yüzden kendilerine kefiliz.
Chiang Mai Gezi Rehberi
Chiang Mai Gezi Rehberi
Chiang Mai içinde ulaşım konusunda ise Tayland’ın geri kalanında yaptığımız gibi mütemadiyen Grab adlı uygulamayı kullandık
ve kendisinin kulu köpeğiyiz. İsmen tanıdık gelmemiş olabilir, ama mantısı biliyorsunuz, çünkü Grab buranın Uber’i. Uygulamayı indiriyorsunuz, ister kartınızı tanımlıyorsunuz, ister nakit ödeme seçeneğini seçiyorsunuz ve bulunduğunuz noktaya araç çağırarak istediğiniz yere ulaşıyorsunuz. Burada farklı bir dil ve alfabe sorunsalı söz konusu olduğu için gideceğiniz noktayı önceden harita üzerinden tespit edebilmenin ve aracı kullanan kişiye gideceğiniz yeri anlatmakla cebelleşmemenin verdiği huzuru ANLAYAMAZSINIZ. Bir önceki Tayland gezimizde taksicilerle muştalı sopalı kavgaya girmemize çok az kalmıştı, o yüzden Grab böyle babamızın uygulamasıymış gibi övüyoruz valla, çok yaşa be Grab Reis.

Chiang Mai Gezi Rehberi
Chiang Mai Gezi Rehberi
Chiang Mai Gezi Rehberi: Chiang Mai’de Gezilecek Yerler

Biz Tayland seyahatimizin kuzeyde geçirilen günler bölümünü şehir odaklı gezmekten çok aktivite bazlı planladık. Yani iyi hoş tamam, Chiang Mai’yi görelim, ama öyle yerlisi gibi deneyimlemeye çalışarak ya da ne bilelim yemek kursuna gitmek, vay efendim masaj öğrenmek gibi çok zaman ayırabilen insan işlerine girerek değil de, bir turist gibi görelim dedik. Bunun sebebi civarda başka bulunmak istediğimiz aktiviteler olmasıydı, onlara öncelik verdik. E doğruyu söylemek gerekirse Chiang Mai gibi bir şehirde eğer bu gibi uzun soluklu aktivitelerde bulunmayacaksanız aslında gezecek öyle çok da fazla yer yok. Evet tamam 300’ün üzerinde tapınak var falan dedik ama, bizce Chiang Mai’yi güzel yapan şey burayı civardaki aktiviteleri ile birlikte bir bütün olarak görmek. Sadece turistik gaye ile gidip Chiang Mai’de 5 gün geçirmeye çalışırsanız bu şehirden öyle çok da etkileneceğinizi sanmıyoruz. Aşağıdaki gezilecek yerler listemizin fillere kadar gelen kısmını işin Chiang Mai şehrini keşif kısmı, geri kalanı ise komple Kuzey Tayland ile kaynaşma kısmı gibi düşünebilirsiniz yani.

Chiang Mai Gezi Rehberi
Chiang Mai Gezi Rehberi
Chiang Mai Gezi Rehberi
Wat Chedi Luang

Chiang Mai’nin tapınakları ünlü dedik, o zaman Chiang Mai’de gezilecek yerlere de bir tapınak ile giriş yapalım. Şehrin “old city” tarafında yer alan ve buranın en önemli tapınaklarından biri sayılan Wat Chedi Luang aslında 1300’lü yılların sonlarında inşa edilmiş ve günümüzde göreceğiniz halinden çok daha büyük bir yapıymış, fakat yaşanan büyük bir deprem sebebiyle neredeyse yarısı gitmiş, geriye bu kısmı kalmış. Bu kısmı deyince tabii öyle küçük bir şey düşünmeyin, hala kocaman da işte, eskiden daha da heybetliymiş. Zaten belli bir noktada hasarlı kısımları da yenilenmiş.

*Tayland’daki tüm diğer tapınaklarda da geçerli bir kural olarak buraya girerken omuzlarınızdan dizlerinizin altına kadar örtünmüş olmanız gerekiyor. Eğer buna uygun giyinmediyseniz, ki o sıcakta giyinmemiş olmanız gayet muhtemel, girişte ücretsiz olarak üstünüze başınıza sarınacak bir şeyler alabiliyorsunuz.

*Giriş ücretli (40 Baht) ve 17:00’de kapanıyor.

Chiang Mai Gezi Rehberi
Chiang Mai Gezi Rehberi
Wat Phra Singh

Wat Phra Singh Chiang Mai’nin en önemli kabul edilen tapınaklarından bir diğeri. Yine eski şehir bölgesinde yer alıyor ve tıpkı yukarıda söz ettiğimiz Wat Chedi Luang gibi tek bir yapıdan değil, birkaç ana yapıdan oluşuyor. Lion Buddha’ya adanmış olan bu tapınak halen aktif bir tapınak olduğu için içeride bol bol budist rahip ile de karşılaşacaksınız.

*17:00’de kapandığı söylenmesine rağmen 17:00’de hala açıktı, siz yine de ona göre gidin de kapatırlarsa falan kaçırmayın.

Chiang Mai Gezi Rehberi
Wat Sri Suphan

Şu yukarıda bahsettiğimiz iki tapınağı ve civarda denk geldiğimiz birkaç başka tapınağı daha dolaşınca günlük tapınak gezme kotamızı doldurduğumuz için gidemediğimiz Chiang Mai Gezi Rehberi kapsamında Wat Sri Suphan’dan yine de bahsetmek istedik, çünkü pek güzel göründüğü için belki vakit bulursanız yolunuzu düşürmek istersiniz. Burası “Silver Temple” olarak da geçiyor, çünkü tapınak gerçekten de gümüş ile kaplı. Mimarı açıdan detaylı olarak incelediğinizde özellikle işlemeler sebebiyle yapının gümüş olması olaya bambaşka bir hava katmış ve ortaya resmen bir şaheser çıkmış. Önündeki Buddha’nın bile gümüş kaplı olması sebebiyle (Tayland genelinde altın olanları da bol bol görüyorsunuz bu arada) “ulan bunu çalmıyorlar mı” düşüncesine kapılmadan duramadığımızı itiraf ediyoruz…

*Salı, Perşembe ve Cumartesi günleri akşamüstü 17:00 ile 19:00 arası buradaki rahipler ile sohbet edebiliyor, sormak istediğiniz soruları sorabiliyorsunuz. İnceden turistik bir aktiviteye dönüşmüş olsa da bizce yine de hoş, aklınızda bulunsun. Bunu ücretsiz olarak yapabiliyorsunuz ama bağış kabul ediyorlar.

*Tapınağa 21:00’e kadar gidebiliyorsunuz, gün içinde yetiştiremezseniz falan akşam da gidebilirsiniz yani, hem gece de güzel fotoğraflar veriyor.

Chiang Mai Gezi Rehberi
Chiang Mai Gece Pazarı

Geldik Chiang Mai Gezi rehberi için olmazsa olmaz aktivitelerinden birine. Alışveriş seveni eğlendirir, sevmeyeni bile bu alanda şehvetlendirir. Chiang Mai’ye gelen her turistin düştüğü, düşüp de saatlerce kopamadığı olmazsa olmaz bir aktivite. Neden? Çünkü ucuz, çünkü bol çeşit var, çünkü PAZARLIK SHOW var. Şu pazarlık meselesi için “ay çok yapmayın, Türkleri yanlış tanıyacaklaar, zaten her şey çok ucuuuz” duyarı kasanı bile gördük sdfd. Öyle bir şey yok arkadaşlar, buranın olayı pazarlık, her milletten insan gelip pazarlık yapıyor, Night Bazaar’da pazarlık yapmayı ülkeyi kötü temsil etmek olarak görmek deliliktir……Neyse, Efendim Chiang Mai Night Bazaar Chang Khlan Road ve Loi Khro Road civarına yayılmış bir gece pazarı. Bu kadar ünlü olmasını temel sebeplerinden biri yukarıda saydıklarımıza ek olarak buranın Tayland genelindeki gece pazarlarından da uygun fiyatlı ürünlere ulaşabilmeniz ve gerçekten çok çeşit olması. He bu kadar çok çeşit var diyoruz da neyin çeşidi var sanki, aslında çoğu ihtiyacınız olmayan şeyler. (misal biz kimono ve hasır çanta satın aldık) Ama hediyelik eşya ihtiyacınızı da buradan giderebilirsiniz, ne bilelim dekoratif eşyalar da alabilirsiniz, artık aklınıza ne geliyorsa. Bizce tam Taylandlık, eğlenceli bir aktivite, o yüzden bir akşamınızı buraya ayırın deriz.

*Burası genelde havanın kararması ile birlikte (çünkü gündüz çok sıcak) şöyle 18:00/18:30 sularında aktif hale gelmeye başlıyor ve akşam 23:00’lere kadar yolu var. Garanti olması için 19:30’dan sonra gidin deriz.

Chiang Mai Gezi Rehberi
Nimmanhaemin Road

Nimman Road adıyla da karşınıza çıkabilecek bu cadde ve civarı, Old City tarafından ayrılıp şehrin son zamanlarda trend olan bir bölgesinde vakit geçirmek isterseniz tam sizlik. Aslına bakarsanız öyle somut olarak çok da bir aktivitesi yok ama, Chiang Mai’nin farklı bir yönünü görmek adına bizce burayı da görmek gerekiyor. Bu civarda genel olarak bir mekan/kahveci/restoran yoğunluğu söz konusu, belki onu baz alarak buraları dolanmak daha mantıklı olabilir, o kısımlardan aşağıda daha detaylıca bahsedeceğiz.

Chiang Mai Gezi Rehberi
Elephant Nature Park Tayland
Elephant Nature Park

Tamam ya yeter, artık fillerden bahsetmemiz lazım, dayanamıyoruz daha fazla. Girizgahtan da anlayabileceğiniz üzere bizim için Chiang Mai’nin, hatta komple Tayland gezisinin en etkileyici anısı Elephant Nature Park’ta filler ile geçirdiğimiz gün oldu. Biliyorsunuz, Tayland deyince insanların aklına gelen ilk 3 şeyden birisi fil oluyor, çünkü filler bu coğrafyada yaşadıkları için aslında Thai kültürünün de önemli bir parçası haline gelmişler. Fakat dünya üzerinde var olan her şeyi yalnızca kendi için var zanneden insanlık, tabii ki filleri de bu gezegeni paylaştığımız güzel varlıklar olmaktan çıkarıp yalnızca kendileri için varmışçasına kullanmaya başlamışlar. Hepimiz haberdarız, hepimiz şahit oluyoruz, filler sirklerde kullanılıyor, taşımacılık için kullanılıyor, hatta Tayland ve civar ülkelerinde kısa bir süre öncesine kadar sokaklarda dolaşan ve insanları eğlendirme amaçlı kullanılan filler bile görebiliyordunuz, o kadar sıradanlaşmış. Şu an bu seviyede olmasa bile halen fillere binen yüzlerce turiste denk geliyorsunuz, hala saçma sapan ebatlarda alanlara kapatılmış ve insanları eğlendirmek, Instagram fotoğraflarının bir parçası olmaları için tutulan tutsak filler var. Şu bizim Elephant Nature Park’a giderken bile bir sürü böyle manzaraya şahit olduk.

Elephant Nature Park Tayland
Elephant Nature Park Tayland
Ancak Elephant Nature Park’taki fillere ilişkin durum farklı, çünkü buradaki filler (şu an sayıları 84’ü bulmuş) kurtarılmış filler. Sirklerden, çalıştırılmaktan, insanların eğlence aracı olmaktan kurtarılmış, kimisi kör, kimisi üstüne binilmekten vücut yapısı bozulmuş, kimisi sırf sirklerin daha fazla file ihtiyacı var diye zorla çiftleştirilmiş, kimisi bakımsızlıktan ve zayıflıktan ölmek üzereyken kurtarılmış filler. Sırf hayvana sözünü geçirebilsinler diye kulaklarına kancalar takılan, istenildiği gibi hareket etsin diye tekmelene tekmelene sağı solu yara bere içinde kalan, yürümeye bile hali kalmamış olan filler. Şimdi hepsi orada mutlu ve iyi koşullardalar, bazılarının psikolojisi henüz düzelmemiş, çoğunda fiziksel hasarlar var ama, en azından hayatlarının geri kalanını daha iyi koşullarda geçirecek olan filler. Biz bunları kendi gözlerimizle görünce perişan olduk, resmen ağlaya ağlaya dolaştık. O yüzden tekrar tekrar söylemek istiyoruz, lütfen Tayland’a gidecek olursanız FİLLERE BİNMEYİN, SİRKLERE GİTMEYİN, BUNA ALET OLMAYIN. Karşınıza bunları yapabileceğiniz pek çok yer çıkacak, ancak lütfen bu durum gözünüzde normalleşmesin. Koskoca fil, benim binmem mi bu hayvana koyacak demeyin, çünkü fillerin anatomisi, üzerlerinde insan taşımaya uygun olmadığı için yıllar geçtikçe fiziksel anlamda çok büyük hasar görüyor ve çok zorluk çekiyorlar. FİLLERE BİNMEYİN, SİRKLERE GİTMEYİN.

Elephant Nature Park Tayland
Sinir krizimizi bir kenara bırakıp Elephant Nature Park deneyimimizin size faydası olacak kısımlarından söz edelim.

*Elephant Nature Park için önceden internet siteleri aracılığıyla rezervasyon yapmanız gerekiyor. Bu noktada da birçok farklı tur çeşidi göreceksiniz, zaten tur olmadan kendi kendinize gidip ziyaret edebilme imkanınız yok. Turların süreleri, bulunabildiğiniz aktiviteler ve ücretleri farklılık gösteriyor. Ücret ödüyorsunuz, ancak bunu fillerin üzerinden para kazanmak gibi düşünmeyin, çünkü bu para tamamen (umuyoruz ki öyledir yani) fillerin bakımı ve bu merkezi ayakta tutmak için kullanılıyor. Tek bir filin günde 300 kiloya yakın yemek yediğini düşünürseniz bayağı paraya ihtiyaçları vardır diye düşünüyoruz. Üstelik fillerin bakımı için bu merkezde 500’ün üzerinde insan çalışıyor.

Elephant Nature Park Tayland
*Rezervasyon işini halledip Chiang Mai’ye ayak bastıktan sonra filleri ziyaret etmeye gideceğiniz gün gelip sizi kendi araçları ile alıyorlar. Bunun için önceden nereden alınmak istediğinizi belirtiyorsunuz, sizi alacakları saati önceden haber ediyorlar ve çok yüksek ihtimalle söyledikleri saatten en az bi’ yarım saat daha geç geliyorlar. (bu bir genellemeye dönüşmüş durumda, genelde gecikiyorlar, gecikmezlerse mucize kabul ediliyor sdfd)

Elephant Nature Park Tayland*Otelinizden alındıktan sonra 1-1,5 saat gibi bir sürede Elephant Nature Park’a ulaşıyorsunuz. Turunuz kapsamında ne dahilse ve kaç saat orada duracağınız yazıyorsa aşağı yukarı o kadar zamanı orada geçiriyor ve ardından şehirde istediğiniz makul bir noktaya bırakılıyorsunuz.

*Biz tur kapsamında küçük bir grup ile fillere ilişkin bilgi aldık, filleri besledik, fillerin hikayelerini, nerelerden getirildiklerini, neler yaşadıklarını dinledik. Psikolojik anlamda kendini toparlayamamış olan filler ayrı bir alanda yaşadıkları için onların yanına gidemedik belki ama, insanlara alışmış olan filler ile vakit geçirdik ve hayatımız boyunca unutamayacağımız inanılmaz bir deneyim yaşadık.

*Neredeyse 7-8 saati kapsayan bir aktivite olduğu için yeme içme konusunu merak etmiş olabilirsiniz, ama endişelenmeyin, çünkü açık büfe yemek veriyorlar ve yemekler gayet güzeldi. Hatta kendi kahvelerini sattıkları küçük bir kafeleri bile var, fillerle yan yana kahve içmek ne demek ya DELİRİYORUZ HALA DÜŞÜNDÜKÇE. Düşünsenize bi’ yerde oturuyorsunuz kahve içiyorsunuz sakin sakin, bi anda kafenin ortasından fil geçiyor sdfd yaşadık bunu resmen.

*Biz düşünmüştük belki sizin de aklınıza takılır diye söz etmek istiyoruz; Kafanızdan “madem bu filleri kurtarıyorlar, neden doğaya bırakmıyorlar hayvanları, kendi hallerinde yaşasınlar işte mutlu mesut” diye geçmiş olabilir. Bunun sebebi bu fillerin vahşi yaşama alışkın olmamaları ve çoğunun hayatlarını insanların esiri olarak geçirmesi-imiş. Yani doğada nasıl tutunacaklarını ya da nasıl yemek bulacaklarını bile bilmiyorlar…

*Son olarak dünyanın dört bir yanından yüzlerce insan Elephant Nature Park’te gönüllü olarak çalışmaya gidiyor. Biz Instagram’da storyleri paylaştıkça “böyle bir şey var mıdır kızlar bir el atın” diye çok soru geldiği için konuya ilişkin linki buraya bırakıyorum.

Chiang Rai Gezisi
Chiang Rai Gezisi
Chiang Mai Gezi Rehberi: Günübirlik Chiang Rai Gezisi

Chiang Mai’yi yanlış yazmadık, Chiang Rai başka bir şehir. Chiang Mai’ye arabayla 3-4 saat uzaklıkta. Km bazlı baksanız 180 km civarı bir şey ediyor, o kadar sürmez diye düşünebilirsiniz, ama sürüyor, çünkü en azından dönem itibariyle deliler gibi yol çalışması var. E ne halt etmeye bunu geldiniz başka şehrin rehberinin içine yazıyorsunuz diyeceksiniz, normal bir reaksiyon, ama yine de sakin olur musunuz biraz lütfen…… Buraya yazdık, çünkü Chiang Mai’de kaldığımız günlerden birini Chiang Rai’ye ayırmaya karar verdik. Doğru karar mıydı bir türlü emin olamamakla birlikte, çünkü yol günübirlik bir gezi için biraz gereğinden fazla uzun sürdü gibi geldi, oralarda gördüğümüz tapınaklar Tayland genelinde gördüğümüz en güzel iki tapınak olduğu için ve bir de çok acayip bir deneyim (güzel diyemiyoruz, acayip, aşağıda anlatacağız) yaşadığımız için galiba doğru karar demeye doğru gider gibiyiz. Yapacak bir şey yok, bir takım güzelliklere ulaşmak için biraz yolu göze almak gerekiyor.

Chiang Rai Gezisi
Chiang Rai Gezisi
Chiang Rai Gezisi
Chiang Rai Gezisi
Peki Chiang Rai’de tek 1 gününüz olunca ne yapıyorsunuz? Hemen söylüyoruz, birincisi, Wat Rong Suea Ten yani Blue Temple’a gidiyor ve masmavi, harika bir tapınak geziyor, içini de görmeyi ihmal etmiyorsunuz. İkincisi bu mavi tapınağa çok da uzak sayılmayacak bembeyaz ve şahane bir mimarisi olan Wat Rong Khun’a gidiyorsunuz. Onun verdiği gazla Taylandlı bir sanatçının (Thawan Duchanee) ölümü temsilen oluşturduğu Black House adıyla da bilinen Baan Dam’ı da ziyaret edebilirsiniz. Bu sonuncusu bizi biraz bozdu, çünkü içerisi gerçekten “ölü hayvan diyarı” gibiydi. Timsah postları, ayı ve kurt postları falan derken hakikaten keyfimizi kaçırdı. Yine de merakınıza kapılıp gidecek olursanız 40’ın üzerinde yapıdan oluşan ve geneli simsiyah olan bu alanda sanatçının resim ve heykel çalışmalarını da görebilirsiniz.

Chiang Rai Gezisi
Chiang Rai Gezisi
Chiang Rai Gezisi
Şu yukarıda söz ettiğimiz bir acayip deneyime gelecek olursak, onu ayrıca anlatmak gerekiyor, çünkü hem ne kadar etik, hem de ne kadar “gerçek” olduğu tartışılır bir şeyden söz ediyoruz. Konumuz Longneck Karen Village. Eminiz bir belgeselde denk gelmişsinizdir, hani şu boyunlarına halkalar takan kadınlar var ya, “oha nasıl boyunları o kadar uzun olabilir abi” diye ekran başında kafayı yediğiniz enteresan halk. İşte onlar Karen halkı. Aslında Taylandlı değil Burmalı, yani Myanmarlılar. Boyunlarına zamanla ekledikleri halkalar sebebiyle “long neck” olarak biliniyorlar. Kendileriyle Tayland’da karşılaşıyor olmanızın sebebi ise ülkelerindeki savaştan kaçıp sığınmacı olarak Tayland’a yerleşmiş olmaları. Araştırdığımız/okuduğumuz ve oradakilerden dinlediğimiz kadarıyla uzun süredir Tayland’da yaşıyorlar ancak buranın vatandaşı değiller. Bu söz ettiğimiz köy ise kendilerinin yaşam alanı olmaktan çok “iş yerleri” gibi bir şey. Zaten ne kadar etik olduğu tartışması da tam olarak burada başlıyor, çünkü durumdan rahatsız olan pek çok kişi burayı “human zoo” gibi sert bir şekilde betimliyor.

Long Neck Karen VillageBiz Long Neck Karen Village’ın kapısına kadar gidip kapıda bi’ 15 dakika falan girsek mi girmesek mi diye düşündük, çünkü hakikaten içeri girip insanların suratına suratına bakmaktan, fotoğraflarını çekmekten, özellikle de o koşullarda bunu yapmaktan rahatsızlık duyduk. Bunu hisseden bir tek biz miyiz acaba düşüncesi ile içeriden çıkan bir çifte sorduk, “çok garip hissettik, pişmanız girdiğimize” gibi yorumlar getirdiler. Öyle olunca iyice şüpheye düştük falan ama, sonunda neyin ne olduğunu kendi gözümüzle görmezsek anlatamayız sonucuna vararak birimiz girdik, birimiz girmedik. (köye girmek ücretli bu arada, 300 baht hatta, o bile tuhaf hissettiriyor) Neticede içeride dolaşırken hakikaten rahatsızlık duyduk. Zaten biz hariç kimse yoktu, ortalık bomboştu, küçücük bir alan ve o alanı çevreleyen hediyelik eşya noktaları düşünün işte, bundan ibaret. Şöyle bi’ arka tarafları kurcalayınca yaşam alanlarının daha geride bir nokta olduğunu fark ettik ve tabii ki rahatsızlık vermemek adına oralara kadar girmedik. Zaten biraz zaman geçirdikten sonra çoğunun boyunlarındaki halkaların klipsli, gerçek olmayan, yalnızca turistlerin görmesi için belli saatlerde takılan aksesuarlar olduğunu da fark ettik. Muhtemelen o gelenek yitip gitmiş bir şey yani…Özetle burayı gezmenin “güzel” ya da “ilginç” bir deneyim olduğunu söyleyemeyeceğiz, illa betimlememizi isterseniz şu iki sözcük tam karşılığını veriyor bizce: Rahatsız edici.

*Chiang Rai civarında yemekleri çok da şahane olmayan ama mekan olarak güzel olan ve kahve içebileceğiniz bir öneriyi de şöyle bırakalım; Some Sunday Magic.

Chiang Mai Gezi Rehberi
Chiang Mai Gezi Rehberi: Chiang Mai’de Yeme İçme

Chiang Mai ve civarında, daha da geniş kapsamlı yaklaşacak olursak Tayland’ın kuzeyinde yeme içme işleri ülkenin geri kalanından ayrışıyor diyebiliriz. Thai mutfağını bol bol takdir etmek haricinde bu mutfağın tam anlamıyla hakim olmadığımız için bunu kendi kendimize fark etmemiz pek de mümkün olmadı, yani “aaa tam bir Laos etkisi hmm…” falan şeklinde bir yaklaşım sergileyemedik tabii, tamamen okuduklarımıza dayanarak söylüyoruz. Bunun temel sebebi Burma, Laos ve Çin gibi ülkelerin de buranın mutfağı üzerinde büyük bir etkisi olması. Özetle Chiang Mai’de Tayland’ın geri kalanından daha farklı lezzetler deneme imkanınız da olacak. Ek bir bonus olarak, buralarda kahve yetişiyor! Ülkenin taa güneyinde, Koh Samui adasında bile Chiang Mai’de yetişen kahveleri deneyip büyük keyif alınca Chiang Mai’ye resmen taze ve lokal kahve deneyimlemek için büyük bir hevesle gittik, eğer siz de bizim gibi kahve seviyorsanız yaşadınız. Çünkü öyle kıytırık bir yerdir diye rastgele kahve aldığınız bir yerde bile hiç beklemediğiniz seviyede kahve deneyimi yaşayabiliyorsunuz, resmen gününüz güzelleşiyor.

Chiang Mai Gezi Rehberi
Chiang Mai Gezi Rehberi
*Şehirde çok fazla kahveci var, bizce bir şehirde çok fazla kahve dükkanı olacaksa da burada olsun zaten, yakışır. Bizim deneyip de sevdiğimiz birkaç favorimiz; Graph Cafe (bu en iyisi olabilir), Akha Ama Coffee (burada krep katmanlarından oluşan bir pasta var onu da deneyin), Ristr8to ve Coffee Bean (buranın sahibi müthiş acayip bir adam, UN Peacekeeping Forces’daymış kendisi, umarım bir şekilde ona denk gelir ve muhabbet edebilirsiniz). Deneyemediğimiz ama çok övülen Impresso’yu da listenize alabilirsiniz. Bu mekanların çoğunda Chiang Mai’de üretilen kahveler satılıyor ve fiyatlar gerçekten uygun, depolayın.

Khao Soi
*
Civar ülkeler ile birlikte Kuzey Tayland’ın en popüler yerel yemeği Khao Soi. Bir çeşit noodle, ama yediğiniz klasik noodle’lar gibi değil tabii ki, güzeline denk gelirseniz de cidden çok lezzetli. E tabii buranın çok popüler bir yemeği olduğu için etrafta bunu yapan bir sürü yere denk geleceksiniz. Biz Khao Soi Nimman’da denedik ve kesinlikle önerebiliriz. Fakat daha çok seçenek isterseniz bunu en iyi yaptığı iddia edilen iki mekanı daha şöyle bırakalım; Khao Son Khun Yai ve Khao Soi Islam.

Chiang Mai Gezi Rehberi
*
Bir akşamımızı Ploen Ruedee Night Market’te geçirdik ve akşam öğünlerimiz de buradan YAĞDI. Farkındaysanız öğünLER ve YAĞDI sözcüklerini kullandık çünkü civarda ne varsa hepsini yedik diyebiliriz sdfsd. Pişman mıyız? Yoo ne alaka….Burada pek çok yeme içme seçeneği var ve akşam vakit geçirmek için hareketli bir yer. Özellikle şanı yürümüş bir yeri denemek isterseniz Cowboy’s Satay’ı deneyebilirsiniz. Hemen yanında kokteyl yapan tatlış, retro bir seyyar araç var, sonrasında oradan birer içki de kapabilirsiniz.

Chiang Mai Gezi Rehberi
*
Eğer Tellioğulları vs. Seferoğulları gibi bir durumun tavuk odaklı versiyonunun orta yerine düşmek isterseniz size hemen konuyu açıklayalım, biliriz kaosu seversiniz..… Şimdi elimizde bir adet Cherng Doi, bir adet de SP Chicken var. İkisinin de imza yemeği “piliç çevirme”. Şaka yapmıyoruz ya gerçekten piliç çevirme yapıyorlar bildiğimiz. Hangisi daha iyi yapıyor, hangisi bu işin ustası, nedir ne değildir bu krizi çözmek istiyorsanız gidin ikisinde de deneyin, zaten çıldırıp bir bütün tavuk falan söylemezseniz porsiyonlar büyük sayılmaz. Biz Cherng Doi’yi denedik, güzeldi ama öyle yaygaralık bir mevzusu yoktu.

*Akşam bira içmek isterseniz A Must Cafe and U’da takılabilirsiniz, bira konusunda dev çeşitlilik var. Lokal bira denemek isterseniz Chang, Singha ya da Leo deneyebilirsiniz, bizim favorimiz Chang.

Chiang Mai Gezi Rehberi
*Eğer Burma mutfağını denemek isterseniz, ki burada denemezseniz ne ara bir daha deneme şansınız olur bilmiyoruz, Nong Dee’s Burmese Restaurant’a uğrayabilirsiniz.

*Tayland genelinde bizde bulamayacağınız, bulsanız da saçma sapan paralar vereceğiniz, ama burada aşırı ucuz olan bir sürü meyve var, bizce gitmişken onları da deneyin. Bi’ kere Hindistan cevizi zaten kol geziyor, öncelikle onun suyunu içip sonra kestirerek içini sıyırmayı, evet evet SIYIRMAYI unutmuyoruz. Aynı şekilde passion fruit bolluğunun da tadını çıkarın, tatlısı, kokteyli, kendisi ne varsa gömün gitsin, bu bolluk bizi de lirt ti! Bunlar dışında dünyanın en kötü kokulu meyvesi olarak kabul edilen ve Tayland’da birçok mekana, toplu taşımaya, otele sokmanın yasak olduğu Durian’ı, papaya, dragonfruit, rose apple, jackfruit ve lycheeyi de ihmal etmeyin, onların hepsi bizim bebeklerimiz ve sonsuza kadar kendilerine özlem duyacağız…..

Chiang Mai Gezi Rehberi

*Tabii ki Tayland’ın geri kalanı gibi burada da sokak yemeği bolluğu ile karşılaşacak ve “ulan şimdi odadan çıkamaz hale falan gelmeyeyim” endişesi yaşayacaksınız. Aslına bakarsanız öyle bir durum ihtimal yaşayacağınızı düşünmüyoruz, ama bizce yine de temkinli tavranılabilir. Asla sokak yemeği yemeğin gibi bir şey söylemiyoruz, bizce denemelisiniz, ama mümkünse kalabalık olduğunu gördüğünüz ya da ismi cismi olani internetten şöyle bi’ yorumlarına göz atabileceğiniz yerleri deneseniz sanki daha iyi olabilir. Bunun temel sebebi o sokak yemeklerinin çok pis falan olması değil, tamamen farklı bir mutfak olması sebebiyle çoğumuzun bünyesinin kullanılan ürünlere, yağa ve koşullara alışkın olmama ihtimali. Biz yedik mi diye bilmek istiyorsanız evet yedik ve geldik buradayız, hayattayız yani, sorun yok….

2 Comments

  • Merhabalar, Bilgiler için çok çok teşekkürler.
    Bir sorum olacak. Haziran ayında Tayland’da olacağız.
    Chiang Rai’ye Chiang Mai’den nasıl gittiniz? Araba mı kiraladınız. Tek Tek okudum ama gözümden mi kaçtı acaba bulamadım.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir