2022 Barselona Gezisi Notları: Fotoğraf Çekmeden Yürüyemiyorum

Bilmemkaçıncı Barselona gezisi sonrasından selamlar, nasılsınız dostlar… Şu anda oturmuş bunları yazarken bir yandan gülesim geliyor, çünkü bu geziyi planlarken içimde “e biz bu şehrin her türlü rehberini yazmışız, daha ne keşfedecek olabiliriz ki” endişesi vardı. Barselona’nın nasıl bir şehir olduğunu unutmuş tarafımın yaşadığı bu endişe, Barselona gibi bir şehirde birkaç gün daha geçtirdikten sonra yerini gülünç bir durum olmaya bıraktı. Merak etmeyin, 30 kere de gitseniz Barselona’da yapacak yeni bir şeyler bulunuyormuş. İleride bir kez daha gidecek olursam bu kısmı okuyup sakinleşebilirim.

Sevmenin bu kadar kolay olduğu, görsel olarak bu kadar çekici ve hissiyat olarak bu kadar mutluluk veren bir şehri (bir insanı bu şekilde betimliyor olsam nikahı basardım herhalde) burada satırlarca övmenin pek de bir anlamı olduğunu düşünmüyorum. Barselona’yı sevecek, bir noktada mutlaka geri dönmek isteyecek, yürürken her saniye fotoğraf çekme ve bu güzelliği belgeleme isteği ile dolacaksınız. Yüksek ihtimalle Türkiye’de yaşamakta olduğunuz şehre sövmeden bir gün bile geçiremeyecek, YETER ARTIK HER ŞEYİN FOTOĞRAFINI ÇEKEMEZSİN” diye kendinizi yatıştırmak durumunda kalacaksınız. Hakikaten de en büyük derdimiz bu olsun be denilmesi gereken noktada olduğumuzu hissediyorum……

2022 Barselona gezisi notlarımıza geçmeden önce buraya ana Barselona gezi rehberimizi ve bir önceki alternatif Barselona gezi rehberimizi bırakayım, ayrıca aşağıda anlatacaklarımızı okumak yerine izlemek isterseniz buradaki sabit hikayelerimize de göz atabilirsiniz.

2022 Barselona Gezisi Notları: Barselona’da Nerede Kaldık?

Bu seferki Barselona gezisi planımız inanılmaz ani gelişti. O sebeple ev bulmak konusunda inanılmaz iyi bir performans sergileyememiş olabiliriz diye düşünmüştük, çünkü elimizdeki  sınırlı seçeneklerle idare etmek durumunda kaldık. Ancak neyse ki yine hem lokasyon olarak hem de görsel olarak yeterince güzel bir yer yakalamayı başarmışız. Ev olsa da aynı zamanda otel tadında bir yer de olduğu için bir resepsiyon, bir sorunuz olduğunda size yardımcı olabilecek birileri ve check in/check out saatinin dışında da şehirde bulunacaksanız bavulunuzu bırakabileceğiniz bir alan mevcut, bunlar en büyük artıları. Ayrıca lokasyon olarak da gayet iyiydi ve çok yakınında bir metro durağı vardı, dolayısıyla bu evi kesinlikle seçenekleriniz arasına alabilirsiniz. Linkini şöyle bırakayım. 

Eğer burada yer bulamaz ya da burayı tercih etmezseniz direkt bu memnun kaldığımız bölgedeki otellere de şuradan bakabilirsiniz. Zaten metroya yakın bir yer bulduktan sonra sırtınız yere gelmez, her nerede kalacaksanız ona göre bakın. Zaten şehir görsel olarak biraz fazla güzel olduğu için birçok yere de yürüye yürüye gezmek isteyeceksiniz, dolayısıyla metroya yakın olmasa bile dünyanın sonu değil. Ne olursa olsun burası küçük bir şehir olmadığı ve görmek isteyeceğiniz yerler çeşitli bölgelere dağıldığı için bir şekilde bir noktada bir ulaşım aracı kullanmanız gerekecek. 

2022 Barselona Gezisi Notları: Yeni Ne Var/Nereleri Gezdik?

Bu gezide nereleri gezdiğimize geçmeden tekrar hatırlatmak isterim ki, şayet Barselona’ya ilk kez gidecekseniz öncelikle diğer Barselona rehberlerimize göz atın. Aksi takdirde sadece bu rehbere göz atarak gidecek olursanız şehirdeki birçok ana turistik noktayı kaçırmış olursunuz. Barselona gezisi boyunca genel olarak katılmak isteyebileceğiniz rehberli turlar, tadım aktiviteleri, etkinlikler ve turistik yerlere girerken sırayı atlamanızı sağlayacak, hatta gidemeyecek olursanız ücretini geri alabileceğiniz biletleri edinmek için de şuraya göz atabilirsiniz.

*Bu Barselona gezisi kapsamında iyi ki gitmişiz dediğimiz öncelikli yer Casa Vicens oldu. Gaudi’nin Barselona’daki ilk mimari projesi olan Casa Vicens, aslında Vicens ailesinin yazlık evi olarak yapılmış ama sonradan ziyaret edebilmemiz için bir müzeye dönüştürülmüş ve nedenini anlayamadığımız bir biçimde genellikle turistler tarafından es geçiliyor. Gerçekten inanılmaz güzel bir yapı olduğu için özellikle Gaudi eserleri ilginizi çekiyorsa bizce mutlaka yolunuzu düşürün. En üst katında Barselona şehri ve Gaudi’den başlayarak Casa Vicens’in hikayesine kadar uzanan video içeriği izlemeyi de ihmal etmeyin, eski görüntüleri görmek hoş. Şuradan bilet alırsanız sıra beklemeli şeyleri atlatabiliyorsunuz, isterseniz kendi sitesinde de alabilirsiniz.

*Yeni müze olarak CaixaForum’u ziyaret ettik ve Magritte sergisine denk geldiğimiz için oldukça keyifli zaman geçirdik. CaixaForum içinde birkaç sergi bir arada olabiliyor, gideceğiniz döneme göre sitelerine girerek aklınıza yatan bir şeyler olup olmadığına bakabilirsiniz. Farklı bir müze alternatifi olarak CCCB’nin programına da göz atabilirsiniz. Biz daha önce ziyaret etmiş olsak da sevdiğimiz bir müze olduğu için MACBA’ya da tekrar uğradık, orası da aklınızın bir köşesinde dursun. İçlerinde en iyisi ve turistik olanı o, eğer daha önce gezmediyseniz önceliği oraya verebilirsiniz. MACBA için bileti şuradan alırsanız sıra atlama, gidemeyecek olursanız bileti iptal etme ve ücretini geri alma ya da rezervasyon yapıp ücreti orada ödeme gibi seçenekleriniz de oluyor, tabii ki dilerseniz sitesinden de alabilirsiniz.

*Barselona’nın görsel olarak biraz FAZLA güzel bir şehir olduğundan söz etmiştim. İnsanı sinir stres yapan bir güzellik seviyesi…Madem böyle olabiliyor BİZDE NİYE OLMAMIŞ ABİ noktalarına gelmeler, sinirli bir şekilde fotoğraf çekmeler… Sokaklarda dolaşırken kim bilir kaç binaya bakıp iç geçireceksiniz ama, yine de spesifik olarak ziyaret etmek isteyebileceğiniz birkaç tanesini de böyle bırakmak isterim; Casa Pere Brias, Casa Planells, Casa Ferran Guardiola ve Casa Padua. Zaten birer turistik aktiviteye dönüşmüş olan Gaudi eserleri Casa Batllo ve Casa Mila’ya uğrarsınız diye düşünüyorum, onları da yazmadan duramadım çünkü gitmezseniz üzülürüm….

*Güzel fotoğraflar yakalamak için Mercat de la Boqueria’nın hemen arkasında kalan Placa de la Gardunya’ya da uğrayabilirsiniz, 10 instagram postluk malzeme veriyor… Escola Massana binası ve hemen karşısında kalan binanın kendimizden fazla fotoğrafını çekmiş olabiliriz. 

*Gracia bölgesi vakit geçirmek için gerçekten çok keyifli, restoranlar, mağazalar, şahane binalar ve aşırı çekici sokaklar derken gerçekten saatlerinizi geçirebilirsiniz. Sonrasında Plaça de la Vila de Gracia ya da Plaza del Sol meydanlarından birinde kafelerden birine ya da banklara çöküp biraz insan gözlemlemece ve şehrin tadını çıkarma aktivitesi harika oluyor. Özellikle hava güzelse zaten herkes buralara akın etmiş olacak. Eğer mekanlarda sadece bir şeyler içmek için oturmanıza mırın kırın ederlerse ortaya herhangi bir atıştırmalık söylerseniz bile oturmanıza ok diyorlar, bu ipucu da aklınızda bulunsun. 

*Yine güzel havaları değerlendirmek ve biraz da kıskançlıktan ölmek isterseniz yiyeceğinizi içeceğinizi kapıp Parc de la Ciutadella’da CHILLEME aktivitesinde de bulunabilirsiniz. Buraya gitmişken parkın içindeki Cascada del Parc de Ciutadella’yı ve parka Arc de Triomf tarafından giriş yaparak orayı da görmeyi ihmal etmeyin.

*Eğer La Sagrada Familia’nın tam karşıdan güzel bir fotoğrafını yakalamak isteyecek kadar sevdalısıysanız Ayra Hotel Rosellon Rooftop bunun için iyi bir nokta. Ancak gitmeden önce rezervasyon yapmayı ihmal etmeyin. Bize yine aşağıdan şöyle bir bakmak yetti, o yüzden ekstra bir detay paylaşamıyorum.

*Son olarak eğer Barselona’da fazladan gününüz olduğunu hissettiyseniz ve civarı gezmek isterseniz Girona ve Figueres’teki Dali Theatre Museum güzel alternatifler, belki 1-2 gününüzü buralara ayırmak istersiniz?

Barselona’da Ne Yedik Ne İçtik?

*Girizgahı yine kahveden yapalım. İçtiğimiz en iyi kahveler Nomad Everyday ve Three Marks Coffee’deydi. Her ikisinin de çeşitli lokasyonları var, Poblenou tarafına gidecek olursanız Three Marks’ın oradaki şubesi çok havalı, ama güzel bir havada dışarıda popo yaymak istiyorsanız diğer şubeye. Bunun dışında Roast Club Coffee ve SlowMov da iyi kahvecilerdi. Popüler ama ortalama olanlar ise Morrow Coffee, Departure Coffee ve Syra Coffee, civardaysanız ve kahve istiyorsanız uğranabilir. Eskilerden Skye Coffee ve Satan’s Coffee Corner da hala popüler. Merak edip biz oradayken kapalı olduğu için ziyaret edemediğimiz Espai Joliu’yu da seçenekleriniz arasına alabilirsiniz. Zaten şehirde başka kahveci bırakmadık galiba, siz de daha fazla içmeyin çarpıntı yapar dostlar….. 

*Kahvaltı konusunda “çok iyiydi bayıldık” diyebileceğimiz herhangi bir yere denk gelmediğimizi baştan söyleyeyim, İŞTE DÜRÜST HABERCİLİK. En popüler yerler Cremat 11, Picnic, Brunch & Cake (uzun süredir var olan bir mekan, şubeler açmış) isimli yerler, hepsini denedik, hiçbirine bayılmadık. Bir önceki gezide gittiğimiz Milk ve Can Dende’yi tercih ederiz. Bu gezide kahvaltı yaptığımız yerler içinde en iyi olan Little Fern adlı mekandı, özellikle Salted Caramel Croissant Pudding’i deneseniz iyi edersiniz. Tehditkar bir öneri oldu. 

*Tatlı bir şeyler atıştırmak isterseniz mutlaka Pasteleria Hofmann’a uğrayın. Hatta kahvaltıda mascarponelu kruvasan yesem hoş olmaz mıydı derseniz bir kahvaltı hakkınızı buradan yana kullanın. Zaten oradaki tatlıları görünce aklınız başka şeyler yemeye de gidecek. Mesela o dev fıstık….Ben o tatlıdan yapsam fiyat bölümüne “paha biçilemez” yazardım. Üstelik tadı da görüntüsü kadar güzel. Bunun dışında Chök de bayağı popüler. Ancak o inanılmaz güzellikteki koku ve görüntü ile lezzet pek örtüşmüyor gibi hissettik, yine de denemek isterseniz anlarız tabii, belki siz seversiniz? Kakigori’de de güzel bulutsu bir Japanese cheesecake var, denemek isterseniz ya da seviyorsanız oradan da bir dilim kapabilirsiniz.

*Yemek için en memnun kaldığız iki yer Lluritu ve Parking Pizza oldu. Biz Lluritu 2’ye gittik ve o kadar, O KADAR iyiydi ki, keşke bir gün daha orada yeseydik pişmanlığı yaşıyoruz, lütfen mutlaka rezervasyon yapıp yolunuzu düşürün, ayrıca o kurabiyeli tatlısından yemek için de midenizde yer bırakın. Parkin Pizza Sotano ise o kadar da büyük bir pizza hayranı olmayan beni bile Magnum reklamlarındaki aşırı mimikler yaparak bir şey yiyen kadınlar gibi yaptı. Burratalı ve trüflü olan pizzalara özellikle kefilim, afiyetler olsun. 

*Birer burger patlatalım derseniz Big Al’s ve Timesburg oldukça popüler mekanlar, biz her Five Guys gördüğünde aklı ona giden insanlar derneği eş başkanları olarak maalesef gidip oradan yedik. Pişman değiliz.

*Deneyip de hayal kırıklığına uğradığımız mekan La Pepita oldu. Sevdiğimiz ve zevklerine güvendiğimiz insanlar tarafından önerildiği için çok severiz diye düşünmüştük ama oldukça vasat bulduk. Belki şansımıza öyle bir güne denk geldik?

*Bunlar dışında önceki rehberlerde söz ettiğimiz El Xampanyet, Canete, Quimet & Quimet, Cerveceria Catalana, Ciudad Condal gibi yerler halen popülerliklerini korumakta, biz bu gezide herhangi birine tekrar gitmedik ancak isterseniz onlara da bi’ göz atabilirsiniz. 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir