Burgazada Gezi Rehberi: “Ada Mutluluğu” Diye Bir Şey Varmış

Size de oluyor mu bilmiyoruz, ama biz lokasyonu fark etmeksizin ne zaman bir adaya gitsek içimizde tarif etmesi güç, ama normalde yaşadıklarımızdan farklı, tuhaf bir mutluluk hissi oluyor. Resmen “ada mutluluğu” diye bir şey var galiba. İnsan kendini daha bi’ rahat, daha bi’ küçük şeylerden mutlu olmaya hazır, daha bi’ Ayşecik gibi “hayyaat sevinceee güzeel” modunda hissediyor. Normalde yüzüne bile bakmadığınız şeyleri mutluluk kaynağı olarak görmeye başlıyorsunuz, ne bilelim, martı geçiyor “ABİ MARTI VAR YA ŞUNA BAKAR MISIN MARTI BU RESMEN” şeklinde anlamsız heyecanlar duymaya başlıyor, resmen etrafı pembe görüyorsunuz. Tabii ki özellikle İstanbul’daki herhangi bir adaya bayramda ya da 23 Nisan’da falan gitmediyseniz, aman öyle bir hataya düşmeyiniz.

Burgazada Gezisi
Tabii şu yukarıda anlattığımız ruh halinin adaya ayak bastığımız anda geleceğini bildiğimiz için daha önce hiç görmediğimiz Burgazada’ya giderken de lüzumsuz derecede heves içindeydik. Sağ olsun kendisi de bizi hiç şaşırtmadı, hiç hayal kırıklığı yaşatmadı, daha adaya ayak bastığımız saniyeden itibaren mutluluk seviyemiz 3 kat yukarı çıktı. Fakat hepinizi en baştan uyarmalıyız, eğer daha önce birçoğumuz gibi sadece Büyükada’ya gittiyseniz ve Burgazada’dan da “işte Büyükada gibidir ya” beklentisi içine girdiyseniz onu acilen bir kenara bırakmanız gerek. (sigara bıraktırmalı kamu spotu gibi oldu biraz ama) Burgazada, Büyükada’ya kıyasla biraz daha sakin, biraz daha yavaş, biraz daha “kendi halinde” bir yer. Hemen ıssız bir adaya düşerseniz yanınıza alacağınız 3 şeyi düşünmeye başlamayın, öyle bir şeyden bahsetmiyoruz tabii ki. Sadece burası Büyükada’dan bir seviye daha az popüler olduğu için ekstrem bir durum olmadığı ya da şans eseri tüm günübirlikçiler buraya da akın etmediği sürece Büyükada’nın adamı yıldıran kalabalığı yok. Bu kesinlikle Burgazada’nın sıkıcı olduğu gibi bir izlenime kapılmanıza sebep olmamalı, biz temkinli davranıp yanlış beklentiyle giderek burayı sevememe ihtimalinizin şimdiden önüne geçmeye çalışıyoruz. O ADAYI SİZE SEVDİRECEĞİZ KARDEŞİM.

Burgazada Gezi Rehberi öncesi işe yarar iki not:

*Eğer aşağıda anlattığımız yerlerin görüntülü halini isterseniz şuradan sabitlenmiş hikayeler arasında Burgazada’da geçen 1 günümüzü izleyebilirsiniz. 

*Buralara kadar gelmişken Büyükada’ya da gidecekseniz Büyükada Gezi Rehberi de şurada.

Burgazada Gezi Rehberi (2)
Burgazada Gezi Rehberi: Burgazada’ya Nasıl Gidilir?

İstanbul’daysanız işiniz çok kolay, artık hangisine yakınsanız Eminönü, Kadıköy ya da Bostancı’dan Burgazada’ya deniz yolu ile hop diye ulaşabilirsiniz. Bindiğiniz noktaya göre maksimum 1 saat gibi bir sürede (Eminönü’nden binecek olursanız, diğerleri daha da kısa) kendinizi Burgazada’da bulacaksınız. Zaten özellikle güzel bir havaya denk geldiyseniz vapur yolculuğu o kadar keyifli oluyor ki, daha adaya gitmeden acayip moda giriyorsunuz.

Burgazada Gezi Rehberi (4)
*Tahmin edersiniz ki bindiğiniz vapur yalnızca Burgazada’ya değil, civardaki diğer adalara, yani Büyükada, Kınalıada ve Heybeliada’ya da uğruyor. Eğer adada aylaklık etmekten çok skor peşindeyseniz (gördüğünüz gibi biz bu tutuma karşıyız ve daha cümlenin yarısından sizi kınadık) o zaman bir günde 2-3 ada da keşfedebilirsiniz.

*Burgazada’ya ve diğer adalara giden seferlere şuradan ulaşabilirsiniz.

*Burgazada’ya ulaşımdan bahsetmişken ada içinde ulaşımdan da bahsetmeyi es geçmeyelim. Zaten faytona binmeyeceğinizi varsayıyoruz. Bu durumda ya bol bol yürüyecek ya da bisiklet kiralayacaksınız. Gezinti Yolu Caddesi üzerinde Ertan Bisiklet diye bir yer gördük, biz kiralamadık ama en azından oradan kiralandığını söyleyebiliriz.

Burgazada Gezi Rehberi (5)
Burgazada Gezi Rehberi: Burgazada’da Kamp Yapılır Mı?

İşte bu konu biraz sıkıntılı ve tam olarak işin doğrusu nedir biz de bilemiyoruz. Normal koşullarda Burgazada’nın en popüler kamp alanı olan (insanlar kamp alanı olarak kullanıyordu en azından, resmi olarak kamp alanı mıydı bilemiyoruz) Madam Martha Koyu’nda kamp yapılıyordu. Ancak geçen sene Madam Martha Koyu’nda kamp yapan gençlere resmen SWAT gibi baskın yapıp gözaltına almışlar ve bu olayın ardından kamp yapmanın resmi olarak yasaklandığına dair haberler de çıkmış. Dolayısıyla dönem itibariyle Burgazada’da kamp yapmak pek de huzurlu bir aktivite olurmuş gibi görünmüyor. Ek olarak doğaya ve Burgazada’da yaşayanlara saygı duyan mis gibi insanların yanında bir takım sığırlar da burada kamp yapmaya gidip ardından çöplerini geride bıraktıkları, ortalığı berbat edip gittikleri için halk da durumdan şikayetçiymiş diye duyduk, e durum hakikaten öyle oluyorsa biraz da haklı olabilirler galiba. (yine de swat gibi gitmeye gerek var mıydı bilemiyoruz, o ayrı)

Bu arada biz bayağı kamp malzemeleri sırtında koya doğru ilerleyen insanlarla karşılaştık ama, sanıyoruz ki bunu yapmıyor olmaları gerekiyor, aksi takdirde sıkıntı çıkarıyorlar. O yüzden karar sizin, eğer yok kardeşim ben illa ki Burgazada’a kamp yapacağım, hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım diyorsanız da dikkatli olun, gerginlik yaşamayın. Çöplerinizi geride bırakıp doğaya zarar veriyorsanız inş sizi de polis basar. (la net len di nizzz)

Burgazada Çamakya Plajı
Burgazada Gezi Rehberi: Burgazada’da Denize Girilir Mi?

Geldik tartışmalı bir konuya daha. Tartışmalı demeyelim de, tam olarak herkesin kendi kararını verip etrafındakileri anlamsızca baskılamaması gereken bir mesele diyelim. Gerçekten son iki başlıktır kendimizi Ali Kırca gibi, ne bilelim Uğur Dündar gibi falan hissediyoruz, Adalar’ın nabzını tutuyoruz adeta……… Arkadaşlar, özellikle sevgili Adalılar (onlar bu konuda trip atmaya meyilli oluyor da, gönüllerini alalım dedik), biz kişisel tercihimiz olarak İstanbul’da denize girmiyoruz. Bir sürü eşimiz dostumuz girmesine rağmen biz hala üçüncü kolumuz belirir mi, ağzımızdan bir ağız daha çıkar mı endişesini bir kenara atamıyoruz. Gireni var, girmeyeni var, “kardeşim koli basilinden haberiniz yok galiba” diyeni var, “ben 300 yıllık adalıyım, hep giriyorum, pimpirikli olmayın bu kadar” diyeni var, herkes ayrı bir dünyada. O sebeple Burgazada’da denize girilip girilmeyeceğine siz kendiniz karar vereceksiniz. Biz yine de Burgazada’da denize girilebilecek birkaç yeri şöyle aşağı bırakalım:

*Madam Martha Koyu: Burgazada İskelesi’nde inip sağa doğru gitmeniz (Gönüllü Caddesi üzerinden) ve yaklaşık 1,5 km civarı bir yol yürümeniz gerekiyor.
*Çamakya Plajı: İskeleden inince yine sağınıza doğru sahil yolunu (haritada Gezinti Yolu Caddesi diye geçiyor) takip ederseniz yaklaşık 800 m sonra burayı göreceksiniz. 20 TL ücret alıyorlar.
*Burgazada Su Sporları Kulübü: Çamakya’ya gittiğiniz şekilde yürüyecek olursanız onun biraz ilerisinde.

Burgazada Gezi Rehberi (3)
Burgazada Gezi Rehberi: Burgazada’da Ne Yapılır, Ne Yenir, Ne İçilir?

Bakın bu normalde sık söylediğimiz bir şey değil, genelde bütün gezileriniz için size psikopat gibi ayaklarınız kopana kadar yürümeniz ve kan ter içinde kalmanız konusunda baskı yaparız. Ama burası öyle bir yer değil, burada aylaklık edecek, adanın tadını çıkaracaksınız, en güzel Burgazada aktivitesi kesinlikle bu. Elbet biraz gezer dolaşırsınız, ama sonra bir orada otur, bir burada otur, biraz şurada kitap oku, biraz da burada muhabbet et, azıcık da şu kediyi köpeği mıncır,  derken bir bakmışsınız adayı mesken tutmuş yaygaracı martı sesleri arasında kocaman bir sevgi topuna dönüşmüşsünüz, canımız Burgazada en gergin insanı bile kelebeğe çeviriyor resmen. Özetle adanın tadını çıkarmak aylaklık etmeyi gerektiriyor, ısrar ediyoruz.

Sait Faik Müzesi Burgazada (1)
Sait Faik Müzesi Burgazada (2)
*Sait Faik Müzesi gezilir.

Burgazada’nın Sait Faik ile özdeşleştiğini bilmeyen, duymayan kalmamıştır sanıyoruz. Kaldıysa da çaktırmasın, bu gezinizden sonra siz de bilmeyenleri doyasıya kınayabilirsiniz. Burası aslında bir “müze ev”. Çünkü Sait Faik babasının ölümünden ve özellikle 1945’te kendisi de hastalandıktan sonra ölümüne kadar zamanının çoğunu Burgazada’da geçiriyor ve bu süreçte de bu evde yaşıyor. Yazarın vasiyeti doğrultusunda ücretsiz olarak gezebileceğiniz bu müzede Sait Faik’in hikayelerini yazdığı, yaşamını geçirdiği bu evi kendi gözlerinizle görmenin yanı sıra eşyalarını, fotoğraflarını, yazdığı ve kendisine gelen mektupları, hatıralarını görebilme şansı da yakalıyorsunuz. “Yalnız ev de çok iyiymiş he” muhabbeti çevireceğiniz garanti, ancak o kısmı atlatınca müzeyi detaylı gezmenizi öneririz. Özellikle en üst kattaki Orhan Veli’den gelen mektubu kaçırmayın, muhtemelen hayatınız boyunca hiçbir mail’de o samimiyeti yakalayamayacaksınız. (üzgün surat emojisi)

-Müze Pazartesi ve Salı günleri kapalı, aklınızda bulunsun.

Şuraya tıklayarak müzeyi sanal ortamda gezebiliyorsunuz, Burgazada’ya yakın zamanda yolunu düşüremeyen Sait Faik severlere selam olsun.

Burgazada Gezi Rehberi
Aya Yani Kilisesi
*Burgazada sokakları arşınlanır, fotoğraf çılgınlığına düşülür.

Bu gezi biraz popo yayıp miskinlik etme gezisi dedik diye sizi hiç yürütmeyecek de değiliz tabii. Aşağıda bu kısmı sizi tatlı yemeye zorlayarak telafi edeceğiz, merak etmeyin, anlaşabiliriz…….. Efenim diğer adalarda olduğu gibi burada da “burada yaşamak insanın ömrünü uzatır” dedirtecek sokaklar, evler ve anlar ile karşılaşacaksınız. Anlar kısmına karışamıyoruz, o sizin Burgazada’nız olacak, ama hangi sokaklarda şöyle bir turlarsanız iyi olur ondan bahsetmemiz lazım, çünkü bizim gördüklerimizi siz de görün istiyoruz. Aslına bakarsanız zaten akışına bıraksanız çok yüksek ihtimal buralardan geçerdiniz ama, yine de nereden başlayacağınızı bilmiyorsanız diye işleri biraz kolaylaştırmaktan zarar gelmez.

Burgazada Gezi Rehberi (8)
Burgazada İskelesi’nde indiniz
, sırtınız iskeleye dönük, yüzünüz Burgazada’nın meydanına bakıyor. (iyice Yandex’e çevirdiniz bizi ya şu tarife bak) Hemen karşınızda bir yerlerde olmasını umduğunuz gibi bir adet Sait Faik büstü, onu arkasında ise Ergün Pastanesi size göz kırpıyor. Bu noktada eğer sola doğru gidecek olursanız yan yana bir sürü rakı balık yapacak, karın doyuracak mekan göreceksiniz. İşte oraya gitmeyin. Çünkü daha yeni geldiniz abi, biraz gezin dolaşın bismillah ya, sonra yersiniz, aşağıda anlatacağız oraları. Onun yerine bizce Gezinti Yolu Caddesi üzerinden, yani deniz kenarından sağa doğru ilerleyin. Yol boyunca uzaktan İstanbul’a bakıp bakıp şaşırın, vay be ben İstanbul’da mıyım yani şimdi, yoook canıııım, muhabbetlerini doyasıya çevirin. Zaten bu noktada solunuzda ada evlerinin arasında Burgazada Camii’ni de görmüş olacaksınız ki yürüdüğünüz yol üzerinden o caddenin cami ile birlikte çok da hoş bir fotoğrafı yakalanıyor. Ayrıca 203 numaralı odasının manzarasıyla efsane olmuş Pyrgos Hotel, pek çok Adalı tarafından sevilen Yasemin Restoran ve Gamze Yalçın’a ait bir mural çalışması da bu yol üzerinde görülebilecek şeyler. Eğer bu yoldan bizim gibi Adalar Su Sporları Kulübü’ne kadar ilerleyecek olursanız bu noktada iki seçeneğiniz var. Madam Martha Koyu’na kadar ilerleyebilirsiniz, yok oraya gitmeyeceğiz diyorsanız ara sokaklardan birinden bir paraleliniz olan Gönüllü Caddesi’ne de çıkabilirsiniz ki bu noktada biraz yokuşa maruz kalabilirsiniz, hazırlıklı olunuz.

Burgazada Gezi Rehberi (7)Madam Martha Koyu’ndan aşağıda şöyle bir bahsedeceğiz, o yüzden Gönüllü Caddesi’nden biraz söz edelim. Burası Burgazada genelinde gördüğümüz en güzel caddelerden biri. Zaten bu rotayı izlerseniz aslında az önce Gezinti Yolu Cad. üzerinden geldiğinizi yolu Gönüllü’den geri dönüyor gibi bir şey yapmış olacak ve bir nevi başlangıç noktasına ulaşıp mini bir ada turu yapmış olacaksınız. Yol boyunca tam kıskanmalık evler var, özellikle Belevi Konağı aklımızda yer etti. (üstünde adı yazıyor, ama zaten dikkatinizi çeker) Bu yol üzerinde yürüdükten sonra yol ayrımına geldiğinizde Cami Sokak’a sapacak olursanız bu yol sizi zaten Aya Yani Kilisesi’ne kadar götürecek. Kilise her zaman açık olmuyormuş, Pazar günleri açık bulma ihtimalinizi en yüksek olduğu gün-imiş, aklınızda bulunsun. Sonrasında zaten kilisenin oradan bir yukarı sokağa çıkacak olursanız Sait Faik Müzesi’ne ulaşmış oluyorsunuz. Mini ada gezisi rotanız hayırlı uğurlu olsun.

Burgazada Plajları
*Madam Martha Koyu’nda şehir hayatı boklama moduna girilir. (bok demek yasak mıydı)

Madam Martha Koyu’nda kamp yapmak artık pek mümkün değilmiş gibi görünse de, şayet denize girmeyecekseniz bile gidip birkaç saatinizi burada geçirmek de yasak olacak değil ya. Kapın dostlarınızı, alın sandalyelerinizi, (hani şu taşınabilir olanlar, biz yönetmen koltuğu diyoruz) içeceklerinizi, çökün deniz kenarına, keyfini çıkarın. Mümkünse yanınızda bir Sait Faik kitabı da alın ve 1-2 saat kitaba gömülün, daha güzeli var mı? İstanbul’da olup İstanbul’da değilmiş gibi hissetmemenin dayanılmaz hafifliği!

Four Letter Word Coffee Burgazada
*Günlük kahve ihtiyacınız itinayla giderilir.

Evet, yine üçüncü dalga kahveci bulduk, VAR MI İTİRAZI OLAN? Egzoz içinde oturmadığınız, aşırı gürültüye maruz kalmadan kitabınıza gömülebildiğiniz, etrafınızı kediciklerin (Adnan Oktar kediciği değil, bildiğimiz kedi, kendinize gelin) sardığı, leziz kahveleri olan, tatlı mı tatlı bir kahveci olan Four Letter Word Coffee’den bahsediyoruz. Mekanda oturduğumuz süre boyunca içimizden mütemadiyen Cake – Friend Is a Four Letter Word şarkısını söylememize sebep olan mekanın adının şarkıyla ilgisi var mıdır bilemiyoruz ama, bizce buraya çöküp uzun uzun oturmak da artık bir Burgazada klasiği sayılmalı, öyle keyif aldık.

Ergün Pastanesi Burgazada
*Tatlı komasının eşiğine gelinir.

Adada bol bol yürüyeceğinizi düşünürsek bu krizi bir fırsata çevirip (güneşin alnında o kadar yürümek bir krizdir arkadaşlar, üzgünüz) hemen kendinizi tatlıya boğabilirsiniz, çünkü bunu hak ettiniz. Bunun için ada klasiğine dönüşmüş birkaç yer var, artık dağılır mısınız, tek tek hepsine oturup dikkatleri üstünüze mi çekersiniz karar size kalmış. Bize göre kaçırmamanız gerekenler, Ergün Pastanesi’nde milföy (çileklisi çok güzeldi, başka versiyonu da var mı bilmiyoruz) ve Sinem Dondurma’da canınız hangilerinden çekiyorsa, ortaya karışık top top dondurma.

Fincan Burgazada
*Rakı balık yapılır, yapmayanlar uyarılır.

Gerçekten Burgazada’ya gelip rakı içmeyecek olabilir misiniz? Bu kadar mı sevmiyorsunuz hayatı, bu kadar mı DELİRDİNİZ? Burgazada’da mezelere gömülebileceğiniz, rakı balık yapacağım diye yola çıkıp meze yemekten balık aşamasına geçemeyeceğiniz bir sürü mekan var. Bunların çoğu yan yana. Doğruyu söylemek gerekirse yalnızca tek bir tanesini deneme fırsatımız olduğu için hangisinin en iyisi olduğunu söylemek zor, o yüzden Adalılar tarafından önerilen birkaç tanesini yazarak seçimi size bırakacağız; Barba Yani Restoran (bu en popüleri), Fincan Restoran (buranın mezeleri daha orijinal ve kendilerine özgü), Yasemin Restoran (kalamarı çok seviliyor) ve Antigoni Restoran.

Göremediklerimiz: Kapalı olması sebebiyle (daha doğrusu kapalı değilmiş de bir türlü denk gelemedik birbirimize gibi bir şey oldu) Iparho ve Peyote Cennet Bahçesi’ne bakamadık. Artık onlara da bizim yerimize siz uğrarsınız.

*Bir zamanların popüler Burgazada mekanı Kalpazankaya’yı Burgazada Gezi Rehberi içinde görmeyince şaşırmış olabilirsiniz. Ancak bu mekana bilinçli olarak gitmedik, çünkü Socrates Dergi Genel Yayın Yönetmeni olarak da tanıyabileceğiniz Caner Eler gelen hesapta içmedikleri bir içkinin bulunduğunu söylediği için bu restoranda darp edildi.

2 Comments

  • Doğma büyüme burgazadali biri olarak adamız hakkında çok güzel seyler yazmışsınız,aynen adanın bize hissettirdiklerini sizde hissetmişsiniz.Adamiza her zaman bekleriz 43 yıllık hayatımda çok sayıda anı biriktirdiğim bu adada eminim sizde bol bol güzel anılar biriktirebilirsiniz.

  • Merhaba,

    Yazılarınızı merakla ve beğeniyle takip ederim. Burgazada rehberini görünce özellikle Kalpazankaya’dan bahsedip bahsetmediğinizi görmek için hızlıca taradım. Önce mekanın ismini yazıda görmemek sonra da notunuzu görmek beni çok mutlu etti! Duyarlılığınız için sizi tebrik ederim, artık 3 kat daha fazla takip edeceğim sizi!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir