Santiago Gezi Rehberi: Şili’nin Başkentine Yolculuk

santiago de chile san cristobal

Şili’nin başkenti Santiago, hava kirliliği bol olan (bu da And dağlarının havayı şehrin içine hapsetmesiyle alakalıymış) kalabalık, kaotik, fazla sayıda gökdelen barındıran ve dünyanın birçok başkenti ile benzer özellikler taşıyan kozmopolit bir şehir. Özellikle sonradan gelişmiş bölgelerine ayak bastığınızda resmen bir Amerika simülasyonun orta yerindeymiş gibi hissediyorsunuz. Öyle ki, bazen Güney Amerika’da olduğunuzu anımsatan tek şey ortalıkta yüksek sesle İspanyolca konuşan insanlarmış gibi geliyor. Santiago’nun Amerika’ya olan benzerliği ve modern, düzgün bir yapıda gelişmiş olması, Şili’nin tarihini incelediğinizde çok da şaşırtıcı gelmeyebilir. Zira 1973-1990 yılları arasında Amerika desteğiyle darbe girişiminde bulunan diktatör Pinochet’in (bu durum tanıdık geliyor olabilir) şehrin değişiminde de büyük bir etkisi olmuş. Konudan alakasız olarak, şehrin gelişiminde büyük bir etken de depremler. 8.6 şiddetinde bir depremin insanlar tarafından anormal kabul edilmediği bir ülkede binaları düzgün yapmak bir seçenek değil.

Yukarıdaki paragrafı okuduğunuzda Santiago’yu sevmediğimiz izlenimize kapılmış olabilirsiniz ama durum aslında hiç de böyle değil. Evet Santiago hayalimizdeki otantik Güney Amerika deneyimini yaşatmamış olabilir ama bu bizi birçok yönüyle mutlu etmediği anlamına da gelmiyor. Lafı fazla uzatmayalım; karşınızda Santiago Gezi Rehberi !

Başlamadan gelen not: Şili yeme içme notlarına ayrıca ele aldık, onlar için sizleri şuraya alalım. Ayrıca Santiago Gezi Rehberi dışında Buenos Aires, Colonia del Sacramento, Montevideo da ilginizi çekiyorsa sizin için hazırladığımız devcileyin Güney Amerika dosyasına göz atabilirsiniz.

santiago de chile plaza armas

Santiago’ya Ne Zaman Gidilir?

Bu soruyu düşünmek, küçükken art niyetli arabozucu akrabalarınızın size zulmetmek için “anneni mi daha çok seviyorsun babanı mı” diye sorduğunda cevap vermeye çalışmanın yarattığı sıkıntıyı tekrar yaşatabilir. Çünkü Santiago’da, daha doğrusu Şili’nin genelinde yaz kış apayrı aktiviteler bulmak ve hepsinden ayrı ayrı keyif almak mümkün.

İlkokulda herkes dersi dinlerken siz elinize uhu sürüp soymakla uğraştıysanız biz bir kez daha hatırlatalım; Kuzey Yarımküre’de kışken, Güney Yarımküre’de yaz oluyor. Aşağıdaki başlıkları da da Güney Yarımküre’nin mevsimlerine göre detaylandırdık.

*Yaz: Sabah erken saatlerde dışarı çıkıldığında üşüten, bir iki saat sonra sıcaktan kavuran, akşam saatlerinde güzel bir serinlik yaşatan bir mevsimler karmasına hoşgeldiniz. Hiçbir şey anlamamış olabilirsiniz, biz de anlamadık. Demek dağların içinde olunca böyle oluyormuş. Şili’nin yazı, Arjantin ve Uruguay’ın yazlarına göre çook daha bunaltan sıcağıyla biliniyor. Ancak yukarı da bahsettiğimiz üşüme durumları için burada her daim ince bir hırka taşımanızda fayda var. Özellikle Valparaiso taraflarında denize girmek ya da Türkiye’de sevdiğiniz ya da sevmediğiniz insanları bikiniyle paylaştığınız fotoğraflarla çıldırtmak gibi bir niyetiniz varsa bu dönemi seçmek sizin için mantıklı olabilir. Bu dönemde lokaller daha yazlık noktaları tercih ettiğinden şehir normal dönemlere göre daha az kalabalık oluyor (normalde nasıl çok merak ediyoruz açıkçası) ama turistler tarafından en çok tercih edilen dönem olduğu için uçak bileti ve konaklamanın daha pahalı olduğu gerçeğini de hatırlatalım. Instagram’da güzel günler sizi bekliyor.

