Avustralya ile ilgili yaptığımız ilk röportaj, o kadar farklı tepkiler aldı ki, 1 tane röportaj ile sınırlı kalmamamız gerektiğini düşündük. Anladığımız kadarıyla orayı ciddi anlamda merak edenler sadece biz değiliz. Bu süreçte Türkiye’den Avustralya’ya yaşamaya ya da okumaya gitmeyi planlayan ne kadar çok insanın olduğunu da fark ettik. Bu açıdan, Serden Nayın ile yaptığımız bu röportajın büyük faydası olacağını ve merakınızı büyük ölçüde gidereceğini düşünüyoruz.
Not: Avustralya’yı okumalara doyamadım diyorsanız, bir diğer röportajımız da şurada.
Ne kadar süre Avusturalya’da yaşadın ve neden orayı tercih ettin?
Yaklaşık 11 sene kadar Avustralya’da kaldım. Üniversite eğitimi için yurtdışını düşünüyordum ve ilk tercihim doğrusunu söylemek gerekirse Amerika idi. Tabi bu senenin 2000 olduğu, internetin hayatımıza henüz hakim olmadığı ve bilgiye erişmenin ansiklopedilerle sınırlı olduğu bir döneme denk geldiği için neden Amerika dediğim daha iyi anlaşılabilir, lakin diğer bütün ülkeler kara kutu gibiydi. Araştırmalarımı yaparken girdiğim bir acenta sayesinde Avusturalya ile tanıştım, bugün baktığımda da iyi ki o acentaya girmişim diyorum.
Sence yaşamak için uygun bir ülke mi? “Yine olsa yine yaparım” diyebiliyor musun?
Avusturalya bana göre kesinlikle bir insanın “şöyle bir dünyada yaşamak isterim” diye hayalini kurduğu yerin dünya coğrafyasındaki yeridir. İklimi, insanları, kuralları, yaşam tarzı, her şeyiyle muhteşem bir harmonide kavrulmuş, gerçekten çok medeni bir ülke seklinde tanımlasam, sanırım orada yaşamış kimse karşı çıkmaz. Özellikle bizim gibi 3. Dünya ülkesinden giden biri için (evet, ne yazık ki kabul etmek istemesek de ülkeler arasında bizi bu noktaya koyuyorlar) bu farkları görmek hiç de zor değil. Evet, belki bize göre biraz daha yavaş ilerliyor hayat, daha sakin hatta kimine göre sıkıcı da denilebilir. Fakat bu tamamen düzenden kaynaklanan bir durum aslında. Biz gerek trafiğiyle, gerek bürokrasisiyle, gerek hayatın normal akışıyla tam bir kargaşa toplumu olduğumuzdan, bu iki ülke arasındaki stres kıyaslamasını da göz önünde bulundurursak, yaşamak için Avustralya’nın kesinlikle birkaç adım önde olduğunu söyleyebilirim. Yine olsa yine yapar mıyım? Şöyle cevap vereyim, ben 2 sene önce temelli dönüş yaptım Türkiye’ye ve yaklaşık 1 sene önce tekrar Avustralya’ya geri dönme kararı aldım, ve şansım yaver giderse 3-4 ay içinde de dönüyorum. Sizce yine yapmaz mıyım?
Orada ne konusunda, hangi üniversitede eğitim aldın? Eğitim konusunda doğru bir tercih olduğunu düşünüyor musun, sana katkısı oldu mu?
Central Queensland University’de işletme eğitimi aldım. Avustralya, üniversite eğitim kalitesi konusunda dünyada ilk 5 ülke içindedir. Şimdiye kadar yapılan gerek bilim, gerekse tıbbi buluşların birçoğunun çıktığı yer Avustralya’nın çeşitli üniversiteleridir. Tamamıyla araştırmaya dayalı, ezberden uzak ve gerçekten bir öğrencinin okurken zevk aldığı bir eğitim sistemi benimsenmiştir. Bu sistemin bir öğrenciye en büyük artısı, eğitim hayatının sonunda dahi kendinden öğrenilmesini istenenleri makro seviyede hatırlayabilmesi ve ileride uygulayabilmesine olanak sağlamasıdır. Gerçekten sıkılmadan, bunalmadan, eğlenerek başarılı olunabilecek bir sistem diyebilirim.
Peki üniversite bittikten sonra yaşamını sürdürmek için ne yaptın? Başka bir ülkede çalışmak zor olmadı mı? Çalışma koşullarını Türkiye ile kıyaslayabilir misin? Gerçekten de tahmin ettiğimiz gibi orada koşullar daha mı “insancıl”?
En büyük eksik vize. Eğitim boyunca öğrenci vizeniz geçerli ve çalışma izniniz haftada maksimum 20 saat. Okul bittiğinde ise eğer oturma izni ya da vatandaşlığınız yoksa size birisi sponsor olmadığı takdirde ülkeden ayrılmanız gerekiyor. Neyse ki benim oturma iznim olduğundan dolayı böyle bir zorlukla karşılaşmadım. Eğitim hayatım boyunca yurtdışına gitmiş birçok öğrenci gibi ben de çok ilginç işler yaptım diyebilirim. Çalışma izni 20 saat olunca tabi insan maksimum getiri kazanmak istiyor bundan. Fast food kebapçılardan taksi şoförlüğüne kadar ilginç bir yelpazede çalıştım, gerçekten enteresan deneyimlerdi benim için. E okul bitince şartlar birden değişiyor tabi ki. Son 4 senemde uluslararası bir firmada eğitim danışmanlığı alanında eyalet müdürü olarak çalıştım. Avustralya’da iş hayatındaki en dikkat çekici farklılık ast-üst ilişkisi sanırım. İnsanlar o kadar saygılı, o kadar bilgili ve bir o kadar da kaprissiz ve rahat ki, yeni bir iş ortamına girdiğinizde kim kimin müdürü, kim personel kim idareci anlamanız bazen zaman alıyor. En azından benim çalıştığım firmada böyleydi diyebilirim. Ama genel bir bakışla iş hayatını Türkiye ile kıyaslarsak, biz gerek mantalite, gerek ekonomik anlamda çok ama çok gerideyiz. Bizim ülkemizde en ağır işi yapan kişi en az ücreti alırken, Avustralya’da bunun tam tersi bir sistem işliyor ve yeri geliyor, bir mavi yakalı ayni firmadaki bir beyaz yakalıdan çok daha fazla kazanabiliyor. İyi para kazanıp iyi şartlarda yasayabilmek için Türkiye’de olduğu gibi iyi üniversiteler bitirip, bir kaç diploma alıp iyi pozisyonlar kovalamak ve şanslıysanız bulmak zorunda kalmıyorsunuz. Avustralya bir sıvacının, duvar ustasının, tesisatçı ya da fayansçının bir banka memurundan çok daha fazla kazandığı bir ülke. Yeter ki ne yapmak istediğinizi bilin, işinizden zevk alın ve onu iyi yapın.
Yaşam koşulları pahalı mı? Kira, ulaşım, yeme-içme gibi durumları göz önünde bulundurduğunda, İstanbul ile arasında ciddi farklar var mı?
Yaşam pahalı gibi gözükse de aslında bizimkinden standart olarak çok çok daha yüksek. Evet Türkiye’de kiralar çok daha ucuz, yeme-içme de daha ucuz ama unutulmamalıdır ki, buradaki gelir ile giderler de paralel ilerliyor. Yani kazancınız, iyi koşullarda yaşamanızı kolaylıkla sağlayabiliyor. Türkiye’de asgari ücretle 3 depo benzin alınabilirken, Avustralya’da bu oran yaklaşık 30 depoya denk geliyor. Dolar-lira kuru olarak bakıldığında çok pahalı gözüken hayat orada kazanıp yaşadığınız sürece emin olun size buradakilerden çok çok daha fazla imkan tanıyacaktır.
Hangi bölgede yaşamak daha mantıklı?
Şu an için Queenland eyaleti en popüler eyalet ve başkenti Brisbane de en popüler şehri diyebilirim. Her ne kadar insanlar genelde Sydney ya da Melbourne’u bilseler de, Brisbane su an için bu iki şehirden en çok göç alan şehir konumunda. Bunun en büyük etkisi sanırım tropik iklimi ve insana mutluluk veren doğası ve yaşam tarzı. Sydney ve Melbourne biraz daha İstanbul vari diyebilirim, inceden bir kaos hakim hayata. Stresten uzak düzenli yaşamak isteyen birçok insan Brisbane şehrini tercih ediyor. Ben de bunlardan biriyim.
Kültürel açıdan ciddi farklılıklar var mı? Yaşadığın tuhaf anılar, “ben burada ne yapıyorum ulan?” dediğin anlar oldu mu?
Ben çabuk alıştım diyebilirim. Bunda en büyük etki herhalde 19 yaşında liseyi bitirir bitirmez böyle bir maceraya atılmak oldu. O yaşlarda dünya pek umurunda olmuyor, her şeyi heyecan veren bir oyun gibi yaşadığın için bu farklılıklar aslında hayata renk katıp zevk veriyor, en azından ben öyle hissettim. Oradan buraya gelen biri kültür şoku yasayabilir ama buradan oraya giden biri için ben aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Eğer dünya görüşü medeni seviyede olan, açık fikirli ve özgürlük düşkünü biriyseniz “ben burada ne yapıyorum ulan?” yerine kesinlikle “iyi ki gelmişim lan” dersiniz. Ama belirtmeden geçemeyeceğim, en büyük sorun yemekler. Eğer mutfakta iyi değilseniz aradığınız tatları dışarıda bulmanız ne yazık ki biraz zor. Sanırım bizim onlara göre en büyük artılarımızdan biri mutfağımızın zenginliği.
Dil açısından ne gibi sorunlar yaşadın? Sence dil öğrenmek için Avustralya doğru bir tercih mi?
İşte bu kısım işin en zor kısmı. Benim İngilizcem süper diyeni gelişine alnından karışlayan bir ülke Avustralya. Ben kolej mezunuyum ve hayatım boyunca İngilizce okudum diyebilirim. Giderken de İngilizceme çok çok güvenerek gittim. Ama daha ilk gün kendime sorduğum ilk soru “bize okulda ne öğrettiler lan bunca sene” oldu. Bir kere hiç bir terimi bizim öğrendiğimiz gibi kullanmıyorlar, olayları ifade edişleri, kullandıkları kelimeler çok çok farklı ve içinde yasamadan kesinlikle başka bir yerden duyup öğrenebileceğiniz bir yapıda değil. Örnek vermek gerekirse, İstanbul’da çekirdek dediğimiz şeye İzmirliler çiğdem derler. Hayatınızda bunu hiç duymadan İzmir’e giderseniz “gelirken çiğdem al” dediklerinde “Çiğdem kim?” cevabını vermeniz hiç de abes kaçmaz. Şimdi düşünün ki yabancı bir ülkede ve dilini çok da iyi bilmediğiniz bir yerde karşınıza sürekli çiğdemler çıkıyor. Bunun üstüne bir de aksanları da kendine özgü olmaz mı? (Tam bu aralar “burada ne yapıyorum ulan?” demiş olabilirim, yalan olmasın) Aslında alışınca çok yumuşak ve güzel bir tınısı var fakat alışana kadar ne yazık ki anlamakta çok güçlük çektiğiniz bir aksanları var. Ama her şeye rağmen dil öğrenmek için mükemmel bir yer diyebilirim. Bir kere çok kozmopolit. Bir günde herhalde minimum 5-7 değişik ülkeden insanla muhatap oluyorsunuzdur hayatın normal akışı içerisinde. Asyalısı, Hintlisi, Avrupalısı, Afrikalısı, Güney Amerikalısı, o kadar çok milletten o kadar çok değişik insan o kadar çok değişik aksanla İngilizce konuşuyorlar ki, başta çok zorlasa da öğrendikten ve alıştıktan sonra dünyadaki her aksanı kendi ana diliniz gibi algılamaya başlıyorsunuz ve bu bence gerçekten çok büyük bir şans.
Avustralya gece hayatı ve etkinlik açısından aktif bir ülke mi? Gitmeyi sevdiğin birkaç mekan önerebilir misin?
Avustralya’da sosyal hayat eşittir gece hayatı diyebilirim. Özellikle Cuma ve Cumartesi geceleri ülkenin genç nüfusunun herhalde %70i dışarıda eğleniyordur. Dünyanın en ünlü DJ’lerinin sıkça uğradığı Avusturalya gece kulüpleri sabahın ilk ışıklarına kadar hafta sonunuzu bir nebze parselliyor diyebilirim. Ama sadece gece hayatı ile sınırlı olmayan, doğasının da insanlara çok şeyler sunduğu bir ülke Avustralya. Yeter ki gezmek isteyin, emin olun gezecek çok yer bulursunuz. İster Dream World’de eğlenceli bir gün geçirin, ister Movie World’de film dünyasının içinde keşfe çıkın, ister plaja inip sörf yapın, ya da şehrin göbeğinde kaya tırmanışlarına katılın, isterseniz doğayla baş başa yürüyüşlere çıkın, adalara gidin, dalışlar yapıp okyanusun o mercanlı diplerini keşfedin, ya da sadece elinizde Margaritanızla havuz başında güneşin tadını çıkarın. Ama şurası da bir gerçek ki, bu ulaşılabilirlik ve bu hayat standardını her an yaşayabiliyor olmak bir zaman sonra heyecanın yerini rutine bırakı yor ve ilk zamanlar çok zevk alarak yaptığınız aktiviteler artık çok normal, yapınca çok da heyecan vermeyen, vakit geçirme planlarına dönüyor.(insanoğlu, doyumsuz iste)
Peki arkadaşlıklar, arkadaş ortamı nasıl? Türkiye’ye özlem duyduğun anlar oldu mu, yoksa orada da samimi dostluklar kurulabiliyor mu?
Öncelikle şu bir gerçek ki, Türkler her yerde ve Türk’ün olduğu yerde kardeşlik derecesinde dostlukların oluşmaması mümkün değil. Ama biz toplum olarak biraz fazla bağlıyız birbirimize, arkadaşım dediğimiz insanlara her şeyimizle güveniriz, her şeyimizi emanet edebiliriz. Bu bizi biz yapan karakteristik özelliklerden birisi olsa da bu yakınlığı bir yabancıyla yakalamak gerçekten çok zor. İmkansız değil, bizim de zaman içinde Türkleştirdiğimiz çok kişi oldu ama genel anlamda bizim 1 haftada kuracağımız o yakın bağı, bir yabancıyla kurmak aylar alabiliyor. O bağlamda bazen insan çok güvenebileceği insanları özlüyor, keşke onlar da burada olsa diyebiliyor. Ama her şeye rağmen hayat orada da devam ediyor ve gerçek, yakın dostluklar sınırlı sayıda da olsa yine de ortam çok iyi diyebilirim.
Hem Sidney de, hem Melbourne’de yaşama şansın olmuş. İki şehri kıyasladığında ortaya ne gibi farklar çıkıyor? Hangisinde yaşamaktan daha çok keyif aldın?
Melbourne Sydney’e göre daha karakteri olan bir şehir. Avustralya’nın Avrupası diyebiliriz. Sadece çılgın bir iklimi var, bir günde 4 mevsim yaşabiliyorsunuz. 4 mevsim derken mecaz anlamda değil, gerçekten sabahında 35 dereceyle çıktığınız evinizden akşam 5 derecede dolu yağarken dönebiliyorsunuz. Ama yine de kişisel tercihim kesinlikle Melbourne’den yana olurdu.
Melbourne’e kadar gitmişken denemeden, görmeden dönmeyin dediğin şeyler var mı? Bize birkaç tavsiye verebilir misin?
Bak bunu Melbourne olarak cevaplayabilirim. Kesinlikle Crown Casino’ya uğramadan gelmeyin. Kumar sevmiyorsanız da şovlarından etkilenebilirsiniz. Onun dışında ‘Great Ocean Road’ kesinlikle görülmesi gereken bir yer diyebilirim. Tabi bir de ‘Sydney Road’ üzerindeki bir Türk restoranında yemek yemeyi de unutmayın.
Avustralya Queensland bölgesini karavan ile karış karış gezdim. Yolculuğum Sydney de başlayıp Cairns de son buldu. Bir ay bile kısa geldi diyebilirim. Tekrar gideceğim bu sefer Sydney -Melbourne yapacağım. Beni en çok şaşırtan kanguru sürüleri ve tuzlu su timsahlarının plajlarda cirit atmasıydı.Avustralya yazılarımı merak edenler için:http://dnyaninetrafinda180gn.blogspot.com.tr/p/avustralya.html
Acaba yapmayı düşündüğünüz bu gezide size eşlik edebilir miyim?
Herkese selamlar
Arkadaslar onlarca soru ve ekleme talebi aliyorum facebooktan. Ozellikle belirtmek isterim ki sorulan sorularin 90%’i sadece konsolosluk calisani ya da egitim atesesinin cevaplayabilecegi turden sorular. Sistem ve kanunlar surekli degisiklik gostermekte,ve benim geldigim zamandaki kanunlarin bir cogu daha sikilastirilmis sekilde update olmus durumda. Her ne kadar yardimci olmak istesem de burada yasiyor olmak ne yazik ki butun gocmenlik kanunlarini biliyor olmak anlamina gelmiyor. Ozellikle goc, egitim, kalifiye gocmenlik konulari icin lutfen konsoloslukla iletisim kurunuz,sizleri yanlis yonlendiren olmak istemem.
Serden Nayin
Serden bey bir sorum olucak.Yasam ne kadar keyifli sizce orada.
selamlar, size bir şey danışacağım şimdi kiralar filan çok pahalı imiş ya mesela daha alternatif çözümler bulunup yaşanamaz mı ilk başlarda, eski model bir karavan alıp kira işinden kurtulmak bana çok mantıklı geliyor,vergi gibi konularda durumlar nasıl? park konusu sıkıntılı olur mu?
Eski bir karavan alsanız sorarlar adama bunu nereye park edicen ve yasayacaksın diye 🙂 Tabi buraların usulünü bilmediginiz icin normal bu sorular.Mesela paylaşımlı evlerde 1 evi 3-4 kişi paylasarak kirayı düşürebilirsiniz.Genelde yapılan bu.
Merhaba biz ailecek yerleşmek istesek minik kızımızla birlikte.Ev işini ilk başta nasıl ayarlayabilliriz ne önerirsiniz?
Queensland bölgesinde mühendis olarak çalışmak istiyorum . Bilgilendirirseniz sevinirim
merhaba tr de psikoloji egitimi alirsak avustralyada is imkanlarimiz nelerdir gocmen olarak buradaki diplomamizla
İki sefer malbourne gitmiş birisi olarak Dünyanın en güzel ve şahane ülkesi.insana verilen değerde ve devletin sosyal sistemiyle vatandaşına maksimum güvence sağlayan ülkesi.geniş tek katlı müstakil evleri doğası yeşilliği hayvanları denizi plajlarıyla mükemmel bir ülke..
Merhabalar. Ben de ABD öğrenci vizesinden red aldıktan sonra Avustralya düşünüyorum. Bilgi sahibi olanlar, gidebilenler yardımcı olabilir mi?
orada bı personal trainer yasamını eşi calısmasa bile surdurebılır mi acaba
Ben Türkçe öğretmeniyim.Orada bu mesleği yapamam sanırım.Ama ne gibi işler yapabilirim alternatif olarak yardımcı olabilir misiniz ?
Türkçe öğretmenisin, ama noktadan sonra boşluk bırakmıyorsun. Enteresan.
Selam herkese ve herkese bol sanslar) Melbourneye turistik vizesi ile gidipde orada islem yapib oturum gibi falan yani kalmak olurmu ?? Zahmet olmazsa plz..
Avustralyada yasanilacak en guzel eyalet Melbourne. Yillarca sydney de yasamis biri olarak soyluyorum yaklasik 3 ay oldu sydneyden melbourne tasinali. Queensland irkci insanlarin cogunlukta oldugu bi eyalet sahsen defalarca gitmeme ragmen hic sevmedim havasi disinda. Sydney de kiralar oldukca pahali melbourne de daha uygun ve burdaki insanlar daha samimi icten sadece buranin havasini sevmedim birden cok sicakken birden donabiliyoruz. Ingilizcenizin mutlaka iyi olmasi gerekiyor yoksa sadece kebab islerinde calisirsiniz.Tek basina yasam burda kolay degil aileniz esiniz felan illa biri olmali paylasim olmasi maddi anlamda iyi olmanizi saglar. Ha tek basinizada olur ama birikim yapamadan hayatiniz gecer gider. Bu ulkede yasadiktan sonra insan oldugumu anladim:) inanilmaz haklariniz var insan cani kiymetli turkiyedeki gibi cukur kazip uyari koymadan is yapmiyorlar. Kendinizi guvende hissediyorsunuz. Emekli olayim derdine dusmuyorsunuz.Hastalaninca kim bakacak bana kendimi nasil gecindirecem derdi yok zor durumlarda devlet herzaman yardim ediyor bakici bile bulunup oduyorlar. Turkiyeyi zaman zaman ozlesemde arkadaslik ortamlarini yemeklerini yinede trde 1 aydan fazla zaman gecirmek istemiyorum. Kimse kusura bakmasin cunku orda insana deger verilmiyor calisiyorsun agir islerde biyerini sakatliyorsun hop issizsin ustune hastane masraflarinda bogulup gecim derdine dusuyorsun basina ne gelecegi hic belli degil trafik kurallari yok sansa yasiyorsun sadece.
başvuru aşamasıyla ilgili bilgi verebilirmisiniz yada önerdiğiniz bir site yada acenta vs varmı
Merhaba. Ben Ankara dogumlu , ODTU mezunu muhendisim. 24 yil Istanbul’da 17 yil da Sydney’de calisarak yasamis biriyim. Turkiye’de guzel vakitler gecirmis, sorunlarini, kapasitesini ve potansiyelini bilirim. Buradan Avustralya’ya okuyup sonra kalmak isteyenlerin durumu ile Permenant Residency (PR) alip gelenlerinki farklidir. Ilk kisimdaki gelenler zorluk ve umitsizliklerle bogusuyorlar. Ikinci kisimdan gelenler devlet garantisi altinda olduklari icin daha rahatlar. Avustralya refah seviyesi yuksek rahat bir ulkedir. Dunyadaki Kaliteli yasam endeksi (Better Life Index) icinde ya birinci ya da ikincidir. Unutmayalim orayi dunyanin en gelismis ulkelerinden Ingiltere kurmustur. Onun icin gelismis sanayi, tarim-hayvancilik, saglik, hukuk, egitim v.s. vardir. Zaman gecirmek icin de guzel yerler coktur. Bircok kulube $3 odeyerek uye olursunuz, halbuki Kalamis Deniz Kulubu gibi yerlere en az 35.000 TL odemeniz gerekir. Arastiran kisi en iyi eglenme sekillerini de orada bulur. Turkiyede cevresi ve maddi durumu iyi olan bircok kisi orada da guzel vakit gecirir. Yalniz Istanbul, Ankara gibi sehirler cok kalabalik ve zor sehirler oldular. Eskiden daha iyiydi. Benim tavsiyem her iki ulkeye de iyi bakmaktir. Avustralya oturmus, sakin ve huzurlu bir ulkedir. Her turlu eglence de vardir. Ayrica 160 cesit millet baris icinde yasamakta ve kultur zenginligi vermektedir. Turkiyenin zenginlikleri de coktur ve arayan bulur. Tabi gecim sikintiniz yoksa.