Bangladeş: Yalnızca Tişörtlerinizin Etiketinde Yazmayan Ülke

2724247099_d3d4d17fe5_b
Çoğu insanın hakkında pek de bir şey bilmediği, tişört etiketlerimizin “made in ..” bölümünün baş tacı, “fakir ülke”, “ucuz işçi kaynağı” ithamlarına maruz kalan bir garip ülke Bangladeş. Ben adını bile düzgün söyleyemezken, pek sevgili arkadaşım Barış Kabarık, aylardır iş için oralara gidiyor geliyor. Arıyorum, “Bangladeş’teyim” diyor. İçimden “vay arkadaş” diyorum, ona çaktırmıyorum. Sonra da pek tabi bu fırsatı kaçırmıyor ve kendisini türlü tuhaf sorularımla darlıyorum.

Ziyaret etmeyi, iş yapmayı, orada okumayı düşünenler, gelin bakın burada ne var.

431171_286639528075290_1216821368_nBangladeş’e ne sebeple gidiyorsun? Gezi, iş, okul?

Bangladeş’e 2012 yılında iş dolayısıyla gitmeye başladım. Değişen dünya ve tekstil pazarı beni Bangladeş macerasına itti. En az iki ayda bir mutlaka 10 gün kalıyorum, kimi zaman 45 gün aralıksız kaldığım da oldu. İlk gittiğim günü hatırlıyorum, havalimanının kapısından çıktım karşımda uzun bi’ demir parmaklık ve demir parmaklıkların arkasında gelenleri bekleyen yüzlerce insan, “The Walking Dead” için potansiyel set gibiydi. Ancak zamanla uyum sağlayıp alışıyorsunuz.

Hangi bölgesinde kaldın? Sence kalmak için uygun bir bölge mi?

Bangladeş’de kalınabilecek tek yer Dakka’dır. Aynı zamanda Bangladeş’in en kalabalık şehri ve başkenti. Dakka’nın içinde Baridhara denilen konsoloslukların bulunduğu güvenli bir bölgede yaşıyorum, birçok yabancı zaten ya Baridhara bölgesinde ya da Gulshan bölgesinde yaşıyorlar, Gulshan daha merkezi ve orada da konsolosluklar bulunuyor ancak Baridhara’nın güzel yanı daha sakin ve giriş çıkışların kontrol noktalarından denetleniyor olması güvenlik için bir artı. Onun dışında daha çok yerel halkın kaldığı Uttara bölgesi tehlikelidir ancak bazı Türkler orada yaşamayı seçiyorlar çeşitli sebeplerden ötürü. Dakka içerisinde güvenle dolaşacağınız yerler Gulshan, Banani, Baridhara ve Baridhara DOHS bölgeleridir, tabi güvenli dediysek Bebek sahilinde geziyormuşçasına rahat olmayın.

Türkiye’den ciddi anlamda farklı bir kültür olduğunu biliyoruz. Ne gibi belirgin farklar var, bize biraz anlatabilir misin?

Öncelikle Hint kökenli olduklarından ve Hint kültürünün de oldukça köklü olması nedeniyle oturmuş bir yapıları var. Tabi İngilizlerin de işgalden kalma izlerini görmek mümkün, kriket ülkenin milli sporu gibi. Sütlü çayı da unutmamak lazım tabi… Ancak bizden çok büyük farkları yok desem yanlış olmaz. En az bizler kadar duygusal bir toplum. En ufak şeye alınabilirler o nedenle Bengallerle konuşurken biraz daha dikkatli olmakta yarar var. Çok yardımseverler. Bir de bizim gibi “hallederiz abi” ciler çok fazla. Eğer ucunda para kazanmak varsa isteyebileceğiniz her şeyi yapabilecek potansiyeldeler ve gerçekten de başarabilirler.  Bunun dışında, eğitimli olan Bengaller eğitimsizlerine göre çok farklı, eğitimli olanlarda daha fazla vefa, ciddiyet, gurur, özveri ve onur var, eğitimli olanlar ne kadar iyi ve normalse eğitimsiz olanlarda bir o kadar şımarık yüz vermeye kesinlikle gelmeyen ve sürekli baskıcı davranmak zorunda olduğunuz insanlar. Yemek kültürü bizimle biraz farklı, her yemeğe Hint kültüründen kalma etkisi olsa gerek çok fazla baharat koyuyorlar. Yalan günlük hayatta en sık karşılaşacağınız şey,  her soruyu kelimelerin yerlerini değiştirerek bir daha sorun, çoğu zaman farklı cevaplar aldığınızı göreceksiniz.

8482633859_7229fe2a28_c
Orada başına gelen tuhaf bir olay oldu mu?

Yolda yürürken kendinizi film yıldızı gibi hissedebilirsiniz çünkü etrafınızda sizin fotoğrafınızı çeken insanlar ve gelip sarılan çocuklar olacaktır. Gece cadde kenarında beklerken çeşitli insanlar gelip istediğiniz her şeyi temin edebileceğini söyleyerek size tekliflerde bulunabilir. Mesela bir gün apartman görevlisiyle konuşurken kendimi bir anda bulaşık makinasının ne olup ne işe yaradığını anlatırken buldum. Bu tip şeylere alışık olmadığımdan her günüm ilginç olaylarla geçiyor. En son ziyaretimde Bangladeş’de çeşitli siyasi karışıklıklar nedeniyle yoğun eylemler vardı ve yolda geçen araçlara saldırılıyordu, havalimanına indim şoför karşıladı beni, bir ambulansın içine sedyenin üzerine yatırdı o şekilde şehir içinde ilerledik,

En “saf” olarak değerlendirebileceğim bir başka anımdan da söz etmek gerekirse, bir gün Westin otelinde hamburger yemeye gittim. Herkes oranın hamburgerini çok över, ben de bi’ deneyeyim dedim. Siparişi verdim, eti iyi pişmiş sevdiğimi garsona belirttim, garson da buna cevaben “efendim zaten etlerimizi iyi pişiriyoruz çünkü hepsi bakterili, iyi pişmezse ölmezler” dedi. Tabi ben boş gözlerle adama baktım adam gülen bir yüzle teşekkür etti ben de afiyetle hamburgeri yedim.

Yaşam koşulları nasıl? Beklediğimiz gibi ucuz mu?

Yaşam koşulları? Hayır öyle bir koşul yok. Şaka bir yana sokakta çok büyük acılar görebiliyorsun, göremediğin ve duyduğun şeyler ise çok daha korkutucu. Çocuklarını “dilendirme mafyasına” satan aileler var. Bu “mafya” denen kişiler de, daha çok para kazansınlar diye bu çocukların uzuvlarını kesip vücuduna asit döküp sokağa salıyorlar(mış) Bengallerin anlattığına göre… Sokakta o kadar kolsuz bacaksız insan gördükten sonra bu anlatılanlara inanmamak da pek mümkün değil zaten. Açlıktan ağaç kabuğu yiyenler, tüm ihtiyaçlarını sokakta giderenler.. Daha sayayım mı? Hayat gerçekten Bengaller için hiç ama hiç kolay değil. Ucuzluk olarak bakacak olursak;  Bangladeş’in para birimi “Taka”. (hakkında çok fazla espri yapılabilir, bir deneyin) ve 1 taka yaklaşık 3 kuruş gibi bir şey ediyor.  Bu tabloya bakacak olursak hayat ucuz gibi gözükebilir ancak doğrusunu söylemek gerekirse yaşamak istediğin hayat tarzına göre değişiklik gösteriyor. Standart bir insan gibi yaşamak istiyorsan Türkiye’den bir farkı yok. Hatta restoranlar Türkiye kalitesinden biraz daha altta olsa da fiyatları bizi geçiyor.  Standart bir tavuk restoranında iki kişi yiyeceğin bir yemek 85-100 TL arası değişiyor.   Ama tabi çoğu Bengal’in yaşadığı hayatı tadayım, maceracı ruhum konuşsun dersen, örneğin bir çay ve sandviçe toplam 60 kuruş ödeyerek karnını doyurabilirsin.  İkinci seçeneği pek düşünmeyeceğinizi tahmin ettiğim için; hayır kesinlikle ucuz değil Türkiye’yle kafa kafaya diyebiliriz.

WP_20130402_004Az tanıdığımız, turistik anlamda çok tercih edilmeyen bir ülke olmadığından sormakta fayda var, oralarda iklim nasıl?

Bulunduğu konum nedeniyle elbette bize göre oldukça ters bir iklimi var.  Tipik bir muson iklimi hakim. Oldukça nemli ve insanı daraltan bir havası var. Her mevsim sıcak ve sıcaklıklar 40 derecelere kadar çıkıyor. Yaz başından sonbaharın sonuna kadar şişme botlarınızı hazır tutmanızda fayda var çünkü her an sokaklar su ile dolup taşabilir. Bu dönemde yağışların en sık görüldüğü dönemler ve hem yağış fazlalığından hem de ülkenin alt yapısının yok denecek kadar yetersiz olmasından dolayı yağışlar sokakları küçük bir dereye çeviriyor. Ama açıkçası bu yağış dönemi yabancıların da en sevdiği ve güven içinde olduğu dönem çünkü sivrisinek sayısında büyük bir düşüş yaşanıyor. Sivrisinek deyince bizim Avrupalı kibar sinekler gibi ısırıp gitmiyorlar tabi. Üzeri çizgili ufak o bölgeye özgü bir sivrisinek var ve ısırdığı kişiye Dengu denilen bir hastalık bulaştırıyor. Herhangi bir tedavisi veya aşısı yok, ölüm riski düşük olsa da var. Ben de bu hastalığı kapmış ve 4 gün Bangladeş hastanelerinde kalmış biri olarak şunu söyleyebilirim ki, hayatımda hiç bu kadar ağrı çekmedim. O nedenle ziyaret edecek kişiler vücudu kapatacak giysiler tercih etmeli. Sakın sinek kovucu spreylere güvenmeyin, Bengal sineklerine etkisi olmuyor.

530146_384611231611452_1441669850_nSence de “gelişmemiş ülke” tanımı yapılacak noktada mı, yoksa yansıtıldığının aksine, o kadar kötü durumda değil mi?

Bangladeş 1970 yılında kurulmuş bir ülke ve bu nedenle vatandaşlık, sosyal hak, eşitlik gibi kavramları henüz tam olarak bilmiyorlar ve uzun bir süre de öğrenecek gibi gözükmüyorlar.  Evet, Bangladeş gelişmemiş bir ülke ancak bunun bir sürü nedeni var. Yeni kurulmaları olsun, nüfus fazlalığı olsun, siyasi karışıklıklar olsun, eğitimsizlik olsun bu ve bunun gibi nedenler ülkenin gelişimini engelliyor. Çoğu Bengal hala hizmet odaklı bir hayat sürüyor, yabancıların oturduğu tüm evlerde köpek kulübesi kadar “hizmetçi odası” olması da kendi insanlarına nasıl baktıklarını gösterir nitelikte. Özellikle öyle bir saf yalancılıkları var ki, siyah gördüğünüz şeye çok rahat hayır bu beyaz ama siz siyah gördüğünüz için siyah diyebilecek kadar saf insanlar. Saf ama oldukça temiz kalpli yalan söylüyorlar, gerçekten anlaması zor kişiler. Evrensel bir söz vardır “Safety First” diye, Bangaldeş fabrikalarında ise daima “Quality First” yazar, gerisini siz hayal edebilirisiniz. Bir Bengal’in bana kurduğu şu cümle aslında ülkenin neden gelişmediğini ve gelişemediğini özetliyor;  “ Bangladeş gelişmemiş bir ülke, çünkü bizim ideallerimiz yok”

Bangladeş son zamanlarda, büyük markaların üretimlerini gerçekleştirmeyi tercih ettiği ülkelerden. Bunun alışveriş anlamında bir getirisi oluyor mu, alışveriş seçenekleri ne durumda?

Evet gelelim Bangladeş’in yararlarına! Aradıktan sonra bulunmayacak marka yok, 5’de 1 i fiyatına Calvin Klein, Armani , Abercrombie, Zara, Tommy Hilfiger ne ararsanız bulabilirsiniz. Hepsi de tamamen orijinal! Üretim fazlası, fabrikadan çalınan veya çok ufak defosu olan ürünler ölü fiyatlara mağazalarda satılıyor. Bu mağazaları bulmak yalnız kolay değil, mutlaka bir rehbere ihtiyacınız var. Bangladeş büyük AVM’leri olan bir ülke ancak AVM deyince bizim İstinye Park gibi yerler gelmesin aklınıza. Bina AVM evet ama içi Doğubank İş Hanı. Yani şöyle bir gezeyim mağazaları alışverişimi yapayım demeye kalkarsanız oldukça zorlanacağınızı garanti edebilirim.

Orada sıradan bir gün nasıl geçiyor? Gece hayatı ya da başka etkinlikler aktif mi?

Benim için sıradan bir gün sabahtan akşama fabrika dolaşıp toplantı yapmakla, akşam da parti varsa kulübe gitmekle, yoksa evde oturup dinlenmekle geçiyor. Genel olarak yabancıların hayatı sabah iş, gece parti, parti yoksa evde dinlenmek. Gece hayatı aşağı yukarı her hafta Cuma günü çeşitli kulüplerde partiler oluyor. Kulüp deyince aklınıza Reina, Ulus 29 gibi yerler gelmesin, daha lokal yerler. Genelde her ülkenin kendine ait bir kulübü var. Örneğin Dutch Club, German Club, Nordic Club, American Club gibi yıllık üyelikle ve yalnızca referansla girebileceğiniz, yerli halkın alınmadığı sadece yabancılara özel olan yerler.  Bu kulüplerin yanı sıra Radisson ve Westin gibi büyük otellerin salonlarında herkesin girebileceği çok sık olmasa da düzenlenen partiler oluyor.  Kulüplerin ve otellerin dışında özel ev partileri yapılıyor, birleşmiş milletler gibi bir ortamda gayet güzel eğlenme fırsatını yakalayabiliyorsunuz. Yukarıda anlattıklarımla bu anlattıklarım birbirine ters gözüküyor evet, ama dediğim gibi Bangladeş ilginç bir ülke.

20121005_234633Seninle konuşmadan önce yaptığımız araştırmada, orada alkol kullanımının sınırlı olduğuna dair şeyler okuduk. Bu gerçekten doğru mu?

Alkol kullanımı ülke genelinde yasak. Ama kime? Yerli halka. Örneğin ben içkimi evden alıp KFC’de kova tavuk eşliğinde içebilirim kimse de gelip ne yapıyorsun demez. Bunun dışında bahsetmiş olduğum kulüplerde ve otellerde alkol satışı yapılıyor. Polisler görmediği sürece buralarda yerli halka da satış gerçekleştiriliyor. Marketlerde ise alkol satışı yok, alkol sadece warehouse’larda, pasaportla girebildiğiniz içerisinde alkol satışı değil de silah kaçakçılığı yapılıyormuş hissiyatına kapıldığınız yerlerden, temin edebiliyorsunuz. Buralarda alkol fiyatları biraz yüksek olsa da bizim ülkemize göre daha düşük olduğu kesin!

Sence yaşamak, eğitim almak ya da çalışmak için uygun bir ülke mi?

Bangladeş seyahatleri bana çok şey kattı, gerçekten insanın hayata bakış açısını değiştiren bir ülke. Şikayet ettiğiniz onca şeyin aslında çok ufak problemler olduğunu hatırlatan, insanların yaşayışlarını gördüğünüzde halinize şükretmenizi sağlayan bir yer. Tek günlük bile olsa mutlaka gidilip o hayat şartlarını görmelisiniz.  Türkleri çok seviyorlar, emin olun Mustafa Kemal Atatürk’ü en az bizim kadar biliyorlar ve başkentte Mustafa Kemal Atatürk adında bir cadde bile var… İnsanları da çok iyi ve temiz kalpliler. Yaptıkları yanlışları bile çoğu zaman bilmeden yapıyorlar. Yaşam şartları ve eğitim şartları çok uygun olmasa da uluslararası firmaların ofislerinde çalışmak zevkli diye duydum. E maaşları da güzel. Çalışmak isteyen düşünmesin kontratını yapıp biletini alsın!

43512600_b7d1af0db8_z_large
Bangladeş’e gidip denemeden ya da görmeden dönmeyin dediğin şeyler var mı, bize birkaç ipucu verebilir misin?

Açıkçası benim sabahtan akşama kadar vaktim dolu olduğundan ötürü turistik yerlere gitme fırsatına pek erişemedim. Ancak Bangladeş’e gittiğinizde mutlaka rikşa denen bisikletle gittiğiniz taşıma aracını ve CNG denilen kafes içindeki taksileri denemeniz lazım.  Cox’s Bazaar denen bölgeye seyahat etmenizi kesinlikle öneririm, dünyanın en uzun sahili ve Türkiye’nin Bodrum’u gibi bir yer ancak başkent Dakka’dan uzakta. Asya kıtasının en büyük AVM’lerinden biri olan Bashundhara Shopping Mall’u alışveriş yapılabilecek en düzgün yerlerden biri ancak bahsettiğim marka ve ucuz ürünleri buralarda bulmanız zor. Artisan adındaki mağaza zincirinden bu ürünleri temin edebilirsiniz.

Yeme – içme konusuna gelecek olursak; Sura adında gerçekten çok beğendiğim bir Kore restoranı vardır, Asya mutfağı seviyorsanız çok ideal bir mekan hem de gözünüzün önünde pişiriyorlar.  Tavuk seviyorsanız ve kısıtlı zamanınız varsa yemeklerinizi Nando’s da yiyebilirsiniz temiz hızlı lezzetli ve Türk’lerin en çok tercih ettiği mekan diyebilirim. Olur da canınız güzel ülkemizin kebaplarından çekerse İstanbul Restaurant adında Türklerin açmış olduğu yeri önerebilirim, ustaları da Türk! Ayrıca başka bir Türk restoranı Turkish Bazaar var, sahibi Bengal, ancak ustası Burhan Usta, yemek yemeseniz de kendisiyle muhabbet etmenizi kesinlikle öneririm! Referansınız olmadan kulüplere girmeniz çok zor olduğu için Westin otelinin en üst katında içkinizi içip müziğinizi dinleyebilirsiniz, sakin hoş bir ortamı vardır.

Bunun dışında dikkat etmeniz gereken unsurlar; herkese gülmeyin, tanımadığınız kişilere yardım etmeyin, her denilene inanmayın, hava karardıktan sonra toplu taşıma aracı kullanmayın, biri sizden açık açık “bahşiş” isterse zorlamayın verin, gitmeden önce mutlaka acenta aracılığıyla kalacağınız süre boyunca size temin edilecek bir şoför ayarlayın (acentanız yoksa beni bulun J )  havalimanına girerken ve çıkarken valizlerinizi gözünüzün önünden kesinlikle ayırmayın.

19 Comments

    • Aman kardeş. Ne yapacaksın Bangladeş’te? Ne okulu? Sakın deyim sakın! Türk’lere ait okul bulabileceğini zannetmiyorum. Hayallerini yıkmadığımı, aksine kurtardığımı düşünüyorum 🙂 Selamlar.

  • Ben de şu anda Bangladeş’in Chittagong isimli Dhaka’dan sonraki diğer merkez şehrindeyim. Arkadaşın dediklerinin fazlası vardır azı yoktur 🙂 doğrudur. Bir kısmını bilemiyorum ama güzel yazı olmuş. Elinize sağlık. Bangladeş’ten selamlar :))

  • 2 sene dhaka da yasadim.ofisim baridhara da evim westin otele cok yakin pink city nin arkadindaydi.aile ozlemi olmasaydi.geri gelme niyetim yoktu.kalbim ordaki guzel dostlarla kaldi

    • Mustafa Bey, size ulaşmak istiyorum.Mailinizi veya telefonunuzu verebilirseniz beni çok sevindirirsiniz

  • tekstil le ilintili imalathane yada küçük bir fabrika kurmak istiyorum vaktiniz olursa biraz bilgi verirseniz çok sevinirim

  • Merhaba, yüksek lisans için Dakka Üniversitesini araştırıyordum ki yazınıza denk geldim. Bu konuda bilgi verebilirmisiniz.

  • Merhaba, öncelikle röportaj çok güzel, elinize sağlık.Röportaj yaptığınız beyefendinin e-mail adresini tarafıma gönderirseniz çok sevineceğim. Emeğinize sağlık tekrar.Selamlar.

  • Merhaba, bende birkaç aylığına başkentte çalışmaya gideceğim muhtemelen. Biraz daha bilgi almak ve tanışmak için röportajı yaptığınız beyefendinin mail adresini alabilirsem makbule geçer.

  • Merhaba rica etsem röportaj yaptığınız beyefendinin e-posta adresini gönderir misin lütfen. Çok önemli ve çok acil danışman gereken bir konu var.

    • ben bangladeşliyim. herhangi bir sorun için benimle danişabilirsiniz 🙂 ayrica yazilari okudum ellerinize sağlık .

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir