Favorilerimizden Bir Demet: İstanbul’un En İyi Kahvecileri

İstanbul'un En İyi Kahvecileri

Hazır eve kahve makinesi alıp kahveyi resmen hayatımızın odağına yerleştirmişken (hatta eve kahve makinesi almak isteyenler için şöyle bir yazı da yazdık) konuyla ilgili yazılarda hız kesmeyelim dedik. Bu sefer kendi şehrimizdeyiz, öyle uçaklara atlayıp bir yerlere gitmeler yok. İstanbul’da gittiğimiz her mekanda kendimizi kahveye boğduğumuza göre artık bazı favoriler belirlemiş olmamız normal herhalde. O yüzden İstanbul’un en iyi kahvecileri konusunda küçük çaplı yorumlar belirtmekten çekinmeyeceğiz. İddialı başlığa bakmayın, tabii ki bunlar kişisel yorumlar, kişisel görüşler, elbet damak tadı konusunda farklı düşüncelerimiz vardır. Bu son cümleyi “ayyy oranın kahvesi hiç güzel değil ben bi’ kere dayımla gittim bize oturacak yer ayarlamadılar” gibi tuhaf yorumlara önlem olarak yazdık, bizi anlamışsınızdır…

*Efenim listede göremediğiniz, bizim bilmediğimiz, henüz keşfedemediğimiz yerler elbet mevcuttur. Onu da ekleyin, şunu de deneyin dediğiniz yerler varsa biliyorsunuz ki kahve denemek konusunda sınır tanımıyoruz ve bu listeyi güncellemeye son derece açığız. Önerilerinizi bekleriz, gider seve seve deneriz. Açıkçası bazılarını bilinçli olarak yazmadık, zira abartıldıklarını ya da yalnızca isim yaptıkları için ön plana çıktıklarını düşünüyoruz. Gittik, denedik, bu kanıya vardık, öyle uzaktan yargılamaca değil yani. Özetle yollayın önerileri gelsin, İstanbul’un en iyi kahvecileri listesini beraber oluşturmuş, genişletmiş olalım.

İstanbul'un En İyi Kahvecileri

3. Dalga Kahveci Ne Demek Oluyor?

Yazının temelini 3. Dalga kahveciler oluşturduğu için İstanbul’un en iyi kahvecileri temalı bir yazıya başlamadan önce şöyle bir bilgi eksikliğini gidermemiz gerektiğine karar verdik: 3. Dalga Kahveci ne demek? Yani hepimizin yaldır yaldır kullandığı bu terimin anlamını hakikaten bilip de kullanan kaç kişiyiz şurada? Ulan hepiniz biliyordunuz da bize mi söylemediniz yoksa? Efenim 3. dalgaya kadar eriştiğimize göre bundan önce 1-2 dalga daha olmalı diye düşünüyor olabilirsiniz. Olaya İnek Şaban gibi yaklaşmış olsak da aslında gidişat çok kötü değil, bu mantıkla bile bir sonuca varabiliriz. 1. Dalga diyebileceğimiz kısım bu Nescafe, efenime söyleyelim Jacobs falan gibi lönk diye sıcak suyun içine atıp karıştırıp içtiğiniz kahvelere deniyor. 2. Dalga biraz daha çılgın, çünkü dalga değil mübarek tsunami. Bu Starbucks’ların, bir zamanın popüleri şimdilerin bitiği Gloria Jeans Coffee’lerin piyasaya çıkmasıyla gelişiyor. Yani bize latte’ler, cappucino’lar, daha alengirli kahveler sunan kahvecilerden bahsediyoruz. 3. Dalga ise son birkaç sene içinde hayatımızın merkezine oturuveren, daha özellikli, daha nitelikli kahveleri ve dolayısıyla daha butik kahvecileri kapsıyor diyebiliriz. Kahve çekirdekleri, öğütme, kavurma işlemleri, hepsi ayrı ayrı önem kazandı ya, aslında bunların hepsi 3. Dalga kahvenin hayatımıza girmesi ile yaygınlaştı diyebiliriz. Tabii ki bundan önce de kahveyle ciddi ciddi ilgilenen, hatta hobi derecesine taşımış insanlar vardır, ancak biz olayın yayılmasından söz ediyoruz.

Oh be, artık neden bahsettiğimizi bilerek konuya devam edebiliriz. Şimdi İstanbul’daki favori kahvecilerimize geçelim. Bu arada, eklemeden geçmeyelim, biz son dönemlerde bilgisayarımızı da yanımıza alıp bunların hepsine tek tek yolumuzu düşürdük, işimizi oralarda yaptık. Böylece “5 sene önce bi’ kere orada kahve içmiştim ve çok güzeldi, şimdi kötüyse yapacak bir şey yok biz gideli çok olmuştu” diyeceğimiz bir durum yok. Bizi birazcık tanıdıysanız zaten girip internetten gördüğümüz 5 tane kahveciyi oh bunlar çok süper diye yazmayacağımızı bilirsiniz.

MOC İstanbul

MOC İstanbul

MOC İstanbul’da gerçekleştirmenin imkansıza yakın olduğu iki şey var: 1. Kötü bir kahve içmek 2. Yer bulmak. Şayet ikinci problemin üstesinden gelmeyi başarıp müdavimlerin arasından sıyrılarak yer kapmayı başardıysanız birinci maddeyi kendiniz deneyerek görebilirsiniz. Bizce en önemli özellikleri kesinlikle kaliteli kahve çekirdekleri kullanıyor olmaları. Ayrıca yine son derece kişisel bir yorum olacak ama “nasıl olsa artık belirli bir kitleye hitap ediyorum, ne yapsak içecekler” mantığında olmamaları. İstanbul’da yılda 2342 tane kahveci açılıp kapanmasının temel sebebi kesinlikle bu mantık ve MOC’ta böyle bir durumla karşılaşma ihtimaliniz olmadığını düşünüyoruz. Bir de unutmadan, burası hayvan dostu bir kahveci. Köpeğinizi kapıp kahvenizi içmeye gidebilirsiniz yani. Kitaplığı da var, artık bavulunuzla gidip yerleşir misiniz bilemiyoruz. Ama biz bu sebeplerden ötürü MOC’u ekstra seviyor, öpücüklere boğmak istiyoruz.

Adres: Şakayık Sokak No: 4

Gravite Coffee

Gravité Coffee

Hazır buralara kadar gelmişken bir diğer sevdiceğimiz olan Gravite Coffee’yi de es geçmeyiz. Birçok kişi “aman yazmayın da sadece biz gidelim, orası da kalabalıklara boğulmasın” korkusu yaşıyor ama biz buranın kahvelerini de o kadar seviyoruz ki gizleyemedik. (bir şehirde bu kadar fazla kişi bir arada yaşayınca şu muhabbet kaçınılmaz oluyor di mi) Bizce Gravite’nin kahvelerinin güzelliği ile birleşip combo yapan en önemli özelliği çalışanlarının gerçekten über sempatik olması. Bu sebeple hangi çekirdeği önerirsiniz, ben şöyle kahve seviyorum ama sizde böyle varmış gibi adam kitleyen kahvesever muhabbetlerine girerken hiçbir çekince yaşamanıza gerek yok, gerçekten yardımcı olmak istiyorlar. Şu dönem itibarıyla 4 farklı çekirdek seçenekleri ve bol bol buzlu kahve çeşitleri mevcut. Ayrıca oldukça lezzetli kahvelerin yanı sıra tatlı konusunda da genellikle çok çeşit oluyor ve sağlıklı seçenekler bulabilmeniz de mümkün. Chia puddingler, granola barlar, unsuz kekler kol geziyor, bu gibi arayışları olanlar için bayağı mantıklı bir nokta. Bizim gibi “ya daha sağlıksız, şöyle kremalı falan bir şey var mı” diye soranlar için de bir şeyler ayarlamışlar, merak etmeyin. Unutmadan ekleyelim, menüde alkollü içecek seçenekleri de mevcut. Ayrıca çalışmaya da gayet müsait. Bizce civarın en iyilerinden.

Adres: Prof. Dr. Müfide Küley Sk. No: 45 (Amerikan Hastanesi’nin yanından aşağı doğru kaptırın işte)

Coffee Sapiens

Coffee Sapiens

Karaköy’de 300 tane mekan açılmış olabilir ve bunlardan 288’i kendini kahve konusunda başarılı olarak tanımlayabilir ama fark etmez, bu işin Karaköy ve civarındaki ustası Coffee Sapiens. Demek ki neymiş, dev gibi bir alana, über gösterişli bir dekorasyona falan gerek yokmuş efenim, iyi yaptığınızı iddia ettiğiniz şeyi gerçekten iyi ve tutkuyla yapmak yeterli oluyormuş. Bizce Coffee Sapiens bu konudaki en iyi örneklerden biridir. (Niye böyle köşe yazarı gibi davrandık biz bu yazıda ya, neyse) Coffee Sapiens kendini “coffee roaster” yani “kahve kavurucu” olarak tanımlıyor. Bakmayın böyle Punisher gibi bir terim olduğuna tabii, çünkü kaliteli çekirdekten sonraki evre olan kavurma konusunda da takıntılı olmaları bizce Coffee Sapiens’i diğer kahvecilerden ayıran şeylerden biri. Bu arada internet sitelerinden evinize kahve siparişi verebiliyor olmanız da süper değildir de nedir?

Adres: Kılıç Ali Paşa Mescidi Sokak No: 10 (sokağın adını yazmak 28 dakika sürüyor)

Coffee Department Balat

Coffee Department

Coffee Department kendi tabirleriyle bir “kahve stüdyosu”. Özel kahve çekirdekleri bulup kavurmak gibi bir misyonları var. Stüdyolarında kavurma, demleme ve tadım üzerine çalışmalar da yapıyorlar. Özetle yukarıda listede söz ettiğimiz diğer kahvecilerden biraz daha farklı bir konsepte sahip olduklarını da söyleyebiliriz. Bu özellikli çekirdekler bulmak konusunda atıp tutmadıklarına da eminiz çünkü buraya yolumuzun düştüğü günlerden birinde Berlin’deki en sevdiğimiz kahvecilerden biri olan The Barn’dan aldıkları çekirdeklere denk geldik ve bize şahane bir kahve hazırladılar. Bizce Balat civarında kahve işini en ciddiye alarak ve en özenerek yapan mekan burası, kesinlikle denemelik. Ayrıca Coffee Deparmant’ın sitesi üzerinden de evinize kahve siparişi verebiliyorsunuz.

Adres: Kürkçü Çeşmesi Sokak No:5

Cup of Joy Zorlu Center

Cup of Joy

Cup of Joy’u denemekte o kadar geç kaldık ki, sonunda “ne bu kadar övüyorlar ya” diyerek merakımızdan sırf burayı denemek için bilinçli olarak yolumuzu düşürdük. Bebek’teki şubesine gitmek yerine Zorlu Center’da yeni açılan şubesine gittik ve şimdi sizi gayet iyi anlıyoruz, çünkü kahveleri gerçekten çok kaliteli. Tek üzüntümüz hindistan cevizi sütüyle yapılan lattelerini kahvemizi sipariş verdikten sonra öğrenmemiz oldu, onu deneyemedik, ama şimdi herkes “aaa onu içmediniz mi” baskıyı yapıyor, o da artık bir dahaki sefere.  Bebek’teki şubeye giderseniz içerilerde oturduk kaldık diye üzülmeyin, alın kahvenizi atın kendinizi dışarı. Çünkü bizce burası ünlü annelerin bebeklerini gezdirmesi dışında başka bir amaca daha hizmet etmesini gönülden dilediğimiz Bebek Parkı’nda elinizde kahvenizle bayılmanız için şahane bir fırsat sunuyor.

Adres: Cevdetpaşa Caddesi No: 53/5 & Zorlu Center Levazım Girişi

Petra Roasting Co

Petra Roasting Co

İstanbul’un en iyi kahvecilerine dair listeler araştırmasına girerseniz hepsinde net olarak göreceğiniz isimlerden birisi Petra Roasting Co. Haklılar mı? Bizce evet. Petra’yı şu ana dek pek çok farklı etkinlikte, pek çok farklı dönemde, defalarca denedik ve her seferinde gayet memnun kaldık. Ancak hazır böyle bir yazıya girişmişken bir tane de eve sipariş verelim, bakalım kendi kendimize öğütüp evde deneyince de aynı hazzı alacak mıyız diye deneyelim dedik. Sonuç? Biz Petra’nın kahvelerini seviyoruz. Eve sipariş verdiğimiz kahve “Ichor Espresso Harmanı”. Kendisi Petra’nın imzalı blend’i ve kahvenizi sütle karıştırıp içiyorsanız bizce tam size göre, çünkü sütlü halinin özellikle hastası olduk. Artık eve mi söylersiniz, gidip yerinde mi içersiniz bilemiyoruz ama, bizce Petra tüm o girdiği “en iyi kahveciler” listelerinin içinde yer almayı hak eden yerlerden. (Bu yazıyı yazdığımızda bundan içiyorduk ama sanırsak yakın zamanda satıştan kalkmış çünkü sitelerinde göremedik)

Adres: Kanyon AVM, Akmerkez Wepublic, Topağacı şeklinde birkaç farklı lokasyonda var.

9 Comments

  • Uyarıya rağmen yazmadan duramadım.
    Petra’nın Gayrettepe’deki mekanı çok güzel, acayip geniş ve ferah, her yerden antika ve sanat akıyor. Ama bize su bardağında kahve getirdiler. Bir ucundan tutup da içemedik. Ayrıca havuçlu kekleri de çok kötüydü. Petra’ya küstüm. Size de küstüm.

    MOC’a da hiç gitmedim ve bir arkadaşımın yaşadığı bir olay yüzünden oraya gıcık oluyorum. Olayı da hatırlamıyorum. Ross’a küsen Pheobe gibiyim, evet 🙂

    Gravité Coffee’yi bir deneyeyim de barışalım. Ayrıca sizleri Beşiktaş’a da bekleriz. Mugshot ve Coffee Co. NY var hastasıyız 🙂

    • ahahah ya küsmüyoruz, biz de senin söylediklerini deneyelim bence, sonra hep beraber daha net bir sonuca varırız :)) MOC’u bi denesen barışırsınız ama hazır olayın sebebini de unutmuşken hahah

  • Yine önemli bir konuya parmak basmışsınız hanımlar. Bir kahve tiryakisi olarak, 3.dalga kahvecinin ne demek olduğunu bilmiyordum, açıklama nefis… Kahveci tavsiyeleri de hayra geçti. Welldone!

  • Pınar’a cevabe, Avrupa’da özellikle İtalya, Fransa gibi kahve kültürü olan ülkelerde ( bu ek olarak Yunanistan’în başkenti Atina’yı da eklerim) söylediğiniz soğuk kahveler bardakta gelir. Sıcak kahveler daha çok kupalarda içilir. Yurt dışındaki bu konseptte 2010’lu yıllardan sonra Türkiye’ye getirildi. MOC’da olduğu gibi 🙂
    İçerik için Oiteblog’a da sevgiler

  • Neden hiç Kadıköy yok? Moda’da adım başı yeni kahveci açılıyor, çok başarılıları da vasattan halliceleri de var. İstanbul denince Avrupa Yakası mı anlaşılıyor sadece? siz de mi kızlar??

    • Aslında o yazının içinde “bu listeyi geliştireceğiz, güncelleyeceğiz” kısımlarını özellikle Kadıköy Moda civarına ithafen yazdık, en yakın zamanda eklenecek, kesinlikle aklımızda! 🙂 karşının taksisi olduğumuz için o konuda biraz zayıfız, gidip denemeden yazmak istemedik 🙂

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir