Kars Gezi Rehberi: Gezilecek Yerler ve Yeme İçme Notları

Kars’ı gezmek niye aniden popüler oldu, vay efendim Kars gezisi nereden çıktı, niye herkes Kars’a akın ediyor? Herkes adına “size ne ulan size mi soracağız nereye gideceğimizi” şeklinde 3-A’dan Berkcan gibi bir cevapla devam etmeyi çok isterdik ama etmiyoruz tamam, daha sakince açıklayalım, ÇÜNKÜ KARS HAKİKATEN ÇOK GÜZEL ve bu ilgiyi sonuna kadar hak ediyor. Kars’a 3-4 günde o kadar adapte olduk ki bir noktada “Gönülden Karslılar Derneği” diye bir şey kurup 2 asil üyesi olacaktık. Zaten yeterince seyahat engeli ile cebelleşen bir toplumken allah aşkına birbirimizi baskılamayı bırakalım da herkes bol bol seyahat etsin!

Ani Harabeleri
Valla hiç yalan söylemeyeceğiz, bizim cahilliğimiz, ama gerçekten Kars’tan böyle bir performans beklemiyorduk, resmen sürpriz kupon gibi şehir çıktı. Biz sanıyoruz ki Kars da tipik bir Türkiye şehri görüntüsünde olacak, tabii ki yine gidip güzel güzel yiyip içeceğiz, muhtemelen yine “ulan ne tatlılardı be” diyeceğimiz insanlara denk geleceğiz, yine bir takım über anaç teyzeler tarafından “GIZ neden yemeğini yarım bıraktın” sorularına maruz kalacağız ve gözümüzden kalpler çıkacak, ama o kadar da vurulmayacağız… Fakat Doğu Ekspresi’ndeki durumu ne denli dürüst anlattıysak bunda da o kadar ciddiyiz, Kars gerçekten çok güzel. Kars Gezi Rehberi boyunca size Kars’ı neden bu kadar beğendiğimizi açıklamaya çalışacağız, umarız fotoğraflar ve anlatımımız biraz olsun durumu anlatmaya yeterli olur.

Bu arada şurada yazanları okumanızda da fayda olabilir:

*Doğu Ekspresi Yolculuğu Hakkında Bilgiler

Ardahan
Kars Gezi Rehberi: Kars’a Ne Zaman Gidilir?

Normalde her yazı için bu bölümü yapmıyoruz, ancak söz konusu Kars Gezi Rehberi ise yapmak gerekir diye düşündük, çünkü bizce Kars’a ne zaman gittiğiniz ile Kars’ı ne denli seveceğiniz arasında kesinlikle bir ilişki var. Evet, aklınıza estiği gibi Kars’a gidebilirsiniz, kim tutar sizi, aslansınız kaplansınız, ancak biz kendi deneyimimizden yola çıkarak bir risk alıp Kars’a kış aylarında gitmeniz konusunda ısrarcı davranacağız. Evet biliyoruz, zorlu hava koşulları önünüzde bir engele de dönüşebilir, kim bilir belki gezinizi baltalayabilir bile, ancak şu da bir gerçek ki Kars’ın en güzel hali kesinlikle karlar altında kalmış hali! Üstelik bizim için ekstrem olabilecek hava koşulları Karslıların umurunda bile olmuyor, çok anormal bir şey olmadığı sürece (Kars merkezden bahsettiğimizin altını çizeriz) rahat rahat günlük yaşantılarına devam ediyorlar, dolayısıyla siz de bir noktada adapte oluyorsunuz. Zaten İstanbul’a döndüğümüzde kış aylarında Türkiye’de denize giren Avrupalı turistler gibi tişörtle falan dolaşmaya başladık, artık 3-4 günde nasıl adapte olmuşuz siz düşünün. Demek Almancı olsak dalga geçtiğimiz her şeyi biz de yapacağız sdfsdf.

Katerina Sarayı
Katerina Sarayı Kars
Kars Gezi Rehberi: Kars’ta Nerede Kalınır?

Bizim için bu sorunun çok net bir cevabı var, Katerina Sarayı. Sırf binasının güzelliği sebebiyle bile gitmek isteyeceğinizi düşünürsek, bizce siz de burada konaklamayı değerlendirmek isteyebilirsiniz. Görüntüsünden de anlayacağınız üzere bina tarihi bir bina ve adından da anlayacağınız üzere tabii ki Rus döneminden kalma. Şayet burada konaklama imkanınız olmazsa da en azından görmeye gidebilirsiniz. Üstelik akşamları aşık atışması, karlar altında kalmış bahçede ateş yakıp etrafında bir şeyler içmece gibi insanı Kars’a karşı iyice sevgi dolduran etkinlikler de gerçekleşiyor, aklınızda bulunsun. Kars’ta akşam belli bir saatten sonra yapacak pek de fazla şey olmadığı için bu gibi şeyler bayağı keyifli oluyor. Son olarak otel sahiplerinin müthiş tatlı insanlar olduğunu ve gezimiz boyunca bıkmadan yılmadan bize çok yardımcı olduklarını da ekleyelim, herhalde 150 tane soru sormuşuzdur, kendilerine teşekkür etmeden de geçmeyelim.

Kars Gezi Rehberi
Yollarda 5 kişinin bildiği Indie rock grubu fotoğrafı da çekebiliyorsunuz.

Kars Gezi Rehberi: Kars’ta Araç Kiralama ve Ulaşım

Kars’ta araba kiralamak gerekir mi diye çok sordunuz, bu bir gereklilik midir bilmiyoruz, elbet alternatif çözümler var ama, bizim işimizi son derece kolaylaştırdığını söylememiz gerek. Özellikle aşağıda daha detaylıca söz edeceğimiz Çıldır Gölü ya da Ani Harabeleri gibi yerlere giderken hem yolda istediğimiz yerlerde duraksayabilmek hem de zamanımızı planlayabilmek adına iyi ki araba kiralamışız diye düşündük. Yolda istediğiniz yerde durabilme lüksünü hafife almayın, zira o kadar güzel ve İzlanda terk görüntüler ile karşılaşacaksınız ki mutlaka en az 3-4 yerde duraksamak, anın tadını çıkarmak ya da fotoğraf çekmek isteyeceksiniz. Genel olarak Kars’ta ulaşım ile ilgili birkaç işe yarar bilgi verecek olursak:

*Gezi boyunca en çok sorulan soruyla başlayalım, biz aracımızı Otorento’dan kiraladık ve her şey son derece sorunsuz ilerledi. Aracımızı gardan teslim aldık ve dönüşte uçakla döndüğümüz için havaalanında teslim ettik.

Kars Kristal Kar
Kars’ın “Kristal Kar”ından haberdar mıydınız?

*Tabii ki kar lastiğimiz vardı ve gittiğimiz dönemde çok çılgın hava durumu koşulları yaşanmadığı için yollarda da hiçbir sıkıntı çekmedik. Genel olarak ana yollarda çok büyük bir sorun yok, yer yer buzlanma ve delik deşik yollara maruz kaldık ama idare edilmeyecek bir durum değildi.

*Kars’ta araba kiralamak niyetindeyseniz ve bunu kış aylarında gerçekleştiriyorsanız bilmeniz gereken önemli iki şey: El frenini çekmeyin ve aynalarınızı kapatmayın. Biz bu konuda çok uyarı aldığımız için özellikle dikkat ettik, hatta 2 gün boyunca donduğu için bagajımızı açamadık, soğuğun bu gibi etkileri olabiliyor.

*Eğer araba kiralamaya çekindiyseniz Kars’ta taksicilerle anlaşabiliyorsunuz, aklınızda bulunsun. Geziniz boyunca size ulaşım konusunda yardımcı oluyorlar. Hatta bir tanesini biz kullanmadık ama Instagram’da mesaj atması sebebiyle gördük, Instagram’ını şöyle bırakalım, oradan iletişim kurarsınız: @karstaxii (öğrencilere %20 indirim yapıyoruz demişler)

Kars Gezi Rehberi (4)
Kars Gezi Rehberi: Kars’tan Nerelere Geçelim?

Kars’a kadar gitmişken eğer vakit ayırabiliyorsanız bir yerlere daha geçmek şahane bir fikir, çünkü bakmayın aynı ülkede olduğumuza, İstanbul – Kars arası 2,5 saat sürüyor mesela, ülkenin maşallahı var, bir şehirden diğerine gitmek yer yer bayağı vakit alıyor. E oraya kadar gitmişken haliyle civardaki birkaç şahane yerini kaçırmamak da yanınıza kar kalıyor. Listenin başında tabii ki Kars merkeze 45 dakika uzaklıkta olan Ani Harabeleri ve yine merkeze yaklaşık 1,5 saat uzaklıkta olan Çıldır Gölü var. (Çıldır Ardahan’da oluyor) Bunlara gitmezseniz zaten yolculuğunuz otomatik olarak yarım kalmış demektir! Özellikle kış aylarında gittiyseniz ve Çıldır Gölü’nün donmuş haline denk geldiyseniz ne demek istediğimizi anlarsınız. Bunun dışında Sarıkamış ziyareti gerçekleştirebilir, hatta belki 1 gece de orada kalıp kayak yapabilirsiniz. Daha da uzun vaktiniz varsa çoğu kişinin gerçekleştirdiği bir aktivite de Ağrı’daki İshak Paşa Sarayı’na geçmek, ki bu içlerinde en uzun süreni. (Kars merkez ile arası 2,5 saat kadar)

Büyük Katedral Ani
Kars Gezi Rehberi: Kars’ta Gezilecek Yerler

Şayet Kars ile ilgili yazılara ya da paylaşılanlara biraz olsun dikkat ettiyseniz ya da daha da geriye gidecek olursak lisede tarih dersini adam akıllı dinlediyseniz, Kars’ın yaklaşık 40 sene boyunca Rus hakimiyetinde olduğunu zaten biliyorsunuzdur. Bilmiyorsanız haberiniz olsun, lisede öğrenmiştiniz, bozuntuya vermeyin, muhabbeti açılınca “abi bunlar lise bilgisi geçelim bunları…” falan dersiniz, kendinizi rezil etmeyin. Neticede başta şehirdeki Rus döneminin etkileri olmak üzere Ermeni ve pek tabii Osmanlı mimarilerinin de etkisiyle şehirde müthiş bir karma oluşmuş, aslında tüm bu Kars’tan çok etkilenmelerimiz de bu yüzden. Acı ama gerçek, sonradan rezil gibi binalar da dikilmiş mi? Tabii ki, hala en çok onlar var, bu bir Türkiye gerçeği. Ancak madem maksat Kars’ı güzel yanı ile görmek, o kısımlarını görmezden geleceğiz, yapacak bir şey yok. Yine de insan “ulan bu kadar güzel binaları görüp de yanına nasıl bu çirkin binaları diktiler” diye düşünmeden edemiyor tabii, o kısmına kendi içinizde bol bol söversiniz zaten.

Öncelikle Kars şehir merkezinde görmek isteyebileceğiniz binaları şöyle bi’ listeleyelim, gitmeden haritanızdan işaretleyin, gezerken kolaylık olsun:

Kars Defterdarlık Binası
Kars Defterdarlık Binası

*Defterdarlık Binası: Baltık mimarisi örnekleri içinde en popüler ve en iyi durumda olanlarından. 1923 yılından itibaren Hükümet Konağı olarak kullanılmış, 83’te restore edilerek defterdarlık binasına çevrilmiş. Sarı renginden tanıyabilirsiniz. Ayrıca bu binanın civar sokaklarında pek çok güzel bina olduğunu ekleyelim, burayı kutup yıldızınız olarak belirleyebilirsiniz. (Ordu Caddesi üzerinde)

Kars Valilik Binası
Kars Valilik Binası

*Valilik Binası: Kazım Karabekir’in 1921 yılında Kars Antlaşması’nı imzaladığı, 2009 yılında restore edilmiş bir diğer güzel bina. Fotoğrafını çekmek yasak, ancak uzaktan çekerseniz sorun çıkarmıyorlar. Konum olarak hemen Defterdarlık Binası çaprazında kalıyor. (Ordu Caddesi üzerinde)

Kars Sanayi ve Ticaret Odası
Kars Sanayi ve Ticaret Odası

*Kars Sanayi ve Ticaret Odası: Kars’ta en beğendiğimiz binalardan. Defterdarlık Binası’nın diğer çaprazında kalıyor, koyu rengi ve kırmızı borularıyla (onlara boru denmiyorsa da biz adını bilemedik) dikkatinizi çekecektir. Zaten Defterdarlık Binası, Vali Konağı ve bu binanın ortasında, içinde Atatürk heykeli olan minik bir park var (Atatürk Parkı), bu binalar onu çevreliyor, hepsi çok yakın. (Maliye Sokak)

Fethiye Camii Kars
Fethiye Camii Kars

*Fethiye Camii: Rus hakimiyeti döneminde kilise olarak yapıldığını daha ilk görüşte anlayacağınız güzeller güzeli bir bina, bir zamanların Alexander Nevski Katedrali. Sonradan camiye çevrilmiş, 1953’te kubbeler sökülmüş ve ilginç bir şekilde 1970’e kadar kapalı spor salonu olarak kullanılmış. 1985’te ise minareler yerleştirilmiş ve şu an cami olarak kullanılıyor. (Cumhuriyet Caddesi)

*Kümbet Camii: Yine görünce mimarisinin farklılığı sebebiyle ilk etapta cami olarak inşa edilmediğini anlayacağınız bir cami, eski 12 Havariler Kilisesi. (kubbesinde 12 insan figürü mevcut) 932-937 yıllarında bir Ermeni kilisesi olarak inşa edilen yapı 1064’te Alparslan’ın Kars’ı fethetmesinin ardından camiye çevrilir ve 1877’ye kadar cami olarak kalır. Ancak Rus hakimiyeti döneminde tabii ki hemen Ortodoks Kilisesi’ne çevrilir. Bu noktada ilginizi çekebilecek bir bilgi verelim. Kilisenin inşasından yaklaşık 1000 yıl sonra Ruslar bu yapıyı kiliseye çevirdiklerinde, yapıya 3 adet kapı eklemişler (sol, orta ve sağdaki kapılar) ki bu kapılar yapının mimarisine o kadar uygun biçimde yapılmışlar ki, sonradan ilave edilmiş olmaları yapının özelliğini hiçbir şekilde bozmamış. Neticede Türk egemenliğine geçince tekrar cami olarak kullanılmaya başlanmış. (Haritada Aşık Murat Çobanoğlu Caddesi diye aratırsanız zaten oraya gidince göreceksiniz, tam adresini bilemedik)

*Cheltikov Otel: Katerina Sarayı’nın binası ile birlikte Kars’taki en güzel otel binalarından. Bina Rus Cheltikov Ailesi tarafından yaptırılmış ve neredeyse 1900’lerin başlarına kadar burada yaşamışlar. Otelde konaklamasanız bile içinde dolaşıp “böyle ev mi olur abi” söylenmelerinizi içeride de gerçekleştirebilirsiniz. (Hulusi Aytekin Cad. No: 63)
İsmet Paşa İlköğretim Okulu
*İsmet Paşa İlköğretim Okulu: Keşke burada okusaydım dedirtecek güzellikte bir ilkokul binası. Yalnız binayı karşınıza alacak şekilde durduğunuzda sol yanına doğru girecek olursanız önü gibi görünmediğini fark edip “ulan bu binayı nasıl böyle yapmışlar” şeklinde bir durum değişimi yaşayabilirsiniz. Hemen çaprazında pek güzel ama kullanılmayan bir bina daha mevcut, hala oradaysa gözden kaçırmayın.  (Gazi Ahmet Muhtar Paşa Caddesi üzerinde)

*Gazi Ahmet Muhtar Paşa Konağı: Şehirdeki Osmanlı dönemi mimarisi örneklerinden en bilineni. Osmanlı – Rus Savaşı döneminde karargah olarak kullanılmış, sonrasında restore edilerek galeri olarak kullanılmaya başlanmış. Bizim içini görme fırsatımız olmadı, artık içine girerseniz ne olduğunu siz bize söylersiniz. (Gazi Ahmet Muhtar Paşa Caddesi no: 56)

Kars Gezi Rehberi
Kars İl Sağlık Müdürlüğü

*Kars İl Sağlık Müdürlüğü: Önünden geçerken şöyle bir bakabileceğiniz eski binalardan. Halen aktif olarak kullanılıyor. (Ordu Cad. No: 54)

Kars Devlet Konservatuarı
Kars Devlet Konservatuarı

*Kafkas Üniversitesi Devlet Konservatuarı: Taş Köprü yakınlarına, Katerina Sarayı’nın biraz ilerisine doğru gittiğiniz zaman, büyük demir kapıdan geçtiğinizde Türkiye’de görebileceğiniz en güzel üniversite binalarından birkaçını bir arada göreceksiniz. Buradan düz devam ettiğinizde sağınızda göreceğiniz büyük bina Çar 2. Nikolay tarafından oğlu için yaptırılmış bir av köşkü. Devamında göreceğiniz binalar ise askeri binalar olarak, çarın heyeti için yaptırılmış yerler. Bu binaların önünden geçerken göreceğiniz büst ise Kazım Karabekir’e ait, zira kendisi Kars’ta kaldığı sürece boyunca göreceğiniz açık renkli konağı özel konutu olarak kullanmış. Ardından Kafkas Üniversitesi kurulunca 80’lerden sonra tüm bu binalar güzel sanatlar ve konservatuar binaları olarak kullanılmaya başlanmış. Kendi okullarımızı düşünüp bir de buraya bakınca hakikaten sinirimiz bozuldu, anlatamayız, görmeniz lazım.
Kars gezi rehberi (3)
*Mazlum Ağa Hamamı: Buranın adı yer yer Puşkin Hamamı olarak da geçiyor, çünkü 1800’lü yılların ortalarında, Puşkin savaş döneminde gerçekleştirdiği Erzurum yolculuğu esnasında Kars’ta tahmin edilene ve yazdıklarından da anlaşıldığı üzere 2 gün kadar kalıyor ve bu hamamda da yıkandığı söyleniyor. Hatta Erzurum Yolculuğu adlı kitabını okuyacak olursanız orada Kars Kalesi’ne bakıp “bizim Ruslar burayı nasıl oldu da aldı acaba” gibi bir yorum getirdiğine bile şahit olabilirsiniz.

Kars Müzesi Bahçe
Kars Müzesi’nin Bahçesi

*Kars Müzesi: Kars’ta müze yok mu sandınız? Tabii ki var! Kars biz yeni nesilin akın etmesi gibi önemli (!) bir özelliğe sahip olmasının yanı sıra biliyorsunuz ki birçok farklı uygarlığı ev sahipliği yapmış antik bir şehir. Hal böyle olunca elbette bir Kars Müzesi de kurulmuş. Özellikle belirtelim, girip de şöyle bir bakalım diye değil ama, hakikaten önemseyerek ve okuyarak gezecek olursanız ilginizi çekeceği kesin. Ancak sadece eserlere bakıp çıkmak gibi bir niyetiniz varsa, sırf gitmiş olmak için gidecekseniz ya da vaktiniz yoksa ve hızlandırılmış bir tur yapacaksanız gerçekten bir manası kalmıyor. Unutmadan, müzeye girerken hızlıca kendinizi içeri doğru atmayın, çünkü bahçede de birçok eser/mezar taşı mevcut. (Cumhuriyet Caddesi No: 3859

-Yukarıda söz ettiğimiz “ben ne geziyorum şu an” durumunu yaşamamak adına müzenin bahçesindeyken ve içindeyken mutlaka, Piri Guide’da konuyla ilgili bölümü dinlemenizi öneriyoruz. Eğer 25 dakika olması gözünüzü korkuttuysa sonrasında bir yerde oturup dinleyin, gerçekten müthiş bilgiler kapsıyor ve buraya boş boş baktığınızda kalmıyorsunuz. Biz dinlerken çok etkilendik, çok şey öğrendik, bizce bu söylediğimizi ciddiye alın, okuyup geçmeyin. Bu kesinlikle bir reklam falan değil, gerçekten çok hoşumuza gittiği için söylüyoruz.

Kars Kalesi
Kars Kalesi

*Kars Kalesi: Kars Kalesi son zamanlarda gördüğümüz en ihtişamlı, en sağlam kalelerden biri. Yapılış tarihi 1153 yılına dayanıyor. 1386 yılında Moğol istilası ile Timur tarafından yıkılıyor ve 1579 yılında yeniden yapılıyor ve birçok olay atlatmasının ardından 1600’lü yılların ortalarından itibaren çok büyük bir değişikliğe uğramadan günümüze kadar ayakta kalmayı başarıyor. Böyle tarihlerle konuşunca insan olaya çok soyut yaklaşıyor ama, hakikaten şöyle bi’ durup da düşünecek olursanız bunca senedir orada duran bu denli ihtişamlı bir kale sizi de büyüleyecektir. Kaleyi yaya yolundan ya da araç yolundan giderek (evet ulaşım için 2 farklı yolu var) içini de gezebilirsiniz, ancak eğer vaktiniz yoksa ya da üşendiyseniz dışarıdan görmeniz bizce yeterli olacaktır.

Namık kemal Evi
Namık Kemal Evi

*Namık Kemal Evi: Namık Kemal 1850’li yılların başlarında dedesi ile beraber Kars’a geliyor ve yaklaşık 1,5 yıl boyunca bu binada yaşıyor. Hatta hayatında alacağı ilk edebiyat dersini de bu dönemde aldığı söyleniyor. Biz içine giremedik, ancak sanıyoruz ki içeride aşık etkinlikleri/aşık atışmaları gerçekleştiriliyor ve aynı zamanda bir sergi alanı olarak kullanılıyor. Zaten gezeceğiniz yerlerin yakınında sayıldığı için vaktiniz varsa bi’ girip bakabilirsiniz. (Erzurum Caddesi No: 112)

Kars
*Tuncay Güvensoy Evi:
Sarı rengiyle mutlaka dikkatinizi çekecek, Baltık mimarisi örneklerinden, eski Borsa Binası, binanın şimdiki sahibi tarafından restore edilmiş. Yine civardayken şöyle bi’ bakabilirsiniz. (Gazi Ahmet Muhtar Paşa Cad. No: 5)

*Boğatepe Köyü

Duyanlar “Kars Gravyeri’nin doğduğu köy” diye duymuştur ama, bizim bu köyü duyma, bilme ve şiddetle görmek isteme sebebimiz İlhan Koçulu. Kendisi “vay be, insanlar neler yapıyor, ben bu hayatta kaydadeğer ne yapıyorum acaba” düşüncelerine kapılmanıza sebep olan “O” insanlardan. Boğatepe Köyü’nü köy halkı ile birlikte almış bambaşka bir noktaya taşımış. Ancak biz bu hikayeyi kesinlikle İlhan Koçulu’nun kendisinden dinlemeniz gerektiğini düşünüyoruz, dolayısıyla anlatmak yerine İlhan Koçulu’nun Tedx Talk videosunu buraya bırakıyoruz, biz kendisine ve anlattıklarına hayran kaldık, bizce mutlaka izleyin. Sonrasında bu köye gidip gitmeyeceğinize kendiniz karar verirsiniz. İzlemediyseniz de gitmek için size bir sebep verelim, Kars’ta alabileceğiniz en iyi peynirler burada yapılıyor, öyle ki bir Peynir Müzesi bile mevcut!

Çıldır Gölü
Evet, Çıldır Gölü üzerindeler.

*Çıldır Gölü

En sevdiğimiz yeri en sona bıraktık, buraya kadar okuyanlara selam olsun. Eğer Çıldır Gölü’ne doğru bir dönemde gidecek olursanız ve eğer Nasuh Mahruki falan değilseniz (merhaba Nasuh Bey çok büyük hayranınızız) çok yüksek ihtimalle bu ziyaretinizi hayatınızda gerçekleştirdiğiniz en iyi 10 aktivite arasına ekleyeceksiniz. Biz hayatımızda ilk kez donmuş bir göl gördüğümüz için mi, yoksa ilk kez donmuş bir gölün üstünde sanki çok normal bir şey yapıyormuşçasına yürüdüğümüz için mi bilemiyoruz ama, gerçekten bu deneyimi sonsuza kadar hatırlayacağız. Gölün donmuş halini ve üzerinde çekebileceğiniz Eternal Sunshine of The Spotless Mind terk görüntüleri hiç anlatmıyoruz bile, onlar da tuzu biberi.

-Çıldır Gölü tam olarak Kars ile Ardahan arasında kalıyor. Kars merkeze arabayla yaklaşık 1,5 saat uzaklıkta kalıyor ve kış aylarında çoğunlukla gölün tamamı donuyor. (her zaman değil) Araç olmadan gitmek pek de kolay değil. Kars merkezden Çıldır’a giden otobüsler var-imiş ancak özellikle gölü şöyle etraflıca gezmek niyetindeyseniz bizce ya araç kiralayın, ya da en azından bir turun parçası olarak gidin ki işiniz bir tık daha kolaylaşsın.

Atalay'ın Yeri Kars
Çıldır Gölü’nde göl balığı yemeye gidebileceğiniz Atalay’ın Yeri.

-Çıldır Gölü’ne kış aylarında gitmeniz için ısrar etmemize gerek var mı? Yoksa donmuş göl ilginizi çekmedi mi? Sanmyrm cnm……..Göl Aralık ayı gibi donmaya başlıyor deniliyor, ancak biz bu sene Ocak ayında ziyaret ettiğimizde tamamı donmamıştı (yalan yok, üstüne çıktığımızda çatırdama seslerinden altımıza yapıyorduk), tahmin edebileceğiniz üzere bu biraz da o seneki hava koşulları ile ilgili, gitmeden önce onu bi’ kontrol etmekte fayda var. Eğer ilginizi çekerse her sene Çıldır Gölü Festivali adlı bir etkinlik de gerçekleşiyor, gitmeden önce tarihleri kontrol etmekte fayda var.

Eğer önerdiğimiz gibi Çıldır Gölü’ne kışın gidecek olursanız dikkat etmeniz gereken iki önemli konu var: Erken saatte gitmek (çünkü hava erken kararıyor, fotoğraf çekme ihtimalinizi azaltmayın) ve tabii ki sıkı giyinmek. Hava durumu gözünüzü korkutmasın, evet tabii ki soğuk oluyor ama, ilginç bir şekilde özellikle güneşli bir güne denk geldiyseniz öyle kıyamet gibi soğuk olmuyor. Umarız böyle dedik diye askılıyla falan gitmeye kalkışmazsınız.


Çıldır Gölü’nde balık avlamak gibi bir aktiviteye girişebiliyorsunuz. Evet basbayağı buzu kırıp içerinden balık çıkarmaktan söz ediyoruz. Gölde yaşayan aşırı sevimsiz görüntülü balığı tek başınıza avlamaya çalışmanızı pek önermiyoruz. (önersek de yapamazsınız galiba zaten) Bunun için civarda balıkçı abilerle konuşmak mantıklı bir çözüm, onlarla beraber ava çıkabilirsiniz.

-Göl civarında yemek yiyebileceğiniz en popüler yer Atalay’ın Yeri. Menüde sadece göl balığı, salata ve birkaç ikram var. Buraya gitmenizi önereceğiz, çünkü burası aynı zamanda pek çok insanın donmuş Çıldır Gölü üzerine çıktığı nokta. Evet bazı dönemler kalabalık olması sinir bozucu olabiliyor, ancak yine de başınıza bir iş gelirse falan etrafınızda başka insanların olması bir nebze daha rahatlatıcı olur sanki. Gölün üstüne çıkma hevesinizi burada alabilirsiniz, fena mı?

-Yok kardeşim düşersem de kendi başıma düşeceğim diyorsanız ve gölü kimselerin olmadığı bir noktadan görmek, Into The Wild terk haller yaşamak istiyorsanız o zaman Akçakale tarafına gidebilirsiniz. Üşenmedik gittik baktık, hakikaten o tarafta kimsecikler yok, daha bi’ kendi başınıza, daha bi’ sakin sakin gölün tadını çıkarabiliyorsunuz.

Kars Gezisi Ani
*Ani Harabeleri

Ani Antik Kenti’ni son yıllarda öğrenmiş olmanın utancını ve Anadolu’da kim bilir daha neler neler yer aldığının şaşkınlığını bir arada yaşarken kenti bizzat görünce bunların hepsinin üstüne bir başka duygu daha eklendi; Hayranlık! Ani Antik Kenti tarihi boyunca birçok farklı kültüre ev sahipliği yapmış, İpek Yolu üzerinde yer alması sebebiyle zamanında büyük önem taşıyan, en parlak dönemini ise Bagratlı Krallığı hakimiyetinde yaşamış bir kent. Öyle ki bir dönem nüfusunun 120.000’in üstüne çıktığı bile okuduklarımız arasında.

Kentten geriye kalanlar oldukça geniş bir alana yayılıyor, ancak ödemenizi yapıp (8 TL) içeri girdikten sonra şöyle bir çevrenize baktığınızda günümüze kadar kalmış birkaç ana yapıyı bir arada görüyorsunuz. Bunlar Büyük Katedral (Fethiye Camii diye de geçiyor), Abughamrent Kilisesi, Ebul Manucehr Camii ve Aziz Prkitch Kilisesi. Ana yapılar diyoruz, çünkü bunlar en sağlam kalmış olanlar, bunun dışında şehre dair başka kalıntılar da göreceksiniz. Bu yapılarla ilgili biraz daha detay verecek olursak:

Ani Harabeleri Büyük Katedral
Büyük Katedral:
Aslanlı Kapı’dan girip (ana giriş kapısı yani, üzerinde Aslan figürü var) yürüyüş yolunu izlediğinizde yolun sizi götüreceği büyük, ihtişamlı yapı. Üzerine adını yazan sığırlara (evet, SIĞIRLAR) rağmen halen müthiş, halen inanılmaz etkileyici. İçine de girebiliyorsunuz, gözden kaçırmayın. Hem yanından baktığınızda ise Ermenistan ile doğal sınırımız olan Arpaçay’ı ve güzelliğinden dibinizin düşeceği kocaman bir kanyonu görüyorsunuz ki, bizim tüm gezi boyunca en sevdiğimiz anlardan biri buydu galiba.

Ani Antik Kenti (2)
Ebul Manucehr Camii:
Büyük Katedral’den sağa doğru gittiğinizde, yine yürüyüş yolunu takip ederseniz bir takım kalıntılardan (mesela o dönemden kalma evler) geçerek bu camiye ulaşacaksınız. Cami Selçuklu döneminden günümüzde kalan en eski eserlerden. Sapasağlam da duruyor, etkilenmemek elde değil! Aynı zamanda aşağıda İpek Yolu Köprüsü’nü en iyi görebileceğiniz noktadasınız, pencereden aşağı bakmayı es geçmeyin.

Kars Gezi Rehberi (2)
Abughamrents Kilisesi:
Ani Harabeleri’nin sembolü haline gelmiş kilise. Buna giden yolu doğru tarif edebileceğimizden emin değiliz, çünkü karlar sebebiyle yürüyüş yolunu kaybedip buraya tamamen abuk subuk bir şekilde ulaştık. Mutlaka yakınına kadar gidin, uzaktan gördüğünüzle kalmayın, zaten önünden ilerleyen yol sizi tekrar giriş kapısına götürüyor.

-Ani Harabeleri Kars merkeze yaklaşık 40 – 45 km uzaklıkta. Biz ulaşımı arabayla sağladık ve yine hava koşulları zorlu olmadığı için yollar büyük ölçüde problemsizdi diyebiliriz. Maksimum 45 dk – 1 saat arası bir sürede kente ulaşıyorsunuz. (yolda buzlanma olabiliyor, dikkatli gidiyoruz) Şayet arabayla gidecek olursanız bir çekinceniz olmasın, aracınızı girişte bir noktada bırakıp gezinize başlayabilirsiniz.

İpek Yolu Köprüsü Kars
Ani Antik Kenti
-Ani genelinde ciddi bir tabela/bilgilendirme sorunu var. Var olanlar silinmiş, yamuk yumuk, hatta üzerinde mermi izleri falan var, o derece. O yüzden aşağıdaki maddeye kulak verin.

Ani Harabeleri’ndeki rehber sorunsalınızı 2 şekilde çözebilirsiniz. Birincisi Piri Guide’ın konuyla ilgili rehberini yükleyerek. (hatta bunu Kars şehir merkezi için de gerçekleştirebilirsiniz) İkincisi oradaki güvenliklerden yardım alarak. Biliyoruz, ikinci seçenek sizi şaşırttı, ancak bize denk gelmese de çoğunuzdan duyduğumuza göre güvenlikler Ani Harabeleri hakkında bayağı bilgiliymiş ve birçok kişiye yardımcı olmuşlar. Bi’ şansınızı deneyin.

Hangel
Hangel

Kars Gezi Rehberi: Kars’ta Ne Yenir/Nerede Yenir?

Ülkenin tartışmasız en güzel olayı, hangi noktasına giderseniz gidin dünyanın en güzel yemekleri karşınıza çıkıp duruyor. Tabii ki Kars’ta da sırtımız yere gelmedi, oradan da kilo alıp dönmek için bir sürü sebep bulduk. E kilo alınacak bir şey varsa beraber alalım, size de faydalıymış gibi duran ama aslında sinsice herkese kilo aldırmaya çalıştığımız için buraya yazdığımız öneriler yazalım.

Piti Kars Yemeği
Piti

Kars’ın Nesi Meşhur?

Kaz Eti: Kars’ta deneyebileceğiniz çeşit çeşit lezzet var. En çok önerileni pek tabii kaz eti. Doğruya doğru, biz kaz eti yemedik, yiyemedik ama sevenlerini haberdar etmeden de geçelim istemedik. Ek bir bilgi olarak bazı mekanlar kaz eti ayağına ördek eti veriyor, nasıl olsa tadını bilmiyor diye de turisti kandırıyorlarmış, aklınızda bulunsun, güvenilir gelmediyse yemeyin daha iyi. Zaten eşek gibi pahalıya satıyorlar, kandırıldığınızla kalırsınız valla. İyisi mi bu işe merak saldıysanız kaz eti nedir ne değildir, güzeli nasıl olur bi’ araştırın, bizim konuyla ilgili bilgimiz ve konuya herhangi bir ilgimiz olmadığı için sallama bilgi vermek istemiyoruz.

Hangel: Şimdi ne olduğunu anlatınca bir tık anlamsız gelebilir ama, aslında Hangel bizim ilk kez Kars’ta deneyip de en çok sevdiğimiz yemek oldu. Anlamsız gelmemesi için sizin de bir adet koca porsiyon Hangel gömmeniz lazım, başka çaresi yok. (kilo kilo kilo kilo) Hangel dediğimiz şey aslında mantı dublörü bir şey, kare kare hamur parçalarının üstüne sarımsaklı yoğurt, biraz pişmiş soğan ve baharatlar koyulduğunu düşünün. Zaten şu malzemelerle yapılan herhangi bir şeyin tadının kötü olma ihtimali yok. Bu arada Hangel’in tam olarak nereye ait olduğu biraz belirsiz olduğu için (storyde paylaşınca Kars, Azerbaycan ve o yöredeki çeşitli şehirlerin/ülkelerin sahiplendiğine şahit olduk) Hangel, Hengel, Hingel, hatta Hınkal şeklinde çeşit çeşit adı olduğunu da ekleyelim. Bunların bazıları Kars’ta yediğinize çok benzer, bazıları ise içinde patates, kıyma gibi dolgular olan versiyonları. Neticede hepsi çok güzel, yiyin, yedirin.

Piti: Adının şirinliği ile aklımızı alan Piti, aslında ağır sayılabilecek bir yemek. Ama güzel mi? İyisine denk gelirseniz KRAL. Kars’a özgü bir yemek olmasının yanı sıra yine Azerbaycan mutfağı ile de özdeşleşmiş, biz bu kültürlerin iç içe geçmesine bayıldığımız için vay efendim o sizin, bu bizim, BAKLAVA SENİN YOĞURT BENİM muhabbetini hiç sevmiyoruz, o yüzden kiminse kimin, neticede bayağı lezzetli. Servis şekli şöyle oluyor, bir tabakta kısık ateşte uzun uzun pişmiş kuzu eti ve nohut karışımı sulu bir halde geliyor, diğer tabağın altı ise ekmek ya da lavaş benzeri bir şey ile kaplı halde oluyor. Eti kemiksiz bir şekilde nohutlar ve suyu ile birlikte diğer tabağa döküyorlar, o lavaş benzeri şey et suyunu iyice emiyor, ortaya şahane bir şey çıkıyor. Ancak tekrar ediyoruz, iyisine denk gelirseniz! Biz Kars’ta en iyisini Hanımeli Restoran’da yedik mesela.

Kars Gravyeri & Kars Kaşarı: Hakikaten bunu istiyor musunuz? Gelip de size ülkenin en baba peynirlerini mi övelim? Övgüye ihtiyacı var mı? Zaten gravyerin çizgi filmlerdeki peynirler gibi görünüyor olması onu yeterince çekici kılmıyor mu? Kars’a geldiyseniz gravyer ve Kars Kaşarı yemeden/almadan dönerseniz sizi ıslak havluyla dövmezler mi? Gravyer övmek yerine Kars’ta en iyi gravyer nereden alınır onu söyleyelim, BOĞATEPE KÖYÜ, net.

Erişte Pilavı: Yine diğer yöredekilerden çok da büyük bir farkı varsa bizim çözemediğimiz, ancak tabii ki müthiş lezzetli olan bir yemek. Kars genelinde birkaç kez yedik, mercimeklisinden peynirlisine hatta patateslisine kadar pek çok çeşidinde denk geldik ve hepsi çok iyi. Bunun neden Kars’a özgü kabul edildiğini tam bilemedik ama, bilen varsa bize de açıklasın.

Evelik Çorbası: Ardahan ve Erzurum ile birlikte Kars’ta da popüler olan, çok yüksek ihtimalle über şifalı çorba. Evelik dediğimiz şey bir bitki. Hatta dolması bile oluyormuş, biz ona denk gelemedik maalesef. Neticede çorba bu bitki ile yapılıyor, çoğunun içine patates de ekleniyor. Gayet leziz, deneyin.

Umaç Helvası: Umaç Helvası da Kars’a özgü bir tatlı. Aslında neden Kars’a özgü olduğunu anlamadık, çünkü sanki Türkiye’nin birçok yerinde denk geldiğimiz bir helva çeşidiymiş gibi geldi, fakat bu çooook lezzetli olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Umaç Helvası dediğimiz şey un, süt, yağ ve şeker kullanılarak yapılan son derece basit bir tatlı olmasına rağmen (sanıyoruz diğer helvalardan en önemli farkı hazırlanış şekli, kavurarak yapılmıyor-imiş) biz abartıp kahvaltıda bile yedik, onu da denemeden dönmeyin deriz.

*Kete ve meşhuuur Kars Balı yemeyi unutmuyoruz.

Puşkin Restoran Kars
Puşkin Restoran Kars

Kars Gezi Rehberi: Kars’ta Nerede Yiyelim, Nerede Yemeyelim?

Pek tabii hem Karslı dostlardan, hem sizlerden hem de internet aleminin derinliklerinden bir sürü bilgiyi bir araya toplayıp yine danalar gibi yedik içtik, sevdiklerimiz, sevmediklerimiz, şok olduklarımız oldu, hepsini aşağı bırakıyoruz ki hep beraber en güzellerini yiyip içelim.

Hanımeli Ev Yemekleri: Karslı birçok arkadaşımızın favorisi, bizim de sahibini QUEEN ilan ettiğimiz, hakikaten Kars’ta yediğimiz en güzel yemekleri yapan mekan. Muhtemelen 2 kez gitmeye bile çalışabilirsiniz. Bu arada bakmayın salaş görüntüsüne, özellikle bu aralar yer bulmak bayağı zor, rezervasyon yapmak kesinlikle iyi bir fikir. Yukarıda söylediğimiz yemeklerin hepsini burada bulabilirsiniz, o da bir diğer artısı.

Kars Kaz Evi: Daha çok turist olarak gidenlerin önerdiği, bizim ise pek önermediğimiz, popüler hale geldiği için bu kadar önerildiğini düşündüğümüz yer. Belki damak tadı farkıdır, bilemiyoruz, kişisel görüş.

Brothers Milk Bar Kars (2)
Puşkin Restoran:
Puşkin ile tek ilişkisinin adının olduğu, yemekleri kötü olmayan ancak çok da büyük bir olayı olmayan mekan. Ancak içtiğimiz en güzel Evelik çorbası buradaydı, hakkını yemeyelim, özellikle onu içmeyi unutmayın.

Kılıçoğlu Pastanesi: Özellikle şöyle menemenli, omletli kahvaltı falan yapmak niyetindeyseniz gidebileceğiniz, pek de güzel bir binası olan mekan. Tek sorunu arka tarafın bir tık nargile kafe tadında, dumanlar içinde olması.

Brothers Milk Bar Kars (1)
Brother’s Milk Bar:
Bize tam anlamıyla “ABİ NOLUYOR NORVEÇ’E GELDİK GALİBA” cümlesini kurdurtan, hakikaten çok güzel mekan. Kahveleri güzel, mekanın kendisi çok güzel, konsept güzel, çeşit çeşit süt olması aşırı güzel. Toffee Nut Latte bile var, vallahi çıkarken sarılacaktık, güzel üstü güzel. Biz her gün gittik galiba, aynısından İstanbul’a da isteriz!

Craft Coffee No 74: Al kardeşim al, bir de Berlin terk üçüncü dalga kahveci bulduk, al onu da al. Zaten Instagram’da gördükçe “ya siz cidden Kars’ta mısınız” şeklinde 150 tane falan mesaj gelmesinden sizin de beğendiğinizi anlamış bulunuyoruz. Çok ciddi söylüyoruz, İstanbul’da bu genişlikte ve bu güzellikte mekan yok. Kars’ta mutluluk seviyemizi daha ne kadar yukarı çekebilirdik bilmiyoruz, alkışlar bir de Craft için gelsin. (Sonradan gelen not: Sizlerden gelen mesajlara göre galiba burası kapanmış olabilir 🙁 Gitmeden bi’ kontrol edin)

Han-ı Hanedan Restoran: Kars’ta alkol alabileceğiniz mekan arıyorsanız çare burası. Rakı, Süryani şarabı vb. şeyler bulabilirsiniz.

*Tadım Döner çok övülüyordu, bizim deneme imkanımız olmadı, hızlıdan bir şeyler yemek isterseniz belki orayı denersiniz.

Craft Coffee 74 Kars
Kars Gezi Rehberi: Kars’a Dair Bir Takım Bilgiler & İpuçları

*Puşkin’in zamanında Kars’a da yolunun düştüğünü duymuş muydunuz? İlginizi çektiyse “Erzurum Yolculuğu” kitabından bir adet edinmenizi öneririz. Doğruyu söylemek gerekirse Kars hakkında öyle uzun uzun yazmamış, konuyla ilgili kısım birkaç paragraftan ibaret ve pek fazla tasvir de içermiyor, ancak neticede Puşkin’in Erzurum Yolculuğu diye bir kitap yazmış olması bile yeterince ilgi çekicidir herhalde.

*Sigara içen içmeyen herkes için hüzünlü bir bilgi, Kars’ta birçok mekanda içeride sigara içiliyor ve yer yer gaz odasında oturmuş muhabbet ediyor gibi hissediyorsunuz. Herhangi bir hassasiyetiniz varsa aklınızda bulunsun.

Ermenistan Sınırı Kars
Bir taraf Ermenistan.

*Kars hava durumu konusunda hiçbir şey yazmamış olmayalım, çünkü biz orası için çok da ekstrem sayılmayacak -18 derecelerde oradaydık (Ocak ayı) ve bir noktada kulaklarımız düşecek, ne bilelim burnumuz ile vedalaşacağız ya da suratımıza dokunursak kristalleşip yere düşecek falan sandık. Aman diyelim, gündüz çok sert bir hava olmuyor ve idare ediliyor ama, gece soğuğu daha önce gördüğümüz bir şeye benzemiyor, ona göre giyinin.

*Yine hava durumundan bahsetmişken işe yarar bir not daha ekleyelim, kat kat giyinin. Bunu sıkı giyinmek anlamında değil, iç mekanlarda üstünüzü çıkarabileceğiniz şekilde giyinmeniz adına söylüyoruz. O dışarısı soğuk içerisi sıcak durumu adamı iyice çarpıyor ve iç mekanlar genellikle aşırı sıcak, bu sebeple kat kat giyinmek son derece mantıklı oluyor.

9 Comments

  • Aşkımmm ya hemcinsime aşkım falan demezdim ama gerçekten bebeksin,karslıyım ben,ne güzel anlatmışsın,valla okudukça gururlandım,vay be nerde yaşıyormuşum ben dedim kendi kendime,yine gel yine bekleriz??

  • Çok güzel bir yazı olmuş. 2 sene yaşadığım karsı çok güzel anlatmışsınız. Benim 1 önerim olacak nacizane. Orhan Pamuk’un Kar romanını da Kars hatıraları tazeyken okuyun. Bu arada İshak Paşa Sarayı Doğubeyazıt’ta. Ağrı Merkez’e biraz uzak.
    Heyecanla yeni rehberleri bekliyorum. Selamlar, saygılar ve sevgiler

  • Günaydın..Kars ile ilgili açıkcası bu yazıyı bekleyen tek insan ben değilmişim,herkes bi doğu ekspresi anlatıp duruyor,Kars’da sanki başka bir şey yokmuş gibi.Valla bilginize,elinize,emeğinize sağlık kızlar.Gitmeden güzel fikirler edindim.Sabahın 05:00’de okudum düşünün yani nasıl beklediysem ?? vay be Kars’a bak demiyorum,çünkü ülkemizde cidden böyle pek çok güzel şehir var,kıymet bilelim,çıkıp çıkıp gidelim,gezelim,görelim.Sevgiler✋?

  • Yine çok güzel bir gezi yazısı olmuş, elinize sağlık. Bence yeme içme konusunda bir tek Pasha Cafe eksik kalmış. Yabancı rock ile başlayıp halayla biten geceyi kaçırmışsınız. Bir de maalesef insanlık anıtını.

  • Çıldır’a kadar gitmişken biraz daha devam edip Şeytan Kalesi de mutlaka görülmeli. Gizli kalmış büyüleyici bir güzellik. Kaleye araç ile ulaşım yok, o yüzden en yakın köye aracınızı bırakıp yaklaşık 2km yürümeniz gerekiyor.

  • Muhteşem bir tanıtım. Tüm yönleri dikkate alınmış şehrin. insan Git dedirtiyorsunuz.
    Sevgiler,

  • Sevgili oitheblog,
    Oncelikle tatlilikta bir numarasiniz konuya bununla gireyim. Nereyi anlatsaniz orasi daha bir anlam kazaniyor orasi da ayri ama Kars’i gercekten cok dogru yansitmissiniz. Ben de gorev geregi 2 yil yasadim. Baskasina anlatirken ne dersem diyeyim, soz konusu kars olunca, cogu kisiye fantastik geliyor soylediklerim . Kars denilince akla soguktan baska seyler de getirtmek gerekiyor artik. Bahsettiklerinize ek olarak Kars’in en doguda olmasina ragmen oldukca modern bir sehir oldugunu altini cizerek belirtmek isterim. Insanlari da oldukca sicak kanlidir ve iletisimle ironiyi cok slk kullanirlar. Esprituel bir halki vardir ama yine de temkinli yaklasin. Bir Adanali olarak ben bunu soyluyorsam buna gercekten inanabilirsiniz:)) Ayrica yakin destinasyonlardan Artvin Savsat’taki Laset restoranin da gorulmesi gerekir bana kalirsa.Ayrica benden de bir film tavsiyesi gelsin; Kader filminin son sahneleri Kars’ta gecer ve gercekten cok ozeldir. Kitap tavsiyesi de olsun; Orhan Pamuk Kar romaninda da Kars’i cok hos anlatir. Ben oradayken Altin kaz film festivali vardi(gezici festival gelmisti sanirim) Iste boyle… 2018 de size iyi yolculuklar dilerim. Sevgiler

  • Kars ile alakalı önyargıma tekme tokat giriştiniz. Bu fotoğrafları Avrupa’da bir yer diye paylaşsaydınız yutmak bir yana fondip yapardım heralde. “Ölmeden önce görülmesi gereken yerler” listeme dahil ettim. Umarım ölmeden önce görürüm.

  • Ellerinize sağlık yine çok güzel bir yazı.
    Hayatımdaki şans kotasını doldurup bilet buldum,ama zamanım kısıtlı çoğu yazıda çıldır ve aniye ayrı günlerde gidilmiş,sizce ikisi bir arada bir güne sığar mı ?

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir