Yaz 2014 Çeşme & Alaçatı Postası

Herkesin Türkiye sınırları içinde favori tatil beldesi vardır. Bizimkisi de belli, Çeşme. Lafı eveleyip gevelemeye gerek yok, 2014 yazı boyunca Çeşme & Alaçatı’da dikkatimizi çeken, sevdiğimiz, sevmediğimiz yerleri küçük çaplı derleme kararı aldık. Yazın henüz bitmediğini de göz önünde bulunduracak olursak, zamanla eklemeler yapabilir ya da önerilerinizi de değerlendirebiliriz pek tabi. Deneyimlemeden yazmak istemediğimiz için, gelişmeye açık. Karşınızda Yaz 2014 Çeşme Alaçatı Postası!

Kahvaltısına yandığımız Su’dan Alaçatı

sudan alaçatı

Alaçatı’nın insanlarla üst üste binerek adeta “crowd surfing” e girişmiş gibi hissettirmeyen sabah saatlerinde, derginizi gazetenizi toplayıp şöyle güzelinden bir kahvaltı yapmaya hevesleniyor insan.  Eğer Çeşme’yi birkaç kez ziyaret etmiş bulunduysanız, bu konuda nam salmış onlarca sevimli mekanın var olduğunu eminiz ki biliyorsunuzdur. Su’dan Alaçatı da, son 2 senedir delicesine ilgi gören Hacı Memiş Mahallesi‘nde yerini aldı ve kahvaltısı konusunda tabiri yerindeyse “dibimiz düştü” diyebiliriz. Bildiğimiz lezzetlere kendi yorumlarını da katarak bizi kahvaltının mutlulukla bir ilgisini olduğuna bir kez daha inandıran Su’dan Alaçatı’yı kesinlikle tavsiye edebiliriz

Denemeden dönmemeniz gerekenler: Avokadolu poşe yumurta, çılbır, pancake ve meyveli tatlı lor.

Ekstra bilgi: Su’dan Alaçatı aynı zamanda oldukça iyi lokasyona sahip bir butik otel. Konaklamak için de değerlendirebilirsiniz. İlgilenenler için tık tık.

Güzel sürpriz: Siz de bizim gibi çok beğendiyseniz, İstanbul’da bulunan kardeş işletme Aheste Galata‘ya uğrayarak benzer bir kahvaltı yapabilirsiniz.

Modern meyhane konseptinin kralı Pla’Ce 

place alaçatıİstanbul’dan alıştığımız modern meyhane konseptinin Çeşme ayağı Pla’Ce, dışarıdan ilk bakıldığında sokak üzerine masa atmış, tipik bir Alaçatı restoranı gibi görünse de, arka bahçesini gördüğünüzde turnayı gözünden vurdum diye düşündürtecek türden, müthiş sevimli bir mekan. Müzikler sevimli, ortam son derece samimi ve çalışan herkes oldukça güleryüzlü. Biz mezeler konusunda kendimizi kaybedenlerden olduğumuz için balığa geçiş yapamasak da önümüzden geçen ve türlü atraksiyonlarla masaya servis edilen tuzda balıklarını gördükten sonra, balık konusunda da kefil olabiliriz.

Denemeden dönmemeniz gerekenler: Ahtapot mücver, lakerda, köpoğlu ve yağ içinde yüzmediği için ayrıca tebrik ettiğimiz kalamar.

Ekstra bilgi: Özel bir organizasyon yapmak niyetindeyseniz, arka bahçeyi bu tip etkinlikler için kullanabiliyorsunuz.

Obeziteye davet eden Dost Pide

dost pideBunca yıldır hizmet veren Dost Pide’yi 2014 postası başlıklı bir yazının içine koymamız hata gibi görünse de, Çeşme’de yeme içme meselelerinden söz ettiğimiz bir yazıda burayı es geçemezdik. “O sıcakta pide mi yenir?” demeyin, çünkü gerçekten o kadar hafif ve lezzetli bir pide ki, biz her seferinde yarım porsiyon ile başlayan girişimlerimiz, 1,5 porsiyona kadar uzanan çılgın bir serüvene dönüşüyor. Bizce öğle yemeği için ideal seçim.

Denemeden dönmemeniz gerekenler: Kuşbaşılı&kaşarlı ya da yumurtalı&kaşarlı pide

Ekstra bilgi: Dost Pide tam 40 yıldır Çeşme’de hizmet veriyor.

Gitmeyin Diye Yazdığımız Kumrucu Hüseyin

kumrucu hüseyinÇeşme bağımlılarının yıllardır süregelen en “büyük” sorunlarından biri en iyi kumruyu kimin yaptığı. Söz konusu üç isim ön plana çıkıyor: Kumrucu Hüseyin, Kumrucu Şevki ve Kumrucu Hikmet. Bu noktada sizi 2016 yılı itibarı ile öğrendiğimiz ve buraları güncelleme ihtiyacı duymamıza sebebiyet verecek bir durumdan haberdar etmek istedik. Efenim internette yapılan bir paylaşım üzerinden gördüğümüz kadarıyla Kumrucu Hüseyin ile ilgili şöyle bir durum yaşanmış;

” Bugün yıllardır lokal kaldığı için sürekli gittiğimiz Çeşme- Ilıca Kumrucu Hüseyin’de korkunç bir olay yaşadık. Yanımıza gelen sokak köpeğini beslerken, Kumrucu Hüseyin bizzat kendi arabasıyla gözlerimizin önünde köpeğe çarptı! Hiçbir ihtimal vermememize rağmen kendi garsonları ve yan esnaflar daha önce de bilerek kedileri ve köpekleri ezdiğini söyleyince kendisine sormak istedik. Ne yazık ki son derece yüzsüz bir şekilde bilerek çarptığını söyleyip, ” ben köpeklerle insanların aynı yerde yemek yediğini görmedim.” dedi. Biz artık canlılara isteyerek zarar veren bir adamın elinden yemek yemeyeceğiz, umarız siz de bu caniliği unutmaz ve bu postu paylaşma hassasiyetini gösterirsiniz. “

Bu alıntıdan yola çıkarak gitmeyiniz, gidenleri uyarınız. Şayet bilmek isterseniz, zaten burada bu olaydan önce de Kumrucu Şevki’yi daha çok sevdiğimize dair bir şeyler yazıyordu.

Salaş yer hastalarının mekanı Dalyan Balıkçısı Hasan

dalyan balıkçısı hasan

Özellikle salaş yerde yemek yiyeceğiz, çay bardağında rakı içeceğiz diye kendini yırtan İstanbullulardansanız, Dalyan Balıkçısı Hasan’ı beğenmemeniz mümkün değil. (Egeliyseniz size iyi balıkçı tavsiyesinde bulunma riskini göze alamayız) Çünkü herhangi bir izlenim yaratma çabası içine girmeden, pek güzel mezeleri ve oldukça lezzetli balıkları ile zaten kendi kitlelerini oluşturmuş durumdalar. Nispeten daha sakin bir noktada bulunduğu için, arkadaşlarla gidip sohbetin dibine vurmalık, rakı-balık sevenleri mutlu edecek bir yer.

Denemeden dönmemeniz gerekenler: Tereyağında karides, lagos

Kalabalık sevenler için Kapari Bahçe

kapari bahçeHacı Memiş’in en izdiham mekanlarından biri olan Kapari Bahçe’yi, oradan geçmiş olduğunuz takdirde fark etmemiş olmanız mümkün değil. Çünkü daimi olarak kalabalık. Rezervasyon yaptırırken kibarlık yapmak adına “Sizi mutlaka denemek istiyoruz” diyen birine “Herkes bizi denemek istiyor” tadında aşırı özgüvenli bir cevap vermeleri sonucu beklentilerimizi çılgınca yükselterek gittiğimiz bu mekan, gitmeden dönmeyin diyeceğimiz tatta olmasa da (çünkü bizce birçok benzeri mevcut, alternatiflerini bulabilirsiniz), yediklerimizden memnun kalmadığımızı da söyleyemeyeceğiz. Ayrıca kalabalıkta oturmaktan hoşlanıyorsanız ve diğer mekanlara yakın olmak istiyorsanız, tam yerine geldiniz.

Denemeden dönmeyin: Karidesli avokado, Kehribar beğendi

Pastanelerin efendisi Reyhan Pastanesi

reyhan pastanesiİzmirli arkadaşlarımızın öve öve bitirememesinden mütevellit seneler önce denediğimiz ve kölesi olduğumuz Reyhan Pastanesi’ne gitmeden Çeşme’den ayrılırsanız lanetimiz üstünüze çökecek. Ilıca Hotel’in hemen yanında bulabileceğiniz bu pastane bize kalırsa İzmir’in, hatta arttırıyoruz, Türkiye’nin en iyi pastanelerinden biri ve ne yediysek meleklerden yapılmış gibiydi.

Denemeden Dönmeyin: Allah ne verdiyse. Serbest çalışabilirsiniz.

Ilıca Hotel

ılıcahotel

Daha çok aile ile Çeşme’ye gidişlerimizde bir seçenek olarak değerlendirdiğimiz Ilıca Hotel, aslında beach beach dolaşmak ya da Alaçatı’da kalıp denizin dibindeyken “ben nereden denizde gireceğim?” endişesiyle uğraşmak istemiyorsanız, güzel lokasyonu ve odanızdan cup diye ulaşabildiğiniz denizi ile iyi bir seçenek. Ancak bu sene “epic fail” tadında bir hizmet sunduklarını ve “nasıl olsa her türlü otel doluyor” zihniyetinde verdikleri hizmetleri ile bizi küçük çaplı hayal kırıklığına uğrattıkları söylenebilir. Zaten otelde 5-6 saat denize girip geri kalan tüm zamanını otel dışında geçiren insanlar olarak bizi bile bu noktaya getirdiklerine göre, gerçekten sorunlu bir sezon geçiriyorlar diye düşünüyoruz. Yine de bungalow tarzı odaları ve bungalow bölümüne özel ayrı plajı ile, harika bir konaklama beklentisi içinde değilseniz, idare edebilirsiniz. Eğer bölgedeki diğer otel seçeneklerini değerlendirmek isterseniz otelz.com‘a göz atabilirsiniz.

Denemeden dönün: Otel kahvaltısı.

Daha insancıl bir beach deneyimi mümkün: Propaganda Beach&Club

Çeşme Alaçatıİstanbul’dan da tanıyıp bildiğimiz Propaganda, bu sene Çeşme’ye taşınan mekanlardan. Müziklerinin güzelliği bir yana, bize kalırsa en şahane özelliği Çeşme’nin manyak gibi kalabalık, kolunu sağa atınca adamın tekine çarpmalı, sola atınca plaja 8 kat makyaj ve dev kolyeyle gelmiş kızın birine değmeli beachlerine nazaran, çok daha insancıl ve sakin olması. Daha huzurlu bir yer arıyorsanız ve eller havaya peşinde değilseniz, bizce denemeye değer. Eminiz önümüzdeki yıllarda daha da oturur ve kendi kitlesini edinir.

Ekstra bilgi: Yeni mekan olduğu için ekleyelim istedik, ççki fiyatları 30-35 tl sularında.

Sizi küçük sürprizlere şaşırtalım: Hayvan dostu bir işletme olduğu için Propaganda’yı iki kat seviyoruz.

Hep güzel, pek güzel Babylon Ayayorgi

babylon-aya-yorgiİstanbul’dan Çeşme’ye taşınan ve bölgeyi adeta ele geçiren yerlerden en önemlisi tabi ki Babylon Ayayorgi. Çok şükür hala bir önceki yıllardan bir şey kaybetmiş değil. En azından Kafe Pi gibi İstanbul’da rock bar olarak yola çıkıp Çeşme’de Demet Akalın’la eller havaya noktasına gelmemesi büyük bir başarı. Aksine müzik kalitesi gayet yerinde olduğu gibi, hem denizi şahane hem de kokteylleri oldukça başarılı. Kısaca, gidiniz.

Ekstra bilgi: Eğer tatilinizi Soundgarden‘a denk getirebiliyorsanız, harika bir karar vermiş olursunuz.

Bir eli havada eski sevgiliye şarkı ithaf edenlerin mekanı Flyinn Beach Club

flyinn beach clubBu yazın en ön plana çıkan beachlerinden biri olduğu için merakımıza kapılı gittiğimiz Flyinn Beach Club, tabiri caizse “eşek kadar” bir beach. 7 sülalenizi alıp gitseniz içeride karşılaşmayabilirsiniz. Müzik tercihleri yabancı türkçe pop karışımı, özellikle içinde “hasta la vista baby” cümlesi geçen Hande Yener şarkısını çaldıklarında bizi kaybeden mekanın en ilgi çeken özelliklerinden biri de içinde “Tektekçi” noktası barındırıyor olması. İlle de gideceğim diyorsanız happy hour için değerlendirebilirsiniz. Kokteylleri güzel, sarhoş olmaya içmiyorsanız tektekçi’nin shotları zaten güzel.

4 Comments

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir