Ljubljana Gezi Rehberi: Kendisi Küçük İşlevi Büyük Şehir

Ljubljana Gezi Rehberi
Yalan söyleyecek değiliz, ne Ljubljana ne da Slovenya hakkında oralara ayak basana kadar pek bir bilgimiz yoktu. Elimizdeki bilgiler çoğunlukla harita verilerine dayanıyordu; İtalya, Avusturya, Hırvatistan ve Macaristan arasında bir yerde, küçük bir ülke. Muhtemelen yeşil bir yer. (Evet bu noktada yeşillerin efendisi olduğundan haberdar değildik) İnsanları sarı, havası Orta Avrupa genellemesine dahil edilebilecek durumda, başkentinin adını okumak ise insanı Tansu Çiller’in halüsinasyon diyebilmek için verdiği çaba ile benzer bir hale sokuyor. Şehrin adı resmen random gülmek gibi. (bkz: asdajsd) Çok da kayda değer bilgiler değil di mi? Sonra bir şey oldu, bir şekilde Ljubljana Turizm Ofisi, Slovenya Turizm Ofisi ve Türk Hava Yolları ile ortak bir projeye giriştik ve şu anda Slovenya’yı Slovenya halkının bir kısmından daha iyi biliyor bile olabiliriz.

Başlamadan önce bize bu geziyi en iyi şekilde planlamamıza yardımcı olan, gezdiren ve bu yazıyı ortaya çıkarmamıza olanak tanıyan sevgili Nika, Brigita, Sasa, Peter ve Karmen’e teşekkür etmek isteriz.

Şimdi yazının geri kalanına bir “bilen” olarak devam edelim ve biraz Slovenya övelim;

*Bir kere ülkenin nüfusu iki milyon küsür bir şey, Ljubljana deseniz 300.000 civarında. Yani? Yani şehirde 3 gün geçirseniz bile hakikaten bir karşılaştığınız insanı ilerleyen günlerde tekrar görebileceğiniz, bir sevdiğiniz köpeğin 2 gün sonra size alışmış olarak hevesli bir şekilde yanınıza koşabileceği acayip küçük bir yerden bahsediyoruz. Bu durum Slovenya halkının gerçekten inanılmaz sıcakkanlı olmasıyla birleşince durum üç günde 13 arkadaş ve 33 tanışıklık ile sonuçlanıyor, ki bildiğiniz üzere seyahat etmenin en keyifli yanlarından biri de size kattığı insanlar oluyor. Düşünün ki biz bir haftalık Slovenya gezimiz boyunca 70 yaş + teyzeler ile muhabbet edip kahve içerken de görüldük, kendi yaş ortalamamızdaki insanlarla kulak kanatan bir metal konseri izlerken de…

*Ülke inanılmaz yeşil. Öyle yeşil ki, bazı noktalarda İstanbul gibi bir şehrin ardından bünyemizi şoka uğratan fazla oksijenden başımız döndü, bazı noktalarda kendimizi ağaçlara sarılırken bulduk, herhalde çektiğimiz 1000 küsür fotoğrafın 300’ü orman ve ağaçlık alanlardan oluşuyor. Bize inanmıyorsanız resmi verilerle gelelim, Slovenya Avrupa’nın en yeşil 3. ülkesi olarak biliniyor ve Ljubljana bu sene “Green Capital” unvanını almış.

Ljubljana
*Ne alaka diyeceksiniz ama, bizce Slovenya mutfağı gerçekten çok iyi! Biliyorsunuz, yemek konusu bizim için inanılmaz hassas, öyle beğenmediğimiz şey hakkında atıp tutarak duygularınıza oynamayız, o yüzden bu konuda bize gerçekten güvenebilirsiniz. Birçok farklı kültürün arasında bir yerde olduğu için ülkenin her yerinde farklı tatlarla karşılaşıyorsunuz. Bir yerden Avusturya’ya özgü bir lezzet çıkıyor, bir yerden İtalyan tatları, bir yerden tamamen Slovenya’ya özgü lezzetler, aklınızı kaçırırsınız! Doğru yerlerde yediğiniz takdirde Türkiye’ye dönünce bile özleyebileceğiniz lezzetlerden bahsediyoruz, merak etmeyin, o konuyu detaylandıracağız.

*Küçük bir ülke dedik diye aklınıza çok sakin bir şehir gelmiş olabilir, ama yok öyle bir dünya. Her şeyi geçtik, başkent Ljulbjana’da bol bol Erasmus öğrencisi var. Are you Erasmus? Of koos darlin. Erasmus öğrencilerinin yoğun olduğu bir şehir her zaman eğlenceli olur, bunu Erasmus yapan yapmayan herkes bilir. Ayrıca Ljubljana’yı ortasından nehir, kanal vb. şey geçen şehirlerin eğlenceli olduğu genellemesini kontenjanına da dahil edebiliriz. Gece gündüz fark etmeksizin özellikle kanal civarı pek hareketli oluyor, sıkılmanız imkansız. Bir de Metelkova gerçeği var tabii, ondan aşağıda bahsedeceğiz

*Küçük bir şehir olmasına rağmen Ljubljana’nın bir diğer özelliği de içinde onlarca müze ve sanat galerisi barındırması. Üstelik gayet özellikli ve detaylıca gezmek isteyeceğiniz yerlerden bahsediyoruz. Devlet sanatçıları desteklediği için Slovenya’da sanatçı da, sergilenecek eser de çok. Kıskandık, özendik, sevdik.

*Şayet doğa sporları ile ilgileniyorsanız Slovenya sizin için bir cennet! Hatta özelden genele giderek cümleyi yinelemek isteriz, şayet doğa sporları ile değil, yalnızca sporla ilgileniyorsanız da Slovenya sizin için bir cennet! Bisiklet kullanımı yaygın, hiking, trekking, su sporları allah ne verdiyse hepsi inanılmaz popüler ve ülkenin neresinde olursanız olun bu sporları yapabileceğiniz onlarca alan var. Ayrıca sporla ilgilenmeyen bir Slovenyalı görmedik desek abartmış olmayız, bu konuda alıp yürümüş durumdalar gerçekten. Demek doğanın içinde yetişmek böyle bir şey oluyormuş.

Slovenya
Slovenya’da Nasıl Bir Rota İzledik?

Ljubljana gezi rehberine girişmeden önce Slovenya genelinde nasıl bir rota izlediğimizden söz etmeden geçmeyelim dedik. Bu işler genellikle insanlara komplike geliyor ama aslında hiç de kafanızın karışacağı bir durum yok. Zaten bahsettiğimiz gibi küçük bir ülke olduğu için mesafeler çok kısa ve isterseniz araba kiralayıp farklı yerlerde konaklaya konaklaya, isterseniz Ljubljana’yı merkez alarak, her gün oradan günübirlik başka bir bölgeye geçebilirsiniz, karar sizin. Biz farklı farklı bölgelerde konaklamayı tercih ettik. Eğer Slovenya genelinde bizim gördüğümüz yerleri görmek istiyorsanız izlemeniz gereken rota şu:

Ljubljana – Kamnik & Velika Plenina – Bled – Bohinj- Postojna – Saygı duruşu, İstiklal Marşı ve Kapanış. Sevgiler…

Ljubljana Slovenya
Ljubljana Gezi Rehberi: Ljubljana’ya Ne Zaman Gidilir?

Ljubljana’ya ne zaman gideceğinizi aslında Ljubljana özelinde düşünmemek gerekiyor. Çünkü özellikle birkaç gün vaktiniz varsa bu gezinizi Slovenya’nın diğer bölgeleri ile de birleştirmek isteyeceksiniz. Yukarıda da söz ettiğimiz gibi, Slovenya özellikle doğa odaklı bir gezi peşindeyseniz size o kadar fazla seçenek sunuyor ki, yalnızca Ljubljana’ya odaklanmak hata olur. Bu sebeple Ljubljana’ya ne zaman gideceğinizi de aslında tamamen kişisel ilgi alanlarınız yönlendirecek. Konuya mevsimine göre yaklaşacak olursak;

Slovenya’da Yaz: Tamamen lokallerden aldığımız bilgilere göre Slovenya’da ve Ljubljana özelinde hava sıcaklığı yazın 35 derecelere kadar çıkabiliyor. Bu dönem aynı zamanda ülkenin en turistik dönemi olduğu için yoğunluk ve dünyayı yalnızca fotoğraf makinası üzerinden algılayan Asyalı turist popülasyonu sizi yer yer sinirlendirebilir. Ancak yine de çok kalabalık bir ülke olmadığı için idare edilemez bir duruma dönüşmeyeceği kesin. Buralara yazın gitmenin en iyi tarafı Bled ve Bohinj gibi doğa harikası göllerde yüzebilme şansınızın olması. Özetle sıcağa dayanıklıysanız yazın da gidilir. Zaten bu dönemde bile Ljubljana dışındaki daha yüksek ya da dağlık kesimlere gidecekseniz üstünüze kalın bir şeyler almanız gerekebilir.

Slovenya’da Kış: Önce gözünüzü korkutup sonra içinizi rahatlatacağız. Slovenya’da kışın hava sıcaklığı eksi bilmemkaç derecelere kadar düşebiliyor. DIN DIN DIN. (korku filmi efekti) Fakat bu kış arkadaşlar, ne bekliyorsunuz, takunya mı giyecektiniz? Bu noktada sizin için artı olan konular daha az turist, daha sakin bir şehir, daha uygun fiyatlar. Eksiler? Nezle, grip ihtimali, Türkiye’de giydiklerinizin orada sizi sıcak tutmaya yeterli olmaması durumu ve niceleri. Fakat özellikle kayak yapmak niyetindeyseniz kışın gitmek tabii ki en mantıklısı.

Slovenya’da Bahar Ayları: Geldik bizim favorimiz olan bahar aylarına. Bize kalırsa Slovanya’ya gitmek için en ideal dönem kesinlikle bahar ayları. Çünkü hem turist yoğunluğunun çok artmadığı, hem havaların orta halli olduğu, hem de doğa sporlarını doyasıya yapabileceğiniz bir dönemde gitmiş oluyorsunuz. Tabii ki istisnai durumlar da olabiliyor. Örneğin biz Mayıs’ın ortasında gidip Velika Plenina bölgesine tırmanmaya çalışırken bayağı ciddi bir karla boğuştuk. Dağlık bir alandan bahsettiğimiz için kar olmasını normal karşılayabilirsiniz ama, lokaller bile kar olmasını bayağı yadırgamıştı, demek normalde olmuyor… Bahar ayları aynı zamanda bayağı çılgın yağmurlu ve akşamları oldukça serin olabiliyor, aklınızda bulunsun.

Ljubljana Slovenya
Ljubljana Gezi Rehberi: Ljubljana’ya Ulaşım

Slovenya’ya gidene kadar oraya gitmenin bu kadar kolay olduğundan da haberdar değildik. Türk Hava Yolları’nın ülkeye sabah ve akşam olmak üzere günde iki seferi olduğu ve yolculuk 1,5 – 2 saat kadar sürdüğü için bize kalırsa yalnızca Ljubljana’yı görmeye bir hafta sonu gezisi için bile gidilebilir. Haziran 2016’dan itibaren İstanbul’dan Ljubljana’ya her gün uçuş olacağı için şöyle Cuma akşamı gidip Pazar akşamı dönmek için acayip müsait bir şehir.

*Ljubljana içinde ulaşım için herhangi bir kafa karışıklığı yaşama ihtimaliniz sıfır. Çünkü bir turist olarak ziyaret edeceğiniz noktalar birbirine son derece yakın olacak ve çok yüksek ihtimalle çoğuna yürüyeceksiniz. Şayet yürüyerek gezmekten hoşlanmıyorsanız son derece düz ayak bir şehir olduğu için bisiklet kiralayıp o şekilde de gezebilirsiniz. Bisiklet kiralamak için BicikelJ System adında bir sistemleri mevcut. Verdiğimiz link üzerinden sisteme kayıt olursanız şehrin birçok noktasında yer alan bisiklet istasyonlarından bisikletinizi alıp sonra size en yakın olan noktaya bırakabilirsiniz. Linkte konuyla ilgili daha detaylı bilgi mevcut.

*Ljubljana’dan Slovenya’nın başka bölgelerine geçmek isterseniz yapabileceğiniz en mantıklı şey kesinlikle araba kiralamak. Bunun için başka alternatif yollar var mı diye sorduğumuzda herkesten araba kiralamanın en mantıklı yöntem olduğu önerisini alınca biz de bu düşüncemizde emin olduk. Slovenya’da trafik yok denilecek kadar az, yollar son derece düzgün ve araba kiralamak çok pahalı bir olay değil. Öneri isterseniz biz aracımızı tren istasyonunda yer alan Sixt’ten kiraladık ve sonrasında havaalanı şubelerine teslim ettik. Böylece havaalanına ulaşım için de ekstra bir ücret ödememiz gerekmedi.

*Şayet araba kiralarsanız ve Slovenya’nın başka bölgelerine geçecek olursanız arada ücretli geçişlere denk geleceksiniz. Bu noktada araba kiraladığınız şirket size sticker benzer bir şey veriyor olmalı. Hani şu bizim OGS – HGS muhabbeti gibi düşünün. Bu şekilde ücretli geçiş sizin açınızdan sorun olmayacaktır. Ancak yine de siz kiralarken mutlaka konusunu açın ki sonradan saçma bir sorunla boğuşmak zorunda kalmayın.

*Ljubljana Havaalanı’ndan merkeze ulaşmak yaklaşık 20 dakika kadar sürüyor. Şayet taksi ile gitme kararı alırsanız ücret 50 Euro civarı bir şey tutuyor, yani pek de uygun olduğu söylenemez. (kibar anlatıyoruz, siz bizim yerimize okurken küfrü basın) Eğer taksi ücretini bölüşecek kişi sayısına sahip değilseniz çare otobüs. Onun saatlerine de şuradan ulaşabilirsiniz.

Ljubljana Slovenya
Ljubljana Gezi Rehberi: Ljubljana’da Konaklama

Ljubljana’nın küçük olmasının faydaları başlıklı bir liste hazırlayıp içine 10 madde koyacak olsak ilk sıraya yerleşecek şey şu olurdu: Nerede kalırsanız kalın fark etmez, her zaman görmek istediğiniz yerlere yakınsınız! Oh ya, yaşasın her yere rahat rahat yürümek, yaşasın en uzak mesafenin 1,5 km’yi aşmaması. Sonuç olarak biz yine şehrin göbeğinde kalmadık mı? Tabii ki kaldık. Uygun fiyatlı konaklama sunan ve pislik gibi olmayan hijyenik ve havalı hostel peşindeyseniz Hostel Tresoru kesinlikle önerebiliriz. Eski bir bankanın hostele çevrilmesiyle bu hale gelmiş olan Tresor şu gece yapacak hiçbir şey bulamazsanız bile gidip kendi otelinizde  çılgınca gülüp eğlenebileceğiniz hostellerden. Kitlesi genç, çalışanları çok eğlenceli ve Benetton kataloğu gibi çeşit çeşit, lokasyonu hakikaten şahane ve isterseniz iki kişilik odaları da mevcut.

Ljubljana Gezi Rehberi
Ljubljana Pahalı mı?

Ljubljana hatta Slovenya genelini düşünecek olursak bütçe konusunda biraz rahatlayabilirsiniz. Çünkü birçok Avrupa şehrine kıyasla Slovenya’nın pahalı bir ülke olduğu söylenemez. Yani Sırbistan ya da Bosna kadar ucuz olduğunu söylemiyoruz tabii ama, yine de özellikle Paris, Londra gibi şehirlerin yanında bayağı uygun fiyatlı kalıyor. Çok turistik bir şehir olmadığı için olsa gerek, Ljubljana’nın göbeğinde bile öyle kazıklandığınız hissedeceğiniz kadar çılgın fiyatlarla karşılaşmıyorsunuz. Durumu açıklamak açısından Ljubljana genelindeki harcamalarımızdan örnekler verelim;

Su: 1 – 2,5 Euro (restoranlarda)*

Kahve: 1,50 – 2,50 civarı. (latte vb.)

Bira: 2 – 3,5 arası. (50’lik bira)

Kokteyl: 4 – 7 Euro arası.

Ortalama bir restoranda ana yemek: 7 – 12 Euro

İyi bir restoranda ana yemek: 13 – 22 Euro (et olunca sapıtabiliyor)

Benzin: Litresi 1,08 euro (dizel için) Dizel bir araç ile ortalama 400 km gibi bir yol yaparsanız benzin yaklaşık 19 Euro tutuyor.

*Musluk suyu içiliyor ve tadı hiç de kötü değil, su masrafından kurtardık, hadi yine iyisiniz.

Ljubljana Gezi Rehberi
Ljubljana Gezi Rehberi: Ljubljana Gezilecek Yerler

Şimdi biz size şehir küçük, her yer yakın, vay efendim bir gördüğünüzü bir daha görüyorsunuz dedik diye siz Ljubljana’da gezecek görecek az yer var sanmış olabilirsiniz. Sizi kınıyoruz ve size laflar hazırladık… Ljubljana’da onlarca müze, birçok meydan, bol bol sevimli kafe & restoran ve sizi bayağı şaşırtacak bölgeler var. Yani bir hafta sonunuzu bu şehre ayırıp öyle sakin sakin duracağınızı sanmayın, günleriz bayağı dolu dolu geçecek hatta gece hayatına da kapılacak olursanız bir şeyler yetiştirmek için çaba vermeniz bile gerekecektir.

Ljubuljana’da gezilecek yerler listemize girişmeden önce gelen not: Bütçenizi biraz daha uyguna getirmek adına Ljubljana Card’ı satın almayı değerlendirebilirsiniz. 24 saatliği 20, 48 saatliği 27 Euro ve şehirde gezmek isteyeceğiniz birçok yeri kapsıyor. Verdiğimiz link üzerinden bilet de satın alabilirsiniz, kartın kapsadığı yerlere de bakabilirsiniz.

Preseren Ljubljana
Preseren Meydanı

Her şehrin bir ana meydanı olduğun varsayacak olursak Ljubljana’nınki de Preseren Meydanı oluyor. Meydan ismini Slovenya’nın en ünlü şairlerinden biri olan France Preseren’den alıyor. Şehrin tam anlamıyla göbeğinde yer alan ve yalnızca yayalara açık olan meydanda Preseren’in heykelini ve pembe rengiyle dikkatinizi çekecek Franciscan Kilisesi’ni de görebilirsiniz. Tüm bunlara rağmen meydanın ana atraksiyonu kesinlikle Triple Bridge, ondan aşağıda bahsedeceğiz.

Triple Bridge

İşte Ljubljana’nın en ilgi çekici yerlerinden biri, Türkçeleştirilmiş adıyla Üçlü Köprü. Adını gayet mantıklı koymuşlar, zira hakikaten üç tane köprünün birleşiminden oluşan enteresan bir mimariye sahip. Şehrin ortasından geçen Ljubljanica Nehri’nin üzerindeki birkaç köprüden en popüleri olan Triple Bridge’in tarihi aslında 1280 yılına kadar dayanıyor. Yangın ve deprem gibi bir takım felaketler atlatmasının ardından bu cefakar köprü Ljubljana’nın Gaudi’si sayılabilecek Jose Plecnik’in ellerine teslim ediliyor ve böyle günümüzdeki halini alıyor. Plecnik’in köprüyü böyle enteresan bir şekilde tasarlamış olmasının sebebi, ortadaki alanı tramvay ve araçların geçebileceği şekilde, sağında ve soluna kalan kısımları ise yayaların kullanabileceği şekilde bırakmakmış. Akıllı adammış, helal olsun Plecnik Baba.

*Köprüyü o enteresan görüntüsünü bir karenin içine sığdırabilecek şekilde fotoğraflamak pek kolay değil. Bunun için civardaki binalardan birinin üst katlarına çıkmayı deneyebilirsiniz.

*Köprünün üzerinde bulunduğu Ljubljanica Nehri’nin civarı gündüz ya da akşam fark etmeksizin her daim eğlenceli ve hareketli, oraları mutlaka dolanın.

Dragon Bridge LJubljana
Dragon Bridge

Hazır konu köprülerden açılmışken şehrin bir diğer ünlü köprüsünü de es geçmeyelim; Dragon Bridge. Neden Dragon? 2013 yılında Khaleesi şehri ziyaret edip bu köprüden geçtiği için mi? Yoksa Skyrim’in yaratıcısı Slovenyalı olduğu için mi? Hepsine cevabımız hayır, bunları biz uydurduk, inanmayın. Sebebi Ljubljana şehrinin simgesi dragon olması ve bu köprünün dört köşesinde dragon figürlerinin yer alıyor olması. Bizce köprü de, şehir simgesi de çok havalı, gidip görmeden dönmeyiniz efenim. Bir turist olarak ejderhaların ağzına yüzüne saçma hareketlerde bulunarak fotoğraf çektirmek adettendir, ihmal etmeyin lütfen, bizi orada bol bol utandırın.

Kongresni trg Ljubljana
Kongresni Meydanı

Kongresni trg adıyla da karşılaşabileceğiniz bu meydan şehrin ana meydanlarından bir diğeri. Geniş, yeşil, canlı ve yer yer etkinliklerin, hatta festivallerin yapıldığı hareketli bir meydan olmasının yanı sıra Ljubljana Üniversitesi’nin “ulan bu üniversite binasıysa biz nerede okuduk” dedirten binası da bu meydanda yer alıyor. Meydanda şöyle bir dolanıp şahane binaları fotoğraflayabilir, ardından kafelerden birine çökerek turist olmanın tadını çıkarabilirsiniz. Zaten Ljubljana’nın en turistik noktasında bile kendiniz herhangi bir “turist tuzağına” düşüyormuş gibi hissetmeyeceksiniz, çünkü burası o bildiğiniz şehirlerden değil efenim.

-Meydan gezmelere doyamadıysanız yakınlarınızda eski adıyla Devrim Meydanı, yeni adıyla Cumhuriyet Meydanı olan Republic Square de var. Burası Slovenya Yugoslavya’dan ayrıldığında kutlamaların yapıldığı, günümüzde ise protesto edilecek bir mesele varsa halkın toplandığı meydan. Bize kalırsa şehrin en gri ve Ljubljana’dan beklenmedik derecede kasvetli yerlerinden biri, ama geçerken görebilirsiniz tabii.

Tivoli Park
Tivoli Park

Bir İstanbullu en çok neye özlem duyar? Evden çıkıp trafik olmadan bir yere ulaşabilme ihtimaline, temiz havaya ve tabii ki yeşil alana. Hal böyle olunca Avrupa’da gördüğümüz her şehir parkının önünde ağıtlar yakasımız, her yeşil alanın önünde pankart açasımız falan geliyor. İşte Ljubljana’nın Tivoli Park’ı da size bu hissi yaşatacak fazla güzel şehir parklarından birisi. Aslına bakarsanız Slovenya’nın her yerine bu hisse kapılabilirsiniz ama, Tivoli’nin içinde çimlere bayılıp küçük bir piknik yapmanın keyfi bi’ başka. Ya da bisiklete binmenin. Ya da yürüyüş yapmanın. Ya da sırf keyfinizden yolunuzu buraya düşürmenin. Kıskandık. Biz de isteriz.

-Eğer ilgi duyuyorsanız International Centre of Graphic Arts Tivoli Park’ın içinde yer alıyor. Gitmişken uğrayıp sonrasında bahçesindeki kafede bir kahve patlatabilirsiniz.

Ljubljana Kalesi
Ljubljana Kalesi

Gözlemlerimize göre Ljubljana Kalesi Slovenya halkının en önemsediği tarihi yapılardan ve en çok turist çeken noktalardan biri. Ancak burayı yalnızca eski bir tarihi yapı olarak düşünmemek lazım, zira daha kompleks bir düzenden bahsediyoruz, ziyaret edince anlayacaksınız. Kalenin kapsamında yaz aylarında düğünlerin yapıldığı, hatta açık hava sineması etkinliklerinin düzenlendiği geniş bir avlu, bir restoran hatta Kukla Müzesi bile yer alıyor. Ayrıca size şahanesinden bir panoramik Ljulbjana manzarası da sunuyor ki tadından yenmez.

Kale tarih boyunca pek çok farklı amaç için kullanılmış. Temel olarak bakıldığında şehre tepeden bakan bir noktada yer aldığı için hep bir gözlem alanı niteliğindeymiş, ancak hapishane olarak kullanıldığı bile olmuş. Şayet kaleyi gezecek olursanız hapishane olduğu dönemde hücre olarak kullanılan alanları da görebiliyorsunuz.

*Kalenin içinde rehberli bir tur gerçekleştirmeseniz bile kale tarihi ile ilgili bilgi edinebileceğiniz 5 dakikalık bir sunum izleyebiliyorsunuz. Öyle tahmin ettiğiniz gibi sıkıcı bir şey değil, gayet eğlenceli bir şekilde anlatmışlar, bizce onu es geçmeyin. Örneğin Osmanlı’nın şu meşhur Viyana kapılarına dayanmalı döneminde saldığı korkunun kalenin günümüzdeki halini almasında önemli bir etkisi olduğunu bu sunumu izlerken öğrenmiş bulunduk.

*Füniküler (gidiş – dönüş) + Kale Gezisi + Kukla Müzesi’ni gezmenin ücreti 10 Euro. Öğrenciyseniz 7. Öğrenci değilseniz ve öğrenci gibi yapıyorsanız yemiyorlar, üzgünüz.

*Füniküler kullanmadan kaleye çıkmak gibi bir çılgınlık yapacak olursanız sizi ayakta alkışlıyoruz, çünkü bi’ 10 dakika kadar yokuş çıkacaksınız. Ertesi gün pilates yaptıktan sonraki sabaha uyanmış gibi hissederseniz sorumlusu biz değiliz.

Ljubljana Modern Art
Museum of Modern Art (Moderna Galerija)

Evet Ljubljana’da birçok müze var. Ama tabii ki her şehirde olduğu gibi burada da bir favorimiz oldu; Modern Sanat Müzesi. Zaten genel olarak modern sanata ilgisi olan kimseler olduğumuz için bu çok da şaşırtıcı bir durum olmayabilir tabii orası ayrı. Çok şükür bazı modern sanat müzelerinde olduğu gibi duvara dal asıp onu sanat kabul etmiyorlardı, belki o yüzden beğenmişizdir, neyse..

Modern Sanat Müzesi çok büyük bir müze değil, ancak tıpkı Ljubljana gibi, kendisi küçük işlevi büyük diyebiliriz. Yugoslavya dönemi de dahil olmak üzere Slovenyalı sanatçıların 20. yy’dan itibaren ortaya koyduğu eserleri kapsıyor ve gerçekten harika çalışmalarla karşılaşma şansı tanıyor. Slovenya’da sanatın gelişimini, tarih ile paralel olarak gözlemleyebilmenizi sağladığı için bu müzeyi ayrıca sevdik. Konuya ilgisi olanlar kesinlikle uğrasın deriz.

*Empresyonist sanatçılar Rihard Jakopic, Ivan Grohar ve Matej Sternen’in eserlerini gözden kaçırmayın, biz kendilerine aşık olduk. Evet, Monet’yi hatırlatmaları normal, yalnız değilsiniz.

*Yine müzede eserlerini görebileceğiniz Bozidar Jakac’a ayrıca dikkatinizi çekeriz, eminiz size de kendisinden bayağı etkileneceksiniz.

-Pazartesi hariç her gün 10:00 – 18:00 arası açık. Ücret 5 Euro, öğrenciler için 2,5.

-Adres: Cankarjeva 15

-Müzenin bayağı tatlı bir kafesi var. Slovenyalı hipsterlar burayı çalışma alanı olarak da kullanıyor, bi’ kahvelik uğrayabilirsiniz.

Slovenya Gezisi
Museum of Contemporary Art

Metelkova’da yer alan ve daha alternatif sergilere/sanatçılara yer veren Museum of Contemporary Art şayet bol vaktiniz varsa uğrayabileceğiniz müzelerden. Genellikle 1960 ve sonrasına odaklanıyor. Müzede aynı zamanda devletin Slovenyalı sanatçılara verdiği destek ile ilgili bir bölüm de var ki, bizce Türkiye dahil birçok ülkeye örnek olabilecek nitelikte, oraya da göz atmayı unutmayın. Yine de şehirde kısıtlı süreniz varsa ve bir tercihte bulunmak durumunda kalırsanız bizce oyunuzu Ljubljana Modern Sanat Müzesi’nden yana kullanın.

-Giriş 5 Euro, öğrenci 2,5.

-Adres: Maistrova 3

National Gallery
Slovenya Ulusal Galerisi

Siz de bizim gibi bir ülkeyi tanımanın yollarından birinin de sanatını ve tarihini kavramak olduğunu düşünüyorsanız National Gallery’i gezmeden dönmek olmaz. Ana sergi alanı 13. yy’dan 20. yy’a kadarki dönemi kapsayan Slovenyalı sanatçıların eserlerini kapsıyor. Bir kısmı ise diğer Avrupa ülkelerinden eserleri barındırıyor, özellikle Avusturya. Müze binası büyük bir tadilattan geçerek bu sene Ocak ayında tekrar açılmış ve şu anda Slovenya halkının gurur duyduğu müzelerden biri haline gelmiş, herkes Ulusal Galeri övüyor. Büyük bir müze değil, ancak hem binanın içi çok güzel, hem de ülkeyi daha iyi tanımak açısından bizce gezmesi çok keyifli.

-Pazartesi hariç her gün 10:00 – 18:00 arası açık. Perşembeleri 20:00’ye kadar açık.

-Giriş 7 Euro, indirimli 3 Euro.

-Adres: Presernova 24.

Ljubljana Cooperative Bank
Cooperative Bank Binası

Ljubljana’nın en çok fotoğraflanan binalarından biri olan Cooperative Bank Binası’nın önünden geçecek olursanız ilginizi çekmemesi imkansız. Art Nouveau akımının özelliklerini taşıyan bina mimar Ivan Vurnik tarafından tasarlanmış ve içini de eşi Helena Vurnik’e paslamış, ortaya şahane bir şey çıkmış. Binanın ön cephesindeki geometrik şekiller, Slovenya bayrağından esinlenerek renklendirilmiş. İçi ise Slovenya ile özdeşleşmiş çam ağaçları ve buğday tarlaları gibi doğa şekillerinden yola çıkarak tasarlanmış. Zaten çok merkezi bir noktada olduğu için şöyle bir önünden geçin.

Adres: Miklosiceva cesta 8

Metelkova Ljubljana
Metelkova

Bizim için Ljubljana’nın, hatta komple Slovenya’nın en ilginç yerlerinden biri tartışmasız bir şekilde Metelkova. Buraya uğramalısınız, bi’ görseniz iyi olur falan demeyeceğiz, çünkü gitmek zorundasınız! Ne varmış ulan bu kadar dediğinizi tahmin ediyoruz, onun için biraz Metelkova’nın tarihine girmemiz gerekecek, ama sıkıcı değil, merak etmeyin.

1900’lü yılların başlarında Avusturya Macaristan İmparatorluğu’nun ordusu tarafından bir kışla olarak yaptırılan Metelkova, bu sürecin ardından da aynı amaçla 1941 yılına kadar Yugoslavya ordusu tarafından kullanılıyor. 2. Dünya Savaşı döneminde bir süreliğine İtalyan faşistleri ve Naziler tarafından işgal ediliyor ve son olarak 1945’ten 1991’deki döneme kadar Sosyalist Yugoslavya ordusunun elinde kalıyor. Buraya kadar her şey normal, belli ki askeri amaçlar için kullanılmaya uygun bir alan. Fakat buradan sonrası önemli, çünkü Slovenya’nın Yugoslavya’dan ayrılmasının ardından burada işler değişmeye başlıyor. Yugoslavya ordusunun bu alandan çekilmesi ile 200 kişilik bir ekipten oluşan “Network of Metelkova” adlı bir topluluk bir araya geliyor. Bu ekip Metelkova’yı kültürel bir merkeze dönüştürebilmek adına burayı işgal ederek (#occupy kavramından bahsediyoruz, daha eylemsel bir hareket yani), burayı özerk bir bölgeye çevirme kararı aldıklarını duyuruyorlar. Aslında ilk etapta Slovenya Devleti ile iletişime geçerek burayı daha kullanışlı bir alana çevirmek istediklerini dile getiriyorlar ancak uzun bir süre devletten geri dönüş alamayınca kendi işlerini kendileri halletmeye karar veriyorlar de diyebiliriz. Bu olay şu an gidip görebileceğiniz Metelkova’nın temellerini atmış oluyor ve Metelkova şehrin isyankar/öteki kesimlerinin sembolü haline geliyor.

Metelkova Ljubljana
Günümüzde 12.500 m2’ye yayılmış olan Metelkova’da birçok gece kulübü, sanat stüdyosu ve mekan yer alıyor, birçok etkinlik ve konser gerçekleştiriliyor. Ancak öyle pop müzik çalan mekanlardan, topuklu ayakkabıyla gidilen yerlerden falan bahsetmiyoruz. Daha çok elektronik ve ya punk müziğin öne çıktığı kulüplerin olduğu, gay barların yer aldığı, metal/hard rock konserlerinin gerçekleştiği ve daha alternatif sanat performanslarının yapıldığı alanlar olarak düşünebilirsiniz. Slovenyalı gençlerin büyük bir kısmı hafta sonlarını burada geçiriyor, buraya bir bağlılık hissediyor ve aslında Metelkova kesinlikle şehrin isyankar tarafını yansıtıyor. Ancak buranın yasal varlığının söz konusu olup olmadığı meselesi aslında biraz karmaşık. Burada yer alan mekanlara devlet tarafından herhangi bir ruhsat verilmiş durumda değil ve vergi ödeyip ödemedikleri bile muallakta. Konuyla ilgili bilgi edinmeye çalışıp birçok kişiye sorduğumuzda “artık legal bir oluşuma dönüştü, burada devlete vergi ödemek zorundalar” ya da “bildiğim kadarıyla vergi ödemiyorlar” gibi birbiriyle taban tabana zıt cevaplar aldık, yani kimse durumun akıbetini bilmiyor desek yeridir. Sanırsak Ljubljana Belediyesi şimdilik bu olayı akışına bırakmış durumda ve konuyla ilgili herhangi bir aksiyon almıyor. Sonuç olarak gece hayatı için bizce Ljubljana’nın en iyi noktası Metelkova. Özellikle hafta sonu bir partiye falan denk gelirseniz bayağı eğlenebilir ve acayip deneyimler yaşayabilirsiniz, bizce kesinlikle uğrayın! Ayrıca gündüz de buradaki sokak sanatı ve mural çalışmalarını görmek üzere ayrıca zaman ayırabilirsiniz.

Metelkova Ljubljana
Ljubljana İpuçları

-Şehirde herkes İngilizce konuşuyor. Bakın abartıyoruz sanıyorsunuz, bu OitheBlog yine bir şeyleri aşırı övme hastalığına mı yakalandı diye düşünüyorsunuz ama hakikaten abartmıyoruz. O yüzden bu şehirde sırtınız yere gelmez, kime ne istiyorsanız sorabilirsiniz. Zaten Slovenya halkı aşırı sempatik, dil bariyeri de olmadı mı konuştukça konuşasınız geliyor.

-Eğer akşam için Metelkova ya da kanal kenarı dışında bir alternatif ararsanız Trubarjeva Caddesi’ne bir göz atabilirsiniz, birçok bar var. Ancak öyle milletin sağda solda yazdığı kadar hareketli olmuyor, aklınızda bulunsun.

-Ülke genelinde Türk kahvesinin aşırı popüler olması hakkında ne düşünüyorsunuz? Kiminle konuşsak “ah sabah Türk kahvesi içmeden ayılamıyorum şekerim, 1 kupa içerim mutlaka” gibi şeyler söyledi. ADAM KUPAYLA TÜRK KAHVESİ İÇİYOR, öyle bir sevgi. Kafelerde, restoranlarda mutlaka dikkatinizi çekecektir, bir de oralarınkini deneyebilirsiniz.

-Ljubljana Üniversitesi’nin kütüphane binası güzel ve ilginç, belki civarında dolanırken oraya da bir uğrayabilirsiniz, Kongresni Meydanı’na çok yakın.

Ljubljana Slovenya
-Şayet ben aradığımı bu sitede bulamadım, ne biçim yazmışsınız diyorsanız öncelikle kalbimizi kırdınız… Ama bir alternatif olarak Slovenya Turizm Ofisi’nin ve Ljubljana Turizm Ofisi’nin resmi sitelerine göz atabilirsiniz, gerçekten çok detaylı bilgi veriyorlar, eminiz bir noktada işinize yarar.

-Açık hava etkinliklerine hasta olan Ljubljana halkının Mart – Ekim arası Cuma günlerine özel bir etkinliği oluyor: Open Kitchen. Ana pazarları olan “Central Market”ın (Adres: Vodnikov trg) hemen yakınında kurulan bu alanda standlar kuruluyor ve uygun fiyata hem Slovenya mutfağı hem de dünya mutfağından birçok lezzet deneme şansınız oluyor. Bayağı eğlenceli bir etkinlik, ayrıca lokaller arasında da bayağı büyük bir heyecan kaynağı, bizce denk gelirseniz kesin uğramalık. Hava kötü olursa iptal olabiliyor, aklınızda bulunsun.

-Çarşı pazar gezmeyi sevdiyseniz Pazar günleri 8:00 ile 14:00 arası bit pazarı kuruluyor. (Adres: Cankarjevo)

11 Comments

  • Şu gözleme sebepsiz çok güldüm ya 😀 “Yani şehirde 3 gün geçirseniz bile hakikaten bir karşılaştığınız insanı ilerleyen günlerde tekrar görebileceğiniz, bir sevdiğiniz köpeğin 2 gün sonra size alışmış olarak hevesli bir şekilde yanınıza koşabileceği acayip küçük bir yerden bahsediyoruz.” , güzel yazı teşekkürler

  • Geçen yıl THY kampayasıyla içinde aşk barındıran sLOVEnya ya gittik soğuk bir şubat ayıydı ama biz resmen bu minik sıcak ülkeye aşık olduk kültür günü kutlalnan tek ülke ünvanını almasının sebebi de boşuna değildi minnacık otel odamızda sayısız kitap müzik ve film bizi bekliyordu bu kadar öğrencide erasmus için burayı bir bildikleri olduğu için seçiyorlardı yemek içmeye gelecek olursak sabah ları güzel kahveleri ve lezzetli bürekleri ile damaklarımızı şenlendirdi akşamları ise bana Eskişehirde Porsuk kenarındaymışız izlenimi veren mekanlarda ev yapımı sıcak şarap soğuk şubat ayını ısıtıyordu. Her yıl yapılan 14 Şubat kostümlü karnaval çok eğlenceliydi. Şehrin simgesi Dragon kıyafetine bürünmüş 7den 70 e insanlar vardı. Bled gölü ise küçük bir masal dünyasıydı.

  • ‘Anne arkadaşı’Kontenjanından
    öğrendiğim blogunuz bir harika…
    Tüm Slovenya gezimizi sizin sayenizde şekillendirdik..
    Hem çok eğlenceli hem de çok bilgilendirici yazılarınızı zevkle okuyorum
    Çok tebrikleer

  • Merhaba. Okuduğum diğer gezi yazılarından bayağı farklı olmuş tebrik ederim 🙂
    23-25 Eylül tarihlerinde Ljubljana’ya gitmeyi düşünüyorum ama okuduğum birkaç yabancı blogda yaz ayları ve eylül ayı için şehrin çok sakin ve sıkıcı olabileceğini söylüyorlar. Siz ne düşünüyorsunuz acaba bu konuda?
    İyi eğlenceler 🙂

    • beğenmenize sevindik. şehir genel anlamda sakin olduğu için çok da fark edeceğini sanmıyoruz 🙂 umarız harika bir gezi olur!

  • Merhaba;yazınız çok bilgilendirici ve eylenceli olmuş.
    Biz bir grup emekli öğretmen 19 Mayıs-22 Mayıs Ljubljana ve çevresini gezmek istiyoruz.Bizi oraları gezdirecek türkçe bilenbir rehber veya bir öğrenci nereden bulabiliriz?
    Teşekkürler.

  • “Ljubljana’da pek bir şey yok biz Bled’de kalalım, dağ tepe göl gezer ordan Venedik’e geçeriz” derken sizin sayenizde not almaktan helak oldum. 🙂 Hem detaylı hem güzel hem komik hem işlevsel anlatınca bizimde planlar değişti :))Pek bi faydalandım, teşekkürler. Umarım anlattığınız çoğu yeri görme şansımız olur.

  • merhaba,
    yılbaşı gecesini orada geçirmek üzere 3 yaş çocukla bir çılgınlık yapıp 30-31 aralık 2017 ve 1 ocak 2018 tarihleri için gidelim diyoruz. sizce donar mıyız ? 🙂 ve çocuk için sıkıcı olmaz mı, yani çocuğu eğlendirecek bir şeyler bulur muyuz?

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir