Özellikle ilk defa Amerika’ya giden kişilerin öncelikli olarak aklında olan destinasyonlardan biri olmasa da, hatta ‘başkent orası ya sıkıcıdır’ tepkilerene maruz kalsa da Washington D.C., aslında gezebileceğiniz bir çok yere sahip. Merak etmeyin sadece hükümet binalarından ve Beyaz Saray’dan ibaret değil. TAM 8 SENEMİ GEÇİRDİM BURDA BEN, EN ÇOK BANA SORACAKSINIZ, SAKSI DEĞİLİM BEN!
Öncelikle Amerika’ya bir gezi planlıyorsanız ve Doğu yakasına gidecekseniz THY’nın buraya direkt bir uçuşu olduğundan, ilk durağınız olması için çok ideal bir şehir. Hatta genelde D.C. uçuşu THY’nın direkt Chicago ve New York uçuşlarından daha ucuz oluyor. Gördüğünüz gibi, Amerika uçak biletlerini de “biz çok iyi biliriz”.
D.C tatil planlaması ile ilgili bazı genel ipuçları için: Amerika Tatili Planı 101
Ne zaman gidilir?
DC 4 mevsimi yaşayan bir şehir. Son zamanlarda Amerika’da şiddetle artan seller, kasırgalar, kar fırtınaları gözünüzü korkutuyorsa merak etmeyin, burası iklimsel felaketleri hep daha hafif yaşıyor, hatta genellikle atlıyor. Bu tür faciaları Doğu yakasında Kanada’ya yakın kuzey eyaletleri daha şiddetli yaşıyor. Bahar ve Sonbahar aylarında dönemsel yağmurlara, yaz aylarında inanılmaz bir sıcak ve rutubete maruz kalabildiği için Mayıs-Haziran ya da Eylül ayında gitmek en ideal. Temmuz, Ağustos aylarında mevcut olan aşırı çekik populasyonuna artı olarak Asya’dan ve dünyanın bir çok ülkesinden turist akını oluyor (Irkçılığa karşıyız). Küçük bir şehir burası, gerek yok bu kadar izdihamın içine girmeye.
Mart Sonu, Nisan başında DC’de olursanız her yeri kaplayan kiraz çiçeklerine ve bu dönem için yapılan ‘Cherry Blossom’ Festivaline denk gelebilirsiniz. Festivalde çok ilgi çekici aktiviteler ve etkinlikler olduğunu söyleyemeyeceğim ama çok hoş bir görüntü oluşuyor. (#instacherryblossom)
Ne giyilir?
Amerika genelinde ne isterseniz onu giyebilirsiniz. İstiyorsanız bikini bile giyebilirsiniz, kimse dönüp bakmaz. Orada yapacağınız alışverişi göz önünde bulundururak yanınıza ne kadar az kıyafet alabiliyorsanız o kadar iyi. En rahat kıyafetlerinizi ve ayakkabılarınızı bavula tıkıştırın, oldu bitti. Fotoğraflarınızda nasıl çıktığınıza önem vermiyorsanız burada pijama ile bile dolaşabilirsiniz. Bu ülkede yerliler giyime fazla değil neredeyse hiç önem vermiyor.
Yaz aylarında gidiyorsanız, yanınıza bir sweatshirt, hırka almayı unutmayın. Gitmeden hava durumuna bakıp hava sıcaklığının 35 Derece olduğunu gördüğünüzde saçmaladığımı düşüneceksiniz. Sonra bana teşekkür edersiniz ama.. Dışarda hava kaç derece olursa olsun içerde (alışveriş merkezleri, mağazalar, restoranlar) hava aşırı kullanılan klimalar yüzünden eksi dereceye düşüyor (abartıyor).
Bu kadar “çevre dostu” olduğunu savunan, geri dönüşüme, çevreyi korumak adına projelere aşırı önem veren ve küresel ısınma, dünyanın sonu ile kafayı bozmuş bir ülkenin bu kadar lüzumsuz enerji harcamasını aklım hala almıyor.
Ulaşım ve Bütçe
DC çok geniş bir metro ağına sahip, dolayısıyla bir çok kez kullanmak isteyeceğiniz için günlük veya haftalık metro pass almanızı öneririm. Tek kullanımlı biletler bineceğiniz durak ile gideceğiniz durak arasındaki mesafeye göre $2.50 ile $4.50 arasında değişiyor. Bir de kapitalizmde son nokta dedirtecek bir numarası var bu metro sisteminin: “peak hours” (yoğun saatler) ve “off peak hours” (yoğun olmayan saatler) diye ikiye ayrılan biletler en yoğun olan saatlerde daha pahalı oluyor. Örneğin 15:00-19:00 saatleri iş çıkış saatleri ve en yoğun saatler olduğu için peak hours kabul ediliyor. Pass fiyatları ise şöyle:
1 gün- $14
7 gün- $57.50
7 gün off peak- $35 (Bu sadece off peak saatlerinde sınırsız kullanabileceğiniz bir pass)
Daha ayrıntılı bilgi için şöyle buyrun http://www.wmata.com/fares/purchase/passes.cfm
Ulaşım fiyatları yüzünden, özellikle kafanızda X2 yapmaya başladıysanız, “bu şehir bizi soyup soğana çevirecek heralde” düşüncesine kapılmış olabilirsiniz. Don’t panic! Gezmeli görmeli yerlerin %90’ı ücretsiz.
Amerika tatil planlama rehberinde araba kiralama opsiyonu ile ilgili bazı detayları okuyabilirsiniz. Ama DC’de araba parketmek ayrı bir dert, ve fiyat olarak hiç de uygun değil.
Son olarak size çok lüzumsuz ama ilginç bir detay: DC metrolarında yerler halı. 1970lerde hangi ‘genius’ günde yüz binlerce kişinin kullandığı bir aracın yerlerini halı yapmaya karar vermiş bilmiyorum ama bu sebepten dolayı metroda yemek ve içecek tüketme konusunda aşırı ciddiler, yakalanırsanız güvenlik görevlileri tarafından linç edilebilirsiniz.
Konaklama
Özellikle Doğu yakasında sebebi belirsiz, aşırı bir Türk popülasyonu var. Sizin de yanında kalabileceğiniz tanıdık bir akraba, arkadaş, tanıdık bulma olasılığınız yüksek. Şaka bir yana DC’de konaklayabileceğiniz bir çok otel ve hostel var.
Konaklamayı seçmeden önce şehrin yapısıyla ilgili birkaç bilgiyi göz önünde bulundurmakta fayda var. DC, NE (northeast), SE (southeast), NW (northwest), SW (southwest) yönlerine göre bölgelere ayrılıyor. Bu bölgelerde sokaklar ise isim (genelde eyaletlerin adları, mesela Massachusetts Avenue) ve numaralara göre ayrılıyor. Şu bilgiyi de vermeden geçemeyeceğim, DC uzun zamandır Amerika’nın en tehlikeli şehirlerinden biri olarak tanınıyor. 2008 yılında en çok cinayet işlenen şehir seçilmiş (Gitmemeniz için elimden geleni yapıyorum). SE ve NE bölgeleri son zamanlarda gelişmekte olan ama daha tenha ve tehlikeli sayılan bölgeler, illa ‘ben ghetto göreceğim’ diyorsanız da turist olduğunuzu çok belli etmeseniz iyi olur.
Obama ve İspanya’da tanıştığımız yakın arkadaşımız Javier Bardem. Arkadaki kadını biz de tanımıyoruz.
Aşağıdaki linkte 2010-2011 yıllarında D.C.’de nerede nasıl cinayetler işlendiği hakkında bilgi alabilirsiniz. (neden bu konuda bilgi almak isteyeceğinizi düşündüm bilmiyorum ama bana çok garip geldi böyle bir şeyin var olması)
http://apps.washingtonpost.com/investigative/homicides/
DC’nin, Montgomery County, Maryland, Virginia eyaletinde bulunan Arlington ve Alexandria bölgelerine sınırları var. O kadar sınırında ki, yürüyerek bile kendinizi bir anda başka bir eyalette bulursanız panik olmayın. Metro ağı buralara da uzandığından ve dolayısıyla ulaşım kolay olduğundan bu bölgelerde de konaklamayı değerlendirebilirsiniz. DC’nin içinde veya dışında otel seçimi yaparken dikkat etmeniz gereken en önemli ayrıntılardan biri metroya olan yakınlığı. Şu an koltuğunuzda rahat rahat oturarak okuyorsunuz tabi bu yazıyı (ya da ofiste vakit harcıyorsunuz) ama bir de yurtdışında gezerken gün sonunda bacaklarınızı hissedemediğiniz noktaya geldiğinizi bir hatırlayın, son enerjinizle metrodan otele yürürken çektiğiniz o acıyı bir hatırlayın ve otel seçiminizi tekrar değerlendirin.
Gördüğünüz gibi tek ayağım kaldı..
DC’de gezilecek yerler için: Washington DC: Gezilecek Yerler
Berbat bir sehir yasanmaz orda NYC, SF varken