Bu sene Yunanistan – Türkiye ilişkileri her ne düzeyde ise bir üst seviyeye taşıdığımız, arada dostluk rüzgarları estirdiğimiz, şayet erimemiş buzlar kaldı ise onların da sayemizde eriyip gittiği bir sene oldu. Gidiyoruz geliyoruz Yunanistan övüyoruz. Selanik, Halkidiki, Kavala, Atina falan derken şimdi de Mikonos’a gittik ve oranın da altını üstüne getirdik! Fakat bu sefer ziyaret sebebimiz diğerlerinden biraz farklıydı. Biliyorsunuz ruh hastası olduğumuz için genelde ayaklarımız kopana kadar gezmek amacıyla gidiyoruz. Ama bu sefer amacımız yakın bir dostumuzun bekarlığa veda partisini Cahide’de elimizde “darısı başıma” ya da “kocişim bıdı bıdı” konuşma balonları tutmanın 8 adım kadar ötesine taşımaktı.
Mikonos’un seveni de müdavimi de çok, “abartılmış” bulanı ve kötüleyeni de. Biz “Mikonos’a bir daha gelmem herhalde” ile “e bayağı da tatlı bir yerdi sanki ya” arasında kalan garip bir ikilem içinde düştük. Görsel olarak düşününce ilk etapta kurak ve renksiz, town civarına karışınca filmlerden fırlamış gibi şirin, gece hayatı ise hareketli ve eğlenceli ama yansıtıldığı kadar çılgın değil şeklinde bir izlenimimiz oluştu. Gerçi çılgın gece hayatı deyince artık ne beklediğimizi biz de bilmiyoruz, galiba bunu Berlin yaptı, o kısmına girmiyoruz. Sonuç olarak bekarlığa veda partisi ise uygun bir destinasyon mu? Evet. Dinlenmek için? Pek de değil. Zira İstanbul’a döndüğümüzde Mikonos’a gittiğimiz günden daha yorgun bir halde döndüğümüzü kabullenmemiz gerek. Tabii bu biraz da ada hayatını ne şekilde yaşadığınıza bağlı, orası ayrı mesele.
*Bize bol bol sorulduğu için baştan söz etmeden geçmeyelim, yurt dışında internet kullanımı için bir e-sim uygulaması olan Airalo’yu önerebiliriz, böyle bir gelişme olduğundan beri neredeyse tüm gezilerimizde bu yöntemle internete erişim sağlıyoruz. Operatörlerin paket ücretlerinden çok daha makul bir fiyata denk geliyor ve ne kadar süre, ne kadar kullanıma ihtiyaç duyacağınıza göre istediğiniz paketi seçebiliyorsunuz. Uygulama ve fiyatlara göz atmak için şuraya tık tık.
Mikonos’ta Bekarlığa Veda Meselesi Nasıl Planlanır?
Arkadaşlar uyuzluk yapmak istemiyoruz ama Türkiye’de bu bekarlığa veda işleri hakikaten leş gibi ilerliyor. Bekarlığa veda partisi dediğin biraz pislik, biraz seviyesiz olur. Teması “evde kalanları” dışlamak değil, evlenen kişinin son bir kez sapıtması olur falan hani? Hiç mi Amerikan filmi izlemiyorlar bu insanlar ya? Burada arkadaşımıza saçma parti eşyaları alalım dedik, onlarda bile karşımıza şöyle şeyler çıktı:
Google’a “bekarlığa veda aksesuarları” yazıp aratınca karşımıza gümüş masa örtüsü bile çıktı. Ulan masa örtüsünün bekarlığa vedada ne işi var? Takma bıyık ve “evde kaldımm:’)))” konuşma balonu yoğunluğundan söz etmiyoruz bile. Neyse… Sonuç olarak biz böyle şeylere gelemediğimiz için evlenecek arkadaşımızı bu çileye maruz bırakmak istemedik ve bekarlığa veda partimizi bir kızlar topluluğu olarak Mikonos’a taşımaya karar verdik. Mikonos’ta bekarlığa veda planlamak zor bir iş mi? Kesinlikle hayır! Çünkü zaten burası sizi eğlenmeye iten, herkesin sabahlara kadar partilediği, gecesi gündüzü belli olmayan bir ada. İsteseniz de istemeseniz de doğru yerlere gittikten sonra bu iş eğlenceli bir şeye dönüşüyor. Dikkat etmeniz gereken altın kuralı söyleyelim: Gitmeden önce bol bol rezervasyon yapmak. Çünkü beachler’den tutun, restoranlara kadar her yer deliler gibi dolu oluyor ve bu sebeple spontane hareket etmek pek de mümkün olmayabiliyor. Biliyoruz bekârlığa veda partisi gibi bir aktivitede planlı hareket etmek istemeyebilirsiniz ama, o rezervasyonların bayağı değerli olduğunu oraya gittiğinizde anlayacaksınız. Nerelere yapalım peki diyorsanız onları aşağıda bol bol anlatacağız.
Mikonos Pahalı Bir Yer Mi?
En merak ettiğiniz soruyu da daha baştan cevaplayalım: Evet Mikonos pahalı bir yer. Hatta bayağı pahalı bir yer diyerek iyice moralinizi bozabiliriz. Orada bozulacağına şimdiden bozulsun. “İyi bir mekan” olarak kabul edeceğiniz noktalarda fiyatlar bizdeki Bodrum & Çeşme skalasında başlıyor ve çok daha yukarılara kadar çıkıyor. Onca sosyetik insan ve celebrity bir adaya akın ederse durum böyle oluyormuş… Yok ben anlamadım, bana biraz daha anlat diyenler için ortalama fiyatlar verelim:
–Popüler bir restoranda ana yemek: 17-24 Euro
-Fazla popüler bir restoranda ana yemek: 25-40 Euro (işin içine balık ya da et girince 40 Euro’lara kadar çıkabiliyor)
–Popüler bir beach’de şezlong fiyatı: 15-20 Euro
-Kokteyl: 10-25 Euro (Nammos beach’te kokteyller 25 Euro’ya kadar çıkıyor, diğer beachlerde ve barlarda ortalama 15 Euro)
–Şişe su: Restoranlarda büyük şişe su 3-6 Euro, marketlerde küçük şişe 0.5-1 Euro
–Bir kadeh şarap: 4-6 Euro
*Bu fiyatların çok daha yukarısında yerlerle karşılaşabileceğiniz gibi, gidip “bir Souvlaki atıvereyim yeter” diyerek daha uygun fiyatlı yerler bulabileceğinizi de hatırlatalım. Bunlar bizim gittiğimiz yerlerin ortalaması.
Mikonos Gezi Rehberi: Mikonos’a Ulaşım
Mikonos’a aktarmasız bir şekilde uçakla ulaşabilmek için iki seçeneğiniz var: Atlasglobal ya da Borajet. Atlasglobal ile Atatürk Havalimanı’ndan, Borajet ile Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan Mikonos’a yaklaşık 1 saat gibi bir sürede kolaylıkla ulaşabiliyorsunuz, bayağı yakın!
Çok yüksek ihtimalle her iki firmanın uçuşları da yalnızca yaz sezonu boyunca aktif. Ama zaten Aralık ayının ortasında hadi bi’ Mikonos’a gidelim diyecek insan sayısının da çok fazla olduğunu sanmıyoruz.
Mikonos İçinde Ulaşım
Mikonos gezinizde sizi en hasta eden, en huzur kaçıran, en gerginlik yaratan konu neydi diye sorsanız hep bir ağızdan vereceğimiz cevap belli: Ulaşım! Neden? Bunun birçok sebebi var. Bir kere araba, atv, motor, nebileyim zeplin, jetski, Mad Max’teki araçlar falan artık aklınıza ne geliyorsa, bir araç kiralamak neredeyse bir zorunluluk gibi. Çünkü Mykonos Town civarında vakit geçirmeyeceğiniz zamanlarda gitmek isteyebileceğiniz plajlar birbiriyle alakasız koylarda yer alıyor. Her plaja ulaşabileceğiniz genel ve yaygın bir toplu taşıma mevcut değil, dolayısıyla illa ki bir araca ihtiyaç duyuyorsunuz. Adada taksi bulabilmek neredeyse imkansız, çünkü yalnızca belli sayıda araç bulunuyor ve dolayısıyla taksi durağında uzun sıralar oluşabiliyor. Üstelik ciddi ciddi partileme kafasındaysanız gündüz bir beach’e gidip akşam başka bir beach party’e katılmak isteyebilirsiniz ve araçsız bu geçişleri yapmak emin olun hiç de kolay değil. Allah başka dert vermesin bu arada……….
Hadi diyelim sözümüzü dinlediniz ve araç kiraladınız, o zaman da ortaya 2 farklı sorun daha çıkıyor. (bu yazı kompozisyona doğru gidiyor arkadaşlar, kapanışı last but not least’le yapacağız galiba) Birinci sorunumuz alkollüyken araba kullanmamanız gerekmesi sorunsalı. Arabanın sorumluluğunu alacak o cengaver kim? İkincisi ise Mikonos genelinde araba kullanmanın büyük bir sıkıntı oluşu. Sokaklar, caddeler öyle dar, öyle küçük ki, karşıdan araba geldi mi öylece kalıveriyorsunuz. Öyle ki adaya ilk indiğimizde yanlış yola girdiğimizi sanmamıza rağmen aslında ana yoldaymışız… Şimdi siz bunu belli ki bunlar araba kullanma konusunda amatörler, o yüzden böyle diyorlar, “BEN TÜRK ERKEĞİYİM/GİDERLİ KADINIM VE DÜNYANIN EN İYİ ARABA KULLANAN VARLIĞIYIM” edasında okuyor olabilirisiniz, gidince görürsünüz. Şaka bir yana, araba kiralamadan önce mutlaka bu durumları değerlendirin, abartmıyoruz.
*Araba kiralayacaksanız kullanMAmanız gereken firmayı söylüyoruz: OK Mykonos. Gerçekten baştan aşağı ne kadar rezalet bir servis verilebilirse o kadar rezaletlerdi. Seçtiğimiz araç yerine başka araç vermeye çalıştılar, o araca sığamadığımız görünce iki tane berbat araç verdiler. Ertesi gün o araçları alıp başka araç vereceklerini söyleyip saatlerce günümüzden yediler ve bunun sonucunda içine kusulmuş, EVET KUSULMUŞ bir araç verdiler. Sonra aracı temizletmelerini rica edince birkaç saatliğine aracı alıp sonra temizlenmemiş bir halde geri getirdiler. Korkunçlar. Aman diyelim.
*Mykonos Town’da araba park etme meselesi de biraz sorunlu olabiliyor, hemen ona da açıklık getirelim. Zaten town içinde pek çok noktaya araçla giremeyeceğiniz daha doğrusu o daracık sokaklara aracınızla sığamayacağınız için aracınızı bırakıp yürümeniz gerekiyor. Bu noktada iki seçeneğiniz var, Mykonos Town’a inen ana yoldan ilerlediğinizde otobüs park alanına gelmeden önce (bu aynı zamanda araç girişinin de sona erdiği alan) sola döndüğünüzde ilk park alanı yer alıyor. Burası ücretli ancak sorunsuz bir otopark. Bir diğer otopark ise aynı ana yoldan aşağı inip sola dönmek yerine sağdaki yolu takip ettiğinizde karşınıza çıkan “Free Parking” tabelalarını takip ettiğinizde karşınıza çıkıyor. Burası Port bölgesinde yer alıyor ve adından da anlaşılacağı üzere ücretsiz. Town’un bir diğer ucunda kalıyor ancak zaten son derece küçük bir yerden bahsettiğimiz için buradan da kolaylıkla istediğiniz noktaya yürüyebilirsiniz.
*Şayet bu kadar turistik bir adada aracı önceden kiralamayıp oraya gidince kiralama kararı alırsanız öncelikle sizi cesaretinizden dolayı tebrik ediyoruz. Çılgınsınız. Bunun için yukarıda söz ettiğimiz ilk park alanının oraya gidebilirsiniz, orada birkaç farklı araba kiralama firması yan yanaydı, belki şansınıza onlardan birinden bir şey çıkar.
Mikonos Gezi Rehberi: Mikonos Konaklama Meselesi
Mikonos’ta konaklayacağınız yeri neye göre seçeceğiniz konusunda en önemli kıstasınız lokasyondan da önce bütçe olacaktır, çünkü her hâlükârda bir yerlere ulaşmak için bir araca muhtaç kalacaksınız. Booking’e girip aranmaya başladığınızda manyakça bütçelerle karşılaşacaksınız, gayet normal, Mikonos’tasınız, üzgünüz… 5+ kişilik bir grupsanız size Colours of Mykonos’u önerebiliriz. Biz orada konakladık ve gayet memnunduk. Hem odalar çok tatlıydı, hem gayet hijyenikti, hem de son derece ilgili insanlardı. Üstelik Mykonos Town’a da arabayla 5 dakika uzaklıktaydı. Ayrıca sitelerine ve booking’e koydukları fotoğrafçılarını özellikle tebrik etmek istiyoruz, zira o kadar küçük bir havuzu infinity pool gibi göstermek bayağı çaba gerektiriyor. Helal olsun fotoğrafçı kardeş!
*Şayet Colours of Mykonos’ta kalma fikrine sıcak bakmadıysanız bile haritadan bakıp oranın lokasyonunu baz alarak seçim yapabilirsiniz. Eğer otel seçiminizi Mykonos Town’a göre yapacaksanız ve haritadan bakınca Colours of Mykonos’un yeri size towna çok uzakmış gibi görünüyorsa hiç de öyle düşünmeyin, hakikaten 5 dakika gibi bir şey sürüyordu. Oteller towndan uzaklaştıkça daha uygun bir fiyat alıyor, “burası uzak, cehennemin dibinde kalınca tabii ucuzlar” diye düşünüp caymayın, gerçekten küçük bir adadasınız ve aracınız varsa nerede kaldığınızın hakikaten bir önemi yok.
Mikonos Gezi Rehberi: Mikonos’ta Gezilecek Yerler
Of tamam, biliyoruz, Mikonos’a gezmeye gelmediniz. Ama belki aranızda bizim gibi kahvaltıdan sonra Mykonos Town’da dolanmak isteyenler olur diye 1-2 yeri anlatmadan geçmek istemiyoruz. Merak etmeyin 50 tane müze yazıp yükleme yapmayacağız.
*Mikonos Town
Yukarıda 858 kez adını geçirdiğimiz Mykonos Town adanın kalbi. Barlar, restoranlar, kulüpler, sanat galerileri, mağazalar, o fotoğrafını çekmelere doyamayacağınız dar sokaklar, hepsi burada. Beach’lerde geçirdiğiniz zaman haricinde kalan zamanınızın büyük bir kısmını çok yüksek ihtimalle burada geçireceksiniz, o yüzden kendisine alışsanız iyi edersiniz. Bu bölge adeta bir film seti tadında, acayip bir güzellik ve sempatikliğe sahip olduğu için (aradığınız potansiyel sevgilinin kasaba hali gibi) fotoğraflamak da ayrı bir keyif. Acaba yanıma fotoğraf makinesi almasam mı, sarhoşken kaybolmasın düşüncenizi bir kenara koyarak atın o makineyi bavula. Teşekküre gerek yok……
-Nasıl oluyor da Mikonos’a giden kimse buranın sanat galerilerinden bahsetmiyor bilemiyoruz ama, bizim adada en çok vurulduğumuz şeylerden biri kesinlikle galerilerdi. O kadar güzel yerlerle karşılaştık ve o kadar etkileyici çalışmalara denk geldik ki, gezmedik galeri bırakmadık diyebiliriz. Town civarında dolanırken gözden kaçırmamanız gereken birkaç tanesinin adını da şöyle bırakalım: Gallery Skoufa, The Big White Gallery, Minima Gallery ve Rarity Gallery.
-Mykonos Town’da hayat geç saatlere kadar devam ediyor. Yani gece 11’de gidip yemeğe de oturabilirsiniz, 11:30’da bir sanat galerisine de dalabilirsiniz, 12’de bir mağazadan alışveriş da yapabilirsiniz. Aslına bakarsanız sabah saatlerinde kapalı olup gece açık olan yerler bulmanız bile daha olası. Dolayısıyla zamanınızı ona göre planlayabilirsiniz, panik yok, rahatız.
*Paraportiani Kilisesi
Gezdiğimiz ülkeler genelinde gördüğümüz en acayip mimariye sahip kiliselerden biri olan Paraportiani Kilisesi’ne bizce kesinlikle yolunuzu düşürmelisiniz. Biz oradayken içine girilemiyordu ancak dönemsel bir şey olabilir, gidip görürseniz bize de anlatırsınız. Zaten fotoğraf güzelliğini yeterince anlatıyordur diye düşünüyoruz…
*Mikonos Arkeoloji Müzesi
İtiraf ediyoruz, buraya biz de gitmedik. Bekarlığa veda partisine gittik diyoruz ya, ne ara müze gezeceğiz? Ama ilgilenenler, vakti olanlar için adada böyle bir müzenin mevcut olduğunu söylemeden geçmek istemedik.
*Little Venice
Little Venice çok yüksek ihtimalle adanın en turistik noktası. Deniz kenarında yer alan tipik Mikonos evlerinin ve birçok turistik kafe/bar/restoranın bir arada bulunduğu bir nokta. Evler neresinde suyun içinde denilebilecek noktada olduğu için Venedik’i hatırlatıyor ve ismini de buradan alıyor. Diğer yanında ise yine fotoğraflamadan döneni dövdükleri yel değirmenleri var. Bayağı şirin bir görüntü olduğu ve tam bir Yunanistan özeti olduğu için Mykonos Town’u dolaşırken uğrayabilirsiniz.
Mikonos Gezi Rehberi: Mikonos’un En İyi Beach’leri
*Scorpios: Son zamanların en popüler beach’i Paraga koyunda bulunan Scorpios. Mekan çorak bir alanda ve adeta “adını uygun olmuş, burada harbiden akrep vardır” dedirten cinsten bir görüntüsü var. Ama aynı zamanda, “ulan bizdekiler de beach miymiş” dedirtecek kadar hoş ve minimal bir mekan tasarımı da var tabii. Scorpios Beach gerçekten başarılı, ama denize girmek için en ideal yerlerden mi orası tartışılır. Denizi yandaki koy kadar şahane değil ve şezlonglar mekanın faklı yerlerine yayılmış durumda olduğundan direkt denizin kenarında olamayabiliyorsunuz. Bunun yerine Mykonos’un en popüler beach partisi haline gelmiş partilerinden biri için gidebilirsiniz. Özellikle Pazar akşamı olan bayağı popüler, saat 18:00-19:00 civarı başlayıp geceye kadar sürüyor. Mümkünse biraz erken bir saatte gitmeye çalışın, hem günbatımını kaçırmamış olursunuz hem de içeri girip yer bulmanız çok daha kolay olur.
*Kalua: Eğer Scorpios’ta denize girmek istemiyorsanız ya da yer bulamadıysanız size hemen yanındaki beach olan Kalua’yı önerebiliriz. Hatta o kadar yakın ki Scorpios’ta takılıp denize girmek için Kalua’ya bile yürüyebilirsiniz. Ama biz direkt deniz kenarında bulunmak istediğimizden Kalua’ya yerleştik ve gerek denizi, gerek yemekleri gayet başarılıydı.
*Agia Anna Beach: Burası Kalafati’de bulunan Agia Anna koyundaki beach. Denizi gerçekten çok güzel ama inanılmaz rüzgarlıydı. Belki de o güne has ekstra bir rüzgar söz konusuydu ama o kadar şiddetliydi ki şezlongun birimizin kafasına uçmasıyla sonuçlandı. Burayı özellikle tercih etmemizin sebeplerinden biri aşağıda da söz edeceğimiz Spilia restoranın hemen yanında olmasıydı, günü geçirmek için ideal koylardan.
*Alemagou: Burası da Elia koyunda bulunan yeni bir beach. Bizim gitme fırsatımız olmadı ama Mykonos’un müdavimlerinden duyduğumuz kadarıyla hem mekan, hem deniz hem de yemekler gayet başarılıymış.
*Super Paradise Beach: “Dünyanın en eğlenceleri beach’leri” tadındaki listelerden aşina olduğumuz bir beach’e geldi sıra, Super Paradise Beach. Buranın denizi de Mykonos’ta bulunan birçok plaj gibi gayet güzel. Ama asıl olayı beach partileri ve eğlence anlayışı. Gay beach bar’a mı gitmek istiyorsunuz? Super Paradise Beach’e gidin. Çıplak güneşlenip denize mi girmek istiyorsunuz? Super Paradise Beach’e gidin. Kalitesiz müzik eşliğinde rahatça rezil dans hareketlerinizi mi sergilemek istiyorsunuz? Doğru bildiniz, Super Paradise Beach’e gidin. Bu arada yanındaki koy Paradise Beach de bu tatta diyorlar, isterseniz oraya da bir göz atabilirsiniz. Ayrıca Mykonos Town’da bulunan Jackie O’nun Super Paradise’da bir beach barı var, aklınızda bulunsun.
*Nammos: Burası Mykonos’un bir diğer güzel koyu Psarou’da bulunan ve yıllardır adanın en popüler beachlerinden biri olarak kalmayı başaran bir yer. Öyle ki denizinden, yemeğinden ya da güzelliğinden önce ünlülerin akın ettiği beach olarak ön plana çıkmış durumda. Denizi güzel ama mekan aşırı abartılmış ve bizce hiç bir olayı yok. Daha çok locasız yaşayamayan eller havaya bağımlısı adamların ya da hayattaki en önemli gayesi güneşlenmek olan aşırı siyah ve plaja makyajla giden kadınların akın ettiği cinsten bir yer diyelim. (kategorize etmeden duramadık) Eğer gelmişken bir bakalım ne varmış bu Nammos Beach’de diyorsanız ya da yanınızda Lindsay Lohan ile “gel gel sarışınım gel” eşliğinde dans etmek istiyorsanız akşamları gerçekleşen beach partilerine uğrayabilirsiniz. Gayet ciddiyiz. Nammos’ta geçirdiğimiz saatler için bir dizi bölümü çekmiş olsaydık adı “The One We Partied With Lindsay Lohan” olurdu. Sanırım 40 yıl düşünsek aklımıza Lindsay Lohan ile Gel Gel Sarışınım gel eşliğinde dans edeceğimiz gelmezdi. Neyse.
Mikonos Gezi Rehberi: Mikonos Yeme İçme Önerileri
Mikonos’ta yeme içme ile ilgili o kadar çok seçeneğiniz var ki, bu konuda tam anlamıyla ne yapacağınızı şaşıracaksınız. İşin kötüsü (buna kötü derseniz) her sene bir sürü yeni mekan açılıyor ve bir sürü mekan kapanıyor, dolayısıyla popüler ya da başarılı olan işletmeler de sürekli değişim halinde. Üstelik Mikonos gibi 2342 milletten insanın bir arada tatil yaptığı bir adada tabii ki sadece Yunan mutfağı odaklı yerler yok, dünya mutfağının pek başarılı örnekleriyle de bol bol karşılaşabiliyorsunuz. Bir geziye kaç mekan sığdırabilirsiniz bilmiyoruz ama, bizim şöyle bir listemiz oluştu bile:
*Liberty Breakfast Room: Kahvaltı için ada genelinde en popüler ve en iyi yer. Öyle ki bir kere burada yedikten sonra diğer günler de buraya dadandık (ki bu çok nadir yaptığımız bir şeydir) ve yediğimiz her şeyi bayağı beğendik! Şimdi yazarken bile canımız çekti, mutlaka gidin. (New Peripheral Road 84600)
*Bonbonniere: Kahvaltı için Mykonos Town’da gidebileceğiniz bir başka mekan. Akşam nargile ve içkiyi bir arada sunan saçma bir yere dönüşüyor ama kahvaltısı gayet iyi.
*M-eating: Birçok kişi tarafından delice övülmesi sonucu akşam yemeği için gittiğimiz, çok büyük bir fanı olmasak da sevdiğimiz mekan. Başlangıç olarak sea bass tartar, ana yemek olarak ise Lamb Sousvide ya da Seabass Fillet önerimizdir. Rezervasyon şart! (10 Kalogera St, Mykonos Town)
*Bakalo: Dünya mutfağı yerine Yunan mutfağı odaklı bir şeyler denemek isterseniz kendinizi mezelerine teslim edebileceğiniz mekan. Gerçekten yediğimiz her mezesi de acayip başarılıydı. Öyle ki peynir toplarından 3 tane sipariş vererek adamların dikkatini çekmeyi başardık. Gidiniz, teşekküre gerek yok, sevgiler……
*Spilia: Agia Anna Beach’in hemen yanında olduğu için öğlen yemeği yemek amaçlı gittiğimiz çok başarılı restoran. Fiyatları ortalamanın biraz üzerinde, ancak özellikle başlangıçları ve kokteylleri gerçekten çok lezzetli. Eğer Agia Anna’da denize girecek olursanız yemeğe burada gitmek süper bir fikir.
*Kiki’s Tavern: Adada gideceğiniz diğer yerlerden %100 farklı, salaş ve rahat. Gidin üstünüzde bikininizle mayonuzla mis gibi balığınızı yiyin, dönün. Öğlen yemeği için gidebilirsiniz (zaten akşamları kapalı), ancak hiçbir şekilde rezervasyon almadığını ve gününe göre deli gibi sıra beklemeniz gerektiğini hatırlatalım. (Agios Sostis Beach)
*Mamalouka: Akşam gidebileceğiniz, Akdeniz mutfağı odaklı, şık mekan. Atmosferi de gayet güzel, rezervasyon yapmadan gitmek ise çılgınlık. (53 Kouzi Georgouli Street)
*Caprice: Little Venice civarına gitmişken 1-2 içkilik oturabileceğiniz sevimli ve turistik mekan. Deniz kenarında oturacaksanız bir kez daha düşünün çünkü rüzgar sebebiyle dalgalar sizi sırılsıklam yapabilir. Biz yaşadık, oradan biliyoruz.
*Koursaros: İsterseniz akşam yemeği, isterseniz içki içmek için uğrayabileceğiniz bu aralar pek popüler olan mekan. Özellikle kokteylleri bayağı lezzetliydi. Ancak yer bulmak zor oluyor, özellikle akşam yemeği için rezervasyon şart.
-Farkındaysanız öğlen yemekleri ile ilgili pek bir şey yazmadık çünkü bu iş genellikle beach’lerde hallediliyor ve birçok beach’in çok iyi restoranları var. X Beach’in plajından yararlanıyor olmanız her zaman orada öğlen yemeği yiyebileceğiniz anlamına da gelmiyor çünkü yer bulamama ihtimaliniz var. Bu sebeple gideceğiniz beach’lerin restoranları için de ayrı bir rezervasyon yapmak iyi bir fikir olabilir.
Mikonos Gece Hayatı ve Partileme: Nerede Eğlenelim?
Mikonos çılgın bir eğlence hayatı olmasıyla nam salmış yerlerden biri. “Mikonos’ta şöyle çılgın eğlendik, böyle coştuk, allahım tarihe geçtik” söylentileri yayıldıkça insan haliyle ne oluyor lan bu adada merakına kapılmadan edemiyor. Doğruları söylemeyi görev edinen ve Uğur Dündar izlemiş bir ikili olarak gerçekleri su yüzüne çıkarmaya geldik! Bizce Mykonos’taki mekanlar bir Bodrum veya Çeşme’dekinden pek de farklı sayılmaz. Ancak tabii ki bir Avrupa şehrinde olmanızın verdiği rahatlık başka. Neticede plajda üstünüz çıplak güneşlendiğinizde bırakın size ruh hastası gibi bakmayı, dönüp bakmadıkları bir adadasınız. Dolayısıyla çevrenize aldırmadan rahatça dans edebilir, sabahlara kadar süren partilerden birinde çılgınca eğlenebilirsiniz. Ama bu Mykonos’taki her mekanın çılgın eğlenceli olduğu anlamına gelmiyor, hatta bu tatta ve sevilesi olan yerlerin azınlıkta olduğunu bile söyleyebiliriz. Yani olay biraz sizde ve mekan seçimlerinizde bitiyor.
Mykonos’un eğlence odaklı en büyük olaylarından biri kesinlikle beach partileri. Özellikle en popülerleri olan Nammos ve Scorpios’ta akşam saatlerinde başlayan partiler gece 2’ye kadar sürebildiği için geceye başlamak için ideal noktalardan. Bu ikisi arasında bir tercih yapmanız gerekecekse kesinlikle Scorpios’u öneririz, mekan ve ortam çok daha başarılı ve Nammos kadar manyakça fiyatları yok. (bir Mojito’nun 25 Euro oluşu diyor ve susuyoruz) Bu arada beach partilere giriş için ücret alınmıyor, içtiğinizi ödüyorsunuz bu da aklınızda bulunsun. Böyle iyi bir şeymiş gibi söylediğimize bakmayın, bir kokteyl ortalama 20 Euro olunca girişte bir şey ödeyip ödememek pek de koymuyor aslında. Sonrasında geceye aynı hızla devam etmek niyetindeyseniz kendinizi Mykonos Town’a atıp Interni ya da Moni’ye gidebilirsiniz. Eğer bir tık daha sakin bir bar ortamında içki içmek isterseniz Little Venice yakınındaki Caprice’i önerebiliriz. Burası ayrıca gündüz veya akşamüstü içkisi için de ideal bir yer.
Bu arada bildiğiniz üzere Mykonos’un en eğlenceli yönlerinden biri de gay barları. Hatta bu sebeple adanın eşcinsel ziyaretçisi de bol. Mykonos Town’daki gidebileceğiniz en eğlenceli gay bar’lar Jackie O’ ve hemen yanında bulunan bar Babylon. Açıkçası buraları Mykonos genelinde en çok eğlendiğimiz yerler olarak da adlandırabiliriz, özellikle geç saatlerde giderseniz sıkılmanız mümkün değil, şiddetle öneriyoruz.
Mikonos’a Dair Bir Takım Bilgiler ve İpuçları
–Mikonos deyince akla.. Tamam şimdi buldum! Hemen onun adı gelir: BEYAZ EV BEYAZ EV BEYAZ EV. Peki neden Mikonos’taki bütün evler beyaz? Sebebi yazın über sıcak ulan adada evlerin içinin biraz olsun serin kalmasını sağlayabilmek-imiş. Kapıların ve pencerelerin genellikle mavi tonlarda olmasının ise net bir açıklaması olmamakla birlikte şöyle ihtimaller var: 1. Yunanistan bayrağının renklerinin mavi ve beyaz olması. 2. Akreplerin evlere girmesini engellemek. Kapılar mavi olunca akrepler niye evlere girmiyor, onu biz de bilemiyoruz.
-Mykonos Town’da dolanırken çeşitli hediyeliklerin üzerinde bir pelikan görseli ya da sağda solda pelikan fotoğrafı falan görebilirsiniz, şaşırmayın, onu da açıklayalım. Mikonos’un simgelerinden birisi pelikan. Sebebi ise Petros. Kim bu Petros? Kendisi bir pelikan. 50’li yıllarda adada bir balıkçı tarafından yaralı halde bulunuyor ve sayesinde tedavi ediliyor. Ama yıllar sonra maalesef Petros’a bir araba çarpıyor ve o şekilde hayatını kaybediyor. Petros yerine Kınalı Yapıncak falan koysalarmış keşke adını, neyse. Sonuç olarak Petros ada halkı tarafından pek sevildiği için adanın simgesine dönüşüyor. Günümüzde adada 3 adet pelikan daha yaşıyor ve yer yer karşınıza çıkabiliyorlar. I. Petros’un şanı yürüsün diye hepsine de Petros diyorlar. Long live Petros, ruhun şad olsun.
-Mekanlarla ilgili genel bir ipucu buraya bırakalım: Çoğunlukla dress code yok. Yani o topuklu converse giydiğini (evet gayet ciddiyiz) gördüğümüz kadın bile bir takım yerlere girebiliyorsa herkes girebilir diye düşünüyoruz. Ancak bazı mekanlar bir tık daha kasıntı olabiliyor, hani en azından gri eşofman üstü bir heves alınıp pijamaya dönüşmüş metal grubu tişörtüyle çıkmasanız fena olur. Azıcık özen yetiyor.
-Mikonos gezi rehberi kapsamında olmazsa olmaz bir bilgi daha gelsin: Ada çok rüzgarlı! Bakın Çeşme’nin, Alaçatı’nın rüzgarını falan geçin, onlar yanında hikaye kalıyor, o derece. Bu sebeple özellikle akşamları için üstünüze başınıza giyecek bir şeyler almanızda fayda var. Ayrıca durum gündüz de aynı şekilde olduğu için şayet rüzgardan rahatsız oluyorsanız belki plaj seçiminizi de buna göre yapabilirsiniz. Kalua iyi bir tercih olabilir.
Çekirdeğimi elime almış, siz yazı yazın, okuyayım da hem bilgilenip hem de kahkahalar atayım diye bekliyorum:) Sizde bu üslup ve “yalancısızlık” (az önce uydurdum) olduğu sürece benim en güvenilir rehberim olmaya devam edeceksiniz. Klavyenize sağlık:)
Biz turizimden gecinen yunanistan batsin bitsin istiyoruz siz habire ovüyosunuz. Bunlarin bizle bitleri kanli oldugu surece ne it dalaşı biter ne sahil guvenlik dalaşı.
Adamlar bizden nefret ediyo gayet net. Daha dune kadar s300 ve sukut fuzeleri yıgıyolardi bize goz dagi vermek icin .. Denisik denisik soylemler yok Turkiye oyle Turkiye boyle. Orasi Istanbul degil konstantino poli . Geri alicaz” gibi gibi. Simdi iflas bayragini cektiler anca sustular.
Isin entresan yani bunun her vatandas farkinda. Fakat sizdeki bu Yunanistan sevdasini hadi guzel yerler vardir eyvallah asil onemlisi Yunanistan reklami sevdasini ben cozemedim. Varmi acaba mantikli bi aciklamasi. Paylasirsaniz biz sevenlerinizle minnettar oluruz..
Saygilar….
Orta Çağ’da yaşamıyor olmamızla bir ilgisi olabilir. Ya da herhangi bir ülkenin batmasını istemek, ırkçı söylemlerde bulunmak, “bilmemne ırkı bizi sevmiyormuş” gibi enteresan genellemelerde bulunmak pek bize özgü değil, belki de ondandır? 🙂
Sevgiler!
Neyse yorumumun samimiyeti acisindan polemige donusturmuycem olayi.
Sahsen Yunanistana gidersem Gittigim ucak TSK ya ait olur Babannemin söyleyişiyle “Yunan Gavurlari”
Yobazlık maalesef kanımızda var!
Mykonos gunduz denizleri, gece ise sabahlara kadar suren gece hayatiyla gercekten muhtesem bir ada. Ama atina kadar malesef ucuz degil. Ne olursa olsun her sene gitmek isterim…