santiago de chile bellavista

*Kış: Snowboard ve kayak tutkunu olan biriyseniz, kayağa gitmek için sabırsızlanıp, Google’a her gün “Uludağ’da kar kaç cm” yazacak hallere düştüyseniz Şili tam size göre. Biz Türkiye’de yazın sıcaklardan konserden yeni çıkmış Beyonce gibi terlerken, hadi ulan havalar soğusun artık diye kışı iple çekerken siz Şili’de kayak yapıyor olabilirsiniz. Kayak yapmayacağız ama yine de Santiago’yu gezeceğiz diyorsanız kışları şehirde oldukça soğuk geçiyor, bunu  da aklınızda bulundurun.

*Sonbahar & İlkbahar: Ara sezonlar şehri gezmek için en ideal hava durumunun olduğu dönem. Üstelik fiyatlar daha makul ve Şili’nin daha kuzeyine Atacama Çölü’ne doğru yol almak gibi bir niyetiniz varsa hava sıcaklığı çok daha katlanabilir bir durumda oluyor. Yine de bu dönemde hava dengesiz olabilir, yani her duruma göre kılık kıyafet götürmekte fayda var.

santiago gezi rehberi
Santiago’ya Ulaşım

Henüz İstanbul’dan Santiago’ya direkt bir uçuş olmadığı için (buradan yetkili abilere sesleniyoruz bu duruma bir el atın), Güney Amerika gezinizde ilk destinasyonunuz burası olacaksa pek bir çareniz yok, aktarmalı uçacaksınız. Aslına bakarsanız aktarmalı uçuşun da bazı avantajları var tabii. Çünkü direkt uçuş öyle uzun sürüyor ki, hareketsizlikten vücudunuzdaki kan dolaşımının yavaşladığını hissediyor, ağzınız açık uyumaktan diliniz damağınız kuruyor ve belli bir süreliğine hayata küsüyorsunuz. Dolayısıyla duruma iyi tarafından bakacak olursak, aktarma yaparak en azından bir süreliğine hava değişimi yaşıyor, bir kendinize geliveriyorsunuz.

Avrupa’daki birçok havayolunun Santiago’ya uçuşu var, dolayısıyla bir Avrupa şehrini baz alarak planlama yapabilirsiniz. Bu noktada bir hatırlatma yapalım, aktarmalı uçuşlarda aktarma yapacağınız şehirde 24 saatte kadar duraksayabiliyorsunuz. 24 saat havaalanında duracaksınız demiyoruz tabii, eğer vizeniz uygunsa, o şehirde 1 gece kalarak farklı bir şehir görme şansına da sahip olabilirsiniz, bizden söylemesi.

Bir başka seçenek de, ve bizce en mantıklı seçenek (çünkü Buenos Aires yazılarımızda da rengimizi belli ettiğimiz üzere biz Buenos Aires aşığıyız),  İstanbul’dan Buenos Aires’e direkt uçarak orada birkaç gün geçirdikten sonra Santiago’ya geçmek. Bu noktada yerel bir havayolu kullanmanız gerekecek, onun için de LAN Airlines’e bir göz atabilirsiniz. Kendisinin Buenos Aires’in 2 farklı havaalanından da günün birçok saatinde Santiago’ya uçuşu var.

santiago de chile

Havaalanından Şehre Ulaşım

Santiago’nun havaalanından yani Comodoro Arturo Merino Benitez Havaalanı’ndan (ismi havalı değil mi?) Şehrin herhangi bir yerine ulaşmak için kullanabileceğiniz en mantıklı ulaşım yolu taksi. En uygun fiyatlısı olmayabilir, ama en hızlı ve en pratik ulaşım yolu olacağı kesin. Havaalanını şehir merkezine ve Las Condes gibi civarındaki bölgelere yaklaşık 30km ve trafik durumuna göre yarım saat ile 1 saat arası sürebiliyor. Dönüşünüzde de bu havaalanını kullanıyor olacaksanız, trafik ihtimalini göz önünde bulundurmanızda fayda var. Yoksa Güney Amerika’da mahsur kalmanız gerekebilir (ki bizce bu çok da kötü bir durum değil)

Biz ücret konusunda işimizi garantiye almak için havaalanın çıkış noktasında bulunan TaxiOficial standından bir taksi ayarladık. Bu şekilde önceden sabit bir ücret ödeyerek kazıklanma ihtimalinizi ortadan çıkarmış oluyorsunuz. Şili’deki genel olarak taksiler konusunda herhangi bir sıkıntı çekmedik ama çok da güven vermediklerini söylemeden geçemeyeceğiz. Bizce çok da atraksiyona girişmenin bir anlamı yok. Ücretler gideceğiniz bölgeye göre 25-35 Amerikan doları arasında. Ücreti ödemeden açık adresi mutlaka göstermeyi unutmayın.

santiago de chile museo nacional de bellas artes

Santiago İçinde Ulaşım

Santiago’da gün içinde yürüyerek veya metroyla, gece saatlerinde ise bir takım bölgelerde yürüyerek ya da taksiyle gitmek istediğiniz yere kolayca ulaşabilirsiniz. Bu noktada aklınıza güvenlik konusu takıldıysa az biraz sabredin, aşağıda onu da detaylandıracağız.

Metro ağı oldukça geniş ve çözmesi çok kolay. Aşağıda açıkladığımız Santiago Gezilecek Yerler listesini baz alırsanız, yeşil ve kırmızı hatlar dışında bir metro kullanmanıza gerek yok. Metronun tek kullanımlık ücreti günün saatine göre 0.80 ve 1 Amerikan doları arasında ve biletleri her metro istasyonunda gişelerde satılıyor. Metro hattı değiştirecekseniz tekrar bir bilet almanız gerek yok.  Sabah ve iş çıkışı saatlerinde metro, metrobüsten hallice bir durum alıyor, mümkünse bu saatleri es geçerseniz yolculuğunuz çok daha konforlu geçebilir.

Taksi konusuna gelince. Santiago’daki güvenlik ve taksi konularını araştırmaya teşebbüs etmiş bulunduysanız çoktan türlü türlü korku hikayeleri okumuş olabilirsiniz. Evet buradaki taksi şoförlerinin Güney Amerika’da gezdiğimiz diğer destinasyonlara kıyasla daha antipatik (dövülesi) olduğunu söyleyebiliriz. Ancak biz herhangi bir sıkıntı veya kazıklanma durumu ile karşılaşmadık. Ayrıca taksi kullanmak çok ucuz. Türkiye’dekilerden daha beter kullanmaları konusunda bir sıkıntınız yoksa taksi kullanmak konusunda herhangi bir tedirginlik yaşamanıza gerek yok. Yine de size bir OitheBlog tavsiyesi, eğer mümkünse gittiğiniz mekandan ya otelinizden taksi çağırırsanız en azından düzgün bir taksi kullanma ihtimaliniz daha yüksek olur.

santiago de chile las condes

Konaklama

Santiago birçok bölgeye ayrıldığından, şehrin çok büyük olduğuna dair bir izlenime kapılabilirsiniz. Yapacağınız birçok aktivite şehrin her bir yanına dağılmış durumda, ancak bölgeler arası mesafeler haritada göründüğü kadar birbirinden uzak değil, metro ağı çok geniş, taksiler çok ucuz ve oldukça düz ayak bir şehir olduğu için de yürümeye çok müsait. Kafanızda And Dağlarının neredeyse içinde konumlanmış bir şehrin çok tepeli ve tırmanmalı olduğunu canlandırma ihtimalinizi yüksek bulduğumuz için düz ayak olduğunu vurgulamak istedik. Dolayısıyla Santiago’da konaklama konusuna girizgah yaptığınızda ulaşımdan çok, nasıl bir bölgede kalmak istediğinize karar vermelisiniz. Meydanlara müzelere daha yakın bir yer mi arıyorsunuz, bohem yerler mi, daha şatafatlı gece hayatının olduğu bölgelere mi yönelmek istiyorsunuz, ya da daha modern, nezih bir bölgede güvende olmak mı?  Aslında burada çok önemli bir detaya parmak basıyoruz ancak bu konunun ayrıca ilginizi çekeceğini düşündüğümüz için konuyu aşağıdaki başlık altında detaylandırdık.

Şimdi gelin bu karar sürecinde size yardımcı olması için Santiago geziniz boyunca en sık vakit geçireceğiniz, ana bölgeleri birazcık tanıyalım;

*Las Condes Santiago’nun sonradan gelişen, gökdelenleri ile meşhur, hatta New York’a benzetilmesinden ötürü lokaller tarafından Sanhattan lakabı takılmış nezih bölgelerinden biri. Alışveriş, bol restoran ve kafe seçeneği ve güven içinde olmak istiyorsanız burası tam size göre olabilir. Çok büyük bir bölge olduğundan, hem hareketlilik içinde hem de metroya yakın olmak istiyorsanız Tobalaba metro istasyonu civarında bir konaklama seçebilirsiniz. Buradan şehre metro yaklaşık 15 dakika sürüyor.

santiago de chile bellavista

*Providencia, Las Condes ve merkez arasında kalan, yine bol restoran ve kafeli, sosyal açıdan gayet aktif bir bölge. Yalnızca Las Condes’e kıyasla daha az modern görünümlü denilebilir. Zaten Las Condes’e kıyasla İstanbul da dahil birçok yer daha az modern görünümlü, orası ayrı mesele. Las Condes’e göre merkeze daha yakın olması da bir tercih sebebi olabilir tabii. Ulaşım açısından birçok metro durağı olması kolaylık sağlıyor ancak Las Condes’in ana istasyonları ile aynı hatta olduğu  ve aralarında metro ile 5 dakika olduğu için hayatınızda çok da büyük bir şey değiştirmeyecek. Yukarıda da söz ettiğimiz Tobalaba metro istasyonu, Providencia ve Las Condes arasında bir noktada kaldığından bu iki bölge arasında kararsızlık yaşıyorsanız mantıklı bir seçenek olabilir.

*Vitacura buraların zenginli, şatafatlı gece hayatının ve alışverişin bulunduğu bölgesi. Las Condes’ten başlayan ve taa buralara uzanan Avenida Vitacura üzerinde birçok mekan ve mağaza bulunmanız mümkün. Ancak diğer bölgelere kıyasla ana metro hattının dışında bir noktada kaldığı için bir turist olarak konaklamanız için pek de mantıklı bir noktada değil.

santiago de chile bellavista

*BellaVista daha bohem, bol sokak sanatlı ve gece hayatının aktığı bir bölge. Üstelik merkeze oldukça yakın bir noktada olması ve civarda yapacak turistik aktiviteler olması da cabası. Bu nedenle Bellavista, turistler tarafından oldukça popüler ve kulağa konaklamak açısından mantıklı bir yer gibi geliyor. Ancak biz lokal bir arkadaşımızdan ve internetten buranın pek de tekin bir bölge olmadığına dair bazı bilgiler aldık ve seçeneklerimiz arasında değerlendirmedik. Yine de olmayacak iş değil.

*Santiago de Chile merkezinde turistik aktiviler kol geziyor. Ancak duyumlara göre turist avına çıkan hırsız, kötü kalpli, vicdansız, ırz düşmanı kandırıkçı insanlar da. Biz gece merkeze ayak basma gereksinimi duymadığımızdan bu konuya bir yorum getiremiyoruz, ancak riske girmeye gerek yok. Ayrıca yeme içme rehberimizde size yukarıdaki bölgelerde yer alan bol bol mekan önereceğiz, yani akşamları buralarda işiniz yok arkadaşlar.

“Uzatmayın ulan, siz nerede konakladınız ondan haber edin” dediğinizi duyar gibiyiz. Biz, Güney Amerika gezimiz kapsamındaki en konforlu konaklamamızı sağladıkları ve bütçemizi bir tık rahatlattıkları için kendilerine bir speşıl tenksı borç bildiğimiz Hilton Double Tree Hotel’de kaldık. Hilton deyince gözünüz korkmasın, çünkü aslında Double Tree bütçe olarak Hilton’un bir alt seviyesinde olan bir otel. Konfor ve lüks konularında taviz vermeseler de birçok şehirdeki Hilton’lara göre daha uygun bir fiyat bulmanız mümkün. Açıkcası bugüne kadar birçok zincir otelde kaldık, ancak Santiago’daki Double Tree’deki çalışanlar kadar kibar ve yardımsever bir personel ile karşılaşmadığımız için buraya ayrı bir sempati besledik. Check-in ve check-out konusunda ekstra herhangi bir ücret talep etmeden acayip bir esneklik sağlıyorlar. Ayrıca otel çok yeni ve Latin Amerika’nın hem en uzun, hem en büyük alışveriş merkezi olarak bilinen, hem de bölgede adeta bir pusula görevi gören Costanera Center’a birkaç dakika yürüme mesafesinde. Metroya yakın olması da cabası.

santiago de chile bellavista

Santiago Güvenli mi?

Yukarıda sizi anlattık, anlatacağız, anlatmak üzereyiz şeklinde heyecanlandırdıktan sonra artık gelelim zurnanın zırt dediği yere. Santiago’nun güvenli olup olmadığı konusu, kiminle konuştuğunuza göre büyük ölçüde değişebilir. Bu konuyu internetten araştırırsanız gitmekten bile cayabilirsiniz. Öyle ki biz çevremizde gidenlerle konuştuğumuzda 3/2’sinden olumsuz şeyler duyduk. Telefonunu çaldıranlardan, metroda cüzdan kaptıranlara, taksiler tarafından kandırılanlardan, sokakta çantasını çaldıranlara kadar geniş bir hırsızlık yelpazesi söz konusuydu. Yıllardır tanıdığımız Şili’li bir arkadaşımız bile güvenlik konusunda bize uyarılar yağdırınca bu konuda tedirgin olmamak elde değildi. Ancak biz burada, nerelere gittiğimiz, gece sokaklarda nerelerde yürüdüğümüze (şehir merkezi dışında, onu da vurgulayalım), dair herhangi bir kısıtlamada bulunmamamıza rağmen herhangi bir sıkıntı yaşamadık. Gördüğünüz gibi bizi bir korku filminde ilk ölecek kişiler gibi de değerlendirebilirsiniz. Bu konuda sizi uyaracağımız noktaları yukarıda Santiago’da konaklama bölümünde de belirttik. Oradaki detayları göz önünde bulundursanız ve fotoğraf makinanız elinizde “ben turistim gelin beni soyun” diye bağırmayıp biraz dikkatli davranırsanız bu gezinizi sorunsuz atlatabilirsiniz.

santiago de chile bellavista

Santiago/Şili Pahalı mı?

Şili deyince aklınızdan lamalar, etnik giyinmiş kadınlar ya da sokaklarda dans eden tipik Güney Amerika’lı insanlar falan geçiyorsa Santiago’ya ayak bastığınızda büyük bir hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz. Çünkü şehre ayak basınca, Avrupa’nın tipik şehirlerinden çok da fazla bir farkı olmayan bir metropol olduğunu algılamanız çok da uzun sürmüyor. Bu durum Santiago’daki bütçe konusuyla da doğrudan alakalı. Konuyla ilgili bir fikriniz olması açısından size birkaç örnekle geliyoruz;

-Bir şişe su: 1-3$ (Şişe büyüklüğüne göre değişiyor)

-Ortalama bir restoranda ana yemek: 10-15$

-Kahve/çay: 2-3.5$

-Bira: 3-5$

-Bir kadeh şarap 5-7$

-Kokteyl: 6-9$

Tek kullanımlık metro bileti: 0,80-1.00 $

Ezeiza Havalimanı’ndan merkeze ulaşım: 25-35 $ (gittiğiniz bölgeye göre değişiyor)

Santiago’da Gezilecek Yerler

santiago de chile san cristobal finicular

*Cerro Cristobal Tepesi

Bir şehrin en tepesine çıkıp fotoğraf çekmeyen turistleri dövdüklerini biliyor muydunuz? Santiago’nun meşhur tepesi de Cerro Cristobal. Şehrin panoramik manzarasını ve düzgün bir havaya denk gelirseniz And dağlarını görüp fotoğraflayabileceğiniz bu tepeye füniküler ile çıkabiliyorsunuz. Tepe birçok turist tarafından Instagram’a fotoğraf koymak için popüler olsa da, aslında Meryem Ana heykeli ile de tanınıyor.

-Cerro Cristobal tepesi aynı zamanda dünyanın en büyük parklarından biri olarak bilinen ve içinde 2 tane büyük açık havuz, hayvanat bahçesi ve botanik bahçesi gibi yerleri de barındıran Santiago Metropolitan Parkı’nın bir parçası. Park o kadar büyük ki, Santiago’nun birçok semtine yayılmış durumda. Dolayısıyla burayı ayrıca ziyaret etmek gibi bir niyetiniz varsa, Provedencia veya Las Condes taraflarından da ulaşabilirsiniz. Şurada parka nerelerden girebileceğinize dair daha detaylı bilgiye ulaşabilirsiniz.

santiago de chile san cristobal finicular

Füniküler saatler: 10:00-19:00

Giriş: Füniküler gidiş dönüş 2000 pezo

Adres: Pio Nono 450 (Fünikülere şato gibi binanın içinden ulaşıyorsunuz)

Ulaşım: Kırmızı metro hattını kullanarak Baquedano istasyonunda inip Pio Nono’ya yürümeniz gerekiyor. Füniküler metro istasyonundan yaklaşık 10 dakika yürüme mesafesinde.

santiago de chile casa de neruda

*Casa de Neruda ( La Chascona)

Pablo Neruda’nın Şili’deki 3 evinden biri olan La Chascona, Neruda’nın 1953’de o zamanki gizli aşkı Matilde’nin yaşaması için yaptırdığı evi. 1955’de beraber yaşamaya başladıkları bu evde dünyanın birçok yerinden satın aldıkları ve özel yaptırdıkları mobilya ve objeler dolu. Evin hem iç hem de iç tasarımı konusunda oldukça inceci olan Neruda, yemek yedikleri masadan içki içtikleri kadehe kadar birçok eşyayı özel materyallerden yaptırmış ve birçoğunu evi gezerken orijinal haliyle görmeniz mümkün. 1973’de hayatını kaybeden Neruda’nın evi aynı günlerde askeri darbe yüzünden büyük bir zarar görmüş. Matilde tekrar o evde yaşamak üzere büyük bir tadilata girişmiş ve 1985’de ölene kadar bu evde tek başına yaşamış. Günümüzde ise tadilatlı haliyle müze olarak ziyaret edilebiliyor.

Saatler: Pazartesi kapalı, diğer günler 10:00-18:00. Eve aynı anda belli sayıda insan girebildiği için çok sıra olabiliyor, erken gitmekte fayda var.

Adres: Fernando Marquez de la Plata 0192

Ulaşım: Kırmızı metro hattı- Baquedano istasyonu. Ev metro istasyonundan yaklaşık 10 dakika yürüme mesafesinde ve Cerro San Cristobal’e çok yakın.

Giriş: 6000 Pezo, audioguide ücretsiz

santiago de chile plaza mustafa kemal ataturk

Mustafa Kemal Atatürk Anıtı

Şili’nin Türkiye Cumhuriyeti’ni tanıyan ilk Latin Amerika ülkesi olmasından ya da insanlarının Türk olduğunu öğrendiğinizde “Fatmagul, Fatmagul” diye heyecan yaşamasından da anlaşılabilecek üzere Şili Türkiye’yi bayağı seviyor. Üstüne bir de, cumhuriyetin 50. yıl dönümünde belediye ve Santiago’daki Türk konsolosluğu işbirliği ile şehirdeki bir parka Atatürk’in büstünün yaptırıldığını duyunca hemen yolumuzu oraya düşürdük. Burada ayrıca parkın yakınındaki metro istasyonunda konsolosluğun yaptırdığı İstanbul temalı seramikleri de görebilirsiniz.

Adres: Avenida Apoquindo üzerinde, Golda Meir sokağı ile kesişen parkta yer alıyor.

Ulaşım: Kırmızı metro hattı- Alcantara istasyonu

santiago de chile museo nacional de bellas artes

*Museo Nacional de Bellas Artes (MNBA)

Güney Amerika’nın en eski müzelerinden biri olan MNBA Güzel sanatlar müzesi, 1910 yılında yapılan el Palacio de Bellas Artes binasında yer alıyor. Burada Şili ve diğer Güney Amerika sanatçılarının eserlerini görebilirsiniz. Gönül isterdi ki bu sanatçıları tanıyın ve hikayelerini dinleyin diyelim, ancak maalesef müzede İngilizce açıklamalar bulunmadığı için yalnızca bakmakla kalabiliyorsunuz. Yine de eserler ve bina vakit ayırmaya değer, üstelik giriş ücretsiz. Bizim gibi ilginizi çeken isimleri not alıp sonradan araştırabilirsiniz.

Adres: Parque Forestal

Ulaşım: Yeşil metro hattı- Bellas Artes İstasyonu

Giriş: Ücretsiz

Saatler: Pazartesi kapalı, diğer günler 10:00-18:45

MNBA’dan sonra binanın öbür tarafında yer alan Museo de Arte Contemporaneo olarak bilinen Modern Sanat Müzesi’ne uğramayı unutmayın. Bu müze Şili Üniversitesi Güzel Sanatlar fakültesi tarafından yönetiliyor ve ağırlıklı Şili olmak üzere farklı ülkelerden modern sanat eserleri sergiliyor.

santiago de chile plaza de armas

*Palacio de La Moneda

Burası Şili’nin başkanlık sarayı. Turistik açıdan günümüzde ilgi çekmesinin en önemli sebeplerinden biri ise, 1973 yılında Pinochet’in askeri darbe girişiminde bombalanmış olması ve o dönemdeki başkan Allende’nin askerlerin teslim olma çağrısına boyun eğerek intihar ettiği lokasyon olması. Saraya elinizi kolunuzu salla sallaya girme girişiminde bulunursanız kapısında duran askerler tarafından büyük tepki toplayabilirsiniz. İçini gezmek istiyorsanız bir süre önceden şuradaki linkten başvuruda bulunmanız gerekiyor.

Adres: Moneda caddesi üzerinde

Ulaşım: Kırmızı metro hattı- Universidad de Chile istasyonuna birkaç dakika yürüme mesafesinde

santiago de chile plaza armas

*Plaza de Armas

Burası Santiago’nun merkezinde bulunan şehrin en büyük, en önemli meydanı. Etrafında tarihi ve önemli yapılar bulundurmasının yanı sıra, haftanın belli günleri meydanın orta yerinde toplanıp satranç oynayan gruplarıyla da en turistik yerlerden biri. Burada görebileceğiniz bir takım yerler; şehrin katedrali olan Catedral Metropolitana (giriş ücretsiz), Santiago’nun en eski postanesi Correo Central, Tarih müzesi olan Museo Historico Nacional (giriş ücretsiz, İngilizce audioguide 1000 pezo) ve Municipalidad de Santiago olarak bilinen belediye binası. Şehrin en turistik yeri olduğunu bir kez daha vurgulayalım, ve burada eşyalarınıza dikkat etmeniz gerektiğini hatırlatalım.

Ulaşım: Yeşil metro hattı- Plaza de Armas istasyonu

santiago de chile metropolitan cathedral

*Cerro Santa Lucia

Santa Lucia, San Cristobal tepesinin bir başka alternatifi. Yürümesi keyifli, bol heykelli yemyeşil bir park tadında olan Santa Lucia vaktiniz varsa şehri bir başka noktada tepeden görmek için değerlendirilebilir. Ancak ben şehri en tepeden görmek istiyorum bana en turistik yeri söyleyin diyorsanız fazla vakit kaybetmeden direkt yukarıda da söz ettiğimiz San Cristobal tepesine yol alabilirsiniz. Yok ben bulduğum her yerin tepesine çıkarım, tepe gördüm mü duramam diyorsanız burada size verebileceğimiz en önemli tavsiye asansörü kullanmanız ve hava kararınca uğramamanız. Kendileri şehrin en çok soygun yaşanan yerlerinden biri olarak biliniyor. Buraya saf gibi gece gidip sonra “Santiago ÇOK GOVONSOZ BO YOR” diye ortalıkta dolaşmayın.

-Buralara kadar gelmişken Avenida Libertador Bernardo O’Higgins caddesi üzerinde yer alan, Şili’nin en eski kilisesi olan Iglesia San Francisco kilisesini görebilirsiniz.

Adres: Avenida Libertador Bernardo O’Higgins ve Santa Lucia sokakları üzerinde

Ulaşım: Yeşil metro hattı, Bellas Artes durağı

Saatler: Ekim-Şubat 09:00-20:00, Mart-Eylül 09:00-18:00

Giriş: Ücretsiz

Museo de la Memoria y los Derechos Humanos

*Museo de la Memoria y los Derechos Humanos

Burası kesinlikle görülmesi ve bolca vakit ayırılması gereken (bol derken en az birkaç saatten bahsediyoruz), Pinochet döneminde gerçekleşen askeri darbede “kaybolan” insanların anısına oluşturulmuş ve o dönemde gerçekleşen insan hakları ihlallerini anlatan bir müze. Bir ihtimal yaşınız tutuyorsa veya yakın tarih ilginizi çekiyorsa, 1973’de diktatör Pinochet’in, o dönemin başkanı Allende’yi devirerek 1990 yılına kadar sürdürdüğü dikta rejiminin ülke çapında ne gibi izler bıraktığını biliyorsunuzdur. Bilmiyorsanız bu müzede olayların gelişimi ve Şilililerin bu dönemde neler yaşadığına dair birçok bilgi edinebilir, bu dönemde eziyet edilen ve hayatta kalan insanların yaşadıklarını anlattığı duygusal anlamda sarsıcı etkiler bırakan videolar izleyebilir ve fotoğrafları inceleyebilirsiniz. Aslında konuya hakim olup olmamanızın pek bir önemi yok çünkü müzede dönem ile ilgili o kadar çok şey derlemişler ki, bilgi sahibiyseniz bile çok daha çarpıcı detaylar öğreneceksiniz. Mutlaka audioguide alın!

Adres: Matucana 501

Ulaşım: Yeşil Metro hattını kullanarak Quinta Normal İstasyonunda inerseniz müze hemen çıkışın karşısında bulunuyor.

Saatler: Salı-Pazar 10:00-18:00. 1 Ocak-29 Şubat 10:00-20:00,

Giriş: Ücretsiz

3 Comments

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir