Gidip göreceğiniz yerler içerisinde sizi en çok etkileyebilecek şehirlerden biri tartışmasız şekilde Londra. Tarzınız, düşünceniz ya da beklentiniz ne olursa olsun bu şehirde seveceğiniz, unutamayacağınız ya da özlem duyacağınız bir şey bulmanız mümkündür. Olur da yakın zamanda giderseniz, ki bize soracak olursanız mutlaka ne yapıp edip gidin, siz de fark edeceksiniz ki her yerde korunan tarih ve en önemli sanat eserlerinin muhafaza edildiği bu şehir rüyaların en güzeli, seyahatlerin en keyiflisidir.
Eğer Londra’da gezilecek yerlerin yalnızca tarihi mekanlardan ve sanat eserlerinden ibaret olduğunu düşünüyorsanız kesinlikle yanılıyorsunuz. Bu şehir öyle hızlıca gezip, “heh işte her yerini gördüm bitti” diyebileceğiniz cinsten bir şehir değil. Sürekli kalabalık olan ve garip bir şekilde bundan rahatsızlık duymayacağınız alışveriş noktaları, bu yoğunluktan sıyrılıp kafa dinleyebileceğiniz güzeller güzeli, kocaman parkları, kendinizi lokal gibi hissedebileceğiniz farklı kültürlere ev sahipliği yapan mahalleleri ve kendine özgü gece hayatı ile bu şehirde deneyimlemeniz gereken onlarca şey var. Fakat tüm bunları bir yana bırakacak olursak, Londra’ya ilk kez ayak basan bir turistin burada mutlaka görmesi gereken birkaç yer var ki, onları es geçerseniz muhtemelen döndüğünüzde insanları gerçekten Londra’ya gittiğinize ikna etmek için, bayağı bir çaba sarf etmeniz gerekir. Gelin hep beraber Londra’da gezilecek yerler listesinin olmazsa olmaz 5 noktasına şöyle bir bakalım.
1. Londra’yı “Tower Bridge”den İzlemek
Londra’nın muhteşem manzarasının en iyi izlendiği yerlerden biri olan bu köprü, 1894 yılında yapılmış ve o döneme ait süslemeleri ile de göz kamaştırıyor. Biraz dikkatlice bakınca bu köprünün, İstanbul’daki Galata Köprüsü ile benzer amaçta olduğunu fark edeceksiniz. Bir platform tarafından birbirine bağlanmış sivri tepeli kuleler, büyük gemi geçişlerinde yolu kaldırarak geçişleri sağlıyor. Günümüzde hala amacına uygun kullanılan köprü çok eskiden buharlı mekanizmayla çalışırken şimdilerde elektrikle çalışmakta. Köprünün en ilgi çekici taraflarından biri de tarihini merak edenler için hazırlanmış bir sergiyi de içinde barındırması. Buradan Londra’yı izlemek tarifsiz, kesinlikle es geçmeyin.
2. Avrupa’nın En Büyük Karnavalı Notting Hill
Eskiden sadece çiftlik arazileri ile dolu, şimdi ise Rio karnavalından sonra dünyanın en büyük ikinci karnaval yeri olan Notting Hill, zamanla Karayiplilerin yerleşmesi ve göçmenlerin çoğalmasıyla bugünkü halini almış. Her yıl Ağuston ayında gerçekleştirilen karnavalda ilginç, zengin hediyelik eşyalardan tutun, antika parçalar ve mücevherlere kadar çok çeşitli bir ürün yelpazesine rastlamak mümkün. Turistlerin burayı çok sık ziyaret etme nedeninin başında da bu antikalar ve mücevherler geliyor.
Gezmekten yorulduğunuzda bölgedeki restoran ve kafelerde soluklanıp, karnavalın coşkusunu izleyerek keyifli zaman geçirebilirsiniz.
3. 775 Odalı Buckingham Sarayı
1700’lü yıllarda Buckingham Dükü’ne malikane olarak yapılan, daha sonra dönemin en önemli mimarı tarafından 10 yıl süren restorasyon ile (1820-1830) saraya uygun hale getirilen Buckingham Sarayı’nın ilk sahibesi de Kraliçe Victoria olmuştur. Şimdilerde kraliçenin hem evi hem de ofisi olarak kullanılan saray yakın zamanda da halkın ziyaretine açılmış. Sarayda bulunan müzik odası ve balo salonu turistlerin en çok ilgisini çeken yerler olurken, ülkeye gelen konuk devlet başkanları da burada özel törenlerle ağırlanmakta.
Sarayı ziyaret vaktinizi sabah saat 10 olarak belirlerseniz, civardaki en turistik aktivitelerden biri olan muhafızların nöbet değişim törenine de şahit olabilirsiniz. Şimdiden söyleyelim, fotoğraf çektirmeye çalışmayın, zira muhtemelen taşkınlık çıakran çılgın turistler yüzünden yasaklanmış. Onun yerine bu isteğinizi yerine getirmek için özel muhafızlar var.
1859 yılında yapılmış olan Big Ben, o günden bugüne istisnasız hep doğru saati gösteriyor. Kule, parlamento binasının önünde Westminister Sarayı’nın hemen yanında yer alıyor. İngilizlere göre ülkenin en önemli simgesi olan Big Ben’in üzerindeki çan, tam 14 ton ağırlığında ve her saat başı çalmakta. Yüksekliği 106 metre ve dört cepheli olan bu kuleyi görmeden gelirseniz, orayı görmeden nasıl gelirsin serzenişlerine maruz kalabilirsiniz.
Londra’da alışveriş yapılacak en iyi adreslerden biri olan Covent Garden, eskiden meyve ve sebze pazarıymış. Şimdilerde pazarın yerini mağaza ve restoranlar almış. Gezerken rastlayacağınız sokak müzisyenlerine biraz kulak verip yolunuza öyle devam etmek güzel olabilir.
Covent Garden’da uygun fiyata alışveriş yapmak hoşunuza gidecek. Eğer ki giyim konusunda tasarım meraklısıysanız, en doğru adreste olduğunuz için kendinizi şanslı hissedeceğiniz sözünü verebiliriz. Çok sayıda Pub bulunan bölgede akşam saatlerinde başlayan gece hayatı çok hareketli ve eğlenceli. Günün sonunu sakin geçirmeyip, eğlenceyi sonuna kadar yaşamak istiyorsanız bu mekanlar tam size göre.
Türk Hava Yolları’nın İstanbul Atatürk Havaalanı’ndan, Londra Heathrow Havaalanı’na haftanın her günü uçuş seferleri bulunuyor. Ortalama uçuş süresi 4 saat. Hiç öyle zaman nasıl geçecek diye dert etmeyin, zaten gelen yemeği bitireyim, üstüne de kahvemi içeyim, biraz da kitabıma gömüleyim derken zaman akıp gidiyor!
*Bu bir reklam içeriğidir.