Categories: İSTANBULYAŞAM

5 Adımda 101 Lezzet Festivali’nde Kontrolsüzce Yeme Rehberi

Guinness Rekorlar Kitabı’ndan bir heyet ile birlikte katılmayı planladığımız 101 Lezzet Festivali ’ne az kaldı. Heyecan dorukta, moraller yüksek, hevesimiz tam bir şekilde beklerken arkadaş grubu içinde utanmadan sıkılmadan şunu konuşuyor olduğumuzu fark ettik; Doymadan her şeyi nasıl deneyeceğiz?

Nasıl bu noktaya geldiniz bre açgözlüler diyecek olursanız ya daha önce bu festivale katılmadınız, ya da siz bizim yemek ile olan bağımızı anlayamamışsınız. Çünkü geçen seneki 101 Lezzet Festivali deneyimimize, doymaya başladıkça aniden gelen hüzün hissine ve bu sene festivale katılacak restoran/kafe listesine bakacak olursak, bu işi çözmenin bir yolu olmalıydı! Biz de üşenmedik, bu sene 26 Nisan’da Sait Halim Paşa Yalısı’nda gerçekleşecek 101 Lezzet Festivali’nde nasıl çılgınlar gibi yiyebilir, nasıl festival tarihine geçebiliriz araştırdık ve size “bunlar yemekle kafayı bozmuş” dedirtecek bir liste hazırladık. Sayemizde bir günlüğüne Mehmet Yaşin seviyesinde değil ama, Vedat Milor derecesinde yiyebilecek bir profesyonelliğe geleceğinizi vaat ediyoruz, hadi yine iyisiniz! Kim bilir, belki 101 lezzeti 202 kere deneyeceksiniz.

1. Pusuya yatın.

Geçen sene festivale gelenler bilir, 101 Lezzet Festivali’ne insanlar adeta akın ediyor. Dolayısıyla ortalık güneşli bir Pazar gününde İstanbul’un sahil kesiminin aldığı hali alacağı için planlı olmakta fayda var. İlk adımımız çok önemli. Restoran standlarından herhangi birine yeni bir ürün koyulacağını sezinlemeniz gerekiyor. Hatta sezinlemekte kalmayıp şöyle kenarda konuyla hiç alakanız yokmuş gibi bir izlenim verdikten sonra zarif bir hareketle herkesin önüne geçerek “Beyler siz gelirken ben dönüyordum” havasında ilk lokmanızı alabilirsiniz.

2. Dağılın ve çevreleyin.

Bu noktada işler biraz belgesele dönmüş olabilir, ama zaten burası da kurtlar sofrası (ve bu hikayedeki kurt da siz oluyorsunuz), yapacak bir şey yok, yemek bu, gönül verdik bir kere. O zaman ikinci taktiğimizi açıklıyoruz; Arkadaş grubu haline gitmenin avantajını kullanın. Eğer 4+ kişiyseniz sinsice bir standın etrafını sarabilir, ortalıkta ne var ne yok silip süpürdükten sonra hiçbir şey olmamış gibi uzaklaşabilirsiniz. Toplu halde durmaktan yana değilseniz de, birbirinize farklı stantlardan işaret çakarak, en sıcak, en taze ürünleri öncelikli kapabilirsiniz.

3. İçeceklerin çekiciliğine kanmayın.

İşte bu sefer gerçekten mantıklı bir tavsiye veriyoruz. Eğer festival boyunca sürekli olarak su, asitli içecek, içki vb. şeyler tüketmeye çalışırsanız hızlısından bir tokluk hissi de beraberinde gelecektir. İçmeyin demiyoruz, hobi olarak yine için, ancak mümkünse şöyle sonlara doğru, en azından birkaç şey denedikten sonra içecek tüketmeye başlayın ki yeriniz kalsın. Yaşasın yemek yemek!

4. Ekmeksiz götürün.

Yakında bizi festival alanına almayacaklarından şüphelenmeye başlasak da yazmaya devam ediyoruz. Ne demiş annelerimiz? “Etlerini bitir bari”. O zaman biz de annelerimizin 8 yaşından beri söylemekten bıkmadığı bu söylemi hayata geçiriyor ve bundan ders çıkarıyoruz. Festival boyunca karbonhidratlara dadanmıyoruz, böylece hızlıca doymuyoruz. Bakın dikkatinizi çekeriz, karbonhidrat yemeyin demiyoruz, sona bıraksanız yeter.

 5. Kahvaltıyı atlamayın.

Kahvaltıyı atlayıp festival alanına 10 senedir kebap görmemiş İbrahim Tatlıses gibi gitmenin dahice bir fikir olduğunu düşünebilirsiniz. Lakin yanlışınız var. Çünkü öğün atladığınız zaman bir sonraki öğününüzdeki yeme randımanınız da düşüyor, ki bu da bir yemek festivali boyunca yaşamak isteyeceğiniz en son durum olur diye düşünüyoruz. Özetle, kahvaltı yapın, öyle gelin. (Çok da abartmayın)

İşin komikli şakalı yönünü bir kenara bırakacak olursak, 101 Lezzet Festivali gerçekten seveceğinize kefil olduğumuz bir etkinlik. Nedir ne değildir, nerede ne zaman vuku bulacak merak edenler için 101lezzet.com ‘da her türlü detay mevcut. Bizi civarda manyaklar gibi yerken görürseniz ürkmeyip selam verebilirsiniz, şimdiden afiyet olsun!

Published by
oitheblog

Recent Posts

2024 Viyana Gezisi Notları: Avrupa’nın En Avrupalı Şehri

Dünyanın en yaşanabilir şehirleri listesinin 1 numarasını yıllardır zapt etmiş, “muasır medeniyetler seviyesinin ne olduğunu…

1 hafta önce

Düsseldorf Gezi Rehberi: 1 Günde Neler Yapılır?

Galiba hayatımda hiç özel olarak uçak bileti alıp Düsseldorf’a gezmeye giden bir insan görmemiş olabilirim,…

3 hafta önce

Amsterdam Gezisi Notları: Yeni Öneriler, Birtakım Övgüler

En son ne zaman Amsterdam gezisi için yollara düşmüştük diye bir bakıp üstünden 5 sene…

3 ay önce

Atina Gezisi Notları: İhtimallerin Heyecanına Üzülüyorum

Kişisel tarihimizdeki ilk Atina gezisi üstünden neredeyse 8 sene geçtiğini fark ettiğimizde zamanın ne kadar…

5 ay önce

2023 Tiflis Gezisi Notları: Bazı Yeni Keşifler

Hatalarımızdan ders almamak konusundaki ısrarcılığımızın bir belgesi olarak bir önceki Tiflis Gezisi Notları kapsamında “buraya…

8 ay önce

Kazbegi Gezi Rehberi: Gürcistan ile Bağları Kuvvetlendirme Girişimi

Az önce kapı çaldı. Eskimiş metal grubu tişörtüm ve berbat şekilde toplanmış saçım ile kapıyı…

8 ay önce