Daha önce bu sitede tek bir yazı okuduysanız bile bu yazıya “hayatımız boyunca hep Monte Carlo’yu görmek istedik” ya da “ve işte sonunda yıllardır beklediğimiz an gelmişti, Monako’daydık….” şeklinde bir giriş yapmayacağımız gayet iyi tahmin edebiliyorsunuzdur. Çünkü Monte Carlo ile ilgili bilginiz herhangi bir filmin 3 dakikalık aşırı ihtişamlı Monte Carlo sahnesinden ibaret bile olsa aşağı yukarı nasıl bir yer olduğunu anlayabilmiş olmanız gayet muhtemeldir ve bizim pek de ihtişam bağımlısı bir ekip olmadığımızı anlatmak için çok da çaba sarf etmemize gerek yoktur diye düşünüyoruz. Tamam, laf kalabalığı yapmıyoruz, biz çok net bir şekilde Monte Carlo’ya pek ısınamadık, hatta ısınamamakla kalmayıp kendisine “hayatımızda gittiğimiz en samimiyetsiz şehir” unvanını vermeyi de ihmal etmedik. Ruhumuz mu fakir, yoksa yaşadığımız şehir itibariyle betona ve karmaşaya doyduğumuzdan mıdır bilinmez, açıkçası sizin de oralarla herhangi bir bağ kurabileceğinizi ya da “Of Allahım keşke hayatımın geri kalanını Monte Carlo’da geçirsem” falan diyeceğinizi hiç sanmıyoruz, ancak yine de anlatmamazlık da etmeyeceğiz tabi.
Bildiğiniz üzere Monako, Vatikan’dan sonra dünyanın en küçük ülkesi. Gerçekten de bir noktadan yürümeye başlayıp kaptırıp gitseniz bir anda ülkenin sonuna geliyorsunuz, o açıdan tuhaf bir sempatisi var aslında. Fakat sonra abartılı bir ihtişam, markasını bile tam tanımlayamadığınız arabalar ve kumarhane çılgınlığına maruz kalmaya başlayınca o sempatik tarafı da kaybolup gidiyor tabi. Betimlemelerimizle sizi “gitmiyorum ulan ben bu ülkeye” noktasına getirdiysek hemen karalama kampanyamızı durduruyoruz, zira özellikle Nice civarına kadar gittiyseniz en azından günübirlik bir gezi ile Monte Carlo’yu kendi gözlerinizle görmeniz aslında kötü bir fikir değil. Atıp tutarken bir dayanağınız olsun……
Karşınızda Monte Carlo Gezi Rehberi!
Başlamadan gelen pek yararlı not: Nice ve Cannes rehberlerimiz ellerinizden öper.
*Yurt dışında internet kullanımı için bir e-sim uygulaması olan Airalo’yu kullanıyoruz, çünkü operatörlerin internet&konuşma paketi ücretlerinden çok daha makul bir fiyata denk geliyor, bize bol bol sorulduğu için baştan söz etmiş olalım. Ne kadar süre ihtiyaç duyacağınıza göre istediğiniz paketi seçebiliyorsunuz, uygulamaya ve fiyatlara göz atmak için şuraya tık tık.
Monte Carlo’ya Ne Zaman Gidilir?
Monte Carlo’ya gitmek için en doğru dönem aslında doğrudan şehirden beklentiniz ile ilgili. Eğer yüzmek, güneşlenmek niyetinde değilseniz kesinlikle yaz döneminden kaçınmalısınız, zira zaten oldukça pahalı olan şehir, en turistik dönemi olan yaz aylarında bütçe açısından iyice çılgınlaşıyor. Üstelik çok daha kalabalık, restoranlarda rezervasyonsuz yer bulmanın bir dert olduğu, oldukça yoğun ve bunaltıcı havaya sahip bir dönem olduğunu da ekleyelim. Eğer öncelikli bir tercih isterseniz bahar ayları şehri keşfedebilmek açısından ideal dönem olacaktır.
-Eğer ilginizi çekiyorsa Formula 1 etkinliği Mayıs ayında gerçekleşiyor. Bu dönemde şehrin çok kalabalık olduğunu da ekleyelim.
-Yine etkinliğe göre plana girişmek isterseniz Monako Gastronomi Festivali ve Monako Yat Show Eylül ayında gerçekleştiriliyor.
-Şehre Ulaşım
Buraya direkt olarak uçakla ulaşamayacağınız için, Monte Carlo’ya gidebilmenin en kolay yol Nice’ten trene atlayıp yollara düşmek. Öyle söyleyince gözünüz korkmasın, zira yolculuk oldukça kısa sürüyor ve söz konusu Monako olduğu için öyle tahmin edildiği gibi ekstrem bir ücret ödemeniz falan da gerekmiyor. Biletinizi şuradan http://www.raileurope-world.com/train-tickets/journey-insights/article/nice-monaco alabilir, fiyatları da aynı yerden kontrol edebilirsiniz. Gün içinde birçok farklı sefer olduğu için kolaylıkla günübirlik bir gezi gerçekleştirebilirsiniz.
*Tren istasyonunda indikten sonra Monte Carlo Casino’nun bulunduğu bölgeye yürüyerek ulaşabilmeniz gerçekten çok kolay. Ana yolu takip ederek bulunduğunuz tepe noktadan aşağı doğru kaptırıp gitmeniz yeterli. Biliyoruz şu an çok “manavdan sola dön, hemen caminin yanı” tadında bir tarif gibi geliyor, ancak gidince bir şey ifade edecek.
-Şehir İçinde Ulaşım
Monako çok küçük dedik, çok minik dedik diye toplu taşımaya ihtiyaç duymayacağınızı düşünmeyin. Evet aslında birçok yer birbirine yürüme mesafesinde, fakat yer yer dev yokuşlarla karşılaşacağınız için özellikle çok sıcak bir dönemde gittiyseniz bir noktadan sonra 10 adım atmak bile bir dert haline dönüşebilir. Ancak merak etmeyin, bu kadar zenginliğin içinde tabi ki gayet işlevsel bir toplu taşıma sistemi kurmayı da başarmışlar. Metro, tramvay vs. olmadığı için otobüs sistemini geliştirmişler ve şehrin istediğiniz her noktasına otobüsle ulaşabilme imkanınız var. Hatlar Line 1’den Line 6’ya kadar gidiyor ve şehirdeki her otobüs durağında güzergahları inceleyebilmeniz mümkün.
-Nice’e geri dönmek üzere tren istasyonuna gidecekseniz Line 4 ya da 5’e binmeniz gerekiyor.
-Biletinizi otobüs duraklarında yer alan bilet makinalarından yapıyorsunuz ve girdiğinizde otobüsün içindeki makinaya okutmanız gerekiyor. Bilet makinasında İngilizce seçeneği de mevcut.
-Şehri yürüyerek keşfetmek niyetindeyseniz belirli noktalarda yaklaşık 7 adet ücretsiz asansör sistemi olduğunu ve bu şekilde yokuşlardan paçayı kurtarabileceğinizi de ekleyelim.
Monte Carlo Pahalı Bir Yer Mi?
Bize bu soruyu yüz yüzeyken sorsanız size sevgi dolu gözlerle baktıktan sonra sarılır ve sizi dünyanın tüm kötülüklerinden korumaya yemin ederdik….Ne saf, ne güzel duygunun insanlarıymışsınız….Tamam zırvayı kestik, sadede geliyoruz, TABİ Kİ PAHALI. Arkadaşlar nasıl pahalı olmayabilir yatı olmayanı dövdükleri, Bentley’e binmeye “you can’t sit with us”ın Fransızcasını söyledikleri bir yerden bahsediyoruz, 3 liraya ıslak hamburger yemeyeceksiniz herhalde?
Konuyu biraz daha netleştirebilmek adına burada yapabileceğiniz günlük harcamalardan birkaç örnek vermek gerekirse:
-“Ortalama” bir restoranda ana yemek: 17-25 Euro arası
-Bira: 4,5-7 Euro arası
-Kahve: 3-6 Euro arası
-Su: 3-4 Euro civarı
Yukarıda belirttiğimiz ücret aralıkları öyle turistik yere gittiğinizde ödeyeceğiniz şeyler değil. Ana kumarhanenin bulunduğu bölgedeki Cafe de Paris’e giderseniz işte orada turist fiyatlarının allahına denk gelebilir, kendinizi şaşabilirsiniz. Monte Carlo’ya özgü herhangi bir işlevsel turist indirim kartı bulunmadığı için maalesef şehri gezip görmek niyetindeyseniz bütçenizi biraz yukarı çekmeyi kabullenmek durumundasınız.
Monte Carlo’da Gezilecek Yerler
Pahalı dedik, ayvayı yedinize getirdik, gözünüzü korkuttuk. Fakat çok şükür burada şehri keşfetmek dışında spesifik olarak gezecek çok fazla yer ve müze olmadığı için bu noktada biraz daha sakinleşebiliriz. Monte Carlo müze müze gezeceğiniz bir şehir değil, aksine her şeyiyle dünyanın geri kalanından farklı olduğu için daha çok çevreyi ve insanları gözlemlemelik bir şehir. Dolayısıyla en azından bu açıdan bütçenizi çok da sarsmayacaktır. Aslına bakarsanız hiçbir müzesini görmeden, 1 euro bile harcamadan şehri büyük ölçüde tanımak bile mümkündür desek abartmış olmayız.
Monte Carlo Casino
Monte Carlo, hatta komple Monako ile ilgili en ünlü mesele olan casinoların kralı tabi ki Monte Carlo Casino. Önünde türlü türlü lüks araba, çılgın bir turist kalabalığı ve gereksiz takım elbiseli insan yoğunluğu ile binayı tanımamanız zaten mümkün değil. Şayet içeri girip şöyle bir boy göstereyim diyorsanız, dress code konusunda pek bir sıkıntı çıkarmıyorlar, ancak özellikle kumar oynamak niyetindeyseniz giyim kuşamınıza biraz olsun dikkat etmenizde fayda var. En azından parmak arası terlik ve Hawaii gömleğiyle gitmemek iyi bir fikir olabilir.
-Adres: Place du Casino
-Casino’nun yalnızca turistler için olduğunu biliyor muydunuz? Öz hakiki, atadan Monakoluysanız (yazarken sesli güldük) burada kumar oynamanız yasak.
-İçeri girince çağrışım yapabilir diye söylüyoruz, burası James Bond’un bir takım sahnelerinin çekildiği kumarhanenin ta kendisi.
Kraliyet Sarayı
Monako ile ilgili hiçbir bilginiz olmasa dahi elbet Monako Prensi ile ilgili bir şey duymuşluğunu, en azından bir haber okumuşluğunuz vardır. Tüm dünya çapında hal böyle olunca Monako Kraliyet Sarayı da ülkenin en çok ziyaret edilen turistik noktalarından biri haline gelmiş tabi ki. (Zaten 3 tane falan turistik noktası var gerçi, neyse) 9 Euro karşılığında hem sarayın içini gezebilme, hem de antika araba koleksiyonunu görebilmeniz mümkün.
-Buraya 1 ya da 2 numaralı otobüsü kullanarak ulaşabilirsiniz, . Bir başka alternatif olarak Place d’Armes’ten 10 dakika kadar yürüyüp Rampe Major’u kullanarak yukarı Palace Square’e çıkabilirsiniz.
Monte Carlo’nun liman bölgesi potansiyel bir turist için önem taşıyor, çünkü şehri geniş bir açıyla görebileceğiniz, Monte Carlo deyince gözünüzce canlanacak görüntüyü şekillendirebilecek olan en iyi lokasyon kesinlikle burası. Bir tarafınızda suyu görmenize engel olabilecek bir yat yoğunluğu, diğer tarafınızda ise beton üstüne beton şeklinde dev binalardan oluşan bir şehir görüntüsü ile kendinizi biraz sıkışmış hissetme ihtimaliniz yüksek, ancak aslında tam olarak da bu bunaltı anında Monte Carlo’da olduğunuz hissedeceksiniz.
-Liman bölgesinin en sonuna kadar yürüdüğünüzde sizi marinaya ait restoranlar bekliyor olacak. Şehre karşı bir öğle yemeği için iyi bir alternatif olabilir.
Oşinografi Müzesi
Monte Carlo’nun sayılı müzelerinden olan Oşinografi Müzesi, adından da anlayabileceğiniz üzere okyanus bilimine adanmış bir müze. Bina gerçekten şahane bir noktada yer alıyor ve konuya ilgisi olanlar için kesinlikle ziyaret etmeye değer. İçerisi birkaç farklı bölüme ayrılıyor, özellikle köpek balıkları ile ilgili bölümü kaçırmayınız efenim.
-Adres: Avenue Saint Martin
-10:00-18:00 arası açık. Temmuz Ağustos 09:30-20:00 arası.
-Giriş: 14 Euro
Bizim de ülkemizden mütevellit çok iyi bildiğimiz gibi bina üstüne bina dikip nefes alacak yer kalmadığında, sonradan oluşturulan yeşil alanlar ve minik parklar bir anda altın değeri taşımaya başlıyor. Jardin Exotique de Monaco’nun kökeni biraz daha gerilere dayansa da, orada yaşayanlar da işin bu kısmıyla bol bol dalga geçiyorlar, bina yığınları ortasında yaşadıklarının farkında olan yalnızca turistler değil. İşin eleştirel kısmını bir yana bırakacak olursak burası dünyanın dört bir tarafından çok acayip pek acayip birçok bitkiyi bir arada görebileceğiniz bir botanik bahçesi. Kişisel fikrimizi soracak olursanız “mutlaka gidin” değil, bol vaktiniz varsa gidin gibi bir öneride bulunabiliriz.
-Giriş: 7 Euro. (Gözlem alanını da kapsıyor)
-Kışın 09:00-17:00, yazın 09:00-19:00 arası açık.
Monte Carlo Üzerine Bir Takım İpuçları
-Şayet ilginizi çekiyorsa Cathedrale de Monaco’ya da bir göz atabilirsiniz. Kendisi 4 Rue Collonel Bellando de Castro üzerinde bulunuyor.
-Monako’da alışveriş yapmak niyetindeyseniz öncelikle sizi bu kocaman çılgın projeniz için tebrik ediyor, sonra da Hermes, Celine, Dior gibi markaların cirit attığı Carre d’Or civarına davet ediyoruz.
-Genel olarak Monako sınırlarında gezinirken pasaportunuzu yanınızda bulundurmanızı tavsiye ediyorlar. Monako polisinin pek de sempatik olmadığına dair bir dedikodu var, aklınızda bulunsun. Nasıl olsa alışkınız. Kıpss.
Allaam ne güzel bi bloğa düştüm. Tam marsilyadan Genova ve oradan da milano ve como üzerinden münihe dönmeyi planlarken (ki marsilyaya da münihten kiraladıpım arabayla meersburg-annecy üzerinden gelmiştim zaten) ilaç gibi geldi. Harika yazılar, müthiş tespitler ve anne sıcaklığı. Bi sorum var; Açık söyleyin 2 hafta yeter mi bu destinasyon için?
bizce şahhhaaane olur 2 hafta 🙂
Gercekten tek kelimeyle ba-yil-dim!
Nasil sahane bir anlatim dili ve ihtiyac olan bilgiler.
Aynen Sebnem Hanim’in yazdigi gibi, rotamin üzerinde gezilecek yerler arasitirirken denk geldim ve ilac gibi geldi blogunuz 🙂
Tesekkürler,cok sevgiler,
Gökce
Montecarlo,Cannes,Nice,Monaco,Eze, Antibes,Menton,saint_Tropez geçen ay oralardaydım.Yazdığınız herşeye katılıyorum birçok yer hayalkırıklığıydı.Nice evet en güzeliydi.Eze o yokuşu çıkmaya değdimi bilmiyorum.Saint tropez bizim mahalle kadardı.Nice de tramvay yollarının çimle kaplı olmasına bayıldım.Cannes bir daha uğramam.Bu arada Grasse diye bir yer var.Parfüm müzesi var orda dünyadaki ünlü parfümlerin yüzde yetmişini üretiyoruz dediler.Dior un 30 euro ya satılan parfümü orda 59 euro.
Aralık ayının başında 7 günlük elegant Avrupa turu ile oralara gideceğim ve tura Eze, Cannes, Monte Carlo için 95 euro vermek istemiyorum, İngilizcem az ama bireysel Fransa ve yurtdışı deneyimim fazla, ne dersiniz ? Oraları paraya kıyıp turla mı gezeyim? Yoksa kendi başıma ne kadarını yapabilirim?
Begenerek okudugum sıcak bir anlatım olmuş.
Benim sorum su,niceden kendi arabamızla monacoya gitsek park sorunu varmı?
Cok tesekkürler