Çeşme Alaçatı önerileri yazmaya korkuyoruz. Evet resmen korkuyoruz, çünkü “Yurtdışındaki yerler daha ucuz, Alaçatı leş gibi” tartışmasının içine dahil olmak istemiyoruz. Ama dönem itibarıyla Alaçatı içerikli herhangi bir yazı yazmak = bu sorumluluğun altına girmek olduğu için konuyla ilgili yorum yapmadan kaçabilmemiz de pek olası değil galiba. Yorumumuzu özet geçelim: Evet Çeşme yurtdışındaki birçok yere kıyasla çok daha pahalı olabiliyor, o kısmına itirazımız yok. Ancak yurtdışındaki birçok tatil beldesinde de Çeşme’de bulduğumuz birçok şeyi bulamadığımızı itiraf etmemiz gerek. Gerek mekan kalitesi, gerek yediğimiz içtiğimiz, gerek denizin güzelliği, gerekse denize girmek için gittiğimiz tesislerin (beach club dememek için çaba verdik resmen) kalitesi açısından Alaçatı ve Çeşme birçok yeri döver diye düşünüyoruz. Özellikle yeme içme konusunda Nice, Monte Carlo, Ibiza, Cannes vb. yerleri örnek alacak olursanız (çünkü Çeşme’nin yurtdışında karşılığı olabilecek yerler oralar) o bölgelerde, aynı kalitedeki yerlerde de aynı fiyat ortalamasının olduğunu göreceksinizdir. Şayet Yunanistan’da salaş bir balıkçıya giderseniz herhalde Alaçatı’da yediğiniz yerlerden daha uygun fiyatlı olacaktır. Buradaki tartışma meselesi bize biraz elma ile armutu, ne bilelim, avokado ile kayısıyı kıyaslamak gibi falan geliyor. Tabii ki bu durum bölgedeki mekanların bize 1 için 5 istemesi ile sonuçlanmalı demiyoruz, ancak belirli bir noktaya kadar fiyat farkı olmasını anlayabiliyoruz. Doğruya doğru, biz de yer yer bu işin neden bu kadar cılkı çıktı, nasıl oldu da biz bu kadar yüksek rakamları normal karşılayabilir hale geldik diye düşünüyoruz. Ancak o da halk olarak biraz da bizim suçumuzmuş gibi geliyor. Sonuç olarak allah aşkına bizi bu polemiğin içine sürükleyip aşağıda “SİZ ZENGİN MİSİNİZ, ZENGİNSENİZ KAHROLUN” gibi yorumlarda bulunmazsanız seviniriz. Biz yalnızca civara gidecekler için önerilerde bulunmaya çalışıyoruz. Gelin hep beraber Çeşme Alaçatı önerileri listemize bakalım.
Çeşme Alaçatı önerileri listesine geçmeden öncesinde kısa kısa notlarla giriş yapalım:
*Eğer bir butik otelde kalacaksanız ve denize girmek için sakin noktalar yerine beach’leri tercih ediyorsanız bu sene en popüler ve izdiham halinde olanlar Fly Inn ve Before Sunset. Açıkçası Hande Yener eşliğinde birbirimizin üstünü boyamak pek bizim eğlence anlayışımıza uygun olmadığı için biz bu sene oralara uğramadık.
*Biz hangi beach’leri seviyoruz diye soracak olursanız tabii ki yine Fun Beach ve Babylon’u önerebiliriz. Özellikle Fun Beach’in denizi harika. (ve Ilıca’ya kıyasla buz gibi) Ayrıca eğer 8 yaşında gibi hissettiğiniz bir gününüzdeyseniz denizin üstüne tırmanıp sapıtabileceğiniz abuk subuk şeyler var, biz bayağı eğlendik. Eğer canınız beach kafasında bir yer çekmiyorsa denize girmek için en güzel noktalardan biri Ilıca Plajı. Sheraton Otel’in yanından girerek tam göbeğine düşebilirsiniz.
*Hacı Memiş’te eskiden kahvehane tadında olan bir yer değişmiş, yerine Komşu Kahve açılmış. Kahveleri hakikaten çok lezzetli ve bizim gibi bağımlılar için DEV bardakları var. Yaşşaasın kahve.
*Caz severler için de bir Take Five gerçeği var. Özellikle haftasonları farklı gruplar ve sanatçılar çıkıyor ve bayağı keyifli bir ortamı oluyor, uğramalık.
*Özellikle beach’lere ve aşağıda söz edeceğimiz birçok mekana ulaşabilmek adına civarda arabaya ihtiyacınız olacağını eklemeden geçmeyelim. Civardaki taksi fiyatlarının çılgınlığını ve dolmuş karmaşasını düşününce (ki önerdiğimiz birçok yere de dolmuşla ulaşılamıyor) araba birçok açıdan kesinlikle daha mantıklı ve ekonomik bir tercih olabiliyor, özellikle birkaç kişiyseniz. Şayet İzmir’e uçakla ulaşacaksanız bile vivi.com.tr aracılığıyla İzmir Havalimanı’nda araç kiralama işine girişebilirsiniz. Böylece gün içinde çok daha rahat hareket edebilir ve yalnızca Alaçatı odaklı takılmak durumunda kalmazsınız.
*Daha önceki Çeşme ve Alaçatı notlarımıza göz atmak isterseniz şuraya ve şuraya göz atabilirsiniz, hepsi hala güncelliğini koruyor.
Çeşme Alaçatı Önerileri 2016 Otel Favorimiz: Sedirli Ev
Bu sene Alaçatı’da nerede kalacağımız konusunda acayip yerinde bir karar vermişiz, bundan sonra da muhtemelen müdavim moduna geçiş yaparak Sedirli Ev’de sık sık görebileceğiniz simalar arasına katılacağız. Sedirli Ev, aslında Alaçatı’nın son zamanlardaki en popüler bölgesi olan Hacı Memiş Mahallesi’nde yer alıyor. Ancak bu durum gündüz sakin bir ortamda olmak ve uykusunda gürültüye maruz kalmak istemeyenlerin gözünü korkutmasın, çünkü çok merkezi bir noktada yer almasına rağmen kesinlikle kaosun ortasında değil. Alaçatı civarında gitmek isteyebileceğiniz her yere yürüme mesafesinde ama bir yandan da sakinliğin içinde kalmayı başarmış çölde vaha tadında bir otel desek yeridir. Üstelik arabanızı park edebileceğiniz yeri de, tatlı bir havuzu da mevcut. Olur da yer bulamazsanız sırf kahvaltısı için bile gidebilirsiniz, zira bu konuda da acayip başarılılar! Ayrıca Zeynep Hanım ile uzun uzun muhabbet edebilme şansı da yanında bonus olarak geliyor. Çok sevdik, şiddetle öneririz!
Biz çılgın birer asiyiz, sizin söylediğinizin aksinde kalacağız diyorsanız civardaki otel seçeneklerine otelz.com‘dan bakabilirsiniz, orada epey bir otel seçeneği mevcut.
Adres: Hacı Memiş Mahallesi, 2067. Sokak, No: 5
Çeşme Alaçatı Önerileri 2016, Akşam Yemeği Yıldızımız: Insula
*Başlamadan önce gelen güncelleme: 2017 itibarıyla Insula konsept değiştirmiş, fiyatlar yükselmiş, menü farklılaşmış. Bizim yeni haliyle deneme fırsatımız olmadı, ancak aşağıda anlattıklarımız şu andan itibaren geçerli mi bilemiyoruz, aklınızda bulunsun. Sanırsak meze konseptinden çıkmışlar.
Arkadaşlar, hazırsanız size bir paragraf boyunca İnsula öveceğiz. Zira burası tartışmasız bir şekilde Alaçatı’daki en iyi akşam yemeği deneyimlerinden birini yaşamamızı sağlayan NADİDE (bakın nadide dedik, o derece) bir mekan. Hakikaten bize bu kadar büyük laflar söyletecek bir mekanla tanışmayalı uzun zaman olmuştu. Insula aslında 6 odalı bir butik otel. İsterseniz Alaçatı’nın göbeğinde konaklayabileceğiniz son derece incelikli düşünülmüş harika konseptli odalara sahip. Fakat olur da burada konaklama fırsatınız olmazsa da mutlaka yapmanız gereken şey bir öğününüzü buraya denk getirmek. Bizim burada deneyip de beğenmediğimiz hiçbir şey olmadığı gibi, döndükten sonra da günlerce burada yediklerimizi sayıkladık durduk, o denli iyi bir yemek deneyiminden bahsediyoruz. Özellikle isli midyeyi, kuru etli humusu, enginar dolmasını ve Bozcaada tarifi yeşil elmalı yoğurtlu semizotu denemeden dönmeyin deriz.
Adres: Kemalpaşa Caddesi No:79
Çeşme Alaçatı Önerileri 2016, Yılın Şoku:Asma Yaprağı
Asma Yaprağı’nın büyük hayranları olduğunu, Vedat Milor’un burayı öve öve bitiremediğini, mekanın müdaviminin çok olduğunu biliyoruz. Ancak tam bir “bizde yalan yok” konseptli blog olduğumuz için gerçek yorumumuzu gizlemeden açık açık yazmak konusunda ısrarcıyız. Yıllardır Çeşme’ye her sene en az iki kez giden, popülerleştiği dönemden öncesini bilen, “buralar eskiden dutluktu” muhabbetinin kralını çevirebilecek insanlar olarak daha önce Asma Yaprağı’na hiç gitmemiştik. Sonunda bu kadar kişinin hastası olduğu bir yeri denememenin tuhaf olduğuna karar verdik ve yer bulmayı da başarınca bayağı büyük bir merak içinde kendimizi mekana attık. Ortam çok tatlı, bahçesi süper, her şey tam umduğumuz gibi. Sonra çalışanlardan biri yanımıza geldi ve “beklerken ne alırsınız” diye sordu. Neyi beklerken? Anlamadık abi, neyi bekleyeceğiz? Normal bir insan gibi neyi bekleyeceğimizi sorduğumuzda “nasıl bilmezsiniz” ile “bitch please” karışımı bir ifade ile karşılaştık. Israrlarımız sonucunda mezelerin mutfakta yer aldığını, masaları sırayla mutfağa aldıklarını ve seçimimizi orada yapacağımızı öğrenmiş olduk. Tamam peki, ilginç sistem. Sonradan anladık ki, beklediğimiz şey meze seçme sırası değilmiş. Godot’yu bekliyormuşuz. (hmmm çok entelektüel tebriks) Zira yaklaşık 45 dakika boyunca meze seçmeye gidemedik. Tamam hadi, ona da yoğun dönem diyelim. İlk lokmamızı ağzımıza attığımızda mekana oturalı 1,5 saat civarı bir şey geçmişti, hadi onu da kabullenelim. Peki ya yediklerimiz? Kötü olduğunu söylemek tabii ki abartı bir tasvir olur. Ancak açıkçası herhangi bir özelliği olduğunu söylemek de kesinlikle bir başka abartı cümle olacaktır. Yapılan yorumlar mı beklentimizi çok yükseltti, yoksa Insula gibi efsane mezeler sunan bir mekanın ardından buraya gitmemiz mi bilemiyoruz ama, biz gerçekten buranın bir olayını göremedik. Üstelik çalışanlar o kadar asık suratlıydı ki, ki biz bunu çok az yer için dile getiririz, gerçekten bir noktada insanı adamın keyfini kaçıracak, abi bir derdiniz varsa oturun rakı sofrasındayız zaten dedirtecek noktaya getirdiler. Rakıya buz istedik diye trip yediğimiz hiç olmamıştı, hakikaten enteresan bir yer.
Bu arada denediğimiz ve aklımızda kalan birkaç şeyi söylemeden de geçmeyelim, kabak çiçeği kızartması, mercimekli fava, börülceli enginar, balkabaklı bir meze (adını hatırlayamadık), patlıcanlı pilav ve yaprak sarması.
Adres: Alaçatı Mahallesi 11005. Sokak No: 50
Çeşme Alaçatı Önerileri 2016, En Kral Pizzayı Yediğimiz Yer: Kolburano’s
Çok şükür Kolburano’s için hislerimizi tanımlamak adına kullanabileceğimiz “hallahallahallahallaa bu nağğğsıl sevmeek” şeklinde ilerleyen bir parça var da, burada doğru sıfatları bulmaya çalışarak yorgun düşmeyeceğiz. Reisdere’de yer alan ve pizza konusunda yalnızca İzmir’deki değil, Türkiye’deki en iyilerden biri olan Kolburano’s mutlaka, bakın MUTLAKA denenmesi gereken bir mekan. Biz kasap köfteli & patlıcanlı ve bacon’lı & karamelize soğanlı pizzalarını deneyip mutluluktan uçtuk. Üstüne lavantalı pudinglerini deneyip hazzın doruklarına vardık. Bir de yan masada Türkiye’deki celebrity crush’ımız Ayhan Sicimoğlu olunca keyiften dört köşe yayıldık kaldık. Bu arada yalnızca pizzalar değil, bahçesi de, ortamı da şahane! Affetmeyin, bir gecenizi mutlaka buraya ayırın.
Adres: Reisdere 6019. Sokak No: 3
Çeşme Alaçatı Önerileri 2016, Rakıya Oturmalık: Roka Bahçe
Roka Bahçe’ye Sedirli Ev’in sahibi sevgili Zeynep Hanım’ın önerisi ile gittik. Aslında uzun süredir varlığından haberdardık ama, nedense bir türlü yolumuzu düşürememiştik. Açıkçası burada mezeye abanmaktan ana yemek deneyebilme fırsatımız olmadı ama, bu kararımızdan da pişman değiliz. Karidesli ve buğdaylı kabak salatası, kırmızı pancar salsalı deniz börülcesi, tahinli & naneli patlıcan ezmesi, karides saganaki gibi birçok seçenek denedik ve hepsinden gayet memnun kaldığımızı söyleyebiliriz. Normalde meze konusunda gelenekçi sayılabilecek insanlar olmamıza rağmen buranın yenilikçi tavrı bayağı hoşumuza gitti. Long live Ege Mutfağı!
Adres: Kemalpaşa Caddesi No:107
Çeşme Alaçatı Önerileri 2016, En Sevdiğimiz Kahvaltıcı: Bom Dia
Kahvaltı meselesinin hassasiyetini bilen insanlardan oluşan bir kitleye hitap ediyor olduğumuzu biliyoruz, doğru kitle…….Dolayısıyla size bir yerin kahvaltısı için “hakikaten iyi” dediğimizde sizin duygularınızla oynama ihtimalimizin olmadığını pek tabii biliyorsunuzdur. Civardaki en büyük favorimizden şu yazıda söz etmiştik, Su’dan. Ancak Bom Dia da bizim bu konuda Alaçatı’daki yeni favorilerimizden. Zaten herkes acayip şeker, acayip sempatik. Ama işin o kısmını bir kenara koyup yemek kısmına odaklanacak olursak tam anlamıyla her şeyinden memnun kaldığımız leziz bir kahvaltı sunduklarını da söyleyebiliriz. Özellikle tarçınlı tereyağları, pancar reçelli yoğurtları ve nutella dolgulu pancakeleri efsane! Bir de şansınıza fırından yeni çıkmış çikolatalı kurabiyelerine denk gelirseniz o gün bayağı şanslı bir gününüzdesiniz demektir. Kahvaltıya gitmeseniz bile bir kahvelik uğrayabilirsiniz, ortamı da çok tatlı, biz çok sevdik.
Çeşme Alaçatı Önerileri 2016, Kahvaltıcıların En Popüleri: Tarla
Hazır kahvaltıdan konu açılmışken bu konuda bayağı alıp yürümüş bir yeri daha es geçmek istemeyiz: Tarla. Burası biraz daha merkezin dışında kalıyor, arabasız gidebilmeniz pek olası değil ve “ulan böbrekleri çaldırmayalım” dedirtebilecek cinsten bir yola sahip. Ancak korkmayın, şayet böyle hissediyorsanız doğru yoldasınız ve bu yolculuğun sonunda sizi bayağı tatlı bir ortam ve şahane bir kahvaltı bekliyor. Her şey doğal, çeşit çeşit reçel, çeşit çeşit peynir, güleryüzlü çalışanlar, kahvaltıda ne isteyebilirseniz hepsi mevcut desek yeridir. Ayrıca kahvaltı sonrası bayılmalık alanlar, salıncaklar, bir de inceden bir rüzgar esti mi yerinizden kalkıp denize gitmek bayağı zorlaşıyor. O da bu hayatın en güzel problemi oluyor zaten, başka derdimiz olmasın. (gülücük)
Adres: 7152. Sokak
Çeşme Alaçatı Önerileri 2016, İstanbul’a Gitmeye Üşenenlere: 5 Cocktails and More Alaçatı
İstanbul’da yaşayan ve iyi kokteyl içmeyi seven insanlar gibi spesifik bir grubu bir araya koyup kendilerine nerede kokteyl içtiklerini sorsak seçenekler arasında 5’ı duymamanız mümkün değil. Biz de o ekibin içinden insanlar olarak 5’in Alaçatı şubesini görünce gözlerimizde kalpler oluştu diyebiliriz. Buranın kokteyllerini mutlaka denemeniz gerekiyor, öyle boş övgüler yapılan bir mekan değil, hakikaten işlerinde çok iyiler! Bizim favorilerimiz Booty Call ve Tropical Threesome. İsimleri bilinçli seçmedik, denk geldi, terbiyemizi bozmuyor, salon kadını çizgimizden çıkmıyoruz…
Çeşme Alaçatı Önerileri 2016, Sırf Sevinç Teyze’yle Tanışmak İçin Bile: Hacı Memiş No:23
Hacı Memiş’te elimizde fotoğraf makinelerimiz aylak aylak yürüyüp etrafımıza bakınırken karşımıza Sevinç Teyze çıktı. “Kızlar gelin bakın içeride sergi var” diyerek bizi tam olarak doğru cümlelerle yakalayınca, fark etmeden çok seveceğimiz yeni bir mekanın içine dalmış olduk. Bir kere Sevinç Teyze dünya tatlısı bir insan! Hani içeride hiçbir şey olmasa, sırf onunla muhabbet etmeye bile uğrayabilirsiniz. (biz ilerleyen günlerde hakikaten Sevinç Teyze’yi görmek için de uğradık) Ama işin bu duygusal bağ kısmını bir kenara koyacak olursak, Alaçatı’daki burnu havada tavırlar sergileyen birçok mekanın aksine Hacı Memiş No:23 gerçekten rahat bir şekilde içine dalabileceğiniz, bayağı orijinal vintage ürünler ve objelerle karşılaşabileceğiniz şahane bir dükkan olmuş. Henüz çok yeni, muhtemelen ileride adını daha sık duyacağız. Ayrıca bu aralar yolunuzu düşürme şansınız olursa içeride Mehmet Güreli’nin Film Noir adlı kişisel sergisinden eserler görebilmeniz de mümkün.
Yazınızla ilgisi yok. Elinize sağlık yine döktürmüşsünüz ama şu Çeşme/Alaçatı sadece bana mı samimiyetsiz geliyor bilmiyorum.
Bence çeşme-alaçatı’nın problemi pahalılığı değil; o parayı verip hizmet alamamak, hatta kötü muamele görmek. Asma yaprağı’nda yaşadığınız şey popüler mekanların genel sıkıntısı. O kadar çok gelen var ki memnun ayrılmanız kimsenin umrunda bile değil. (Güzel insanlar tarafından işletilen istisnalar var şimdi o doğru)
Asma Yapragi ile ilgili birinin ‘kral ciplak’ demesine cok sevindim. Istanbullular daha ‘aa Cesme mi, musluk yok mu’ diye dalga gecerken, aksamlari tek gece kulubu eskinin Aya Yorgi Fly Inn’inyken, acikhava tiyatrosuna Sezen yada Tarkan gelince yazimiz senlenirkenden beri Cesme’liyim.
Asma Yapragina sanirim ilk 4 sene once gittim, populeritesinin doruklarina, vasatligin sinirindaydi. Neyse gormus olduk, bir daha gelmeyiz dedikten sonra 2 sene bir arkadasimin daveti icin gene gittik. Yemeklerini daha once yedigim icin hic bir beklentim yoktu. Fakat, yasadigimiz olayi yazmak istiyorum cunku bu tam olarak “Alacati kazigi” mentalitesini yansitan, musterinin (ve sagliginin) degersiz oldugunu gosteren, bir isletmenin/ isletmecinin yetersiz mantigini ortaya koyuyor.
Asma Yapragina haftaici bir yaz gecesi gittigimizde cok basit bir soru sorduk. Salatayi rokasiz yapabilir misiniz, esimin alerjisi var. Yapamayiz dedikleri salata roka, domates, peynir ve salatalik disinda birsey icermeyen, yani herhangi bir mutfakta 5 dakika icinde hazirlanabilicek, herhangi bir zorluk veya recete degisikligi gerektirmeyen bir talepti. Boregi unsuz yapin, yada kofteyi kiymasiz pisirin demedik yanlis anlamayin, cok imkansiz bir istek degildi bizimkisi. O sirada mutfakta suan adini hatirlamadigim, meshur isletmecileri de vardi. Soruyu tekrar sorduk ve acikladik; alerjisi var acaba icinde roka olmayan bir coban salatasi yapar misiniz? Garson tekrar hayir, salata yemeyin dedi, isletmeci kafasini kaldirmadi.
Bizim ailemizde (baska bir suru ailede oldugu gibi) gida alerjileri var. Olum tehlikesi seviyesinde ciddi alerjiler yasadigimiz gibi, daha basit gida alerjilerimiz de var. Ben yurtisinda yasadigim icin bu konuda destek gormeye cok alisigim, burda bir restorana gidip alerjim var dediginizde sef’ten, mudur’e kadar herkesin gelip yardimci olmasina, sizin sagliginiza onem vermesi bizim icin normal. Kaldi ki eger peynir alerjisiniz varsa, pizzaciya gitmeyin argumanina katiliyorum. Bazi yerlerin bazi kurallari vardir, bana ozel degisitirin diyemezsin. Turkiye’de yada seyahat ettigimiz baska yerlerde de alerjilerimizle ilgili herkes bize yardimci olmaya calisirken, uc malzemelik bir salata icin kaba ve kustahca davranan bir mekan ilk kez benim icin Asma Yapragi idi. Ustelik umursamaz, musterilerini sadece $$$ olarak goren isletmecisi de ordayken.
Yemekleri tirt, servisi tirt, Alacati’si guzel bir balon Asma yapragi.
Yazınızın tamamını okudum, ama ben yine de bodrum diyorum 🙂
bir izmir’li olarak düşüncem harika bir yazı olmuş, çok net ve dürüst. bugün ben de çeşme ve lokal mekanları hakkında bir yazı hazırlayacakken denk geldim yazınıza. artık bu tarz yazılara çok sık rastlayamıyoruz. teşekkürler