Küba Gezisi Notları 2: Ulaşım, Konaklama ve Açlık Oyunları

Küba ile ilgili anlatacak çok şey, söyleyecek çok söz var. Ülkenin kendisi başlı başına enteresan bir yer olduğu için, Küba gezisi yapmış bir turistin anlatacağı şeyler bir türlü bitmek bilmiyor. E  hal böyle olunca bizim de söyleyeceklerimiz var tabii, ancak detayları kaçırmamanız adına bu söyleyeceklerimizi bölümlere ayırma gibi bir karar aldık, en azından oradan kurtarıyorsunuz.

Başlamadan önce size Küba ile ilgili sitede ne var ne yok bir dökelim, zira yakın zamanda 2. Küba seyahatimizi gerçekleştirince bazı konularda işler değişti, bunların hepsi de güncellenmiş rehberler.

*Bireysel Küba Seyahati Nasıl Planlanır?
*Küba Romu ve Kokteylleri Dosyası
*Küba’da İnternet Meselesi
*Küba Vizesi Nasıl Alınır?
*Küba Gezi Rehberi: 4 Şehir, 4 Mutlu Gün
*Havana Gezi Rehberi
*Küba’da Konaklama Meselesi

Sokak satıcılarından değişik meyveler alıp deneyin, pişman olmazsınız.

Küba Karayiplerde bulunması nedeniyle tropik iklimin hakim olduğu bir ülke. Dolayısıyla havanın 20 derecenin altına düştüğü nadir görülen bir durum. Bu açıdan yaklaştığınızda ne zaman gittiğinizin çok da bir önemi olmuyor, çünkü ne olursa olsun hava sıcak olacak. Örneğin ben Mart ayında Küba’daydım ve hava genellikle 28 derecenin altına düşmedi. Tabi havanın sıcak olması yağış olmayacağı anlamına gelmiyor. Bu konuda hazırlıklı olmalısınız, ancak öyle uzun soluklu yağmurlar olduğuna şahsen şahit olmadım, benim gibi evde olmadığı sürece yağmur sevmeyenler için pek de rahatsız edici bir boyuta ulaşmıyor.

Ne zaman gidileceğinden daha önemli bir nokta varsa, o da ne zaman gidilmeyeceği. Çünkü adıyla adama inme indiren fırtına sezonuna diye bir şey var. Karayiplerde yer alan her ülke gibi Küba’da da zaman zaman böyle durumlar yaşanabiliyor. Küba için olası kasırga dönemi, Ağustos ile Ekim arası olarak biliniyor. O dönemde gidip götü başı dağıtmak istemiyor, Discovery Channel’a belgesel malzemesi olmaya heveslenmiyorsanız, başka tarih aralıklarını seçmeniz sizin ve sevenleriniz açısından daha mantıklı bir tercih olacaktır.

-Sorumluluk kabul etmeden gelen not: Fırtına sezonunda kesinlikle fırtına çıkacak, tsunamiye doyacaksınız diye bir garanti yok tabii. Ancak yine de bu dönem turistik açıdan en az tercih edilen dönem olduğu için, Küba tatilinizi en ucuza getirmenin tehlikeli bir yöntemi olarak da kabul edilebilir. Hava koşulları sapıtmazsa bu oldukça pahalı olabilecek tatili, biraz daha ucuza getirebilirsiniz. Yine de atraksiyona gerek yok tabii, bence yapmayın.

-Küba’ya gitmek için en güzel dönemlerden biri de tabii ki 1 Mayıs. 1 Mayıs gibi bir tarihi, biber gazı, tazyikli su ve plastik mermiye maruz kalmadan, mutlu mesut bir şekilde kutlamak istiyorsanız gidebileceğiniz en ideal yer tabii ki komünizmin göbeği olan Küba. Devrim Meydanı’ndaki kalabalığı ve coşkuyu düşündükçe insanın tüyleri diken diken oluyor. Olur da tur ile gitmeye karar verirseniz, bu dönemde turların birazcık daha pahalı olduğunu da eklemeliyim.

Cevap veriyorum, Türkiye’de “giyemediğiniz” her şey ve en rahat ayakkabılarınız. Acı ama gerçek, yazlık bir bölgede yaşamıyorsanız, ya da götümü de kesseler, -10 derece de olsa, ben hangi kıyafetimi istiyorsam onu giyeceğim, mevsimin de, yasaklar yüzünden cinselliğini bastıra bastıra devreleri yanmış sapıkların da hiçbir önemi yok diye düşünen bir moda blogger’ı değilseniz, Türkiye’de istediğiniz gibi giyinmek zaman zaman zorlu olabiliyor. Fakat Küba’da bu konu hiç kimsenin umurunda değil. Zaten sıcağı da göz önünde bulundurduğunuzda, ne giyeceğiniz aşikar.

Ayakkabı meselesi önemli. Çünkü Küba’yı tanımak istiyorsanız, pek çok yürüyeceksiniz. Yorulunca bir adet Bicycle Taxi (Bisikletli bir sürücünün arkasındaki bölüme oturduğunuz ulaşım aracı) ya da Coco Taxi’ye (Bir motorun arkasındaki Hindistan cevizine benzeyen bölüme oturduğunuz ulaşım aracı) atlayıp istediğiniz yere pek tabii ulaşabilirsiniz. Ancak yine de yürüyerek gezip, özellikle fotoğrafçılar için adeta bir cennet olan bu ülkeyi sokaklarında kaybolarak keşfetmek en güzeli.

-Not: Eğer yine sümüklü çocuk ve ihtiyar balıkçı fotoğrafı çekme peşindeyseniz buraya kadar zahmet etmeyin. Yeter.

Küba’da Ulaşım

Geldik Küba ile ilgili sıkıntılı konulara. Küba’ya gitmek inceden zorlu bir iş, ama korkacak bir şey de yok tabii. Türkiye’deki havayolu firmalarından Küba’ya uçan yok. Benim araştırdığım kadarıyla, Türkiye’den Küba’ya ulaşmak için size en sorunsuz/rahat uçuşu sağlayabilecek iki firma var; Air France ve KLM. Bunlar için de minimum 1900 TL ve üzerinde bir harcama yapmanız gerekeceğini şimdiden aklınızın bir köşesine yazın.

-Gideceğiniz tarih aralığını birkaç ay önceden belirleyebilmek gibi bir şansınız varsa, biletler daha ucuza gelecektir.

-1 kez aktarma yaptığınız normal koşullarda ilerleyen bir uçuş yaklaşık 14-15 saat sürüyor. Örneğin Air France ile Paris aktarmalı uçtuğunuzda, İstanbul’dan Paris’e 4 saat, oradan Havana’ya ise yaklaşık 10-11 saat.

-Eğer aktarma süresinin uzamasını sorun etmiyorsanız ya da hangi havayolu ile uçtuğunuz umrunuzda değilse, belki biraz daha uygun fiyata bilet bulabilirsiniz. Ancak böyle bir durumda 14 saatlik yolculuğun 53 saate çıkması (abartmıyorum) ya da berbat yemekler ve zorlu koşullarda uçma ihtimaliniz artar. He Air France’ın yemeklerinin çok mu hastasıyız? Hayır. Ama Amerika’da ülke içi uçuşlarda verdikleri cipsten iyidir değil mi?

-Küba’ya ulaşım meselesi, Küba ziyaretinizle ilgili yapacağınız en büyük harcama. Geri kalan her konuda ucuza getirme imkanınız var. O yüzden bu kısımda biraz paraya kıymanız gerekiyor maalesef.

-Küba’da şehirler arası geçiş yapmak istiyorsanız ise kullanabileceğiniz, sizi her noktaya ulaştıracak güvenilir bir otobüs firması var; Viazul. İnternet üzerinden önceden rezervasyonlarınızı yapabilirsiniz Şuraya tık tık.

-Bu noktada yine çok daha güncel olan Bireysel Küba Seyahati Planlama rehberimizde  ulaşıma dair de daha işe yarar bilgiler olduğunu ekleyelim.

Trinidad’da kalabileceğiniz evler aşağı yukarı bu tatta olacak.

Küba’da Konaklama

Küba’da konaklamak için iki seçeneğiniz var. Ya otelde, ya Casa Particular’da kalacaksınız. İkisini de artı ve eksileriyle değerlendirmek gerekirse;

Otel: Küba’da otelde kalmanızın, başka ülkelerde olsa “Ulan bu mu avantaj?” diyeceğiniz, ama Küba’da olduğunuz için zaman zaman birer ayrıcalığa dönüşecek bir takım artıları olabiliyor. Havana dışında herhangi bir yerde internet bulmanızın mümkün olmadığı Küba’da, Havana’daki bazı otellerde internet erişimi sağlayabiliyorsunuz. Ancak tabii ki ücretli. (Yarım saati 5 CUC) Bunun dışında Küba’da, özellikle dışarıda kullanacağınız tuvaletlerde zaman zaman büyük bir soruna dönüşen tuvalet kağıdıya da sabun bulunmaması gibi problemleri, otelde kaldığınız takdirde yaşama ihtimaliniz yok.

Havana’da kalacaksanız Hotel Nacional ya da Melia Habana’yı tercih edebilirsiniz. Nacional oldukça ünlü ve yıllardır var olan bir otel olduğu için ucuz değil, gecelik 108 Euro civarı. Melia Habana ise Havana merkeze 20 dakika gibi bir mesafede olduğu için pek avantajlı gibi görünmese de, iyi bir otelde verilebilecek her türlü hizmeti sağlıyor.

Varadero’da kalacaksınız, bana göre merkeze yakın olmanın hiçbir anlamı yok. Çünkü Varadero okyanusun güzelliği dışında saçma bir yer. Dev bir otel animasyonu şehri gibi düşünün. Ancak ben yine de kalacağım derseniz Tryp Peninsula’yı tercih edebilirsiniz. Bildiğimiz tatil köyü işte.

Casa Particular: Eğer Küba halkından insanlarla aynı evde, lokal bir yaşantının içine dahil olarak ve şehir içinde bir noktada kalmak istiyorsanız, yapmanız gereken şey bir Casa Particular’da kalmak. Yine devlet kontrolünde olduğu için gayet güvenli de olan bu evlerde kalırsanız, hem tatiliniz daha ucuza gelir, hem de yeni, lokal insanlarla tanışma fırsatınız olur. Bazı Casalarda, “Ben akşam 8 gibi geleceğim, bana yemek hazırlar mısınız?” tarzında isteklerde bile bulunabiliyorsunuz, çünkü bu insanları işi o.

-Küba’da Casa Particularlarda kalmak bayağı popüler bir mesele. Dolayısıyla özellikle yoğun bir dönemde gidiyorsanız çat kapı bir casaya gidip yer bulamama ihtimaliniz oldukça yüksek. Bunu göz önünde bulundurarak konaklayacağınız yeri gitmeden garantilemenizde fayda var. İspanyolca namına bildiğiniz tek şey “Merhaba, tuvalet nerede” demenin ötesine geçemiyorsa ve “ulan şimdi bu adamlara derdimizi kilometrelerce öteden nasıl anlatacağız, telefon da ÇOK YAZDI” paniği yaşamak istemiyorsanız alternatif bir çözüm önerelim; Küba’da yaşayan Türkler tarafından işletilen (işletmek mi denir bilemedik, ev tadında oluyor neticede) ve Küba’nın farklı noktalarında Casa Particular ayarlayabileceğiniz şu siteye göz atabilirsiniz.

-Casaların çeşit çeşit olduğunu unutmayın. Aile yanında kalacaksanız onlarla ortak banyoyu kullanma ihtimaliniz yüksek. Kendinize özel banyonuz olacaksa, daha fazla ücret ödemeniz bekleniyor.

-Casalarda fiyatlar gecelik 30 Dolardan, 70 Dolara kadar çıkabiliyor.

-Bu konuyla ilgili tüm tavsiye ve deneyimlerimizi bir araya topladığımız Küba’da Konaklama yazımız da çok daha güncel ve işe yarar bilgiler olduğunu ekleyelim.

Küba’da Ne Yenir?

Küba’da doğru yerleri bulmadığınız takdirde pek de “ay bir Küba yemeği olsa da yesem” diyecek noktada gelmeniz pek olası değil. Nokta atışı yerlere gitmeniz lazım, onu da ayrıca Küba yeme içme rehberimizde detaylıca anlatacağız zaten, iyisi mi aşağıda anlattıklarımızla sınırlı kalmayın. Küba’da deniz ürünleri ve tavuk ağırlıklı bir mutfakla karşılaşacaksınız. Tabii ki kırmızı et ve domuz da var ancak diğer ürünler çoğunlukta. Ayhan Sicimoğlu “Küba mutfağı yok” diyor diye de önyargılı yaklaşmayın. (Yaklaşacaksınız belli ki) Dediğim gibi, doğru yerlere gittiğiniz takdirde emin olun bayağı güzel şeyler bulabilirsiniz.

Havana’da bir restoranın giriş yemeği. Müthiş di mi?

-Tropik meyvelerin hepsi çok güzel, orada bol bulmuşken dilediğinizce tüketin (Örneğin papaya, ananas ve adını bir türlü kavrayamadığım, sokaklarda satıldığını göreceğiniz dışı yeşil içi pembe meyve). Özellikle Hindistan cevizi suyunuzu içtikten sonra tepesini kestirmeyi unutmayın, içi inanılmaz lezzetli.

-Fiyatlar konusunda ortalama bir şeyler vereyim, aklınızda bulunsun:

  • Su: 1-2 cuc
  • İçki fiyatları: 3-4 CUC civarı
  • Yemekler: 10-20 CUC arası (yediğiniz yere göre değişir)
  • Kahveler: 0,75-1,5 CUC arası

– Nispeten daha iyi yemekler yiyebileceğiniz birkaç yer sıralayayım da aç kalmayın hadi:

Hemingway’in favorilerinden El Floridita’da Daiquri deneyin. Çok bir olayı olduğundan değil, turistsiniz diye…….

Havana

  • Paladar la Fontana (Burası tuhaf bir şekilde Beyonce ve Jay Z’nin gitmiş olmasıyla ünlü, Vedado tarafında, Miramar’da)
  • El Floridita (Burası aynı zamanda Hemigway’in bol bol takıldığı mekan, fiyatlar Küba geneline göre yüksek, Calle Obispo’dan Capitol tarafında doğru yürüyün)
  • Cafe Taberna (Denk gelirseniz burada Buena Vista Social Club çıkıyor, ama turist akını olabiliyor dikkat, Plaza San Francisco yakınlarında)
  • Paladar los Mercaderes (Aile lokantası, ama biraz fazla popülerleşmiş, Mercaderes üzerinde)
  • Casa Miglis (İsveç-Kübe füzyon mutfağı, nasıl bir araya geldiler ben de bilmiyorum, Lealtad’da.)
  • Cafe el Escorial (Kahveleri çok güzel, tatlıları bitik, Plaza Vieja’da)
  • Cafe Paris (Başlarım Küba mutfağına diyerek dandik turist yemeği yemek isterseniz, Calle Obispo’da.

Trinidad

  • El Jigue (Calle Gutierrez’de, Plaza Mayor’a yakın, yürüyebilirsiniz)
  • Vista Gourmet ( Callejon de Galdos’ta, ortalama yemek fiyatı 12-18 CUC arası)

Cienfuegos

  • El Tranvia ( Calle 37, Avenida del Prado)

-Bunun dışında neredeyse düşmanı kesildiğim Varadero’yu ve Santa Clara’yı da gezmiş olsam da, orada yemek yiyip “Hadi burayı da önereyim” diyebileceğim bir yer olmadı. Üzgünüm, artık balık tavuk falan ne bulursanız.

-Küba kahvesi olan Cortadita’yı denemeyi unutmayın. Kahve uzmanı ve bağımlısı arkadaşımız Cansu beğendiğine göre, iyi bir kahve olmalı.

-Küba’da en çok üretilen ürünlerden biri olan şeker kamışını da mutlaka denemelisiniz. Yerliler tabii ki şeker kullanıyor, ancak bazen içeceklerinin yanında şeker kamışı kemirdikleri de görülebiliyor. Şahsen bu işi çok sevdim.

-Şeker kamışı demişken Guarapo denemeyi de unutmayın. Yani şeker kamışı suyu.

İçki Meselesi

Canım Küba’nın içkileri de kendisi gibi harika. Mojito, Daiquri, Cuba Libre ve Pina Colada’nın anavatanı olan Küba’da kontrolsüzce kokteyl tüketeceksiniz. Hayatınızda içebileceğiniz en güzel Pina Coladaları burada bulacağınızın garantisini veriyorum.

-Yerel biralarının adı Bucanero. Bayağı da güzel, denemeden dönmeyiniz.

-Küba’nın en büyük olaylarından biri Rom. Eğer hayatınızın bir döneminde bir yerden Türkiye’ye rom taşıyacaksanız, o yer Küba olsun. Alabileceğiniz birkaç yerli rom çeşidi olsa da bunlardan en iyisi Havana Club olarak biliniyor. “Romu nasıl seçeceğim, hangisini alacağım?” diyorsanız onu da öğrendim. En açık renkli olan ve ondan birazcık daha koyu ve 3 yıllık olan romlar kokteyl için kullanabilecekleriniz. 7 yıllık olan rom ise, sek içmenin daha mantıklı olduğu, daha da kaliteli rom. Yani kokteyl için 7 yıllığı kullanmanıza gerek yok. Ayrıca fiyatlar çok uygun. 20 Yıllık rom da gördüm, ancak onunla ilgili o kadar bilgi sahibi değilim, sallamak istemiyorum. İyisi mi siz şu rom rehberimize bakın da konu kafanızda netleşsin.

-Ne kadar Rom alabileceğiniz konusunda ise Küba tarafından herhangi bir sınır yok, ne kadar alırsak onların o kadar işine geliyor tabii ki. Ama Türkiye’ye girerken bu işin belli bir sınırı var tabii, ona dikkat etmek gerek.

-Yolunuz Trinidad’a düşerse, La Canchanchara adlı mekana gidip, aynı isimli içkiyi içmeden dönmüyorsunuz. İçinde rom, bal ve şeker kamışı liköründen yapılan bir içki. Tadı o kadar güzel ki, Trinidad’dan döneceğimiz gün sabahın 9’unda elimde o içkiyle ortalıkta dolaşıyordum.

Adres: Plaza Santa Ana’ya 3-4 dakika mesafede, kime sorsan gösterir popülerliğinde. “Kançançara” diye okunuyor. Hani sorarsanız diye söylüyorum.

Puro Meselesi

Küba deyince akıllara gelen ilk şey olan puronun her çeşidini Küba’da bulmanız mümkün. Orada söylenene göre en iyi 3 puro markası, Cohiba, Romeo y Julieta ve Montecristo. Cohiba hem dünya hem de Küba çapında en çok bilinen puro markalarından biri olabilir, çünkü Fidel’in “Küba ekonomisi için yararlı ama benim sağlığıma zararlı” diyerek sık sık tükettiği puroyu bırakmadan önce tercih ettiği marka Cohiba.

-Puroların fiyatlandırması boyutuna, markasına ve pek tabii sayısına göre değişiyor.

-Tekli Romeo y Julieta almak ve denemek istiyorsanız 3,5 CUC vermeniz yeterli oluyor. Tabii öyle en muhteşemini alıyor değilseniz. Zaten orada satış yapan kişi konuya hakimse, daha önce puro içip içmediğinizi, normalde sigara kullanıp kullanmadığınızı soruyor ve ona göre sizi ya da hediye alacağınız kişiyi Darth Vader’a çevirmemek için yardımcı oluyor.

-Dediğim gibi, puro fiyatlarını değiştiren birçok etmen var. 5’li Kutusu 45 CUC olan Cohiba bulabilmeniz de mümkün, 350 CUC olanını da görüp sakince yerine bırakmışlığım da oldu. O yüzden öyle kazıklandığınızı falan düşünmeyin, gerçekten iyi kabul edilenler, ciddi anlamda pahalılar.

-Puro aldığınızda unutmamanız gereken iki önemli şey var:

  1. Aldığınız yerden mutlaka fatura isteyin. Ülkeden çıkış yaparken sahte puro aldığınızı düşündükleri takdirde yaygara çıkarabilir ve puronuza el koyabilirler.
  2. Yine ülkeden çıkış yaparken puroyu bavulunuza koymayın, yanınıza alın. Aksi takdirde bavulunuzu açıp aramak ve puroları kontrol etmek gibi bir olaya girişebiliyorlar. Adrenaline gerek yok.

-Unutmadan, özellikle orijinal puro satıcılarının yakınındaki bölgelerde, sokakta size puro satmaya çalışan insanlar olacak. Onlardan puro almayın. Çünkü büyük ihtimalle sahte olacaklar. Diliniz düşer valla, atraksiyona girmeyin.

-Şimdi yukarıdaki cümlemi küçük çaplı yalanlayacak bir şey söyleyecek olabilirim ama, yolunuz Real Fabrica de Tabacos Partagas’a düşerse ve kapısındaki güvenlik size “Gel bak sana daha ucuza puro ayarlayabilirim orijinal” derse, ülkeden çıkarmak üzere değil ama, orada denemek üzere o adamı takip edip puro alabilirsiniz. Çünkü evet orijinal. Abi oranın güvenliği ya, artık ne işler çevirdiyse bir yolunu bulmuş. Böbreğinizi çalmaya falan da çalışmayacak. Aramızda kalsın. (Güvenlik değiştiyse bilemem, bu yazıyı Mart 2014’te yazdığımı göz önünde bulundurun, sonra ben suçlu olmayayım)

Fabrica de Tabacos Partagas Adres: Obrapia yönünden Capitol’e doğru geldiğinizde, Capitol’un tam arka tarafında kalan Industria Caddesi’nde. Güvenliğe selamlar.

İpuçları

-Para birimi konusunda kafanız karışmasın. Küba’da iki para birimi var, biri CUP, birisi ise CUC. Sizin kullanacağınız CUC, yani turistler için olan para birimi. 1 CUC= 1 Dolar gibi düşünerek, harcamalarınızı ona göre ayarlayabilirsiniz.

-Yanınızda cep telefonunuz var ise Türkiye ya da başka bir ülke ile iletişim kurmak konusunda hiçbir problem çekmezsiniz. Ancak fiyatlar çok. Siz ararsanız dakikası 8 TL’ye yakın, karşı taraf ararsa 2 TL. (yazar burada aramayı karşı tarafa kilitleyin demek istiyor) Mesaj ise 1 TL. Dolayısıyla daha mantıklı bir tercih olabilir.

-Yanınıza dolar götürmeyin, Euro’yu tercih edin. Dolar bozdurmaya çalışırsanız %20 komisyon uyguluyorlar. Amerika’nın borusu burada pek ötmüyor.

-Yanınıza kozmetik ürünleri satan mağazalardan edinebileceğiniz kağıt sabunlardan almakta fayda var. Çünkü her yerde sabun da bulamayabiliyorsunuz.

-Prizlerimiz farklı. Otellerde 220’ye göre ayarlanmış prizler bulma ihtimaliniz çok yüksek ancak evde kalacaksanız yanınıza mutlaka dönüştürücü almalısınız. D&R’da bütün dünyayı birbirine dönüştüren über bir dönüştürücü buldum. Onu değerlendirebilirsiniz.

-Pazar günü birçok yer kapalı olabiliyor. Hediyelik işini pazara bırakmayın. Bulabileceğiniz açık yerler ise maksimum 14:00’e kadar açık olacaktır. (Tabii ki restoran ve kafelerden bahsetmiyorum)

-Küba gezisi boyunca insanlarla iletişim kurmaktan çekinmeyin. Herkesin dost canlısı olması biz büyük ve kaotik şehirlerden gelenleri “Bunlar organlarımı mı çalacak” gibi saçma sapan bir tribe soksa da, o bizim salaklığımız. Evet dünyada gerçekten iyi insanlar da var.

Recent Posts

2024 Viyana Gezisi Notları: Avrupa’nın En Avrupalı Şehri

Dünyanın en yaşanabilir şehirleri listesinin 1 numarasını yıllardır zapt etmiş, “muasır medeniyetler seviyesinin ne olduğunu…

9 saat önce

Düsseldorf Gezi Rehberi: 1 Günde Neler Yapılır?

Galiba hayatımda hiç özel olarak uçak bileti alıp Düsseldorf’a gezmeye giden bir insan görmemiş olabilirim,…

2 hafta önce

Amsterdam Gezisi Notları: Yeni Öneriler, Birtakım Övgüler

En son ne zaman Amsterdam gezisi için yollara düşmüştük diye bir bakıp üstünden 5 sene…

3 ay önce

Atina Gezisi Notları: İhtimallerin Heyecanına Üzülüyorum

Kişisel tarihimizdeki ilk Atina gezisi üstünden neredeyse 8 sene geçtiğini fark ettiğimizde zamanın ne kadar…

5 ay önce

2023 Tiflis Gezisi Notları: Bazı Yeni Keşifler

Hatalarımızdan ders almamak konusundaki ısrarcılığımızın bir belgesi olarak bir önceki Tiflis Gezisi Notları kapsamında “buraya…

8 ay önce

Kazbegi Gezi Rehberi: Gürcistan ile Bağları Kuvvetlendirme Girişimi

Az önce kapı çaldı. Eskimiş metal grubu tişörtüm ve berbat şekilde toplanmış saçım ile kapıyı…

8 ay önce